göz ile - Turkish English Dictionary
History

göz ile



Meanings of "göz ile" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
General
göz ile ocularly adv.

Meanings of "göz ile" with other terms in English Turkish Dictionary : 80 result(s)

Turkish English
General
göz yaşı gazı ile saldırma teargassing n.
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz raccoon eyes n.
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz raccoon eye n.
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz panda eyes (uk) n.
göz ile nesne arasında görüş hattına dik duran düzlem plan n.
projektör ile uygulanan göz yanıltıcı efekt phantasmagory n.
göz ucu ile bakma slight care n.
kısık göz ile bakma squint n.
yan göz ile bakan kimse squinter n.
göz kalemi ile çekmek line v.
göz ucu ile bakmak sketch v.
bir şeye göz ucu ile bakmak skew v.
göz ucu ile bakmak skim-read v.
göz ucu ile bakmak slip v.
göz ucu ile bakmak superficialise v.
göz ucu ile bakmak superficialize v.
göz (ile ilgili) ophthalmic adj.
göz hareketleri ile ilişkili optokinetic adj.
pineal göz ile ilgili cyclopean adj.
paryetal göz ile ilgili cyclopean adj.
ortada yer alan üçüncü göz ile ilgili cyclopean adj.
pineal göz ile ilgili cyclopian adj.
paryetal göz ile ilgili cyclopian adj.
ortada yer alan üçüncü göz ile ilgili cyclopian adj.
pineal göz ile ilgili cyclopic adj.
paryetal göz ile ilgili cyclopic adj.
ortada yer alan üçüncü göz ile ilgili cyclopic adj.
(göz) küçümseme ile devrilen squint adj.
(göz) şüphe ile bakan squint adj.
(göz) kuşku ile kaydırılan squint adj.
Phrases
göz ile temasından kaçınınız avoid contact with eyes expr.
Colloquial
göz ucu ile bakma stickybeak [australia/new zealand] n.
Technical
göz genişletilmesi ile plastik deformasyon plastic deformation by drift expansion n.
Marine
uzatma ağlarında ıskartayı engellemeye yönelik kurşun yaka ile ağ arasına donatılan daha geniş göz açıklığına sahip ağ guarding net n.
Medical
bazı göz tümörlerinde plak şeklinde radyoaktif madde ile yapılan tedavi plaque therapy n.
göz kapaklarının iç yüzeyi ile skleranın bir kısmını örten ince zar conjunctiva n.
göz hareketleri ile duyarsızlaştırma eye movement desensitization n.
ile göz arasındaki koordinasyon hand-eye coordination n.
göz refraksiyonundaki eksik ve kusurların tespiti ile sorunların telafisi için gerekli lensleri ve egzersizleri reçete etmeyi içeren bir meslek optometry n.
siliyer cismin lazer ile çıkarılarak glokomun tedavi edildiği bir göz operasyonu cyclodestructive surgery n.
saç derisi, göz kapakları gibi bölgelerde aşırı yağ salgılama ile karakterize edilen kronik bir cilt hastalığı seborrheic dermatitis n.
göz tedavisi ile ilgili ophthalmological adj.
göz doktorluğu veya göz tedavisi ile ilgili ophthalmic adj.
göz ile ilgili oculary adj.
göz ile ilişkili ophthalmologic adj.
göz ile ilişkili opthalmic adj.
göz ile ilişkili optic adj.
göz ile ilişkili optical adj.
Anatomy
göz küresi ve göz çukuru arasındaki hassas zar veya bağdoku ile kaplı olan lenfatik boşluk tenonian n.
göz küresi ve göz çukuru arasındaki hassas zar veya bağdoku ile kaplı olan lenfatik boşluk tenonian capsule n.
oftalmik arterin göz küresine optik sinir ile giren bir kolu arteria centralis retinae n.
kasılması ile göz küresini alt ve orta yönde döndüren göz kası inferior rectus n.
kasılması ile göz küresini alt ve orta yönde döndüren göz kası inferior rectus muscle n.
kasılması ile göz küresini yukarı ve ortaya kaydıran bir tür göz kası superior rectus n.
kasılması ile göz küresini yukarı ve ortaya kaydıran bir tür göz kası superior rectus muscle n.
göz yuvarlağının orta tabakası ile ilgili uveous adj.
orbital indeksi 83 ile 89 arasında olan hafif yuvarlak göz çukurlarına sahip mesoconch adj.
göz kapağı ile ilgili palpebral adj.
göz çukuru ile ilgili orbitar [obsolete] adj.
göz akı ile ilgili scleral adj.
Pathology
göz kırpma, omuz silkme, koklama veya kekeleme gibi çoklu motor ve vokal tikler ile karakterize nörolojik bozukluk tourette syndrome n.
göz kırpma, omuz silkme, koklama veya kekeleme gibi çoklu motor ve vokal tikler ile karakterize nörolojik bozukluk tourette's n.
göz kırpma, omuz silkme, koklama veya kekeleme gibi çoklu motor ve vokal tikler ile karakterize nörolojik bozukluk gilles de la tourette syndrome n.
göz kırpma, omuz silkme, koklama veya kekeleme gibi çoklu motor ve vokal tikler ile karakterize nörolojik bozukluk tourettes syndrome n.
ortada yer alan üçüncü göz ile karakterize bir gelişim anomalisi cyclopia n.
ortada yer alan üçüncü göz ile karakterize bir gelişim anomalisi cyclopy n.
retinanın altında şeffaf maddelerin birikmesi ile oluşan göz hastalığı drusen n.
kornea lekesi oluşumu ile pterjiumun bir arada bulunmasıyla karakterize göz hastalığı pin and web n.
Optics
optik alette göz pozisyonunun değişmesi ile oluşan belirgin kayma parallax of the cross wires n.
göz merceği uyumu ile ilgili accommodational adj.
göz (ile ilgili) ocular adj.
göz (ile ilgili) ophthalmic adj.
Veterinary
gözlerin parlak hale gelmesi ve gözbebeklerinin irileşmesi ile karakterize edilen bir göz bozukluğu bulunan at glass eye n.
Biology
yatay bir çizgi ile bölünmüş (bileşik göz) dioptrate adj.
Zoology
(kuşlarda) gaga ile göz arasındaki bölgenin üzerinde yer alan supraloral adj.
Military
gözlemcinin odak noktası ile göz tabanı arasındaki açı angle of convergence n.
Hunting
tüfek dürbünü ile göz arasındaki mesafe eye relief n.
Basketball
göz ile yapılan aldatma eyes fake n.
Ornithology
(kuşlarda) gaga ile göz arasındaki bölgenin üzerinde yer alan tüy supraloral n.
Slang
kırmızı ışıkta yandaki arabanın sürücüsü ile yaşanacak tuhaf göz temasından kaçınmak amacıyla yan pencerelerin tam hizaya gelmesini önleyecek şekilde arabayı kademeli olarak durdurma stoplight stagger n.