History

produce

Meanings of "produce" in Turkish English Dictionary : 62 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	produce v.	üretmek
2	Common Usage	produce v.	imal etmek
General
3	General	produce n.	sebze ve meyve
4	General	produce n.	sebze
5	General	produce n.	tarım ürünleri
6	General	produce n.	zerzevat
7	General	produce n.	ürün
8	General	produce n.	sonuç
9	General	produce n.	mahsul
10	General	produce n.	üretim
11	General	produce n.	hasıla
12	General	produce n.	semere
13	General	produce n.	netice
14	General	produce n.	tarımsal ürün
15	General	produce n.	verim
16	General	produce v.	istihsal etmek
17	General	produce v.	vermek
18	General	produce v.	meyve vermek
19	General	produce v.	ortaya koymak
20	General	produce v.	yayınlamak
21	General	produce v.	ibraz etmek
22	General	produce v.	yol açmak
23	General	produce v.	sahnelemek
24	General	produce v.	doğurmak
25	General	produce v.	neden olmak
26	General	produce v.	göstermek
27	General	produce v.	uzatmak
28	General	produce v.	yapmak (film)
29	General	produce v.	hazırlamak
30	General	produce v.	vermek (meyve/sebze)
31	General	produce v.	çıkarmak
32	General	produce v.	sahneye koymak (oyunu)
33	General	produce v.	sahneye koymak
34	General	produce v.	husule getirmek
35	General	produce v.	çıkarıp göstermek
36	General	produce v.	doğurmak (hayvan)
37	General	produce v.	getirmek (faiz)
38	General	produce v.	yetiştirmek
39	General	produce v.	meydana getirmek
40	General	produce v.	meydana koymak
41	General	produce v.	üretmek
42	General	produce v.	yapmak
43	General	produce v.	ürün vermek
44	General	produce v.	(film) sahneye koymak
45	General	produce v.	getirmek
46	General	produce v.	sonuç vermek
47	General	produce v.	imal etmek
48	General	produce v.	üretim gerçekleştirmek
Trade/Economic
49	Trade/Economic	produce n.	çiftlik ürünü
50	Trade/Economic	produce n.	ürün
51	Trade/Economic	produce n.	üretilmiş mal
52	Trade/Economic	produce v.	imal etmek
53	Trade/Economic	produce v.	istihsal etmek
54	Trade/Economic	produce v.	üretmek
55	Trade/Economic	produce v.	üretim yapmak
Law
56	Law	produce v.	ibraz etmek
Technical
57	Technical	produce v.	imal etmek
58	Technical	produce v.	meydana getirmek
59	Technical	produce v.	yapmak
60	Technical	produce v.	üretmek
Medical
61	Medical	produce n.	randıman
Cinema
62	Cinema	produce v.	gerçekleştirmek

Meanings of "produce" with other terms in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	produce trade n.	ürün ticareti
2	General	tariff on farm produce n.	çiftlik ürünlerinde tarife
3	General	dairy produce n.	süt ürünü
4	General	farm produce n.	çiftlik ürünü
5	General	inland produce n.	yerli ürün
6	General	produce section n.	manav reyonu
7	General	cost little to produce v.	ucuza çıkmak
8	General	produce by ignition v.	ateşlemeyle meydana getirmek
9	General	produce at v.	mal etmek
10	General	produce young v.	yavrulamak
11	General	produce bubble v.	hava kabarcığı oluşturmak
12	General	produce leaves v.	yeşermek
13	General	produce foam v.	köpük oluşturmak
14	General	produce a click v.	tıkırtı yapmak
15	General	produce fruit v.	meyve vermek
16	General	produce ideas v.	düşünce üretmek
17	General	produce a solution v.	çözüm üretmek
18	General	produce an idea v.	görüş geliştirmek
19	General	produce result v.	sonuç vermek
20	General	produce an idea v.	fikir üretmek
21	General	produce result v.	netice vermek
22	General	produce statistics v.	istatistik yapmak
23	General	produce a witness v.	şahit göstermek
24	General	produce profit v.	getirisi olmak
25	General	produce catalogue v.	katalog üretmek
26	General	produce solution v.	çözüm üretmek
27	General	produce technology v.	teknoloji üretmek
28	General	produce hormone v.	hormon salgılamak
29	General	(for an artist) to produce a work of art v.	icra-i sanat etmek
30	General	mass-produce v.	seri olarak üretmek
31	General	produce knowledge v.	bilgi üretmek
32	General	produce evidence v.	kanıt göstermek
33	General	produce proof v.	kanıt göstermek
34	General	produce information v.	bilgi üretmek
35	General	produce energy v.	enerji üretmek
36	General	produce a policy v.	politika üretmek
37	General	produce a project v.	proje üretmek
38	General	produce map information v.	harita bilgisi üretmek
39	General	produce map v.	harita üretmek
40	General	produce results v.	sonuç getirmek
41	General	produce high income v.	yüksek gelir elde etmek
42	General	produce ideas v.	fikir üretmek
43	General	mass produce v.	toplu üretmek
44	General	produce an effect v.	etki yaratmak
45	General	produce solar energy v.	güneş enerjisi üretmek
46	General	mass-produce v.	toplu halde üretmek
47	General	mass-produce v.	toplu üretim yapmak
Phrasals
48	Phrasals	produce for v.	'e için üretmek
49	Phrasals	produce for v.	'a amacıyla üretmek
50	Phrasals	produce from v.	-den üretmek
51	Phrasals	produce (something) from (something) v.	(bir şeyden bir şey) çıkarıp vermek/hediye etmek
52	Phrasals	produce (something) from (something) v.	(bir şeyden bir şey) üretmek/yapmak
Colloquial
53	Colloquial	produce the goods v.	bekleneni yapmak
54	Colloquial	produce the goods v.	üzerine düşeni yapmak
55	Colloquial	produce the goods expr.	üzerine düşeni yap
56	Colloquial	produce the goods expr.	senden bekleneni yap
57	Colloquial	produce the goods expr.	senden isteneni yap
Idioms
58	Idioms	come up with (or deliver or produce) the goods v.	bekleneni ya da vaat edileni yapmak
59	Idioms	come up with (or deliver or produce) the goods v.	istenen şeyi gerçekleştirmek
60	Idioms	come up with (or deliver or produce) the goods v.	yüzünü kara çıkarmamak
61	Idioms	produce the goods v.	verdiği sözü tutmak/yerine getirmek
62	Idioms	produce the goods v.	dediğini yapmak
63	Idioms	produce the goods v.	sözünün arkasında durmak
64	Idioms	produce the goods v.	üzerine düşeni yapmak
65	Idioms	produce the goods v.	bekleneni yapmak
66	Idioms	produce the goods v.	isteneni yerine getirmek
67	Idioms	produce an attack (of some illness) v.	(bir hastalığın) krizini tetiklemek
68	Idioms	produce an attack (of some illness) v.	(bir hastalığın) atağını tetiklemek
69	Idioms	produce an attack (of some illness) v.	(bir hastalık) atağı/krizi geçirmesine neden olmak
70	Idioms	produce an attack (of some illness) v.	(bir hastalık) atağı/krizi yaratmak
71	Idioms	produce an attack (of some illness) v.	(bir hastalık) atağına/krizine yol açmak
72	Idioms	produce an attack v.	bir krizi tetiklemek
73	Idioms	produce an attack v.	bir atağı tetiklemek
74	Idioms	produce an attack v.	bir atağa/krize neden olmak
75	Idioms	produce an attack v.	bir atak/kriz yaratmak
76	Idioms	produce an attack v.	bir atağa/krize yol açmak
77	Idioms	produce the goods v.	üzerine düşeni yapmak
78	Idioms	produce the goods v.	bekleneni yapmak
79	Idioms	produce the goods v.	isteneni yapmak
80	Idioms	produce the goods v.	isteneni yerine getirmek
81	Idioms	produce the goods v.	sözünü tutmak
82	Idioms	produce the goods v.	verdiği sözü yerine getirmek
83	Idioms	produce the goods v.	dediğini yapmak
84	Idioms	produce the goods v.	sözünün arkasında durmak
Trade/Economic
85	Trade/Economic	produce broker n.	borsa acentesi
86	Trade/Economic	world-produce markets n.	dünya üretim piyasaları
87	Trade/Economic	produce market n.	emtia ve zahire piyasası
88	Trade/Economic	produce loan n.	mal kredisi
89	Trade/Economic	produce exchange n.	mal borsası
90	Trade/Economic	colonial produce n.	sömürge ürünü
91	Trade/Economic	agricultural produce n.	tarımsal ürün
92	Trade/Economic	produce trade n.	toprak ürünleri ticareti
93	Trade/Economic	produce trade n.	ürün ticareti
94	Trade/Economic	produce exchange n.	zahire borsası
95	Trade/Economic	produce evidence v.	delil göstermek
96	Trade/Economic	produce something at zero-cost v.	sıfıra maletmek
Law
97	Law	produce proof v.	kanıt göstermek
98	Law	produce a witness v.	tanık göstermek
99	Law	produce the prisoners v.	tutukluların mahkemede vb. hazır bulunmalarını sağlamak
Technical
100	Technical	produce power v.	elektrik üretmek
101	Technical	produce electricity v.	elektrik üretmek
Railway
102	Railway	covered wagon for the conveyance of early produce n.	turfanda sebze nakil vagonu
Medical
103	Medical	produce sputum v.	balgam çıkarmak
104	Medical	produce proteoglycans v.	proteoglikanlar üretmek
Agriculture
105	Agriculture	farm produce n.	çiftlik ürünü
106	Agriculture	farm produce feed n.	çiftlik ürünü yem
107	Agriculture	farm produce marketing n.	çiftlik ürünü pazarlama
108	Agriculture	produce trade n.	ürün ticareti
Education
109	Education	produce graduates v.	mezun vermek