becerikli - Turkish English Dictionary
History

becerikli



Meanings of "becerikli" in English Turkish Dictionary : 100 result(s)

Turkish English
Common Usage
becerikli skillful adj.
becerikli capable adj.
becerikli skilful adj.
General
becerikli maven n.
becerikli whiz n.
becerikli virtuoso n.
becerikli mavin n.
becerikli whizz n.
becerikli efficient adj.
becerikli handsome adj.
becerikli pushful adj.
becerikli handy adj.
becerikli agile adj.
becerikli versatile adj.
becerikli deft adj.
becerikli able adj.
becerikli skilly adj.
becerikli adroit adj.
becerikli ready adj.
becerikli skillful adj.
becerikli shrewd adj.
becerikli shifty adj.
becerikli parlous adj.
becerikli lighthanded adj.
becerikli politic adj.
becerikli doughty adj.
becerikli ingenious adj.
becerikli designing adj.
becerikli knowing adj.
becerikli dexterous adj.
becerikli wise adj.
becerikli performing adj.
becerikli resourceful adj.
becerikli neat adj.
becerikli adept at adj.
becerikli adept adj.
becerikli capable adj.
becerikli pushing adj.
becerikli adept in adj.
becerikli gifted adj.
becerikli dextrous adj.
becerikli canny adj.
becerikli smart adj.
becerikli practical adj.
becerikli expert adj.
becerikli tricky adj.
becerikli gumptious adj.
becerikli facile adj.
becerikli clever adj.
becerikli slick adj.
becerikli proficient adj.
becerikli proficient at adj.
becerikli daedalian adj.
becerikli proficient in adj.
becerikli skilful adj.
becerikli skilled adj.
becerikli habile (fr) adj.
becerikli habile adj.
becerikli accomplished adj.
becerikli competent adj.
becerikli light-handed adj.
becerikli nimble-fingered adj.
becerikli well-versed adj.
becerikli ace adj.
becerikli champion adj.
becerikli hotshot adj.
becerikli wizard adj.
becerikli quaint adj.
becerikli makeshift adj.
becerikli makeshifty adj.
becerikli wise-hearted adj.
becerikli hard adj.
becerikli workmanly adj.
becerikli hende adj.
becerikli hendy [obsolete] adj.
becerikli huswifely adj.
becerikli rounded adj.
becerikli imaginative adj.
becerikli deviceful adj.
becerikli dexterical adj.
becerikli feat [dialect] [uk] adj.
becerikli possible [obsolete] adj.
becerikli fine [obsolete] adj.
becerikli practic [obsolete] adj.
becerikli pragmatical [obsolete] adj.
becerikli scient adj.
becerikli skeely [obsolete] adj.
becerikli sleightful adj.
becerikli sleighty [dialect] adj.
becerikli smooth adj.
becerikli solert adj.
becerikli poignant adj.
becerikli sure-handed adj.
Colloquial
becerikli dab hand n.
becerikli heads up [us] adj.
becerikli snazzy adj.
Idioms
becerikli on the ball expr.
Sport
becerikli aggro adj.
Slang
becerikli ball-busting adj.
becerikli dab [uk] adj.

Meanings of "becerikli" with other terms in English Turkish Dictionary : 129 result(s)

Turkish English
General
becerikli kişi go getter n.
becerikli adam ball of fire n.
becerikli işçi skilled worker n.
yemek sanatında ve sofra sohbetinde becerikli kişi deipnosophist n.
yemek sanatında ve sofra sohbetinde becerikli kişi deipnosofist n.
ufak tefek işlerde becerikli olan kimse odd-job man n.
becerikli işçi handyman n.
arabalar, mekanik araçlar ve bilgisayarlar gibi teknolojiler ve bunların tamiri bakımı gibi konularda meraklı ve becerikli kimse gearhead n.
becerikli simyager adeptist n.
becerikli kimse ace n.
becerikli olmayan kimse unadept n.
bir şirketi becerikli bir şekilde yöneten kimse engineer n.
becerikli yönetici engineer n.
kendisinden daha becerikli bir işçiye yardım eden kimse mate n.
becerikli idare manipulation n.
becerikli operasyon ve uzman fiziki idare içeren yöntem manoeuver n.
manevra yapma konusunda becerikli kimse manoeuvrer n.
becerikli işçi handyperson n.
becerikli kadın handywoman n.
karşılıklı espri yapma konusunda becerikli kimse reparteeist n.
tamirat gibi işlerde becerikli olan kimse handyman n.
becerikli işçi choreman n.
ufak tefek işlerde becerikli kimse choreman n.
aşçı yamaklığı yapan ve gündelik işleri halleden becerikli işçi greaser n.
kamptaki becerikli işçi bull cook n.
aşçı yamaklığı yapan ve gündelik işleri halleden becerikli işçi bull cook n.
becerikli bahçeci green thumb [us] n.
işini yürüten kurnaz ve becerikli kimse operator [obsolete] n.
becerikli işçi rouseabout [australia] n.
becerikli işçi roustabout [australia] n.
halka bilgi aktarma konusunda becerikli kimse communicator n.
becerikli yönetme practice [obsolete] n.
becerikli yönetme practise [obsolete] n.
hile konusunda becerikli olma prestidigitation n.
becerikli kimse skill n.
çiçek yetiştirme konusunda becerikli olmak have green fingers v.
bitki yetiştirme konusunda becerikli olmak have green fingers v.
becerikli olmak skill [obsolete] v.
çok becerikli adroit adj.
çok becerikli (işçi) highly skilled adj.
çok becerikli adept in adj.
çok becerikli adept at adj.
çok becerikli ingenious adj.
çok becerikli well skilled adj.
aşırı becerikli ultracompetent adj.
becerikli olmayan unadept adj.
becerikli olmayan uncapable adj.
(insanlarla iletişimde) becerikli olmayan undiplomatic adj.
ev işlerinde becerikli olmayan undomestic adj.
becerikli olmayan unperforming adj.
becerikli olmayan unslick adj.
yol bulmada becerikli olan way-wise adj.
çok becerikli hable adj.
iyi bir işçi gibi çevik, yaratıcı ve becerikli olan mechanic adj.
becerikli bir şekilde yapılan clean adj.
bilgili ve becerikli cluey [australia] adj.
hattatlıkta becerikli clerkly adj.
(fiziksel olarak) becerikli coordinated adj.
çok becerikli superslick adj.
becerikli bir halde adeptly adv.
becerikli bir şekilde dexterously adv.
becerikli bir şekilde giftedly adv.
becerikli bir şekilde proficiently adv.
becerikli bir şekilde shiftily adv.
becerikli bir şekilde slickly adv.
becerikli bir şekilde dextrously adv.
becerikli bir şekilde workmanly adv.
becerikli bir işçi gibi workmanly adv.
becerikli bir şekilde huswifely adv.
becerikli bir şekilde devicefully adv.
becerikli bir şekilde cleanly adv.
becerikli bir şekilde featly adv.
Phrasals
(bir şeyde) becerikli olmak know about (something) v.
Colloquial
usta, becerikli kişi hot stuff n.
ufak tefek işlerde becerikli kimse useful [australia] n.
hedeflerine kurnazca veya gayriahlaki manevralarla ulaşma konusunda becerikli kimse operator n.
becerikli olmak be all that [us] v.
zorluklar karşısında kendine güvenen, becerikli can-do adj.
'-de becerikli strong on adj.
daha becerikli better than adj.
Idioms
usta/becerikli/işini bilen avukat legal beagle n.
çalışkan ve becerikli kişi fire-breather n.
becerikli/işe yarar tarla işçisi top hand n.
becerikli/işe yarar çiftlik çalışanı top hand n.
becerikli/işe yarar yardımcı top hand n.
becerikli olduğu alan/konu long suit n.
birinin becerikli olduğu alan/konu one's long suit n.
(bir alanda) çok becerikli kimse old hand (at doing something) n.
(bir alanda) çok becerikli kimse an old hand (at something/at doing something) n.
(bir alanda) çok becerikli kimse old hand (at something) n.
(bir alanda) çok becerikli kimse old hand (at doing something) n.
(bir alanda) çok becerikli kimse an old hand (at something/at doing something) n.
(bir alanda) çok becerikli kimse old hand (at something) n.
(bir şeyde) bilgili/becerikli olmak know (one's) beans v.
çok becerikli olmak be all that v.
becerikli olmak have a good head on one's shoulders v.
bir alanda çok becerikli olmak be an old hand v.
bir işte becerikli olmak have a knack for v.
becerikli olmak have a head on one's shoulders v.
(bir konuda) artık eskisi kadar yetenekli/becerikli/iyi olmamak lose touch v.
(bir konuda) çok becerikli olmak be death on (someone or something) v.
(bir şeyde) çok becerikli olmak be death on (something) v.
becerikli olmak be at home v.
becerikli olmak be good with (one's) hands v.
becerikli olmak be good with your hands v.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de olmak be not just a pretty face v.
becerikli olmak have a good head on shoulders v.
becerikli biri olmak have a good head on your shoulders v.
eskisi kadar yetenekli/becerikli olmamak lose a step v.
(bir konuda) artık eskisi kadar yetenekli/becerikli/iyi olmamak lose your touch v.
(bir şey) konusunda çok becerikli death on (something) adj.
(birinin) becerikli olduğu bir alan/konu değil not (one's) long suit expr.
becerikli olduğun bir alan/konu değil not your long suit expr.
becerikli bir hassasiyetle on a tickey [south africa] expr.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de not just a pretty face expr.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de not just another pretty face expr.
güzelliğinin/yakışıklılığının yanında akıllı da, yetenekli de, becerikli de more than just a pretty face expr.
(birinden/bir şeyden) çok daha hazırlıklı/önde/becerikli two jumps ahead (of someone or something) expr.
'-den çok daha hazırlıklı/önde/becerikli two jumps ahead of expr.
(birinden/bir şeyden) çok daha hazırlıklı/önde/becerikli two leaps ahead (of someone or something) expr.
(birinden/bir şeyden) çok daha hazırlıklı/önde/becerikli two steps ahead (of someone or something) expr.
Trade/Economic
ekonomiyi iş dünyasını ve hükümet ilişklerini yönetip yönlendiren teknik olarak becerikli uzman topluluk technostructure n.
Marine
becerikli denizci able seaman n.
Psychology
becerikli bellek teorisi skilled memory theory n.
Military
savaş sanatı ve tekniklerinde becerikli kimse martialist n.
savaş ve askeri işlerin yürütülmesinde becerikli kimse militarist n.
Sport
(sörf, uçurtma sörfü, su kayağı gibi sporlarda) tekniği zayıf ve az becerikli sporcu kook n.
Art
becerikli bir şekilde artly adv.
Slang
becerikli kimse honcho n.