be with (one) - Turkish English Dictionary
History

be with (one)

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "be with (one)" in Turkish English Dictionary : 12 result(s)

English Turkish
Colloquial
be with (one) v. (birinin) söylediklerini/anlattıklarını takip edebilmek/anlamak
be with (one) v. birinin düşünce silsilesinde kaybolmamak
be with (one) v. biriyle aynı görüşte/fikirde olmak
be with (one) v. biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak
be with (one) v. birini bir konuda desteklemek
be with (one) v. biriyle beraber olmak
be with (one) v. biriyle çıkmak
be with (one) v. biriyle ilişkisi olmak
be with (one) v. bir müşteriye bakmak
be with (one) v. bir müşteriyle ilgilenmek
be with (one) v. bir müşteriden biraz beklemesini rica etmek/istemek
be with (one) v. (biriyle) birlikte olmak/yatmak

Meanings of "be with (one)" with other terms in English Turkish Dictionary : 57 result(s)

English Turkish
General
be one with v. ile aynı fikirde olmak
Phrasals
be at one with v. anlaşmak
be at one with v. aynı bakış açısına sahip olmak
be at one with v. aynı fikirde olmak
be at one with v. aynı şeyleri düşünmek
be at one with v. uyum içinde olmak
Colloquial
(be) at one (with somebody/something) expr. (biriyle/bir şeyle) tamamen hemfikir (olmak)
(be) at one (with somebody/something) expr. (biriyle/bir şeyle) tamamen aynı fikirde (olmak)
(be) at one (with somebody/something) expr. (biriyle/bir şeyle) tamamen mutabık (olmak)
(be) at one (with somebody/something) expr. (biriyle/bir şeyle) tamamen uzlaşmış (olmak)
(be) at one (with somebody/something) expr. (biriyle/bir şeyle) bir olmak
(be) at one (with somebody/something) expr. (biriyle/bir şeyle) uyum içinde (olmak)
(be) at one (with somebody/something) expr. (biriyle/bir şeyle) bütünlük içinde (olmak)
Idioms
be with (one) in spirit v. (biri) hep aklında/kalbinde olmak
be with (one) in spirit v. (birini) hep yüreğinde/kalbinde taşımak
be with (one) in spirit v. aklı/yüreği/kalbi/ruhen (biriyle) olmak
be with (one) in spirit v. sevgilerini/iyi dileklerini göndermek
be at one with v. -ile anlaşmak
be in good odor with (one) v. (biriyle) arası iyi olmak
be in good odor with (one) v. (biriyle) iyi anlaşmak
be in good odor with (one) v. (biriyle) ilişkisi iyi olmak
be in good odor with (one) v. (birinin) gözdesi olmak
be in good odor with (one) v. (biriyle) iyi geçinmek
be open with (one) v. (birine) dürüst davranmak
be open with (one) v. (birine) açık olmak
be open with (one) v. (birine) karşı dürüst davranmak
be open with (one) v. (birine) karşı açık olmak
be open with (one) v. (birinden) hiçbir şey saklamamak
be square (with one) v. (biriyle) ödeşmek
be square (with one) v. (biriyle) arasındaki anlaşmazlık ortadan kalkmak
be square (with one) v. (biriyle) arasındaki anlaşmazlığa/tartışmaya son vermek
be square (with one) v. (biriyle) alıp vereceği kalmamak
be square (with one) v. (birine) borcu kalmamak
be one age with (someone) [dated] [ireland] v. (biriyle) aynı yaşta olmak
be one age with (someone) [dated] [ireland] v. (biriyle) aşağı yukarı aynı yaşta olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) kavgalı olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) arası bozuk olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) arası açık olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) birbirine düşmek
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) sürtüşme içerisinde olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) anlaşmazlık içerisinde olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) uyuşmazlık içerisinde olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) ciddi bir tartışma/çekişme içerisinde olmak
be at loggerheads with (one) (over something) v. (biriyle bir konuda) papaz olmak
be in contact with (one) v. (biriyle) iletişim kurmak
be in contact with (one) v. (birine) ulaşmak
be in contact with (one) v. (biriyle) temas kurmak
be in contact with (one) v. (biriyle) irtibat kurmak
be out of favor (with one) v. (birinin) gözünden düşmek
be out of favor (with one) v. (birinin) gözünde değerini kaybetmek
be short with (one) v. (biriyle) kısa konuşmak
be short with (one) v. (biriyle) kısa kesmek
be short with (one) v. (biriyle) konuşmayı kısa kesmek
be short with (one) v. (biriyle) ters ve kısa konuşmak
be short with (one) v. (birini) başından savmak
be short with (one) v. (birine) soğuk davranmak
Football
be one-on-one with the goalkeeper v. kaleciyle karşı karşıya kalmak