bilgi sahibi - Turkish English Dictionary
History

bilgi sahibi



Meanings of "bilgi sahibi" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
General
bilgi sahibi acquainted adj.
bilgi sahibi knowledgeable adj.
bilgi sahibi familiar adj.
bilgi sahibi on top of prep.
Idioms
bilgi sahibi in the picture expr.
Archaic
bilgi sahibi scienced adj.

Meanings of "bilgi sahibi" with other terms in English Turkish Dictionary : 107 result(s)

Turkish English
General
belirli bir konuda engin bilgi sahibi kimse maven n.
halktan kimselerin bir okulu ziyaret ederek okuldaki faaliyetler hakkında bilgi sahibi olabildiği gün open day n.
halktan kimselerin bir itfaiye istasyonunu ziyaret ederek istasyondaki faaliyetler hakkında bilgi sahibi olabildiği gün open day n.
son gelişmeler ile ilgili bilgi sahibi abreast n.
az bilgi sahibi olma unacquaintedness n.
bilgi sahibi olmama unacquaintedness n.
hakkında bilgi sahibi olunmayan alan blind spot n.
belirli bir konuda engin bilgi sahibi kimse mayvin n.
el yazısı türleri hakkında bilgi sahibi olan kimse chirographist n.
belirli bir konuda bilgi sahibi olma iq n.
bilgi sahibi olmadan geliştirilen anlayış preapprehension n.
az buçuk bilgi sahibi olma smatter n.
az buçuk bilgi sahibi olma smattering n.
bilgi sahibi olunan alan beat n.
bilgi sahibi olmak have knowledge of v.
izleyerek bilgi sahibi olmak keep up with v.
bilgi sahibi olmak have information about something v.
(son gelişmeler hakkında) bilgi sahibi olmak keep abreast of v.
ile ilgili bilgi sahibi olmak knowledgeable with v.
-i izleyerek bilgi sahibi olmak keep up with v.
bilgi sahibi olmak be knowledgeable with v.
bilgi sahibi olmak have knowledge about v.
bilgi sahibi olmak be informed of v.
hakkında bilgi sahibi olmak stay on top of v.
bilgi sahibi olmak ken v.
bilgi sahibi olmak con [obsolete] v.
bilgi sahibi olmak seize v.
az çok bilgi sahibi olmak smatter v.
epey bilgi sahibi olan well-informed adj.
yeterli bilgi sahibi olmayan ill-informed adj.
bir alanda tecrübe ve bilgi sahibi olmayan uninitiated adj.
güncel olaylar hakkında bilgi sahibi au courant [french] adj.
bilgi sahibi olmayan unacquaint [scottish] adj.
az bilgi sahibi olan unacquainted with adj.
bilgi sahibi olmayan unacquainted with adj.
az bilgi sahibi olan unfamiliar with adj.
bilgi sahibi olmayan unfamiliar with adj.
az bilgi sahibi olan unacquainted adj.
bilgi sahibi olmayan unacquainted adj.
son gelişmeler ile ilgili bilgi sahibi up adj.
son gelişmeler ile ilgili bilgi sahibi up on adj.
hakkında bilgi sahibi olunan beknown adj.
seyahat ederek bilgi sahibi olan way-wise adj.
çeşitli alanda bilgi sahibi olan multiscious [obsolete] adj.
bilgi sahibi tarafından önerilen inspired adj.
az buçuk bilgi sahibi smattering adj.
pratik bilgi sahibi street smart adj.
pratik bilgi sahibi street-smart adj.
bilgi sahibi görünerek conversantly adv.
Phrasals
(bir şey/biri) hakkında bilgi sahibi olmak get with (someone or something) v.
(birini/kendini bir şey) hakkında bilgi sahibi yapmak verse (someone or oneself) in (something) v.
(bir şey) hakkındaki son gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olmak stay up on (something v.
birinin bir şey hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak familiarize someone with something v.
(birinin/kendinin bir şey) hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak familiarize (someone or oneself) with (something) v.
(son gelişmeler hakkında) bilgi sahibi olmak keep across (something) v.
Colloquial
bilgisayarlara meraklı ve bilgi sahibi kimse computernik [us] n.
herkes hakkında bilgi sahibi olmak know who's who v.
bilgi sahibi olmak be down v.
birinin aleyhinde bir bilgi sahibi olmak have something on somebody v.
bir şey yapma konusunda yeterli bilgi sahibi olmak know what (one) is doing v.
öncesinde bilgi sahibi ol do your homework expr.
(bir şeyle) ilgili bilgi sahibi up on (something) expr.
Idioms
aslında pek bilmediği bir şey hakkında bilgi sahibi gibi davranan kişi guardhouse lawyer n.
yatırım konusunda deneyim/bilgi sahibi kimse the smart money n.
çok az bilgi sahibi olmak have a passing acquaintance with something v.
bilgi sahibi olmak come to (one's) knowledge v.
bilgi sahibi olmak come to somebody’s knowledge v.
belirli bir bölgede olanlar hakkında bilgi sahibi olmak finger on the pulse (of something) v.
bir konuda iyi/kapsamlı bilgi sahibi olmak be well up on something v.
derinlemesine bilgi sahibi olmak get the lowdown v.
hakkında bilgi sahibi olmak stay on top of v.
öncesinde bilgi sahibi olmak do (one's) homework v.
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek give (one) the feel of (something) v.
(birinin bir durum) hakkında iyice bilgi sahibi olması için yardım etmek give (one) a feel of (something) v.
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak know the time of day v.
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak know the time of day v.
(bir şey) hakkında yakından/sürekli bilgi sahibi olmak keep astride of (something) v.
bilgi sahibi olmak be in the picture v.
bir konuda iyi/kapsamlı bilgi sahibi olmamak be not well up on something v.
bilgi sahibi olmak be au fait with v.
epey bilgi sahibi olmak be in the know v.
(işlerle ilgili) bilgi sahibi olmak be in the swim (of things) v.
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak/bilgi almak be in on something v.
bir şey hakkında bilgi sahibi olmak/bilgi almak get in on something v.
(biri/bir şey hakkında) derinlemesine bilgi sahibi olmak get the lowdown (on someone or something) v.
biri/bir şey hakkında biraz bilgi sahibi olmak have a nodding acquaintance with someone or something v.
son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmak keep abreast of something v.
(bir şey) hakkında bilgi sahibi olmak stay on top of (someone or something) v.
(bir şey) hakkında bilgili/bilgi sahibi well up with (something) adj.
son ayrıntılar hakkında bilgi sahibi up to speed expr.
(bir şeyle ilgili) son ayrıntılar hakkında bilgi sahibi up to speed (on something) expr.
Trade/Economic
iki tarafın aynı konu hakkında bilgi sahibi olması ama bu bilgilerin farklı değer taşıması durumu asymmetric information n.
pazarla ilgili yeterli bilgi sahibi olmadan yapılan pazarlama stratejisi hunch marketing n.
Literature
bir alanda tecrübe ve bilgi sahibi olmayan uninitiate adj.
Religious
halaha hakkında bilgi sahibi kimse halachist n.
Philosophy
ezoterik, belirsiz veya zorlu durumlar hakkında özel bilgi sahibi kimse cabalist n.
evrensel bilgi sahibi olma pansophism n.
evrensel bilgi sahibi olma pansophist n.
Slang
hukuki konularda kendini veya başkasını savunabilecek veya yardımcı olabilecek/tavsiye verebilecek kadar bilgi sahibi olmuş mahkum jailhouse attorney n.
yöneticinin iş hakkında bilgi sahibi olmayıp konuya yalnızca bir sorun yaşandığında dahil olduğu ve sorunu büyüttüğü yönetim şekli seagull management n.
bir yöneticinin çalışanlarla yalnızca bir sorun çıktığında etkileşimde bulunduğu ve az bilgi sahibi oldukları konuyu daha problemli hale getirdiği bir yönetim biçimi seagull management n.
(bir şey hakkında) bilgi sahibi ve hevesli full bottle [australia] n.
iş hakkında bilgi sahibi olmayıp konuya yalnızca bir sorun yaşandığında dahil olan ve sorunu büyüten yönetici seagull manager n.
çalışanlarla yalnızca bir sorun çıktığında etkileşimde bulunan ve az bilgi sahibi olduğu konuyu daha problemli hale getiren yönetici seagull manager n.
son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olan hep adj.
Modern Slang
flört edilen fakat hakkında pek bilgi sahibi olunmayan erkek arkadaş almost boyfriend n.
flört edilen fakat hakkında pek bilgi sahibi olunmayan kız arkadaş almost girlfriend n.