karşıdan

Meanings of "karşıdan" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	karşıdan	en face adj.

Meanings of "karşıdan" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	karşıdan esen rüzgar	headwind n.
The headwind blew against the sail. Karşıdan esen rüzgar yelkenliye karşı patladı. More Sentences
2	General	karşıdan karşıya geçmek	cross v.
Drivers must look out for children crossing the road. Şoförler, yolda karşıdan karşıya geçen çocuklara dikkat etmeliler. More Sentences
3	General	karşıdan karşıya	across the street adv.
I helped an old woman across the street. Yaşlı bir kadına karşıdan karşıya geçmesi için yardım ettim. More Sentences
Technical
4	Technical	karşıdan karşıya geçmek	cross v.
Jim saw the right and left sides before crossing the street. Jim karşıdan karşıya geçmeden önce sağ ve sol tarafına baktı. More Sentences
Archaic
5	Archaic	karşıdan karşıya	cross adv.
I saw a young boy crossing the street by himself. Karşıdan karşıya tek başına geçen genç bir çocuk gördüm. More Sentences
Common Usage
6	Common Usage	karşıdan karşıya geçmek	get across v.
General
7	General	karşıdan karşıya geçme	traverse n.
8	General	karşıdan karşıya geçme fobisi	agyiophobia n.
9	General	karşıdan görünüş	frontal view n.
10	General	karşıdan ödemeli	collect call n.
11	General	karşıdan ödemeli	reverse charge n.
12	General	karşıdan ödemeli	calling collect n.
13	General	geçmek (karşıdan karşıya)	cross v.
14	General	karşıdan karşıya geçmek	cross over v.
15	General	karşıdan karşıya geçirmek	traverse v.
16	General	karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak	hit a kid crossing the street v.
17	General	birini karşıdan karşıya geçirmek	guide someone across v.
18	General	karşıdan karşıya geçmek	traverse v.
19	General	karşıdan karşıya geçmek	traject v.
20	General	karşıdan karşıya geçmek	overpass v.
21	General	caddeden karşıdan karşıya geçmek	cross the street v.
22	General	sokaktan karşıdan karşıya geçmek	cross the street v.
23	General	tekneyle karşıdan karşıya taşımak	ferry v.
24	General	karşıdan karşıya	athwart adv.
25	General	karşıdan karşıya	thwart adv.
26	General	karşıdan karşıya	across prep.
27	General	karşıdan üzerine doğru	into prep.
Phrasals
28	Phrasals	karşıdan karşıya taşımak/götürmek	take over v.
29	Phrasals	karşıdan karşıya geçirmek	guide across v.
Trade/Economic
30	Trade/Economic	karşıdan karşıya	across n.
Technical
31	Technical	karşıdan sulama	frontal intake n.
32	Technical	tam karşıdan esen rüzgar	twelve o'clock wind n.
33	Technical	karşıdan yüklemek	download v.
Computer
34	Computer	bilinmeyen karşıdan yükleme dosyası	unknown download file n.
35	Computer	karşıdan kod yükleme	code download n.
36	Computer	karşıdan yükleme sitesi	download site n.
37	Computer	karşıdan dosya yükleme	file download n.
38	Computer	karşıdan yükleme durumu	download status n.
39	Computer	karşıdan yükleme seçenekleri	download options for n.
40	Computer	karşıdan yüklemeyi yeniden dene	retry download n.
41	Computer	karşıdan yükleme	download n.
42	Computer	karşıdan yükleme hatası	download error n.
43	Computer	karşıdan yükleme seçeneği	download option n.
44	Computer	karşıdan yükleme boyutu	download size n.
45	Computer	karşıdan yükleme süresi	download time n.
46	Computer	karşıdan yükleme seçenekleri	download options n.
47	Computer	varsayılan karşıdan yükleme klasörü	default download folder n.
48	Computer	ücretsiz karşıdan yükleme	free download n.
49	Computer	karşıdan yüklenen	download n.
50	Computer	karşıdan yüklemek	download v.
51	Computer	başlangıçta karşıdan yükle	download at startup expr.
52	Computer	karşıdan yükleniyor	downloading expr.
53	Computer	karşıdan yüklenenler	downloads expr.
54	Computer	karşıdan yükle	download expr.
55	Computer	karşıdan yüklüyor	downloading expr.
56	Computer	karşıdan yüklenmedi	not downloaded expr.
57	Computer	şimdi karşıdan yükle	download now expr.
58	Computer	sürücüyü karşıdan yüklemek için	click here expr.
59	Computer	yalnızca karşıdan yükle	download only expr.
60	Computer	ücretsiz karşıdan yükle	free download expr.
Automotive
61	Automotive	karşıdan gelen trafik	oncoming traffic n.
Traffic
62	Traffic	bisikletlerin de karşıdan karşıya geçebildiği yaya geçidi	toucan crossing n.
63	Traffic	ingiltere'de çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli	lollipop lady n.
64	Traffic	ingiltere'de çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli	lollipop man n.
65	Traffic	ingiltere'de çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli	lollipop woman n.
66	Traffic	karşıdan gelene yol ver işareti	give way sign n.
67	Traffic	karşıdan gelene yol ver levhası	yield sign n.
68	Traffic	karşıdan gelene yol ver işareti	yield sign n.
69	Traffic	karşıdan gelene yol ver	priority over oncoming vehicles n.
70	Traffic	karşıdan gelen trafik	oncoming traffic n.
71	Traffic	karşıdan gelene yol ver levhası	give way sign n.
72	Traffic	kırmızı ışıkta veya yaya geçidi olmayan yerden karşıdan karşıya geçme	jaywalking n.
73	Traffic	öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli	school crossing patrol officer n.
74	Traffic	öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli	school crossing supervisor n.
75	Traffic	öğrencilerin karşıdan karşıya geçişlerinden sorumlu görevli	crossing guard n.
76	Traffic	yayanın karşıdan karşıya geçerken izlediği prosedür	kerb drill n.
77	Traffic	(ingiltere'de) çocukların trafikte karşıdan karşıya güvenli bir şekilde geçmesini sağlayan kurallar	green cross code [uk] n.
78	Traffic	çocukların karşıdan karşıya geçmesine yardımcı olan görevli	school crossing patrol n.
Railway
79	Railway	tek hatlı demiryolunda bir trenin karşıdan gelen trenin geçmesi için yan yola geçtiği nokta	meet n.
80	Railway	karşıdan gelen trenin ana raydan geçebilmesi için yan raya geçmek (tren)	hole v.
Marine
81	Marine	(rüzgar) karşıdan esmek	haul v.
Psychology
82	Psychology	karşıdan karşıya geçme korkusu	dromophobia n.
83	Psychology	karşıdan karşıya geçme korkusu	agyrophobia n.
Optics
84	Optics	iç mekanı veya nesneyi karşıdan aydınlatan ışık veya pencere	counterlight n.
Archaic
85	Archaic	karşıdan bakış	counterview n.
86	Archaic	karşıdan karşıya geçmek	overthwart v.