düzeltme - Turkish English Dictionary
History

düzeltme



Meanings of "düzeltme" in English Turkish Dictionary : 99 result(s)

Turkish English
Common Usage
düzeltme correction n.
düzeltme rectification n.
General
düzeltme readjustment n.
düzeltme refinement n.
düzeltme proofreading n.
düzeltme smooth n.
düzeltme retrieve n.
düzeltme improving n.
düzeltme melioration n.
düzeltme betterment n.
düzeltme recension n.
düzeltme amelioration n.
düzeltme redress n.
düzeltme trimming n.
düzeltme improvement n.
düzeltme reform n.
düzeltme reformation n.
düzeltme revise n.
düzeltme emendation n.
düzeltme emending n.
düzeltme amendment n.
düzeltme correcting n.
düzeltme straightening n.
düzeltme touchup n.
düzeltme revision n.
düzeltme editing n.
düzeltme correction n.
düzeltme adjustment n.
düzeltme reclamation n.
düzeltme scappling n.
düzeltme smoothing n.
düzeltme fixing n.
düzeltme touch-up n.
düzeltme adjustage n.
düzeltme adjustment n.
düzeltme redd [pennsylvania] n.
düzeltme redeeming n.
düzeltme redemption n.
düzeltme redempture [obsolete] n.
düzeltme redressal n.
düzeltme redressal n.
düzeltme redressment n.
düzeltme refit n.
düzeltme refitment n.
düzeltme regulation n.
düzeltme chastisement n.
düzeltme remediation n.
düzeltme turning n.
düzeltme revisal n.
düzeltme dementi n.
düzeltme dress [obsolete] n.
düzeltme polishment n.
düzeltme corrective [obsolete] n.
düzeltme perfectionment n.
düzeltme surculation [obsolete] n.
düzeltme surculate v.
düzeltme rev (revise) abrev.
düzeltme rev (revised) abrev.
düzeltme rev (revision) abrev.
Colloquial
düzeltme on the improve [australia] n.
Trade/Economic
düzeltme rectification n.
düzeltme retouch n.
düzeltme amendment n.
düzeltme adjustment n.
düzeltme revise n.
düzeltme adjusting n.
düzeltme bonification n.
düzeltme correcting n.
Law
düzeltme amendment n.
düzeltme reclamation n.
düzeltme rectification n.
düzeltme correction n.
Politics
düzeltme reform n.
Technical
düzeltme checkout n.
düzeltme revision n.
düzeltme amendment n.
düzeltme truing n.
düzeltme rectification n.
düzeltme leveling n.
düzeltme recovery n.
düzeltme adjustment n.
düzeltme righting n.
düzeltme levelling n.
düzeltme betterment n.
Computer
düzeltme fix n.
düzeltme correction n.
düzeltme checkout n.
düzeltme don't correct expr.
Construction
düzeltme rectification n.
Automotive
düzeltme bumping out n.
düzeltme grading n.
düzeltme reshaping n.
düzeltme leveling out n.
Aeronautic
düzeltme erection n.
Marine
düzeltme trim n.
Biochemistry
düzeltme reforming n.
Astronomy
düzeltme equation n.
Linguistics
düzeltme editing n.
Painting
düzeltme correction n.

Meanings of "düzeltme" with other terms in English Turkish Dictionary : 420 result(s)

Turkish English
Common Usage
gözden geçirip düzeltme revision n.
General
düzeltme işareti circumflex n.
düzeltme yapma revision n.
gözden geçirip düzeltme revise n.
düzeltme (metne ait) emendation n.
eserdeki düzeltme composition n.
kendi kendini düzeltme self betterment n.
ahlakını düzeltme edification n.
satrançta taşın yerini düzeltme j'adoube n.
bozukluğu düzeltme antialiasing n.
düzeltme ve ek layiha amended and supplemental pleading n.
yeniden düzeltme retrieval n.
bilgisayar biliminde hata düzeltme debugging in computer science n.
düzeltme makinesi straightening machine n.
keserek düzeltme trimming n.
renk düzeltme colour correction n.
düzeltme imi circumflex n.
gözden geçirerek düzeltme (metni) revision n.
üstünü başını düzeltme smartening n.
düzeltme yapılmayacağını belirten sözcük stet n.
yanlışları düzeltme rectification of errors n.
davranış düzeltme behavior correction n.
karar düzeltme correcting the decision n.
kusur düzeltme fault correction n.
kusur düzeltme defect correction n.
ek ve düzeltme addendum and corrigendum n.
düzeltme beyannamesi correction declaration n.
düzeltme işleri betterment work n.
gözden geçirip düzeltme revision n.
kenar düzeltme edging n.
kendi kendini düzeltme self-betterment n.
düzeltme mesajı a correction message n.
metin düzeltme redaction n.
(kendi çıkarlarına göre vb) düzeltme/değiştirme doctoring n.
makine çevirisi sonrası düzeltme post-editing n.
makine çevirisi sonrası düzeltme postediting n.
karşılıklı düzeltme mutual adjustment n.
düzeltme veya açıklama amacıyla bir kağıdın üzerine not düşme mark up n.
ilk düzeltme zamanı time to first fix n.
yanlışı düzeltme redress n.
şeklini düzeltme refashionment n.
yeniden ahlakını düzeltme remoralization n.
yeniden ahlakını düzeltme remoralisation n.
silerek düzeltme erasure n.
uygun düzeltme hack n.
dış görünüşü düzeltme window-dressing n.
düzeltme imi hat n.
(özellikle beklenmedik şekilde) durumunu düzeltme şansı break n.
hatalı düzeltme miscorrection n.
aşırı düzeltme overrefinement n.
terzilerin kullandığı bir tür düzeltme ütüsü gooses n.
ilişkileri düzeltme fence-mending n.
zımpara taşı düzeltme eğesi cross file n.
(özellikle siyasette) ilişkileri düzeltme hamlesi fence mending n.
balya düzeltme mekanizması pleater n.
düzeltme işareti correction n.
düzeltme yapan kimse correctioner [obsolete] n.
düzeltme yapan kadın correctress n.
dizgicinin düzeltme yapması için satır aralarına konan kart parçası veya uzun ince çizgi şeklindeki işaret flag n.
tüylerini yalayarak düzeltme prin [dialect] n.
gagayla tüylerini düzeltme prin [dialect] n.
yazılı gözlük merceği düzeltme prosedürü prescription n.
yüzey düzeltme aleti slickener n.
yüzey düzeltme çubuğu strickle n.
(dergi ve kitaplarda) düzeltme ve ekstra içeriklerin yer aldığı ek bölüm supplement n.
kurcalamak (tamir/düzeltme amacıyla) tinker with v.
düzeltme yapmak make correction v.
tekrar düzeltme yapmak revise v.
düzeltme iptalini işaretlemek stet v.
düzeltme yapmak revise v.
düzeltme yapmak edit v.
düzeltme yapmak proofread v.
düzeltme istemek demand correction of something v.
enflasyona göre düzeltmek/düzeltme yapmak adjust for inflation v.
aşırı düzeltme yapmak over-correct v.
düzeltme yapmak read v.
düzeltme yapmak redraft v.
düzeltme yapmak amacıyla metni okumak hold v.
aşırı düzeltme yapmak overcorrect v.
çok fazla düzeltme yapmak overedit v.
düzeltme ihtiyacını belirtmek correct v.
düzeltme ihtiyacını belirtmek correctify v.
yüzey düzeltme çubuğu ile fazlasını almak strickle v.
metin düzeltme ile ilgili redactorial adj.
metin düzeltme ile ilgili redactional adj.
düzeltme ile ilgili revisionary adj.
üzerinde çok az düzeltme yapılmış clean adj.
düzeltme gerektirmeyecek kadar mükemmel irreformable adj.
otomatik düzeltme özellikli klavyeye ait veya ilgili self-correcting adj.
bolca düzeltme yapılmış foul adj.
-e yapılan düzeltme modification to prep.
düzeltme belirten bir bağlaç or conj.
kalsın (düzeltme iptali) stet interj.
Phrasals
düzeltme yapmak touch up v.
bir şeyleri çıkararak düzeltme/düzenleme yapmak edit (something) out of (something) v.
(yazı, film, video) üzerinde düzeltme yapmak edit in v.
bir şeyler ekleyerek düzeltme/düzenleme yapmak edit in v.
tekrar düzeltme yapmak work over v.
Phrases
yazıldı ancak/yazıldıktan sonra düzeltme yapılmadı dictated but not read expr.
Idioms
yanlışları düzeltme değneği clue stick n.
yanlışları düzeltme değneği clue-by-four n.
üstünkörü düzeltme nail polish on a hangnail n.
üstünkörü düzeltme quick-and-dirty n.
arayı düzeltme girişimi nixon in china n.
arayı düzeltme girişimi nixon to china n.
arayı düzeltme girişimi nixon goes to china expr.
Formal
yeniden düzeltme reamendment n.
Trade/Economic
vergi iadesinde düzeltme amended return n.
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan ve düzeltme gerektiren olaylar adjusting events after the balance sheet date n.
bilanço tarihinden sonra düzeltme gerektirmeyen olay non-adjusting event after the balance sheet date n.
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan ve düzeltme gerektiren olaylar adjusting event after the balance sheet date n.
denetim sırasında yapılan düzeltme audit adjustment n.
düzeltme kaydı reverse entry n.
düzeltme kaydı adjusting entry n.
düzeltme esası adjusted basis n.
düzeltme kaydı control account n.
düzeltme gerektirmeyen olay nonadjusting event n.
düzeltme faktörü correction factor n.
düzeltme talepleri correction requests n.
düzeltme maddesi reversing entry n.
düzeltme faturası corrective invoice n.
düzeltme maddesi contra entry n.
düzeltme işlemi adjusting event n.
düzeltme değeri correction value n.
düzeltme gerektirmeyen olay non-adjusting event n.
düzeltme maddesi adjusting entry n.
düzeltme tarihi date of amendment n.
enflasyon düzeltme karları inflation adjustment profits n.
hesapların incelenmesi sırasında yapılan düzeltme audit adjustment n.
maaş düzeltme belgesi pay adjustment document n.
mevsimsel düzeltme seasonal adjustment n.
mevsimlik düzeltme seasonal adjustment n.
ödenmiş sermaye enflasyon düzeltme farkı capital reserves due to inflation accounting n.
sermayenin korunması ile ilgili düzeltme capital maintenance adjustment n.
sermaye düzeltme capital adjustment n.
üstsel düzeltme exponential smoothing n.
yeniden düzeltme readjustment n.
yanlışları düzeltme rectification of errors n.
yıllara yaygın inşaat enflasyon düzeltme hesabı inflation adjustments on contract progress income n.
yevmiye düzeltme maddesi adjustment journal entry n.
yıllara yaygın inşaat enflasyon düzeltme hesabı inflation adjustments on contract progress n.
Law
düzeltme yolları remedies n.
düzeltme ve cevap hakkı right to controvert and rebut n.
düzeltme maddesi correcting entry n.
hata düzeltme talebi bill for reformation n.
karar düzeltme talebi request of revision of decision n.
karar düzeltme rectification n.
karar düzeltme revision of decision n.
yargılama sonrası karar düzeltme/tashihi karar post-judgment relief n.
(mahkeme kararını) düzeltme lahiyası bill of review n.
Politics
(siyasette) ilişkileri düzeltme hamlesi fence-mending n.
Media
düzeltme yazısı notice of correction n.
düzeltme yazısı correction notice n.
düzeltme yazısı correction n.
genellikle u biçimli düzeltme masasının düzeltmenlerce kullanılan dış kenarı rim n.
(yazıyı) düzeltme sırasında silmek edit out v.
Technical
triyaj hattında yanlış yönlendirilmiş vagonları düzeltme trimming n.
arkasından yürünen kenar düzeltme makinesi walk-behind lawn edge trimmer n.
arazi düzeltme makinesi bulldozer n.
alçak gerilim güç faktörü düzeltme grupları low-voltage power factor correction banks n.
belvermeyi düzeltme sag correction n.
bozukluk düzeltme defect correction n.
çekiçle düzeltme peening n.
çim düzeltme makinesi garden strimmer n.
çelik mala ile düzeltme steel trowel finish n.
düzeltme süresi make up time n.
düzeltme levhası correcting plate n.
düzeltme momenti upsetting moment n.
düzeltme işareti caret n.
düzeltme kolu righting arm n.
düzeltme süreci correction period n.
düzeltme erimi correction range n.
düzeltme makinesi straightening machine n.
düzeltme boyası touch-up paint n.
düzeltme kesimi trim cut n.
düzeltme sinyali correction signal n.
düzeltme ve parlatma (taş/ahşap) dress n.
düzeltme mekanizması correction mechanism n.
düzeltme çarpanı correction factor n.
düzeltme momenti righting moment n.
düzeltme faktörü correcting variable n.
düzeltme mesajı correction message n.
düzeltme-doğrultma straightening n.
düzeltme sıvısı correcting fluid n.
düzeltme faktörleri correction factors n.
düzeltme kalemi touch-up pen n.
düzeltme faktörü/payı fudge factor n.
düzeltme ütüsü smoothing iron n.
düzeltme masası copy desk n.
düzeltme tabakası regulating course n.
düzeltme katsayısı adjustment coefficient n.
düzeltme faktörü correction factor n.
düzeltme terminali editing terminal n.
düzeltme imi caret n.
hacim düzeltme volume correction n.
gergili düzeltme tension leveler n.
germeli düzeltme stretcher levelling n.
gemi düzeltme kolu ship's righting arm n.
hata düzeltme error recovery n.
hata düzeltme yordamı error-correction routine n.
hata düzeltme kodu error-correcting code n.
hata düzeltme rölesi rectification failure relay n.
hata düzeltme error correction n.
hata düzeltme kuralı error-correction rule n.
kenar düzeltme makinesi selvedge trimming machine n.
kerteriz düzeltme bearing correction n.
kenar düzeltme edging n.
kenar düzeltme side trimming n.
kendi kendini düzeltme self diagnostic n.
kusur düzeltme defect correction n.
kusurlu camı düzeltme salvaging n.
metalleri gererek düzeltme stretcher levelling n.
merdaneli sac düzeltme roll straightening n.
numune boyutu düzeltme faktörü sample size correction factor n.
orantılı düzeltme proportional control n.
otomatik yanlış düzeltme automatic error correction n.
öngörme düzeltme yöntemi prediction correction method n.
otomatik düzeltme automatic levelling n.
otomatik hata düzeltme automatic error correction n.
rota düzeltme off course correction n.
renk düzeltme colour correction n.
rüzgar düzeltme ıskalası windage scale n.
rüzgar ve tabii yan düzeltme çizelgesi wind and drift chart n.
puls sayısı düzeltme teknikleri pulse interpolation techniques n.
sıcak düzeltme hot straightening n.
serme ve düzeltme makinesi layer and finishing machine n.
son düzeltme post normalization n.
su vererek düzeltme wet-smoothed n.
statik düzeltme static correction n.
toprak düzeltme grading n.
taş düzeltme kalemi drove chisel n.
trend düzeltmeli üstel düzeltme yöntemi trend-corrected exponential smoothing technique n.
yalazla düzeltme flame straightening n.
züccaciye düzeltme makinesi blocking machine n.
buz düzeltme aracı ice resurfacer n.
buz pisti yüzey düzeltme makinesi ice resurfacer n.
düzeltme miktarı correction n.
düzeltme ile eklenen miktar correction n.
(oymacılıkta) yüzey düzeltme aleti scraper n.
(taşçılıkta) kabaca düzeltme skiffling n.
yüzey düzeltme aleti slick n.
yüzey düzeltme çubuğu strike n.
yeniden düzeltme yapmak (kitap, gazete, film vb.) re-edit v.
düzeltme ve eklemeler yapmak update v.
(kalıp) yüzey düzeltme çubuğuyla düzeltmek strike v.
Computer
düzeltme paketi numarası patch count n.
düzeltme erimi correction range n.
düzeltme eki sayısı patch count n.
düzeltme imleme revision marking n.
düzeltme terminali editing terminal n.
düzeltme çubuğu revision bar n.
düzeltme geçmişi revision history n.
düzeltme bölmesi revisions pane n.
düzeltme faktörü correction factor n.
düzeltme okuması proofreading n.
düzeltme imleri revision marks n.
düzeltme numarası revision numbers n.
düzeltme erimi manipulated range n.
düzenleme/düzeltme materyalleri editing materials n.
düzeltme okuması proof reading n.
düzeltme süresi make up time n.
düzeltme sinyali correction signal n.
düzeltme numarası revision number n.
düzeltme düzeyi fix level n.
düzeltme işareti proofmark n.
düzeltme yazdırma proof print n.
düzeltme imi caret n.
düzeltme sayısı change number n.
hata düzeltme kodları error-correcting codes n.
hata düzeltme debug n.
hata düzeltme bug fix n.
hata düzeltme error handling n.
hata düzeltme program abend recovery program n.
hata düzeltme kodu error correction code n.
hata düzeltme error correction n.
hata düzeltme debugging in computer science n.
hata düzeltme programı debugger n.
hata düzeltme error recovering n.
hata düzeltme aracı debugging tool n.
kerteriz düzeltme bearing correction n.
modem hata düzeltme protokolü modem error correcting protocol n.
mtf düzeltme mtf correction n.
öngörme düzeltme yöntemi prediction correction method n.
özdevimli yanlış düzeltme automatic error correction n.
otomatik hata düzeltme automatic error correction n.
öngörme-düzeltme yöntemi predictor-corrector method n.
otomatik düzeltme dışında kalanlar autocorrect exceptions n.
otomatik düzeltme autocorrect n.
program düzeltme program debugging n.
parçalanmışlığı düzeltme defragment n.
ras düzeltme ilkesi ras fix policy n.
son düzeltme post normalization n.
donanımdaki arızaları bir denetleme programı ile düzeltme, önleme veya donanımın bazı kısımlarını yenileme maintenance n.
(Bilgisayar) Bir kod parçasını fonksiyonunu değiştirmeksizin düzeltme, daha okunabilir hale getirme code refactoring n.
metinde düzeltme yaparken kırmızı ile işaretlemek redline v.
düzeltme uygula apply patch expr.
hata düzeltme kipini devreden çıkar disable error correction mode expr.
hata düzeltme girişimi başarısız error correction attempt failed expr.
Informatics
düzeltme düzeyi fix level n.
düzeltme imi caret n.
eğriliği düzeltme deskew n.
hata düzeltme yordamı error-correcting routine n.
hata düzeltme error handling n.
öngörme-düzeltme yöntemi predictor-corrector method n.
resim işlemede eğri olan resmi düzeltme deskew n.
yazım düzeltme spell checking n.
Telecom
bilgi geri besleme ve tekrarlama ile hata düzeltme error correction by information feedback and repetition n.
darbe düzeltme pulse correction n.
düzeltme karar listesi edit decision list n.
frekans düzeltme kanalı frequency correction channel n.
hata denetimi ve düzeltme error checking and correction n.
hata düzeltme kodlaması error-correction coding n.
hata tespiti ve düzeltme error detection and correction n.
ileri hata düzeltme forward error correction n.
otomatik düzeltme işlevi auto correlation function n.
rasgele gürültüyü düzeltme random-noise correction n.
Electric
düzeltme programı fix program n.
düzeltme devresi connecting up n.
düzeltme reaktörü smoothing reactor n.
oran düzeltme ratio correction n.
Mechanic
merdaneli sac düzeltme roll straightening n.
Textile
kilimlerin son halini kontrol edip düzeltme yapan kimse burler n.
Architecture
yontma taşı yeniden düzeltme regratery n.
Construction
asfalt düzeltme tabakası asphalt leveling course n.
beton dökülen yerde bir kalas veya metalden bir düzleştirici ile harcın yüzeyini düzeltme işlemi float finishing n.
yüzey düzeltme harcı coving mortar n.
asfalt düzeltme makinesi finisher n.
Woodworking
ahşap yüzey düzeltme macunu paste filler n.
ahşap yüzey düzeltme macunu wood filler n.
Automotive
döverek düzeltme planishing n.
düzeltme katsayısı correction factor n.
göçük düzeltme aleti planishing hammer n.
gövde düzeltme bodywork n.
hata düzeltme debugging n.
hidrolik kaporta düzeltme aleti body jack n.
hızlanma düzeltme kontrolü tap up control n.
motor vuruntusu düzeltme devresi engine knocking correction circuitry n.
motor vuruntusu düzeltme devresi engine knocking correction circuit n.
panel düzeltme panel picking n.
panel düzeltme panel straightening n.
port düzeltme cylinder head porting n.
şasi düzeltme tezgahı body straightening bench n.
şasi ölçüm ve düzeltme tezgahı jig n.
yavaşlama düzeltme kontrolü tap down control n.
Traffic
düzeltme tabakası correction course n.
düzeltme tabakası adjustment course n.
Aeronautic
düzeltme bakımı corrective maintenance n.
düzeltme momentinin kesilmesi erection cut out n.
düzeltme hareketi corrective action n.
düzeltme hızı erection or slaving rate n.
otomatik düzeltme autoerection n.
rüzgar hamlesi düzeltme faktörü gust alleviation factor n.
Medical
burun düzeltme nose reshaping n.
diş bozukluklarını düzeltme ile uğraşan diş hekimliği dalı orthodontics n.
dişeti dokusunu şekil düzeltmek amacıyla fizyolojik olarak düzeltme gingivoplasty n.
fıtık düzeltme operasyonu herniorrhaphy n.
kılcal düzeltme capillary correction n.
kümülatif çevrim farkı düzeltme hesabı cumulative translation adjustment account n.
(ameliyatla) düzeltme diorthosis n.
uyumsuz veya nevrotik bireyleri düzeltme tedavisi orthosis n.
Psychology
düzeltme mekanizması correctional mechanism n.
Dentistry
yüzey düzeltme tekniği finishing technique n.
Optics
şaşılığı düzeltme amacıyla sadece doğrudan önde olanı gösteren gözlük louchettes n.
iki cismin yerini doğru sabitleyen düzeltme differential refraction n.
Printing
düzeltme işareti star n.
(düzeltme sırasında) basılı materyalden çıkarmak make an out v.
Math
çift üstel düzeltme double exponential smoothing n.
Statistics
düzeltme katsayıları correction coefficients n.
düzeltme faktörü correction factor n.
düzeltme etkeni correction factor n.
küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe sıralanmış verileri düzeltme data binning n.
ortalama düzeltme average correction n.
Agriculture
tarımsal düzeltme kanunu agricultural adjustment act n.
arazi düzeltme makinesi dozer n.
Education
test düzeltme test correction n.
(tezi öğrenciye) düzeltme için geri göndermek refer [brit] v.
(sınav kağıtlarında) düzeltme yapmak correct v.
Literature
(edebi metni) gözden geçirip düzeltme castigation n.
edebi metni gözden geçirerek düzeltme diorthosis n.
Linguistics
yanlış düzeltme error correction n.
Environment
koruma dokusu arakesit düzeltme faktörü shield tissue interface correction factor n.
Meteorology
kılcal düzeltme capillary correction n.
Geology
düzeltme yapılmamış sismik kesit uncorrected seismic section n.
eğik datum statik düzeltme dip-datum static correction n.
yatay-datum statik düzeltme flat-datum static correction n.
Military
düzeltme atışı fire registration n.
düzeltme tanzim hedefi registration target n.
düzeltme tanzim noktası registration point n.
düzeltme sınıflandırması correctional classification n.
düzeltme tanzim ateşi registration fire n.
düzeltme tanzimi registration fire n.
havan yan düzeltme levhası mortar deflection board n.
havan mesafe düzeltme levhası mortar range board n.
istikamet açısı düzeltme sürgülü cetveli azimuth adjustment slide rule n.
kendi kendini düzeltme eğitim sistemi self-correcting training system n.
kurşun boru düzeltme demiri dummy n.
mevzi düzeltme levhası position correction grid n.
mesafe düzeltme aleti percentage corrector n.
mesafe düzeltme miktarı range corrector setting n.
mesafe düzeltme levhası range correction board n.
planimetrik düzeltme çizelgesi difference chart n.
rüzgar düzeltme aleti wind corrector n.
yan düzeltme açısı lateral deflection angle n.
yan düzeltme lateral deflection n.
yüksek paralanma noktası düzeltme tanzimi high-burst ranging n.
Art
kabartmalı nesne üzerinde düzeltme yapılırken kullanılan bir alet anaglyptograph n.
Photography
pozlama sırasında kamera eğilmesinin neden olduğu çarpıklıkları düzeltme prosedürü rectification n.
düzeltme filtreleri correction filters n.
renk düzeltme color correction n.
Printery
metal üzerinde düzeltme yaparken karakterleri çıkarmak için kullanılan sivri uçlu çelik bir alet bodkin n.
(baskı üzerindeki) düzeltme imprint n.
düzeltme kağıdı slip n.
düzeltme ve uyarıların yer aldığı not kağıdı slip n.
ilk düzeltme nüshası slip n.
aşırı derecede düzeltme çizikleri içeren (metin) dirty adj.
Abbreviation
hata düzeltme kodu ecc (error correction code) n.
Slang
dijital bir görüntüyü piksellerine kadar inceleyip düzeltme pixel peeping n.
dijital bir görüntüyü en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltme pixel peeping n.
dijital bir görüntüyü piksel piksel/en ince ayrıntısına kadar inceleyip düzeltme pixel peeping n.
Modern Slang
hatasını düzeltme şansı an out n.