direk - Turkish English Dictionary
History

direk



Meanings of "direk" in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

Turkish English
Common Usage
direk post n.
direk pole n.
direk mast n.
General
direk pylon n.
direk strut n.
direk girder n.
direk stud n.
direk standard n.
direk stick n.
direk atlas n.
direk beam n.
direk staff n.
direk upright n.
direk stem n.
direk backbone n.
direk stanchion n.
direk flitch n.
direk pillar n.
direk stake n.
direk pile n.
direk tree n.
direk corso n.
direk shoar n.
direk stab n.
direk stang [dialect] [uk] n.
direk stob n.
direk anchor n.
direk straucht adj.
direk straught adj.
direk streight [obsolete] adj.
Technical
direk pillar n.
direk post n.
direk beam n.
direk mast n.
direk lug [dialect] [uk] n.
Telecom
direk pole n.
Architecture
direk column n.
Construction
direk girder n.
Automotive
direk pillar n.
direk roof pillar n.
direk pole n.
direk post n.
Marine
direk spar n.
direk staff n.
direk mast n.
Mining
direk prop n.

Meanings of "direk" with other terms in English Turkish Dictionary : 283 result(s)

Turkish English
Common Usage
dikme (heykel/direk vb'ni) erection n.
General
direk başı masthead n.
mum direk ramrod straight n.
temel direk precipitation n.
orta direk mainmast n.
1 mayıs'ta kızların etrafında dans ettiği çiçeklerle süslü direk maypole n.
ana direk mainmast n.
heykel direk atlas n.
yol üzerinde mil işareti olan direk milepost n.
direk anteni mast antenna n.
direk bayrağı post flag n.
kısa kalın direk bollard n.
ağaç direk wood pole n.
beton direk concrete pillar n.
direk dansı pole dance n.
şövalye eğitiminde kullanılan bir tarafında düz bir tahta diğer tarafında kum torbası bulunan direk quintain n.
direk tepesi pole top n.
bir sınıra işaret eden taş veya direk terminus n.
geminin üst güvertesinde, pruva direği ile orta direk arasındaki boşluk the booms n.
bir yerin birahane olduğunu işaret eden direk alepole n.
bir yerin birahane olduğunu işaret eden direk alestake n.
tek bir direk üstüne kurulan, şemsiyeye benzeyen küçük bir çadır umbrella tent n.
eskiden berber dükkanı simgesi olan direk barber pole n.
düğün konuklarının etrafında dans etmesi için yere konulan direk bridestake n.
kapının asıldığı direk hinging post n.
kapının üzerine kapandığı direk hinging post n.
bayrağın direk tarafındaki iç kısmı hoist n.
su ısıtma kabını ateşin üstünde tutmaya yarayan direk chimney lug n.
idam edilen mahkumların asıldığı zincirli direk gibbet n.
idam edilen mahkumların asıldığı zincirli direk gibbet tree n.
yüzen kütükleri yönlendiren direk pike pole n.
elektrik tellerini dik tutan direk pike pole n.
esnafların iş yerlerini gösteren çizgili kısa direk pole n.
at yarışında başlangıç noktasını gösteren direk post n.
at yarışında bitiş noktasını gösteren direk post n.
direk çukuru post hole n.
direk sabitlemek için açılan çukur post hole n.
direk tepesi flag n.
şamandıra, kaya gibi işaretleme direk perch n.
tahta direk perch [obsolete] n.
(kapı pervazında) yan direk sidepiece n.
yamuk başlı direk crummock [scotland] n.
geminin bağlandığı kısa direk snub n.
dikmek (heykel/direk vb'ni) erect v.
inmek (ağaç/direk vb'nden) skin down v.
dikmek (direk) plant v.
tırmanmak (ağaç/direk vb'ne) skin up v.
inmek (ağaç/direk) skin down v.
direk dikmek set up a pole v.
direk dikmek erect a post v.
direk dikmek set up a post v.
yeniden dikmek (heykel/direk vb.) reerect v.
yeniden dikmek (heykel/direk vb.) re-erect v.
(ceza olarak) bacak arasından direk geçecek şekilde omuzlarda taşınmak ride the stang v.
(direk) tepesinden eğilmek drift v.
(halatın, kayışın) bir direk, pim veya makaranın etrafına dolayarak gerilimini artırmak snub v.
(ipin) ucunu direk etrafında döndürmek snub v.
(sereni/ omurga ve direk ile) sağ açıya ayarlamak square by the lifts and braces v.
direk gibi tall as a post adj.
orta direk middle class adj.
mum direk well-behaved adj.
Colloquial
orta sınıf/direk kesiminden kişi buzhie n.
orta sınıf/direk buzhie n.
direk dansı pole dancing n.
direk dansçısı pole dancer n.
striptiz yapan direk dansçısı pole dancer n.
Industry
elektrik ve telefon hatları için çukur açan ve direk diken işçi groundman n.
ahşap direk tornası pole lathe n.
Technical
ağaç tel direk wooden pole n.
ara direk intermediate pillar n.
arka direk rear spar n.
arka direk rear pillar n.
bağlantılı çifte direk h-pole n.
boru direk tubular prop n.
boru direk tubular pole n.
boru direk pipe post n.
çelik direk pylon n.
çatma direk build-up mast n.
çelik direk steel prop n.
direk çukuru posthole n.
direk sabitleme ayağı veya kızağı post holder n.
direk yükseltici stanchion raiser n.
direk tabanı pole plate n.
dökme demir direk cast-iron column n.
direk bağlaması mast attachment n.
direk anten mast antenna n.
direk haddesi beam mill n.
direk açıklığı span n.
direk dikme pole setting n.
eğreti direk jury-rig n.
geçici direk jury-rig n.
iki direk arasındaki iletkenin aşağıya sarkma miktarı sag n.
iç direk inner pillar n.
kafes direk latticed column n.
kafes direk lattice mast n.
kafes direk lattice pole n.
kafes demir direk lattice mast n.
ön direk front spar n.
ön direk front pillar n.
priz direk range cylinder n.
priz direk dişli yuvası range gear housing n.
palangalı direk derrick n.
son direk end post n.
taşıyıcı direk bearing post n.
tampona takılan direk wild bars n.
yan direk side pillar n.
omega direk u-channel post n.
derin kuyu açma aparatının krank milini destekleyen direk jack post n.
kütükleri birbirine bağlayan zinciri sıkıştırmak için kullanılan yaylı direk binder n.
direk veya seren üzerindeki metal halka withe n.
direk üzerine yatay olarak yerleştirilmiş kısa kereste bolster n.
(gemi) direk yastığı bolster n.
yatay direk kirişi bolster n.
geminin baş tarafına en yakın direk foremost n.
direk montajı pedestal n.
direk askısı post hanger n.
maden çatısını desteklemekte kullanılan ahşap veya taştan bir direk cog [uk] n.
(gemide) direk yerleştirme, direk sökme ve topları kaldırmada kullanılan bir vinç aparatı hoisting shears n.
(gemide) direk yerleştirme, direk sökme ve topları kaldırmada kullanılan bir vinç aparatı shear legs n.
(tekneleri itmek için kullanılan) soketli direk socket pole n.
(tarak gemisini demirlemek için kullanılan) dört sivri uçlu direk/kazık spud n.
yeniden direk dikmek remast v.
yeniden direk tedarik etmek remast v.
geçici direk koymak jury-rig v.
Informatics
direk açıklığı span n.
Telecom
enjekte ahşap direk injected wooden pole n.
Architecture
köprünün veya viyadüğün kanat duvarının dibindeki silindirik direk newel n.
tırabzanın başındaki veya dibindeki direk newell n.
köprünün veya viyadüğün kanat duvarının dibindeki silindirik direk newell n.
temel direk chief pillar n.
amerika'nın ispanyol sömürge mimarisinde bir tür direk üstü ahşap yapı zapata n.
penceredeki cam panelleri ayıran tiriz veya direk monial n.
direk ucu heel n.
Construction
ağaç direk stud n.
beton direk eksenel test cihazı concrete pipe axial force testing device n.
beton direk concrete pole n.
bileşik direk build-up mast n.
direk başlığı hammer beam n.
gergili direk guyed mast n.
meşe direk oak-mast n.
öngerilmeli demirlibeton direk prestressed pole n.
tırabzanın başındaki veya dibindeki direk newel n.
yapı iskelesi kurmak için kullanılan köknar keresteden direk upher n.
direk pinelinin üzerine sabitlenen ahşap bir süsleme acorn n.
direk olarak kullanılıp bağlarla sabitlenmiş kalaslarla dalgakıran veya yapay set inşa etme tekniği wharfing n.
kontorta çamı odunundan yapılan direk lodgepole n.
(inşaatta kullanılan) direk ribband n.
çit tamirinde kullanılan küçük direk godfather n.
direk gergi halatı sash line n.
kapının üzerine kapandığı direk shutting post n.
direk ile bağlamak ribband v.
Woodworking
ahşap direk wooden post n.
ahşap direk stull n.
Automotive
beyinden kontrollü direk ateşleme ecm controlled direct ignition n.
direk lambası pillar light n.
ön direk alt takviyesi lower front pillar reinforcement n.
ön direk sacı kaplaması hinge panel trim n.
ön direk üst takviyesi upper front pillar reinforcement n.
şerit ayırıcı direk delinear post n.
Traffic
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk mile marker n.
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk milepost n.
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk kilometer sign n.
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk mile post n.
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk milestone n.
Railway
çift direk twin poles n.
çift konsol hobanlı takımlı direk mast with twin cantilevers n.
geçici blok direk temporary block post n.
ikiz direk twin poles n.
demiryolu hattının sonuna tampon olarak yerleştirilmiş direk bumper n.
demiryolu hattının arkasında duran, eğim derecelerini gösteren küçük ve beyaz direk gradient post n.
demiryolu hattındaki direk, tünel duvarı gibi yapılar ile o yoldan geçecek en büyük lokomotifin çevresi arasındaki boşluk payı clearance n.
Marine
bir direk ve üçgen bir baş direği olan bir tür akdeniz teknesi tartana n.
gemilerde gergi ve halatların bağlandığı direk donanımı tang n.
gizin direk yanındaki uç kısmı throat n.
direk üzerinde yelkeni kaldırıp indirmeye yarayan bir kombinasyon track and slide n.
ana direk mainmast n.
ana direk main mast n.
ariyet direk jury-mast n.
çelik direk steel mast n.
cıvadra sancağının takılı olduğu direk jackstaff n.
diğer direk parçalarını üzerinde taşıyan ana direk lower mast n.
direk fistanı tabernacle n.
direk bağı timber hitch n.
direk ucu masthead n.
direk tepesi masthead n.
eğreti direk jury-mast n.
geçici direk jury-mast n.
geçici direk jury mast n.
geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı rigging n.
gemide halatların bağlı olduğu direk timberhead n.
grandi direk christmas tree n.
gemide çapa asılan direk anchor  davit n.
gemilerin teknesine dikilen ve tüm güvertelerin içinden dik olarak yukarı çıkan yüksek direk mast n.
iğreti direk jury mast n.
iki direkli bir gemide baş tarafa yakın direk foremast n.
kısa direk stump mast n.
maksimum direk yüksekliği maximum mast height n.
rüzgar sörfünde kullanılan direk ve yelkenli küçük tekne sailboard n.
sefer için gerekli ışığı bulunduran direk staff light n.
yedek direk jury-mast n.
yedeklik direk jury mast n.
yelkenli teknelerde yelkenin alt kenarının bağlı olduğu uzun direk derrick n.
deniz feneri olarak kullanılan direk balize n.
gemide direk başına çekilen bir flandra bandrol n.
pruvadaki gemi bayrağını taşıyan direk jack staff n.
üst yelkeni zıpkının ötesine uzatan kısa direk jack yard n.
ana direk main n.
grandi direğinin hemen üstünde yer alan direk main-topmast n.
gemiye direk yerleştirme masting n.
aralarında bir yelken çekilen iki parçalı bir direk wishbone n.
direğin veya borunun ucunda bulunan ve içinden başka bir direk veya borunun geçirilip sabitlendiği halkalı demir parça withe n.
geçici direk jurymast n.
flok yelkeni ve kontra flok halatlarını açmak için cıvadranın her iki yanından çıkan iki direk veya serenden biri whisker n.
direk veya serenin etrafına bağlanan halatı sıkmak için kullanılan sopa woolder n.
üçgen yelkenin baş halatına takılarak yelkenin dönmesini önleyen küçük direk headstick n.
güdümlü hava aracının demirleme cihazını çeken direk mooring mast n.
güdümlü hava aracının demirleme cihazını çeken direk mooring tower n.
geminin kıç tarafında bulunan bir tür hafif yelkeni açmak için bumbaya yerleştirilmiş direk ringtail boom n.
direk kenedi clamp n.
direk kelepçesi clamp n.
direk kenedi mast clamp n.
direk kelepçesi mast clamp n.
pervane milinin dış ucunu destekleyen direk heelpost n.
dümenin ön ucunda bulunan direk benzeri öğesi rudderpost n.
dümenin ön ucunda bulunan direk benzeri öğesi rudderstock n.
balina avcılığı gemilerinde balina yağlarının asıldığı direk closh n.
pik yelkenini uzatmak için kullanılan direk club n.
çok direkli yelkenlide altıncı direk driver n.
siste takip eden taşıtlara kılavuzluk yapması için bir gemi tarafından çekilen şamandıra veya direk sea pig n.
ekleme direk düzeni set n.
direk sayısı üçten fazla olan küçük tekne ship n.
geminin bağlandığı kısa direk snub post n.
(direk veya yelkenle) donatılmış olmak carry v.
prasyaları vs. kendi direk ve serenlerine yerleştirmek rig a ship v.
(bayrak veya sereni) direk tepesine çekmek masthead v.
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına zincir bağlamak woold v.
güçlendirmek için direk veya serenin etrafına halat bağlamak woold v.
(gemiye) uzun direk takmak overmast v.
(gemiye) ağır direk takmak overmast v.
indirilmeye hazır olan (üst direk) atrip adj.
direk eksikliği olan undermasted adj.
direk sayısı yetersiz undermasted adj.
direk sayısı az olan undermasted adj.
(kabasorta armalı gemi/direk ve omurgaya göre) sağ açılı square adj.
(kabasorta armalı gemi/direk ve omurgaya göre) doğru açılı square adj.
(kabasorta armalı gemi/direk ve omurgaya göre) dik açılı square adj.
Petrol
direk çukuru kazıcı posthole digger n.
direk çukuru kazıcı post-hole digger n.
Mining
ağaç direk timber n.
boru direk tubular prop n.
çelik direk steel prop n.
direk sökücü prop drawer n.
direk dizisi prop row n.
geçici direk temporary prop n.
gezer direk temporary prop n.
içe geçmeli direk telescopic prop n.
teleskopik direk telescopic prop n.
uzatılır direk expanding prop n.
Botanic
bitki örtüsünden geçerek direk yüzeye düşen yağmur suyu throughfall n.
History
suçluların halka açık olarak bağlanıp kırbaçlandığı direk whipping post n.
koloni haline getirilmiş yerleşim yerlerinde ingiliz himayesini protesto etmek üzere köyün merkezinde bulunan sancaklı direk liberty pole n.
koloni haline getirilmiş yerleşim yerlerinde ingiliz himayesini protesto etmek üzere köyün merkezinde bulunan sancaklı direk liberty tree n.
Archaeology
direk çukuru posthole n.
Environment
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse climber n.
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse high-climber n.
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse high rigger n.
Geology
sürtünmeli direk frictional prop n.
Military
geçmişte askerlerin taşıdığı, ucunda torpido bulunan direk torpedo boom n.
direk seviyesi bombardımanı masthead bombing n.
Sport
beyzbol ve softbolun basitleştirilmiş versiyonu olan t-ball oyununda topun vuruş için üzerine yerleştirildiği kısa direk tee n.
parkurda bitiş çizgisini belirten direk winning post n.
direk ve halatlarla çevrili, boks veya güreş müsabakalarının yapıldığı dikdörtgen alan ring n.
hedef direk pell n.
(at yarışında) başlangıç noktasını gösteren direk starting post n.
Football
arka direk far post n.
ön direk near post n.
üst direk crossbar n.
uzak direk far post n.
yakın direk near post n.
kale üstündeki direk bar n.
topun kale direği ile arka direk arasındaki boşluğa girmesiyle atılan gol behind [australia] n.
Volleyball
direk koruması post padding n.
Archaic
sopa veya direk olarak kullanılan bir fidan plant n.