quickly - Turkish English Dictionary
History

quickly

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "quickly" in Turkish English Dictionary : 15 result(s)

English Turkish
Common Usage
quickly adv. hızla
quickly adv. aceleyle
quickly adv. süratle
quickly adv. çabucak
General
quickly adv. çabucak
quickly adv. tez
quickly adv. yel gibi
quickly adv. şıp diye
quickly adv. hızlı
quickly adv. acele
quickly adv. şipşak
quickly adv. çabuk
quickly adv. hızlı şekilde
quickly adv. bir koşu
Colloquial
quickly adv. çarçabuk

Meanings of "quickly" with other terms in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

English Turkish
General
hit on the right answer quickly v. cevabı yapıştırmak
move quickly v. hızlı hareket etmek
walk quickly v. hızlı yürümek
sell out (of merchandise) quickly v. yok satmak
get bored quickly v. çabuk sıkılmak
recover quickly v. çabuk atlatmak
overcome quickly v. çabuk atlatmak
pass quickly v. çabuk geçmek
go by quickly v. çabuk geçmek
act quickly v. hızlı hareket etmek
act quickly v. hızlı davranmak
dress quickly v. aceleyle giyinmek
get bored quickly v. çabuk bıkmak
get tired quickly v. çabuk yorulmak
recover quickly v. hızla iyileşmek
leave quickly v. hızla ayrılmak
comb one's hair quickly v. hızla saçını taramak
be quickly forgotten v. çabucak unutulmak
get mad quickly v. kolay sinirlenmek
get mad quickly v. çabuk sinirlenmek
get exhausted quickly v. çabuk yorulmak
move up quickly v. hızlı bir şekilde yükselmek
do quickly v. çabucak yapmak
get well quickly v. çabuk iyileşmek
get bored quickly v. çabuk sıkılmak
as quickly as adj. kadar çabuk
quickly-informed adj. kulağı delik
quickly-scribbled adj. hızlı bir şekilde yazılmış/karalanmış
very quickly adv. çabuk çabuk
very quickly adv. çarçabuk
easily and quickly adv. çorap söküğü gibi
very quickly adv. çalışan
Phrases
actions to be taken quickly n. hızla alınacak aksiyonlar
Proverb
mouse that has but one hole is quickly taken eşeğini sağlam kazığa bağla
mouse that has but one hole is quickly taken her zaman ikinci bir seçeneğin olsun
mouse that has but one hole is quickly taken işini sağlama al
he gives twice who gives quickly az olsun dert değil ama çabuk olsun
a little fire is quickly trodden out yılanın başı küçükken ezilir
a little fire is quickly trodden out yılanın başını küçükken ezeceksin
a little fire is quickly trodden out bir problemi küçükken çözmek gerekir ki büyüyüp çözülmeyecek hale gelmesin
good and quickly seldom meet hızlı/acele yapılan şeyin iyi olması pek mümkün değildir
good and quickly seldom meet genelde yavaş ve dikkatlice yapılan şeyler iyi olur
good and quickly seldom meet acele işe şeytan karışır
Colloquial
as quickly as possible expr. olabildiğince çabuk
Idioms
as quickly as possible expr. mümkün olduğunca çabuk
Speaking
don't judge too quickly expr. çabuk hüküm verme!
don't judge too quickly expr. peşin hüküm verme!
don't judge too quickly expr. peşin hükümlü olma!
time passes quickly expr. zaman çabuk geçer
the time passed quickly expr. zaman hızlıca geçti
Construction
quickly drying colour n. çabuk kurur boya