squint - Turkish English Dictionary
History

squint

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "squint" in Turkish English Dictionary : 65 result(s)

English Turkish
Common Usage
squint adj. şaşı
General
squint n. şaşılık
squint n. şaşı bakma
squint n. eğilim
squint n. kısık göz ile bakma
squint n. yan yan bakma
squint n. sinsice bakma
squint n. kaçamaklı bakış atma
squint n. acele ile bakma
squint n. üstünkörü bakma
squint n. kısık gözleri sabitleme
squint n. kısık gözler ile odaklanma
squint n. trend
squint n. yönelim
squint n. meyil
squint n. temayül
squint n. dolaylı referans
squint n. dolaylı atıf
squint v. kısmak (gözlerini)
squint v. yan bakmak
squint v. meyilli olmak
squint v. şaşı olmak
squint v. gözlerini kısarak bakmak
squint v. şaşı bakmak
squint v. eğilimi olmak
squint v. kısık gözlerle bakmak
squint v. gözünü kısmak
squint v. gözlerini kısmak
squint v. gözlerini kısarak bakmak
squint v. dolaylı bir amaca sahip olmak
squint v. niyeti belli olmamak
squint v. dolaylı referansa sahip olmak
squint v. doğru yoldan sapmak
squint v. yana doğru koşmak
squint v. yan yan koşmak
squint v. kuşku ile bakmak
squint v. kıskançlık ile bakmak
squint v. haset ederek bakmak
squint v. şüphe ederek bakmak
squint v. kıskançlığı yüzünden okunmak
squint v. memnuniyetsizce bakmak
squint v. (bir gözü) şaşılaştırmak
squint v. (bir gözü) şaşı hale getirmek
squint v. (bir gözün) kısılmasına yol açmak
squint v. (bir gözü) kıstırmak
squint adj. yan yan (bakış)
squint adj. göz ucuyla (bakış)
squint adj. (göz) kıskançlıkla bakan
squint adj. (göz) yandan bakan
squint adj. (göz) küçümseme ile devrilen
squint adj. (göz) küçümseyerek bakan
squint adj. (göz) şüphe ile bakan
squint adj. (göz) kuşku ile kaydırılan
squint adj. ters ters bakan
squint adj. şaşı bakan
squint adj. eğik
squint adj. eğri
squint adj. açılı
squint adj. verev
Colloquial
squint n. şöylece bir bakma
squint n. üstünkörü bakış
squint n. anlık bakış
Radio
squint n. iletim sinyalinin faz dizi anteninin normaline göre dengelendiği açı
Architecture
squint n. (haç planlı kiliselerde) iç duvarlarda yer alan açıklık
Medical
squint n. şaşılık

Meanings of "squint" with other terms in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

English Turkish
General
squint-eye n. şaşı kimse
squint at v. şaşı bakmak
have a squint v. göz atmak
take a squint v. göz atmak
squint eyed adj. şaşı
squint-eyed adj. göz ucuyla (bakış)
squint-eyed adj. yan yan (bakış)
squint [obsolete] adj. dolaylı yoldan yansıtan
squint [obsolete] adj. dolaylı olarak gösteren
squint-eyed adj. şaşı
squint-eyed adj. şaşı bakan
squint-eyed adj. kötü niyetli
squint-eyed adj. kıskanç
squint-eyed adj. cadaloz
squint-eyed adj. kindar
squint-eyed adj. kenafir
squint-eyed adj. kinci
squint-eyed adj. şirret
Phrasals
squint at v. gözlerini kısarak bakmak
squint out of something v. (kapı aralığı gibi bir yerden) bir gözünü kısmen kısarak bakmak
squint at (someone or something) v. (birine/bir şeye) gözlerini kısarak bakmak
squint out of v. -den bir gözünü kısmen kısarak bakmak
Medical
squint surgery n. şaşılık cerrahisi
Slang
squint like a bag of nails v. şaşı bakmak
squint like a bag of nails v. gözleri şaşı olmak