| Turkish | English | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | için dua etmek | pray over v. |
| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | (birinin sağlığı, iyiliği) için dua etmek | pray for v. | ||
|
We pray for compassion towards the Iraqi people and soldiers and their families. Irak halkına, askerlerine ve ailelerine merhamet gösterilmesi için dua ediyoruz. More Sentences |
||||
| Phrasals | (bir şey için/bir şey olsun diye) dua etmek | pray for v. | ||
|
They are hoping and praying for an independent and responsible Europe. Bağımsız ve sorumlu bir Avrupa için umut ve dua ediyorlar. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | dua etmek için diz çöken kimse | kneeler n. | ||
| General | birisi için dua etmek | keep one's finger crossed for v. | ||
| General | birisi için dua etmek | pray for someone v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | (bir şey) için dua etmek | pray over (something) v. | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | birisi için dua etmek | be in someone's prayers v. | ||
| Idioms | işlerin iyi gitmesi için dua etmek | have one's fingers crossed v. | ||
| Idioms | işlerin iyi gitmesi için dua etmek | have/keep your fingers crossed v. | ||
| Idioms | işlerin iyi gitmesi için dua etmek | cross your fingers v. | ||
