head for - Turkish English Dictionary
History

head for

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "head for" in Turkish English Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
General
head for v. bir yere doğru ilerlemek
head for v. gitmek
head for v. yönelmek
head for v. koyulmak
head for v. -e doğru gitmek
head for v. -in istikametini tutmak
head for v. -e gitmek
head for v. kaderinde olmak
Phrasals
head for v. -e doğru yönelmek
head for v. -e doğru yol almak
head for v. yönelmek

Meanings of "head for" with other terms in English Turkish Dictionary : 96 result(s)

English Turkish
General
head for the hills v. sıvışmak
head for silver screen v. gözünü beyazperdeye dikmek
head for disaster v. baştan kara gitmek
head straight for the top v. zirveye çıkmak
head straight for the top v. zirveye doğru yol almak
head for the hills v. yüksek irtifalı bir yere seyahat etmek
head for the hills v. yaylaya çıkmak
Phrasals
head for someone or something v. birine/bir şeye doğru ilerlemek
head for someone or something v. birine/bir şeye doğru gitmek
head for someone or something v. birine/bir şeye doğru yönelmek
head out (for something) v. (bir şeye doğru) yola çıkmak/koyulmak
Idioms
fall head over heels for someone v. abayı yakmak
put one's head down for an hour v. bir saat uyumak
get one's head down for an hour v. bir saat uyumak
have a head for v. bir alanda yeteneği olmak
have a head for v. bir alanda beceresi olmak
have a head for v. çok iyi bilmek
fall head over heels for someone v. gönlünü kaptırmak
head for the hills v. kaçmak
have a head for v. kafası çalışmak
head for the tall timber v. kaçıp saklanmak/gizlenmek
head for tall timber v. kaçıp saklanmak/gizlenmek
head for the last roundup v. ölmek/bitmek üzere olmak
have a head for v. kafası olmak
head for the last roundup v. miadını doldurmak
head for the hills v. kaçıp saklanmak/gizlenmek
head for the last roundup v. son demlerini yaşamak
head for the hills v. sıvışıp uzaklaşmak
head for the hills v. sıvışmak
head for the hills v. tabanları yağlamak
have a head for figures v. sayısal zekası yüksek olmak
have a head for figures v. matematik zekası/yeteneği yüksek olmak
have a head for figures v. istisnai bir sayısal zekaya sahip olmak
have a head for figures v. olağanüstü bir matematik zekasına sahip olmak
have a head for figures v. sayılarla arası çok iyi olmak
have a head for figures v. sayılara kafası çok iyi basmak
have a head for heights v. yükseklik korkusu olmamak
have a head for heights v. yükseklikten rahatsızlık duymamak
have a head for heights v. yüksekte kendini rahat hissetmek
have a head for heights v. yükseklikle arası iyi olmak
have a (good) head for figures v. hesap yapmakta iyi olmak
have a (good) head for figures v. hesap yapmayla arası iyi olmak
have a (good) head for figures v. sayılarla arası iyi olmak
have a (good) head for figures v. sayısal zekası iyi olmak
have a (good) head for figures v. kafası hesap işlerine basmak
have a (good) head for heights v. yükseklik korkusu olmamak
have a (good) head for heights v. yükseklikten rahatsızlık duymamak
have a (good) head for heights v. yüksekte kendini rahat hissetmek
have a (good) head for heights v. yükseklikle arası iyi olmak
have a (good) head for heights v. yükseklikle ilgili bir problemi olmamak
have a (good) head for heights v. yükseklikten etkilenmemek
have a head for v. tolere edebilmek
have a head for v. dayanıklılık göstermek
have a head for v. '-e karşı dayanıklı olmak
have a head for v. kafası basmak
have a good head for v. tolere edebilmek
have a good head for v. dayanıklılık göstermek
have a good head for v. '-e karşı dayanıklı olmak
have a good head for v. kafası basmak
have a strong head for v. tolere edebilmek
have a strong head for v. dayanıklılık göstermek
have a strong head for v. '-e karşı dayanıklı olmak
have a strong head for v. kafası basmak
head for the setting sun v. bir kanun hükmünden/hukuki yaptırımdan paçayı kurtarmak için batıya gitmek
give (one's) head for the washing v. teslim olmak
give (one's) head for the washing v. boyun eğmek
give (one's) head for the washing v. karşılık vermemek
give (one's) head for the washing v. kaderine razı olmak
give (one's) head for the washing v. mücadele etmemek
hang your head (in/for shame) v. (utançla) başını eğmek
hang your head (in/for shame) v. (utançla) başını öne eğmek
have a head for something v. bir şeye becerisi olmak
have a head for something v. bir şeye yeteneği olmak
have a head for something v. bir şeye kafası çalışmak
have a head for something v. bir şeye kafası basmak
head for a fall v. belasını aramak
head for a fall v. kendi sonunu hazırlamak
head for a fall v. kendini bırakmak/koyvermek
head for a fall v. soruna/probleme davetiye çıkaracak biçimde davranmak
use (one's) head for more than (just) a hat rack v. kafasını kullanmak
use (one's) head for more than (just) a hat rack v. kafayı işletmek/çalıştırmak
use (one's) head for more than (just) a hat rack v. saksıyı çalıştırmak
use (one's) head for more than (just) a hat rack v. beynini kullanmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. kafasını kullanmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. kafayı işletmek/çalıştırmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. saksıyı çalıştırmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. beynini kullanmak
Speaking
use your head for more than something to keep your ears apart expr. kafayı işlet
use your head for more than something to keep your ears apart expr. kafanı kullan
use your head for more than a hatrack expr. kafanı kullan
use your head for more than a hatrack expr. kafayı işlet
use your head for more than something to keep your ears apart expr. saksıyı çalıştır
use your head for more than a hatrack expr. saksıyı çalıştır
Trade/Economic
head of technical compliance for general merchandising n. genel ticaret teknik uyum sorumlusu
head of technical compliance for general merchandising n. genel ticaret fenni uyum sorumlusu
current account for head office and branches n. merkez ve şubeler cari hesabı