basık - Turkish English Dictionary
History

basık



Meanings of "basık" in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

Turkish English
General
basık frowsty adj.
basık overcast adj.
basık depressed adj.
basık callow adj.
basık frowzy adj.
basık low adj.
basık flattened adj.
basık stuffy adj.
basık sunken adj.
basık camous adj.
basık leaden adj.
basık broody adj.
basık lowery adj.
basık pokey adj.
basık squab adj.
basık square-built adj.
basık strangulate adj.
Technical
basık flat adj.
Computer
basık engraved adj.
Architecture
basık surbased adj.
Math
basık oblate adj.
Geometry
basık subterete adj.
Marine Biology
basık compressed adj.
Astronomy
basık eccentric adj.
Tobacco
basık squashed adj.

Meanings of "basık" with other terms in English Turkish Dictionary : 78 result(s)

Turkish English
General
basık kemer flat arch n.
basık kemer drop arch n.
ucu kalkık basık burun pug nose n.
basık kemer depressed arch n.
basık sivri kemer drop arch n.
basık sivri kemer equilateral arch n.
basık sivri kemer four-centered arch n.
basık kısım depression n.
basık şey pug n.
basık burun pug n.
basık ve geniş burunlu (hayvan) platyrrhinian adj.
basık ve çirkin (bina) squatty adj.
basık burunlu pug-nose adj.
basık burunlu pug-nosed adj.
basık bir halde compressedly adv.
basık bir şekilde callowly adv.
Politics
basık maden bölgelerinin geliştirilmesi ve yeniden düzenlemesi için fon sağlayan ab programı rechar n.
Technical
ahşap basık yaymakas belfast truss n.
basık kiriş shallow beam n.
basık kemer segmental arch n.
basık kemer drop arch n.
basık tonoz drop vault n.
basık kesitli pissu borusu depressed sewer n.
kutupları basık elipsoit oblate ellipsoid n.
kutupları basık sferoit oblate spheroid n.
Computer
basık etki sunken effect n.
Architecture
basık kemer flat arch n.
basık kemer surbased vault n.
basık kemer drop arch n.
basık kemer obtuse arch n.
basık kemer jack arch n.
basık kemer depressed arch n.
basık kemer segment n.
basık kemer skene arch n.
Traffic
basık sivri kemer lowered pointed arch n.
Medical
basık dil stammering n.
basık dil lisping n.
basık dil lisp n.
Anatomy
basık ve geniş burunlu platyrrhine adj.
basık ve geniş burunlu platyrrhinic adj.
basık ve geniş burunlu platyrhinian adj.
Statistics
basık eğri kurtic curve n.
çok basık dağılımlar leptokurtic distributions n.
çok basık leptokurtic adj.
tümü basık allokurtic adj.
ne çok basık ne de az basık olan mesokurtic adj.
Biology
bazı deniz kestanelerinin ambulakrumunda genişlemiş ve basık ağız ucu phyllode n.
Marine Biology
çok sayıda basık halkaları olan, boylamasına uzun bir karındanbacaklı telescope shell (cerithium telescopium) n.
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı yellow cat (pylodictus olivaris) n.
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı flathead fish n.
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı goujon n.
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı shovelnose catfish n.
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı spoonbill catfish n.
basık bir kafası ve çıkık çenesi olan büyük bir kedi balığı mudcat n.
güney afrika'nın sığ sularında görülen basık gövdeli bir balık black bream [africa] n.
güney afrika'nın sığ sularında görülen basık gövdeli bir balık galjoen n.
güney afrika'nın sığ sularında görülen basık gövdeli bir balık dichistius capensis n.
sığ sularda görülen basık bir av ve spor balığı blackfish (dichistius capensis) n.
cerrah balıklarından oluşan acanthuridae familyasına mensup, vücudu yanlardan basık ve keskin kuyruklu küçük tropikal balıklara verilen ad medico n.
yüksek, basık kafası ve uzun kuyruklu gövdesi olan bir balık holocephalan n.
yüksek, basık kafası ve uzun kuyruklu gövdesi olan bir balık holocephalian n.
yüksek, basık kafası ve uzun kuyruklu gövdesi olan bir balık holocephalian n.
çeşitli basık ve kısa gövdeli, gümüşi veya sarımsı deniz balıklarına verilen ad moonfish n.
kuzey ve güney amerika'nın sıcak sahil sularında yaşayan, istavritgiller familyasına mensup çeşitli kısa ve basık gövdeli gümüşi balıklara verilen ad moonfish n.
cepola cinsinde yer alan küçük, basık bir deniz balığı ribbon fish n.
uzun ve basık yapılı deniz balığı ribbon fish n.
sığ sularda yaşayan uzun ve basık gövdeli balıkları içine alan bir balık familyası pempheridae n.
sığ sularda yaşayan uzun ve basık gövdeli balıkları içine alan bir balık familyası family pempheridae n.
Zoology
küçük ve basık suratlı bir amerikan terrier ırkı boston bull n.
küçük ve basık suratlı bir amerikan terrier ırkı boston terrier n.
basık ayaklara sahip çift kabuklu yumuşakçaları kapsayan bir alt takım veneracea n.
Botanic
basık koniye benzer şekli olan ağaç mantarı tree bracket n.
basık yüzeyi bulunan complanate adj.
Linguistics
basık dağılım platokurtic distribution n.
Geology
çökmüş veya basık bir jeolojik oluşum natural depression n.
Sport
(bovlingde) çim topu oyununda kullanılan iki taraftan basık bir top kitty n.
(çim topu oyununda) sahada sabit duran, iki tarafından basık bir top mark n.
Ornithology
yeni zelanda'ya özgü uzun basık gagalı bir papağan kaka (nestor meridionalis) n.