dalgalı - Turkish English Dictionary
History

dalgalı



Meanings of "dalgalı" in English Turkish Dictionary : 60 result(s)

Turkish English
Common Usage
dalgalı wavy adj.
General
dalgalı rolling adj.
dalgalı crispate adj.
dalgalı undate adj.
dalgalı billowy adj.
dalgalı restless adj.
dalgalı waved adj.
dalgalı sinuate adj.
dalgalı flowing adj.
dalgalı undulated adj.
dalgalı undulant adj.
dalgalı choppy adj.
dalgalı wavy adj.
dalgalı undulating adj.
dalgalı sinuous adj.
dalgalı undulate adj.
dalgalı fluctuant adj.
dalgalı floating adj.
dalgalı fluctuating adj.
dalgalı up-and-down adj.
dalgalı corrugated adj.
dalgalı surging adj.
dalgalı wavelike adj.
dalgalı undulatory adj.
dalgalı rippled adj.
dalgalı crinkled adj.
dalgalı crinkly adj.
dalgalı squiggly adj.
dalgalı rough adj.
dalgalı aflow adj.
dalgalı crimpy adj.
dalgalı undulative adj.
dalgalı undulous adj.
dalgalı wiggly adj.
dalgalı buckled adj.
dalgalı ripply adj.
dalgalı chopping adj.
dalgalı guilloched adj.
dalgalı curly adj.
dalgalı flexuous adj.
dalgalı flotery adj.
dalgalı short adj.
dalgalı sinuated adj.
dalgalı sinuose adj.
dalgalı streamlined adj.
Trade/Economic
dalgalı floating adj.
Technical
dalgalı alternating adj.
dalgalı turbulent adj.
dalgalı agitational adj.
dalgalı wavy adj.
dalgalı alternative adj.
dalgalı sinuous adj.
dalgalı corrugated adj.
Informatics
dalgalı alternating adj.
Marine
dalgalı lumpy adj.
Physics
dalgalı pulsating adj.
Meteorology
dalgalı undulatus adj.
Art
dalgalı ondoyant adj.
Printery
dalgalı curl adj.
Archaic
dalgalı corrugate adj.

Meanings of "dalgalı" with other terms in English Turkish Dictionary : 277 result(s)

Turkish English
General
dalgalı oluş undulation n.
televizyondaki dalgalı görüntü escallop n.
dalgalı deniz a heavy sea n.
dalgalı kur sistemi floating exchange rate system n.
dalgalı arazi undulating country n.
dalgalı yük fluctuating load n.
dalgalı yüzey undulating surface n.
dalgalı olma waviness n.
çalkantılı veya dalgalı deniz short sea n.
dalgalı kenger otu yaprakları undulating acanthus leaves n.
dalgalı saç wavy hair n.
dalgalı su rough water n.
dalgalı olma tempestuousness n.
dalgalı noktaları olan arma yıldızı estoile n.
dört düz ve dört dalgalı ışını olan yıldız estoile of eight points n.
dalgalı hareket wafture n.
(duman, ses) dalgalı kitle billow n.
iri dalgalı maşalı saç stili marcel n.
dalgalı saç tutamı wing n.
dalgalı bir tür peruk bob n.
düz veya hafif dalgalı kalıcı saç fönü body wave n.
hanedan armalarında genellikle üstünde slogan yazılı olan dalgalı şerit garter n.
dalgalı yüzeydeki dairesel çıkıntı ripple mark n.
dalgalı su chop n.
(okyanusta) dalgalı yüzey chop n.
dalgalı su yüzeyi run n.
dalgalı deniz popple n.
dalgalı deniz pople n.
dalgalı saçlı olma cymotrichy n.
nemli saça parmak bastırarak yapılan dalgalı bir saç modeli finger wave n.
dalgalı saç set n.
dalgalı hareket sinuosity n.
(armada) altı sıra dalgalı şerit motifi fountain n.
dalgalı yüzey surge n.
dalgalı bulut surge n.
durgunlaşmaya başlamak (dalgalı deniz) subside v.
durgunlaşmak (dalgalı deniz) subside v.
dalgalı olmak wave v.
dalgalı bir seyir izlemek follow a fluctuating course v.
dalgalı olmak riffle v.
dalgalı çizgiler ile tasarlamak streamline v.
dalgalı kura geçirmek float v.
dalgalı (metal) corrugated adj.
dalgalı (deniz) rolling adj.
dalgalı (kumaş) watery adj.
dalgalı (ipek) watery adj.
daha dalgalı wavier adj.
dalgalı (deniz/su) rough adj.
çok dalgalı (deniz) sloppy adj.
en dalgalı waviest adj.
dalgalı (deniz) rough adj.
dalgalı (mermer) cloudy adj.
dalgalı seyir gösteren undulate adj.
(saç) dalgalı wavy adj.
hafif dalgalı slightly curly adj.
dalgalı hareket eden undulary adj.
dalgalı hareket eden undulative adj.
dalgalı olmayan (saç) lank adj.
kenarları dalgalı repand adj.
yüksek dalgalı high adj.
hafif dalgalı repand adj.
dalgalı su sesine benzeyen ripply adj.
dalgalı desenlerle süslenmiş damascened adj.
(su) dalgalı popply adj.
dalgalı saçlı bireyler içeren cymotrichous adj.
genetiği dalgalı saça yatkın cymotrichous adj.
dalgalı ve asimetrik şekli bulunan freeform adj.
sörf dalgalı surfy adj.
dalgalı bir şekilde fluctuatingly adv.
dalgalı bir halde choppily adv.
dalgalı bir halde alternatingly adv.
dalgalı bir halde sinuously adv.
dalgalı bir şekilde undulatingly adv.
dalgalı bir şekilde wavily adv.
dalgalı bir şekilde rollingly adv.
dalgalı bir şekilde aripple adv.
dalgalı bir şekilde undulately adv.
dalgalı bir şekilde ripplingly adv.
dalgalı bir şekilde floatingly adv.
dalgalı olarak floatingly adv.
Colloquial
vak dalgalı saç finger wave n.
Idioms
dalgalı bir denizde giden bir gemide dengeyi kaybetmeden ve deniz tutması yaşamadan yürüyebilme/durabilme one's sea legs n.
dalgalı bir denizde giden bir gemide dengeyi kaybetmeden ve deniz tutması yaşamadan yürüyebilmek have one's sea legs v.
dalgalı bir denizde giden bir gemide dengeyi kaybetmeden ve deniz tutması yaşamadan yürüyebilmek get one's sea legs v.
dalgalı olmak be touch-and-go v.
Trade/Economic
dalgalı kur floating rate n.
dalgalı borçlar floating debt n.
dalgalı borçlar floating debts n.
dalgalı oranlı bono floatingrate notes n.
dalgalı döviz kuru floating rate of exchange n.
dalgalı borç floating debt n.
dalgalı döviz kuru fluctuating exchange rate n.
dalgalı kur sistemi flexible exchange rate n.
dalgalı kur rejimi floating rate regime n.
dalgalı kur politikası floating rate policy n.
dalgalı borç senetlerinin en düşük faizi floating rate bond floor n.
dalgalı sermaye floating capital n.
dalgalı borç unfounded debt n.
dalgalı haciz floating lien n.
dalgalı sigorta poliçesi floating policy n.
dalgalı döviz kuru floating exchange rate n.
dalgalı kur rejimi floating exchange rate regime n.
dalgalı borç floating liability n.
dalgalı kur sistemi free floating n.
dalgalı kur rejimi floating rate regime n.
dalgalı fiyatlandırma surge pricing n.
dalgalı para floating money n.
serbest dalgalı kur piyasası free floating market n.
yönetilen dalgalı kur rejimi managed float regime n.
dalgalı piyasa choppy market n.
(borsa) dalgalı olma sensitivity n.
dalgalı kur floating-rate adj.
dalgalı (borsa veya fiyatlar) sensitive adj.
Politics
dalgalı döviz kurları floating exchange rates n.
dalgalı kurlar floating rates n.
Insurance
dalgalı poliçe floating policy n.
dalgalı sigorta poliçesi floating policy n.
Technical
alt kenarı dalgalı eğri biçiminde olan (döküm kalıbı) nebule n.
çok dalgalı ışık görünge ölçeri polychromator n.
dalgalı akım üreteci alternator n.
dalgalı damar wavy cord n.
dalgalı akım alternating current n.
dalgalı voltaj ripple voltage n.
dalgalı akım alternate current n.
dalgalı akım alternative current n.
dalgalı biçim undulation n.
dalgalı sıçrama undular jump n.
dalgalı akım slug flow n.
dalgalı toprak undulating terrain n.
dalgalı gerilim alternating stress n.
dalgalı rondela wave washer n.
dalgalı yol humped road n.
dalgalı kenar curled edge n.
dalgalı yer rough country n.
dalgalı boya ripple finish n.
dalgalı akım motorları alternating current motors n.
dalgalı hareket wavy motion n.
dalgalı tekerlek gövdesi dished wheel disc n.
dalgalı akım üreteci alternating current generator n.
dalgalı hareket undulatory n.
dalgalı akım rölesi alternating relay n.
dalgalı yük fluctuating load n.
dalgalı yer undulating terrain n.
dalgalı yer rolling land n.
dalgalı boya a crackled or wrinkled paint finish n.
dalgalı akım pulsation flow n.
dalgalı ilerleme undulation n.
dalgalı devinim wavy motion n.
dalgalı yatak wavy bed n.
dalgalı arazi rolling land n.
otomatik dalgalı lehimleme makinesi automatic wave soldering machine n.
tam dalgalı doğrultucu full wave rectifier n.
tek dalgalı oluklu mukavva single-wall corrugated fibreboard n.
yarım-dalgalı doğrultmaç half-wave rectifier n.
yarı-dalgalı redresör half-wave rectifier n.
yarı dalgalı redresör half-wave rectifier n.
yarım dalgalı doğrultucu half wave rectifier n.
yüzeyi dalgalı demir fluting iron n.
tahta veya mermerde farklı ton veya renkte uzun dalgalı çizgi vein n.
dalgalı akımı doğru akıma çevirmek rectify v.
dalgalı desenlerle süslemek damascene v.
yanlamasına dalgalı kink adj.
yüksek frekanslı radyo dalgalı high-frequency adj.
Computer
dalgalı alt çizgi wavy underline n.
dalgalı çizgi wavy line n.
dalgalı çerçeve wavy frame n.
dalgalı akım alternating current n.
dalgalı köşeler woven corners n.
dalgalı çizgi waveline n.
tam dalgalı doğrultucu full wave rectifier n.
yarım dalgalı doğrultucu half-wave rectifier n.
yarım dalgalı doğrultucu half wave rectifier n.
çift dalgalı double wavy adj.
çift dalgalı wave double adj.
koyu dalgalı wave heavy adj.
tek dalgalı single-wavy adj.
altı dalgalı çizili wave underline expr.
Informatics
dalgalı akım alternating-current n.
dalgalı akım alternate current n.
dalgalı akım alternating current n.
dalgalı akım üreteci alternating-current generator n.
Telecom
dalgalı koruma corrugated shield n.
Electric
dalgalı voltaj ripple voltage n.
dalgalı akım alternating current n.
kare dalgalı akım square wave current n.
yarım -dalgalı doğrultmaç half-wave rectifier n.
dalgalı akımı doğru akıma çevirmek rectify v.
doğru akıma çevirmek (dalgalı akımı) rectify v.
Mechanic
dalgalı kenar wavy edge n.
Radio
yüksek frekanslı radyo dalgalı high-frequency adj.
Textile
dalgalı, desenli veya damarlı devetüyü gibi olan camleted n.
pamuk ve ipekle karışık dokunmuş dalgalı çizgili kumaş journey n.
şapka kenarının dalgalı konturu ripple n.
dalgalı deseni olan kumaş damascene n.
dalgalı dokuma motifi overshot n.
Architecture
s harfini andıracak şeklinde dalgalı çizgileri olan nebuly adj.
fransız gotik mimarisinin dalgalı hatları ve alevi andıran biçimlerine ait veya ilişkili flamboyant adj.
fransız gotik mimarisinin dalgalı hatları ve alevi andıran biçimlerine sahip olan flamboyant adj.
Woodworking
yuvarlak dalgalı ahşap yüzey oystering n.
(yuvarlak dalgalı ahşap yüzeyde kullanılan) tahta çubuk demeti oystering n.
Automotive
basınç dalgalı kompresör pressure wave supercharger n.
basınç dalgalı süperşarj pressure wave supercharger n.
basınç dalgalı turbo pressure wave supercharger n.
dalgalı aşınma cupping n.
dalgalı çalışma power surge n.
dalgalı hava alma surge bleeding n.
dalgalı rondela wave spring washer n.
yüzermişçesine giden/dalgalı hareket eden floaty car n.
Marine
dalgalı deniz rough sea n.
dalgalı  bor undular bore n.
kaba dalgalı deniz rough sea n.
denizin çırpıntılı ve kısa dalgalı olması lop n.
dalgalı denize dayanabilen gemi sea boat n.
aşırı dalgalı olmayan deniz seaway n.
dalgalı deniz seaway n.
dalgalı denizde öne arkaya yalpa yapmak make heavy weather v.
dalgalı denizde yalpalayıp baş-kıç vurmak weather v.
(gemi) dalgalı denizde şiddetle yükselmek scend v.
(gemi) dalgalı denizde şiddetle yükselmek send v.
hafif dalgalı choppy adj.
düzensiz dalgalı lumpy adj.
Medical
dalgalı görme oscillopsia n.
dalgalı seyir gösteren with a fluctuating course n.
kısa dalgalı tedavi cihazı short-wave therapy equipment n.
q dalgalı olmayan non-q wave adj.
Physiology
peristalsiz mide ve bağırsakların sindirim sırasındaki dalgalı hareketleri peristalsis n.
üç dalgalı (puls) tricrotic adj.
Optics
kare dalgalı sıçrama square wave jerk n.
Statistics
dalgalı poliçe floating insurance policy n.
dalgalı poliçe floating policy n.
dalgalı sigorta poliçesi floating insurance policy n.
dalgalı sigorta poliçesi floating policy n.
(dağılım) dalgalı skew adj.
Physics
dalgalı yüzey corrugated surface n.
Marine Biology
uskumrugiller familyasında sırtında koyu renk dalgalı çizgileri bulunan, gümüş rengi karınlı yırtıcı bir yemeklik balık mackerel (scomber scombrus) n.
Zoology
distal dalgalı kanal distal convoluted tubule n.
uzun, hafif dalgalı ve beyaz tüyleri olan güçlü yapılı büyük bir çoban köpeği ırkı maremma sheepdog n.
uzun ve dalgalı kürklü küçük bir köpek ırkı little lion dog n.
Botanic
oymacılıkta ve gemi yapımında kullanılan sarı aromatik dalgalı damarlı kereste veren bir tazmanya ağacı huon pine (lagarostrobus franklinii) n.
oymacılıkta ve gemi yapımında kullanılan sarı aromatik dalgalı damarlı kereste veren bir tazmanya ağacı dacrydium franklinii n.
dalgalı yaprak undulate leaf n.
bitkileri dalgalı su ortamında büyümeye adapte etme işlemleri cumaphytism n.
dişli-dalgalı kenarlı dentate-sinuate adj.
dişli ve dalgalı kenarlı olan dentate-sinuate adj.
kenarları belirgin şekilde dalgalı olan ruffled adj.
Agriculture
ofset büyük dalgalı disk keski offset fluted coulter n.
ofset küçük dalgalı disk keski offset rippled coulter n.
Breeding
dalgalı gri veya kahverengi tüylü, kısa bacaklı bir teriyer köpek ırkı cesky terrier n.
dalgalı ipeksi tüyleri olan aslen ingiltere'de geliştirilen küçük bir köpek ırkı american cocker spaniel n.
dalgalı ipeksi tüyleri olan aslen ingiltere'de geliştirilen küçük bir köpek ırkı english cocker spaniel n.
dalgalı ipeksi tüyleri olan aslen ingiltere'de geliştirilen küçük bir köpek ırkı cocker n.
History
dalgalı kılıç flame-bladed sword n.
dalgalı kılıç wave-bladed sword n.
(armalarda) dalgalı unde adj.
dalgalı (arma) undee adj.
Geography
kaba dalgalı deniz rough sea n.
rüzgarın oluşturduğu ve kutup ovalarında bulunan dalgalı uzun kar sırtı zastruga n.
dalgalı su whitewater n.
dalgalı deniz long sea n.
dalgalı arazide tepe veya vadi fold [uk] n.
dalgalı su sea n.
dalgalı su ile ilgili whitewater adj.
dalgalı suya ait whitewater adj.
dalgalı su için tasarlanmış whitewater adj.
dalgalı suda gerçekleşen whitewater adj.
araları çukur dalgalı (deniz) hollow adj.
Meteorology
dalgalı bulutlar billow clouds n.
dalgalı saç benzeri bölümleri bulunan sirüs bulutu sea grass n.
Geology
dip moreni ile kaplı dalgalı arazi till plain n.
dalgalı sönme undulatory extinction n.
dalgalı sönme undulose extinction n.
dalgalı şist curly schist n.
Military
dalgalı arazi rolling terrain n.
Sport
nehrin dalgalı kısmı wild water n.
Art
dalgalı yüzeyi bulunan ondoyant adj.
Music
trompet veya trombon ile çıkarılan, insan konuşmasındaki sesli harflere benzeyen dalgalı ses wah-wah n.
Archaic
üç dalgalı (puls) tricrotous adj.