resound - Turkish English Dictionary
History

resound

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "resound" in Turkish English Dictionary : 13 result(s)

English Turkish
General
resound v. yankılanmak
resound v. çın çın ötmek
resound v. sesi yansıtmak
resound v. dillere destan olmak
resound v. çınlamak
resound v. tınlamak
resound v. yankılamak
resound v. inlemek
resound v. yayılmak
resound v. güm etmek
resound v. ses getirmek
Technical
resound v. yankı yapmak
Music
resound v. titreşmek

Meanings of "resound" with other terms in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

English Turkish
General
make resound v. inletmek
resound the stadium v. stadı inletmek
Phrasals
resound throughout something v. çınlamak/yankılanmak
resound with v. -ile çınlamak/yankılanmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinden duyulmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her tarafından duyulmak
resound through (something or some place) v. (bir şey/yer) boyunca duyulmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) çınlamak
resound through (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) yankılanmak
resound through (something or some place) v. (bir şey/yer) boyunca çınlamak
resound through (something or some place) v. (bir şey/yer) boyunca yankılanmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) baştan başa duyulmak/yankılanmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde kutlanmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) baştan başa kutlanmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde konuşulmak
resound through (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde ses getirmek
resound through (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde bilinmek/duyulmak
resound through something v. bir şey boyunca yankılanmak
resound through something v. bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak
resound throughout something v. bir şey boyunca yankılanmak
resound throughout something v. bir şeyde baştan başa yankı yapmak/çınlamak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde çınlamak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde yankılanmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinden duyulmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şey/yer) boyunca çınlamak
resound throughout (something or some place) v. (bir şey/yer) boyunca yankılanmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) ses getirmek
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) yankılanmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerine yayılmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde duyulmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) her yerinde konuşulmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) herkesin dilinde olmak
resound throughout (something or some place) v. (bir şeyde/yerde) ağızdan ağıza yayılmak/dolaşmak
resound through v. her yerinden duyulmak
resound through v. her tarafından duyulmak
resound through v. boyunca duyulmak
resound through v. -de çınlamak
resound through v. -de yankılanmak
resound through v. baştan başa duyulmak/yankılanmak
resound through v. her yerinde kutlanmak
resound through v. -de baştan başa kutlanmak
resound through v. her yerinde ses getirmek
resound through v. her yerinde bilinmek/duyulmak
resound with (something) v. (bir şeyle) dolmak
resound with (something) v. (bir şeyle) çınlamak
resound with (something) v. (bir şeyle) yankılanmak
resound with (something) v. (bir şeyle) çalkalanmak