Turkish | English | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | olumlu yönde | positively adv. |
General | ||
General | olumlu yönde | positively adv. |
General | olumlu yönde | right-down adv. |
Phrases | ||
Phrases | olumlu yönde | in the affirmative expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | genellikle olumlu yönde olan kalıcı veya güçlü izlenim | mark n. |
General | olumlu yönde etkilemek | affect positively v. |
General | olumlu yönde etkilemek | influence positively v. |
General | olumlu yönde şaşırmak | be pleasantly surprised v. |
Idioms | ||
Idioms | olumlu yönde atılan bir adım | a step in the right direction n. |
Idioms | (biri) hakkındaki düşünceleri olumlu yönde değişmek | think (the) better of (one) v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | bir şirketin ya da piyasanın bütününde yaşanan keskin ve olumlu yönde toparlanma | turnaround n. |
Psychology | ||
Psychology | olumlu yönde karakter geliştirici özellikte olan | character-building adj. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | eğitim sisteminde akıl sağlığının olumlu yönde desteklenmesini sağlayan bir inisiyatif | amber flag n. |