Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | eski bir şekilde | obsoletely adv. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | belli şekilleri, yeni bir alana, eski görünümlerini bozmayacak şekilde, yeniden yerleştirme işlemi | layout n. |
General | (özellikle ani bir şekilde) eski haline dönmek | break back v. |
General | çok eski bir şekilde | anciently adv. |
General | eski kafalı bir şekilde | fustily adv. |
General | eski moda bir şekilde | antiquely adv. |
General | eski kafalı bir şekilde | unprogressively adv. |
Media | ||
Media | eski bir film, tv programı veya medya yapımının yenilenmiş/günümüze uyarlanmış şekilde değiştirilerek yeniden yapılması | hard reboot n. |
Music | ||
Music | eski bir eserin yazıldığı döneme uygun şekilde çalınması | authentic performance n. |
Theatre | ||
Theatre | yaşamın içinden bazı olayların gülünç bir şekilde anlatıldığı bir antik yunan ve eski roma tiyatro eğlencesi | mime n. |
Slang | ||
Slang | afrika kolonilerindeki evinden nostaljik bir şekilde bahseden eski bir ingiliz yerleşimci veya göçmen | whenwe n. |