Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kişisel çıkar | self interest n. |
General | kişisel çıkar | the main chance n. |
General | kişisel çıkar | self-interest n. |
General | kişisel çıkar | personal benefit n. |
General | kişisel çıkar | personal interest n. |
General | kişisel çıkar | personal gain n. |
General | kişisel çıkar | main chance [obsolete] n. |
General | kişisel çıkar | by-interest n. |
General | kişisel çıkar | by-respect n. |
General | kişisel çıkar | particular [obsolete] n. |
General | kişisel çıkar | private [obsolete] n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | kişisel çıkar | personal interests n. |
Archaic | ||
Archaic | kişisel çıkar | particular n. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | diğer insanlara maddi veya manevi kişisel çıkar gözetmeksizin yararlı olmaya çalışma | altruism n. | ||
General | bölgedeki iş ya da politikalardan kişisel çıkar elde etmek için bir yere yerleşen kimse | carpetbagger n. | ||
General | kişisel çıkar sağlamak | derive personal benefits v. | ||
General | kişisel çıkar elde etmek | derive personal benefits v. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | aydınlanmış kişisel çıkar tezi | enlightened self-interest n. | ||
Trade/Economic | kişisel çıkar kuramı | hedonistic principle n. | ||
Slang | ||||
Slang | kişisel çıkar için ele vermek | sell out v. | ||