|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
en kuzeydeki |
northernmost adj.
|
|
As the European Parliament's northernmost Member, I know how important these proposals are in practice.
Avrupa Parlamentosu'nun en kuzeydeki üyesi olarak bu önerilerin pratikte ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
More Sentences
|
2 |
General |
kanada'nın kuzeydeki yerleşilmiş bölgeleri |
outside n.
|
|
Phrasals |
|
3 |
Phrasals |
birisini (kuzeydeki/yukarı bölgedeki) evine davet etmek |
ask someone up v.
|
|
4 |
Phrasals |
kuzeydeki bir yerden güneydeki bir yere bir araçla gitmek/ gelmek |
drive down v.
|
|
5 |
Phrasals |
birini kuzeydeki bir yerden güneydeki bir yere bir araçla götürmek |
drive someone down (to some place) v.
|
|
Marine Biology |
|
6 |
Marine Biology |
kuzeydeki derin denizlere özgü güçlü dişleri olup pelvik yüzgeçleri olmayan büyük bir yemeklik balık |
wolf fish n.
|
|
Botanic |
|
7 |
Botanic |
kuzeydeki yüksek bölgelerde yetişen kısa boylu bir çalı |
alpine birch (betula nana) n.
|
|
8 |
Botanic |
kuzeydeki yüksek bölgelerde yetişen kısa boylu bir çalı |
dwarf birch n.
|
|
9 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerde yetişen beyaz yapraklı bir ot cinsi |
anaphalis n.
|
|
10 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerde yetişen beyaz yapraklı bir ot cinsi |
genus anaphalis n.
|
|
11 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelere özgü kahverengi çizgileri ve mızrak şeklinde yaprakları olup kayalarda bulunan bir eğreltiotu |
woodsia ilvensis n.
|
|
12 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelere özgü kahverengi çizgileri ve mızrak şeklinde yaprakları olup kayalarda bulunan bir eğreltiotu |
fragrant woodsia n.
|
|
13 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelere özgü kahverengi çizgileri ve mızrak şeklinde yaprakları olup kayalarda bulunan bir eğreltiotu |
oblong woodsia n.
|
|
14 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelere özgü kahverengi çizgileri ve mızrak şeklinde yaprakları olup kayalarda bulunan bir eğreltiotu |
rusty woodsia n.
|
|
15 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerdeki ormanlık alanlara özgü hepatica cinsinden çeşitli bitkilere verilen ad |
hepatica n.
|
|
16 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerdeki ormanlık alanlara özgü hepatica cinsinden çeşitli bitkilere verilen ad |
liverleaf n.
|
|
17 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerde yetişen, bir beyaz çiçeği olan, herdem yeşil cüce bir ot |
moneses uniflora n.
|
|
18 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerde yetişen, bir beyaz çiçeği olan, herdem yeşil cüce bir ot |
one-flowered pyrola n.
|
|
|
19 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerde yetişen, bir beyaz çiçeği olan, herdem yeşil cüce bir ot |
one-flowered wintergreen n.
|
|
20 |
Botanic |
kuzeydeki ılıman bölgelerde yetişen, bir beyaz çiçeği olan, herdem yeşil cüce bir ot |
pyrola uniflora n.
|
|
21 |
Botanic |
kuzeydeki ılımlı bölgelerde yetişen otların bulunduğu bir cins |
hedysarum n.
|
|
22 |
Botanic |
kuzeydeki ılımlı bölgelerde yetişen otların bulunduğu bir cins |
genus hedysarum n.
|
|
Geography |
|
23 |
Geography |
gulf stream'in en kuzeydeki kolu |
irminger current n.
|
|
24 |
Geography |
arap yarımadası'ndan kuzeydeki basra körfezi'ne doğru çıkıntı yapan bir yarımada |
katar peninsula n.
|
|
25 |
Geography |
arap yarımadası'ndan kuzeydeki basra körfezi'ne doğru çıkıntı yapan bir yarımada |
qatar peninsula n.
|
|
26 |
Geography |
abd'nin en kuzeydeki şehri |
utqiagvik n.
|
|
27 |
Geography |
yeni zelanda'nın kuzeydeki adası olan north island'ın kuzeybatı kısmında, auckland yakınında yer alan bir liman kenti |
manukau n.
|
|
28 |
Geography |
kuzeydeki adaları papua yeni gine'ye bağlı olup geri kalanının bağımsız bir devlet oluşturduğu, okyanusya'da yer alan bir takımada |
solomons n.
|
|
29 |
Geography |
en kuzeydeki |
northermost adj.
|
|