planlamak - Turkish English Dictionary
History

planlamak



Meanings of "planlamak" in English Turkish Dictionary : 69 result(s)

Turkish English
Common Usage
planlamak plan v.
General
planlamak schedule v.
planlamak program v.
planlamak contrive v.
planlamak map something out v.
planlamak have in view v.
planlamak work up v.
planlamak premeditate v.
planlamak draft v.
planlamak plan out v.
planlamak envisage v.
planlamak calculate v.
planlamak structure v.
planlamak orchestrate v.
planlamak arrange v.
planlamak devise v.
planlamak programme v.
planlamak design v.
planlamak mark out v.
planlamak plan v.
planlamak think out v.
planlamak schema v.
planlamak concert v.
planlamak project v.
planlamak map out v.
planlamak map v.
planlamak architect v.
planlamak lay out v.
planlamak chart v.
planlamak intend v.
planlamak figure on v.
planlamak blue-print v.
planlamak plot v.
planlamak draught v.
planlamak calendar v.
planlamak cal'late v.
planlamak cast v.
planlamak cast [obsolete] v.
planlamak propose to one's self v.
planlamak ettle [scotland] v.
planlamak excogitate v.
planlamak hatch v.
planlamak deline v.
planlamak conjure v.
planlamak ingeniate [obsolete] v.
planlamak instrument v.
planlamak ink in v.
planlamak plat v.
planlamak practice [obsolete] v.
planlamak prepend v.
planlamak scenarize v.
planlamak scenarise v.
planlamak shape v.
planlamak sked v.
planlamak stall [obsolete] v.
Phrasals
planlamak make out [dialect] v.
planlamak pick out v.
planlamak strike out v.
planlamak look beyond v.
planlamak map out v.
planlamak arrange for v.
planlamak plot out v.
Idioms
planlamak have in the heart v.
Law
planlamak calculate v.
planlamak devise v.
planlamak intend v.
Archaic
planlamak imagine v.
Engineering
planlamak identify v.
Slang
planlamak dope out v.

Meanings of "planlamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 105 result(s)

Turkish English
General
ayrıntılarıyla planlamak map out v.
yeniden planlamak reschedule v.
belirli bir zamana göre planlamak time v.
birlikte planlamak conspire v.
önceden planlamak preplan v.
önceden planlamak forecast v.
bütçe planlamak plan a budget v.
önceden planlamak premeditate v.
toplantı planlamak plan a meeting v.
iş planlamak plan a business v.
biriyle birlikte bir şeyler ayarlamak/planlamak set something up with someone v.
önceden planlamak pre-plan v.
almayı planlamak plan to buy v.
yapmayı planlamak aim to do v.
yapmayı planlamak aim to do v.
tekniğe ve mekaniğe aşırı şekilde bel bağlayarak planlamak veya oluşturmak mechanize v.
tekniğe ve mekaniğe aşırı şekilde bel bağlayarak planlamak veya oluşturmak mechanise v.
zihinde planlamak veya tasarlamak meditate v.
projeyi bir dizi önemli adımla planlamak milestone v.
iyi planlamak bulletproof v.
hatalı planlamak misintend v.
kötü şekilde planlamak misplan v.
yeniden planlamak reorchestrate v.
(oda, bina) yeniden planlamak replan v.
aceleyle planlamak clap v.
gezi planlamak design v.
yola çıkmayı planlamak design v.
fazla planlamak overprogram v.
güvenle planlamak count v.
önceden planlamak foredesign v.
'-i planlamak forelay [dialect] v.
önceden planlamak foreplan v.
önceden planlamak precogitate v.
önceden planlamak preconcert v.
önceden planlamak precontrive v.
önceden planlamak preorder v.
sırasıyla planlamak preorder v.
önceden planlamak preschedule v.
belirli bir zaman veya yer için planlamak slate v.
Phrasals
geçici olarak planlamak pencil in n.
(bir şey) planlamak have on v.
(biri için) gidilecek yolu planlamak chart something out (for someone or something) v.
bir şeyi ilerde belirli bir zamanda yapmayı planlamak slate for v.
bir şey yaratmak/planlamak/uydurmak drum up v.
(birine/bir şeye) hitap edecek şekilde planlamak gear to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hitap edecek şekilde planlamak gear toward (someone or something) v.
ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak line up with v.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme planlamak line someone or something up with someone or something v.
bir şeyi bir şey olarak planlamak intend something as something v.
kısa bir zaman dilimi için (bir çok şey) planlamak jam with (something) v.
(bir şey yapmayı) planlamak aim to (do something) v.
birine de yetecek şekilde planlamak allow for someone v.
önceden planlamak allow for v.
(bir şey yapmayı) planlamak aim to (do something) v.
birine de yetecek şekilde planlamak allow for someone v.
önceden planlamak allow for v.
bir şeyi planlamak arrange for something v.
biri/bir şey için bir şey planlamak arrange something for someone or something v.
içerisinde biri/bir şey olan bir şey planlamak/hazırlamak arrange something with someone or something v.
birinin/bir şeyin dahil olduğu bir şey planlamak arrange something with someone or something v.
biriyle/bir şeyle bir şey planlamak arrange something with someone or something v.
ile (bir şey) planlamak arrange (something) with v.
içinde (bir şeyle) bir şey ayarlamak/planlamak arrange (something) with v.
içinde (bir şeyin) olduğu bir şey hazırlamak/planlamak arrange (something) with v.
-li bir şey hazırlamak/planlamak/organize etmek arrange with v.
ile bir şey hazırlamak/planlamak/organize etmek arrange with v.
bir şeyi planlamak bargain for something v.
bir şeyi planlamak bargain on something v.
(bir şeyi) planlamak bargain on (something) v.
bir etkinlik düzenlemek/planlamak bring something all together v.
(biriyle bir işi) planlamak cook up v.
(biriyle) bir işi/bir şeyi planlamak cook something up (with someone) v.
(biriyle) planlamak coordinate with (someone) v.
'-e hitap edecek şekilde planlamak gear toward v.
'-e hitap edecek şekilde planlamak gear to v.
bir şeyi planlamak get something up v.
(bir şeyi biri/bir şey) için ayırmak/planlamak intend (something) for (someone or something) v.
(bir şeyi birine/bir şeye) vermeyi hedeflemek/planlamak intend (something) for (someone or something) v.
(bir şey) olarak düşünmek/planlamak intend as v.
-i planlamak plan for v.
-i planlamak plan on v.
(birinin/bir şeyin bir şeyi) belirli bir zamanda yapmasını planlamak slate (someone or something) for (something) v.
(tasarım) planlamak set out v.
Colloquial
aylarca planlamak plan out for months v.
suikast planlamak plot an assassination v.
soygun planlamak plan a robbery v.
belirli bir zaman için bir şey planlamak arrange something for some time v.
belirli bir zaman için planlamak arrange for some time v.
Idioms
birlikte planlamak lay heads together v.
(bir şey olabilecek şekilde) planlamak work it so (that) (something is the case) v.
(bir şey olabilecek şekilde) planlamak work it/things (so that...) v.
bir şeyi kötü yapmak ya da planlamak up to no good v.
bir şeyi ilk döneme ağırlık verecek şekilde planlamak front load v.
bir şeyin başlangıç dönemini yoğun olacak ve giderek yoğunluğu azalacak şekilde planlamak front load v.
bir olayı aşıp/geride bırakıp geleceği planlamak look past v.
(bir şey) planlamak bring (something) all together v.
yapmayı planlamak figure on doing v.
bir şey yapmayı planlamak figure on doing something v.
Politics
suikast yapmayı planlamak plot to assassinate v.
suikast yapmayı planlamak plan to assassinate v.
Music
detayları planlamak choreograph v.
Theatre
tiyatro oyununda şarkıların ne zaman ve nerede çalacağını planlamak block out v.
tiyatro oyununu planlamak block out v.
Archaic
birlikte planlamak pack cards v.
Slang
(birini) öldürmeyi planlamak whack (one) v.