Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
slide
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"slide"
in Turkish English Dictionary : 106 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
slide
n.
sürgü
2
Common Usage
slide
n.
slayt
3
Common Usage
slide
n.
kaydırak
General
4
General
slide
n.
agraf
5
General
slide
n.
diapozitif
6
General
slide
n.
diyapozitif
7
General
slide
n.
düşüş
8
General
slide
n.
heyelan
9
General
slide
n.
lam (mikroskopta kullanılan)
10
General
slide
n.
patensiz kayma
11
General
slide
n.
toprak kayması
12
General
slide
n.
dia
13
General
slide
n.
patinaj (araba)
14
General
slide
n.
saydam resim
15
General
slide
n.
kayak yeri
16
General
slide
n.
kızak yolu
17
General
slide
n.
ucu/önü açık terlik
18
General
slide
n.
çocuk kaydırağı
19
General
slide
n.
kayar koltuk
20
General
slide
n.
kayar kano oturağı
21
General
slide
n.
nemli toprak üzerinde yer alan eğimli düzlem
22
General
slide
n.
düz tabanlı ev terliği
23
General
slide
n.
düz tabanlı terlik
24
General
slide
n.
düz tabanlı ayakkabı
25
General
slide
v.
sıvışmak
26
General
slide
v.
savuşmak
27
General
slide
v.
kötü yola düşmek
28
General
slide
v.
sessizce geçmek
29
General
slide
v.
akıp gitmek
30
General
slide
v.
kızak yapmak
31
General
slide
v.
sessizce gitmek
32
General
slide
v.
kaymak
33
General
slide
v.
kaydırmak
34
General
slide
v.
yanlış yola sapmak
35
General
slide
v.
dinden sapmak
36
General
slide
v.
ortadan kaybolmak
37
General
slide
v.
kayıplara karışmak
38
General
slide
v.
arazi olmak
39
General
slide
v.
sürünmek
40
General
slide
v.
emeklemek
41
General
slide
v.
akışta ilerlemek
42
General
slide
v.
doğal bir şekil almak
43
General
slide
v.
doğal olarak gelişmek
44
General
slide
v.
anlaşmak
45
General
slide
v.
çabasız geçinmek
46
General
slide
v.
kolayca geçmek
47
General
slide
v.
kademeli ilerlemek
48
General
slide
v.
kademeli geçmek
49
General
slide
v.
yavaş yavaş ilerlemek
50
General
slide
v.
kademeli dönüşmek
51
General
slide
v.
gizlice koymak
52
General
slide
v.
gizlice piyasaya sürmek
53
General
slide
v.
gizlice işleme almak
54
General
slide
v.
dengesini kaybetmek
55
General
slide
adj.
sürgülü
Irregular Verb
56
Irregular Verb
slide
v.
slid - slid
Technical
57
Technical
slide
n.
ince destek
58
Technical
slide
n.
kayma
59
Technical
slide
n.
kayılan yer
60
Technical
slide
n.
kayış
61
Technical
slide
n.
kaydırak
62
Technical
slide
n.
kayıcı
63
Technical
slide
n.
parça
64
Technical
slide
n.
eşapman çatalı arasındaki mesafe
65
Technical
slide
n.
(matbaada) kumpas kızağı
66
Technical
slide
n.
harf döküm makinesi matrisi
67
Technical
slide
n.
sürgülü cetvele benzer bir şifreleme aygıtı
68
Technical
slide
v.
kaymak
69
Technical
slide
v.
kaydırmak
70
Technical
slide
adj.
saydam
Computer
71
Computer
slide
n.
bir tür kayan yazı
72
Computer
slide
n.
slayt
73
Computer
slide
n.
yansı
74
Computer
slide
adj.
geçişli
75
Computer
slide
expr.
bir noktaya kaydır
Mechanic
76
Mechanic
slide
n.
kızak
Construction
77
Construction
slide
n.
lam
Furniture
78
Furniture
slide
n.
katlanabilir raf
Biology
79
Biology
slide
n.
cam deney plakası
80
Biology
slide
n.
preparat
81
Biology
slide
n.
üzerine numune konulan cam plaka
Agriculture
82
Agriculture
slide
n.
saman balyasının çekildiği kaydırak benzeri düzlem
Linguistics
83
Linguistics
slide
n.
kayan ses
84
Linguistics
slide
v.
sıralamak
85
Linguistics
slide
v.
sıra ile dizmek
Geography
86
Geography
slide
n.
kayma izi
87
Geography
slide
n.
(kayma sonucu oluşan) taş birikintisi
88
Geography
slide
n.
(kayma sonucu biriken) taş kütlesi
Geology
89
Geology
slide
n.
fay
Military
90
Military
slide
n.
apolet
Hunting
91
Hunting
slide
n.
kapak takımı
Baseball
92
Baseball
slide
n.
kaleye doğru kayar yaklaşım
93
Baseball
slide
v.
yerden kayarak kaleye yönelmek
Music
94
Music
slide
n.
kaydırma sağlayan süsleme notası
95
Music
slide
n.
geçiş notası
96
Music
slide
n.
iki ses arası geçiş sağlayan seslendirme tekniği
97
Music
slide
n.
portamento
98
Music
slide
n.
trombon sürgüsü
99
Music
slide
n.
enstrüman sürgüsü
100
Music
slide
n.
slide yüzüğü
101
Music
slide
n.
parmağa takılan pena
102
Music
slide
n.
kerry kontluğu'na özgü hareketli bir dans türü
103
Music
slide
v.
bir sesten diğerine geçmek
Archaic
104
Archaic
slide
n.
sorunsuz ilerleyiş
105
Archaic
slide
n.
akıcılık
106
Archaic
slide
n.
ilerleme
Meanings of
"slide"
with other terms in English Turkish Dictionary : 462 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
slide show
n.
slayt gösterisi
General
2
General
transparent slide
n.
slayt
3
General
microscope slide
n.
lam
4
General
slide projector
n.
diyapozitif projeksiyon makinesi
5
General
slide rule
n.
sürgülü cetvel
6
General
slide projector
n.
diyapozitif projektörü
7
General
slide projector
n.
slayt göstericisi
8
General
slide projection
n.
slayt gösterimi
9
General
lantern slide
n.
slayt
10
General
cross slide
n.
çapraz kızak
11
General
lantern slide
n.
diya
12
General
slide rule
n.
sürgülü hesap cetveli
13
General
slide machine
n.
slayt makinesi
14
General
slide-rule
n.
sürgülü hesap cetveli
15
General
water slide
n.
su kaydırağı
16
General
pistol slide
n.
(tüfekte) sürgü
17
General
slide show
n.
saydam gösterisi
18
General
tie slide
n.
kravat iğnesi
19
General
pool with water slide
n.
su kaydıraklı havuz
20
General
hair-slide (uk)
n.
saç tokası
21
General
slide gate
n.
sürgülü kapı
22
General
playground slide
n.
çocuk parkı kaydırağı
23
General
tent slide
n.
çadırın germe halatının gerginliğini ayarlamakta kullanılan cihaz
24
General
toboggan slide
n.
kar kızağı
25
General
death slide
n.
yamaca yerleştirilen paslanmak çelikten makaralı halat düzeneği
26
General
water slide tester
n.
su kaydırağı deneyicisi
27
General
foefie slide [south africa]
n.
yamaca yerleştirilen paslanmaz çelikten makaralı halat düzeneği
28
General
slide knot
n.
kayan düğüm
29
General
slide into
v.
sürüklenmek
30
General
let slide
v.
vazgeçmek
31
General
slide into
v.
saplanmak
32
General
slide in
v.
sokmak
33
General
slide into
v.
kapılmak
34
General
slide into
v.
girmek
35
General
slide along
v.
karnı üzerinde sürünmek
36
General
slide over
v.
geçiştirmek
37
General
slide into
v.
bir şeyi belli etmeden (bir yere) koymak
38
General
slide on ice
v.
kızak kaymak
39
General
slide around
v.
ustalıkla atlatmak (bir meseleyi)
40
General
slide over
v.
ustalıkla geçiştirmek (bir meseleyi)
41
General
slide around
v.
ustalıkla geçiştirmek (bir meseleyi)
42
General
slide into
v.
batmak
43
General
slide over
v.
ustalıkla atlatmak (bir meseleyi)
44
General
let things slide
v.
ilgilenmemek
45
General
let things slide
v.
ihmal etmek
46
General
let things slide
v.
oluruna bırakmak
47
General
let things slide
v.
akışına bırakmak
48
General
let things slide
v.
sermek
49
General
slide down
v.
kayıp düşmek
50
General
slide into chaos
v.
kaosa sürüklenmek
51
General
slide into oblivion
v.
unutulmaya yüz tutmak
52
General
slide off the track
v.
pistten çıkmak
53
General
slide off the track
v.
pist dışına çıkmak
54
General
let slide
v.
ihmal etmek
55
General
make a slide show
v.
slayt gösterisi yapmak
56
General
go down the slide
v.
kaydıraktan kaymak
57
General
ride down the slide
v.
kaydıraktan kaymak
58
General
slide down the slide
v.
kaydıraktan kaymak
59
General
let slide
v.
(dil/konuşma) paslanmak
60
General
let slide
v.
gitmesine izin vermek
61
General
let slide
v.
rahat bırakmak
62
General
let slide
v.
umursamamak
63
General
slide show
adj.
slaytlar halinde sunulan
64
General
slide show
adj.
slayt şeklinde sergilenen
65
General
slide-action
adj.
pompalı
66
General
slide-action
adj.
pompa mekanizmalı
Phrasals
67
Phrasals
slide by
v.
(birinin/bir şeyin) yanından/önünden kayarak geçmek
68
Phrasals
slide by
v.
zaman hızla/fark etmeden geçmek
69
Phrasals
slide by
v.
zaman su gibi akıvermek/uçup gitmek
70
Phrasals
slide by
v.
zamanın nasıl geçtiğini fark etmemek
71
Phrasals
slide by
v.
(okulu/dersleri/ projeyi/işi) hiç önemsememek
72
Phrasals
slide by
v.
(okula/derslere/projeye/işe) aldırmamak/önem vermemek
73
Phrasals
slide down something
v.
aşağıya kaymak
74
Phrasals
slide along
v.
boyunca süzülmek/kaymak
75
Phrasals
slide by
v.
bir şeyden öylece durmak
76
Phrasals
slide back
v.
geriye kaymak
77
Phrasals
slide back
v.
geriye kaymak/çekilmek
78
Phrasals
slide around
v.
kaymak
79
Phrasals
slide down from something
v.
-den aşağıya kaymak
80
Phrasals
slide down
v.
kayarak inmek
81
Phrasals
slide down
v.
kaydırarak indirmek
82
Phrasals
slide down
v.
aşağı sarkıtmak
83
Phrasals
slide down
v.
(kıyafetini) içine sokmak
84
Phrasals
slide down
v.
(kıyafetini) altına kaydırmak
85
Phrasals
slide down something
v.
bir şeyin üstünden kayarak inmek/aşağı kaymak
86
Phrasals
slide down something
v.
aşağıya doğru kaymak
87
Phrasals
slide by
v.
(okulu, dönemi, projeyi, işi) çok çalışmadan/çabalamadan bitirmek
88
Phrasals
slide out
v.
sıvışmak
89
Phrasals
slide out
v.
çıkıvermek
90
Phrasals
slide out
v.
kayarak çıkmak
91
Phrasals
slide out
v.
belli etmeden/görünmeden çıkmak
92
Phrasals
slide out
v.
tüymek
93
Phrasals
slide out
v.
sıyırmak
94
Phrasals
slide out
v.
sıyırıp çıkarmak
95
Phrasals
slide out of (something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) sıvışmak
96
Phrasals
slide out of (something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) çıkıvermek
97
Phrasals
slide out of (something or some place)
v.
kayarak (bir şeyden/yerden) çıkmak
98
Phrasals
slide out of (something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) belli etmeden/görünmeden çıkmak
99
Phrasals
slide out of (something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) tüymek
100
Phrasals
slide out of (something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) sıyırmak
101
Phrasals
slide out of (something or some place)
v.
(bir şeyden/yerden) dışarı kaydırmak
102
Phrasals
slide something out of something
v.
sıyırmak
103
Phrasals
slide something out of something
v.
kaydırmak
104
Phrasals
slide something out of something
v.
dışarı kaydırmak
105
Phrasals
and slide something out
v.
sıyırmak
106
Phrasals
and slide something out
v.
kaydırmak
107
Phrasals
and slide something out
v.
dışarı kaydırmak
108
Phrasals
slide out of something
v.
bir şeyden sıyrılmak
109
Phrasals
slide out of something
v.
bir şeyden sıvışmak
110
Phrasals
slide out of something
v.
bir şeyden kayarak çıkmak
111
Phrasals
slide out of something
v.
bir şeyden görünmeden/belli etmeden çıkmak
112
Phrasals
slide out of something
v.
bir şeyden tüymek
113
Phrasals
slide over
v.
bir şeyin kenarından kayıp aşağı düşmek
114
Phrasals
slide over
v.
birinin önüne doğru sürmek/kaydırmak
115
Phrasals
slide over
v.
kaymak
116
Phrasals
slide over
v.
kayıp yer açmak
117
Phrasals
slide over
v.
kayıp yer vermek
118
Phrasals
slide over something
v.
bir şeyin üstünden kaymak
119
Phrasals
slide over something
v.
bir şeyin üstünden kayıp düşmek
120
Phrasals
slide in
v.
girmek
121
Phrasals
slide in
v.
sığışmak
122
Phrasals
slide in
v.
bir yere koymak/yerleştirmek
123
Phrasals
slide in
v.
kolayca girmek
124
Phrasals
slide in
v.
sıvışmak
125
Phrasals
slide in
v.
çaktırmadan girmek
126
Phrasals
slide into (someone or something)
v.
kayıp (birine/bir şeye) çarpmak
127
Phrasals
slide into (someone or something)
v.
kayıp (birine/bir şeye) bindirmek
128
Phrasals
slide into (someone or something)
v.
kayıp (birine/bir şeye) girmek
129
Phrasals
slide into (something)
v.
kayıp (bir şeye/yere) girmek
130
Phrasals
slide into (something)
v.
kaydırıp (bir şeye/yere) sokmak
131
Phrasals
slide into (something)
v.
kaydırarak (bir şeye/yere) sokmak
132
Phrasals
slide into (something)
v.
sürükleyerek (bir şeye/yere) sokmak
133
Phrasals
slide into (something)
v.
kayıp (bir şeye/yere) oturmak
134
Phrasals
slide into (something)
v.
(bir şeye/yere) kolayca kayıp yerleşmek
135
Phrasals
slide into (something)
v.
kolayca kaydırıp (bir şeye/yere) oturtmak
136
Phrasals
slide into (something)
v.
kolayca (bir şeye/yere) sokmak
137
Phrasals
slide into (something)
v.
rahatça ittirip (bir yere/şeye) sokmak
138
Phrasals
slide into (something)
v.
(bir şeye) fazla çaba sarf etmeden/kolayca girmek
139
Phrasals
slide into (something)
v.
(bir şeye) girivermek
140
Phrasals
slide down from
v.
-den aşağıya kaymak
141
Phrasals
slide off
v.
-den kayıp düşmek
Phrases
142
Phrases
continued on next slide
expr.
devamı sonraki slayta
Colloquial
143
Colloquial
slide into (one's) dms
v.
(birine) dm'den yürümek
144
Colloquial
slide into the dms
v.
(birine) dm'den yürümek
145
Colloquial
dress for the slide, not the ride
expr.
sürüş için değil güvenlik için giyin (motorsiklet kullanıcıları için)
Idioms
146
Idioms
let something slide by
v.
(yanından) geçmesine izin vermek
147
Idioms
let something slide by
v.
fark etmeden geçirmek
148
Idioms
let something slide by
v.
(topu) kaçırmak/yakalayamamak
149
Idioms
let something slide by
v.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
150
Idioms
let something slide by
v.
(zamanı) anlayamadan geçirmek
151
Idioms
let something slide by
v.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
152
Idioms
let something slide by
v.
(zamanı) boş geçirmek
153
Idioms
let it slide
v.
akışına bırakmak
154
Idioms
let things slide
v.
akışına bırakmak
155
Idioms
let something slide by
v.
boşa vakit harcamak
156
Idioms
let it/things slide
v.
boşlamak
157
Idioms
let things slide
v.
ilgilenmemek
158
Idioms
let things slide
v.
ihmal etmek
159
Idioms
let it slide
v.
ihmal etmek
160
Idioms
let it slide
v.
ilgilenmemek
161
Idioms
let something slide
v.
işi sermek
162
Idioms
let things slide
v.
oluruna bırakmak
163
Idioms
let it slide
v.
oluruna bırakmak
164
Idioms
let it slide
v.
sermek
165
Idioms
let things slide
v.
sermek
166
Idioms
let someone slide by
v.
(zorluk çıkarmadan) almak/geçmesine izin vermek
167
Idioms
let something slide by
v.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek
168
Idioms
let slide by
v.
çabalamadan geçirmek
169
Idioms
let slide by
v.
çalışmasına gerek kalmadan geçirmek
170
Idioms
let slide by
v.
hızlıca yanından geçmesine izin vermek
171
Idioms
let slide by
v.
geçip/kayıp gitmesine izin vermek
172
Idioms
let slide by
v.
gözden kaçmasına izin vermek
173
Idioms
let slide by
v.
gözden kaçırmak
174
Idioms
let slide by
v.
fark etmemek
175
Idioms
let slide by
v.
(planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak
176
Idioms
let slide by
v.
(planladığı bir şeyi) kaçırmak
177
Idioms
let slide by
v.
(zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
178
Idioms
let slide by
v.
(zamanın) boşa geçmesine izin vermek
179
Idioms
let slide by
v.
(zamanın) su gibi akıp gitmesine izin vermek
180
Idioms
let slide by
v.
(zamanın) uçup gitmesine izin vermek
181
Idioms
let slide by
v.
(zamanın) fark etmeden geçmesine izin vermek
182
Idioms
let slide by
v.
(zamanı) kaçırmak
183
Idioms
let slide by
v.
(zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
184
Idioms
let something slide by
v.
bir şeyin hızla yanından geçip gitmesine izin vermek
185
Idioms
let something slide by
v.
önemli bir günü/zamanı kaçırmak
186
Idioms
let something slide by
v.
önemli bir günü/zamanı unutmak
187
Idioms
let something slide by
v.
zamanı boşa harcamak
188
Idioms
let something slide by
v.
zamanın akıp gitmesine/su gibi akmasına izin vermek
189
Idioms
let something slide by
v.
zamanın nasıl geçtiğini anlamamak
190
Idioms
let (something or someone) slide
v.
(birini/bir şeyi) ihmal etmek
191
Idioms
let (something or someone) slide
v.
(birini/bir şeyi) umursamamak
192
Idioms
let (something or someone) slide
v.
(birini/bir şeyi) oluruna bırakmak
193
Idioms
let (something or someone) slide
v.
(birini/bir şeyi) geçiştirmek
194
Idioms
let (something or someone) slide
v.
(birinin/bir şeyin) üstünde durmamak
195
Idioms
let (something or someone) slide
v.
(birini/bir şeyi) salmak
Speaking
196
Speaking
let things slide
v.
hayatı akışına bırakmak
197
Speaking
she's sliding down the slide
expr.
kaydıraktan kayıyor
198
Speaking
he's sliding down the slide
expr.
kaydıraktan kayıyor
Trade/Economic
199
Trade/Economic
profit slide
n.
kar azalışı
200
Trade/Economic
slide rule
n.
sürgülü hesap cetveli
Technical
201
Technical
flow slide
n.
akarak kayma
202
Technical
flow slide
n.
akma şeklinde kayma
203
Technical
adjusting slide
n.
ayarlayıcı sürgü
204
Technical
adjusting slide
n.
ayarlayım sürgü
205
Technical
simple-slide valve
n.
basit sürgülü valf
206
Technical
steam slide valve
n.
buhar sürgülü vanası
207
Technical
slide rod
n.
çekmece kolu
208
Technical
double-ported slide valve
n.
çift portlu (geçitli) sürgülü çekmece
209
Technical
cross slide
n.
çapraz dayak
210
Technical
pull-out table slide
n.
çekme masa kızağı
211
Technical
multiple-slide press
n.
çok kaydırmalı basgaç
212
Technical
slide case
n.
çekmece muhafazası
213
Technical
film slide
n.
çerçeveli film
214
Technical
multiple-slide press
n.
çok kaydırmalı pres
215
Technical
cross slide
n.
çapraz kızak
216
Technical
circular slide valve
n.
dairesel sürgülü valf
217
Technical
circular slide rule
n.
dairesel sürgülü cetvel
218
Technical
flat slide valve
n.
düz sürgülü vana
219
Technical
four-slide presses
n.
dört kaymalı basgaç
220
Technical
rotary slide valve
n.
döner sürgülü vana
221
Technical
suction slide valve
n.
emme şiberi
222
Technical
lantern slide
n.
fotoğraf slaytı
223
Technical
trunnion slide
n.
fren mili glisiyeri
224
Technical
gas slide
n.
gaz kelebeği sürgüsü
225
Technical
retrogressive slide
n.
gerilek kayma
226
Technical
retrogressive slide
n.
geriye doğru gelişen kayma
227
Technical
retrogressive slide
n.
gerileyici kayma
228
Technical
slide rule
n.
hesap cetveli
229
Technical
air slide
n.
havalı bant
230
Technical
slide damper
n.
jaluzi tip ayar damperi
231
Technical
operating slide
n.
kapak sürgü kolu
232
Technical
slide bar
n.
kapı sürmesi
233
Technical
slide block
n.
kayıcı blok
234
Technical
slide bar
n.
kılavuz ray
235
Technical
slide-table machine
n.
kayar tablalı makine
236
Technical
slide plane
n.
kayma düzlemi
237
Technical
slide-wire
n.
kaymalı tel
238
Technical
slide strip
n.
kayıcı şerit
239
Technical
detritus slide
n.
kaya parçacıkları kayması
240
Technical
slide bearing
n.
kayıcı yatak
241
Technical
slide ring
n.
kayıcı segman
242
Technical
anticreep slide
n.
kemer ayar kızağı
243
Technical
panel slide
n.
katlanan dam kızağı
244
Technical
slide bearing
n.
kızaklı rulman
245
Technical
angle of slide
n.
kayma açısı
246
Technical
rock slide
n.
kaya kayması
247
Technical
clay slide
n.
kil kayması
248
Technical
slide gale offtake
n.
kayar kapaklı piriz
249
Technical
slide washer
n.
kayıcı pul
250
Technical
slide stop
n.
kayıcı tampon
251
Technical
resistance to slide
n.
kaymazlık
252
Technical
slide ring
n.
kayıcı halka
253
Technical
slide plate
n.
kayıcı plaka
254
Technical
slide dog
n.
kayıcı mandal
255
Technical
resistance to slide
n.
kaymaya dayanım
256
Technical
kodachrome slide film
n.
kodachrome saydam filmi
257
Technical
control slide
n.
kontrol sürgüsü
258
Technical
glass slide
n.
lam
259
Technical
talus slide
n.
moloz kayması
260
Technical
automatic slide projector
n.
otomatik slayt projeksiyon cihazı
261
Technical
slide valve
n.
piston valf
262
Technical
parallel slide valve
n.
paralel sürgülü vana
263
Technical
piston slide valve
n.
pistonlu sürgülü vana
264
Technical
piston slide valve
n.
piston sürgülü valfı
265
Technical
slide projector
n.
saydam göstericisi
266
Technical
colour slide
n.
renkli slayt
267
Technical
colour slide
n.
renkli diya
268
Technical
colour slide
n.
renkli saydam resim
269
Technical
right hand slide
n.
sağ taraf
270
Technical
slide gate
n.
slayd geyt
271
Technical
silicate microscope slide
n.
silikat mikroskop lamı
272
Technical
slide hammer
n.
sürgülü çekiç
273
Technical
slide valve
n.
sürgülü klepe
274
Technical
slide rheostat
n.
sürgülü reosta
275
Technical
slide rod
n.
sürgü kolu
276
Technical
slide valve
n.
sürgülü vana
277
Technical
slide gate nozzle
n.
sürgülü tapa deliği
278
Technical
slide valve
n.
sürgülü valf
279
Technical
slide casing
n.
sürgülü muhafaza
280
Technical
valve slide
n.
supap sürgüsü
281
Technical
slide rail
n.
sürgülü ray
282
Technical
water slide
n.
su kaydırağı
283
Technical
slide gauge
n.
sürmeli kumpas
284
Technical
slide trombone
n.
sürgülü trombon
285
Technical
suction slide valve
n.
sürgülü emme vanası
286
Technical
slide valve
n.
şiber valf
287
Technical
slide valve casing
n.
sürgülü vana gövdesi
288
Technical
slide caliper
n.
sürmeli kumpas
289
Technical
slide control valve
n.
sürgülü kontrol vanası
290
Technical
slide gauge
n.
sürme mastar
291
Technical
slide valve
n.
şiber vana
292
Technical
slide valve housing
n.
sürgülü vana gövdesi
293
Technical
slide face
n.
sürgülü valf yüzeyi
294
Technical
slide gate
n.
sürgülü tapa
295
Technical
slide coil
n.
sürgülü bobin
296
Technical
slide member
n.
sürgülü eleman
297
Technical
slide rule
n.
sürgülü cetvel
298
Technical
slide bar
n.
sürgü
299
Technical
three-way slide valve
n.
üç yollu sürgülü vana
300
Technical
slide rod
n.
valf bağlantı kolu
301
Technical
half-part slide ring
n.
yarım bilezik
302
Technical
bearing slide
n.
yatak kızağı
303
Technical
change slide valve
n.
yön değiştirme sürgülü valfi
304
Technical
cylindrical slide rule
n.
silindirik sürgülü hesap cetveli
305
Technical
slide lathe
n.
metal torna tezgahı
306
Technical
slide rest
n.
makine tutucu aparat
307
Technical
anti-slide
adj.
kaymaz
308
Technical
slide-joint
adj.
kayıcı mafsallı
309
Technical
slide-in
adj.
sürgülü
Computer
310
Computer
slide master
n.
asıl slayt
311
Computer
popup menu/previous slide
n.
açılan menü/önceki slayt
312
Computer
title slide
n.
başlık slaydı
313
Computer
current slide
n.
geçerli slayt
314
Computer
advance slide
n.
gelişmiş slayt
315
Computer
last slide viewed
n.
görüntülenen son slayt
316
Computer
hidden slide
n.
gizli slayt
317
Computer
every slide
n.
her slayt
318
Computer
first slide
n.
ilk slayt
319
Computer
first slide
n.
ilk slayt
320
Computer
slide miniature
n.
küçük slayt
321
Computer
microsoft powerpoint slide
n.
microsoft powerpoint slaydı
322
Computer
previous slide
n.
önceki slayt
323
Computer
powerpoint slide shows
n.
powerpoint slayt gösterileri
324
Computer
powerpoint slide
n.
powerpoint slayt
325
Computer
slide show help
n.
slayt gösteri yardımı
326
Computer
slide title style
n.
slayt başlık biçemi
327
Computer
slide navigator
n.
slayt rehberi
328
Computer
slide layout
n.
slayt düzeni
329
Computer
slide finder
n.
slayt bulucusu
330
Computer
slide setup
n.
slayt yapısı
331
Computer
title of slide
n.
slayt başlığı
332
Computer
slide view
n.
slayt görünümü
333
Computer
slide image area
n.
slayt resim alanı
334
Computer
slide footer
n.
slayt altbilgi
335
Computer
slide titles
n.
slayt başlıkları
336
Computer
slide show well
n.
slayt gösteri kutusu
337
Computer
slide transition
n.
slayt geçişi
338
Computer
slide title periods
n.
slayt başlığı noktası
339
Computer
slide preview
n.
slayt önizleme
340
Computer
slide image
n.
slayt resmi
341
Computer
slide changes
n.
slayt değişiklikleri
342
Computer
slide sorter
n.
slayt sıralayıcısı
343
Computer
slide design
n.
slayt tasarımı
344
Computer
slide title
n.
slayt başlığı
345
Computer
slide show
n.
slayt şov
346
Computer
slide gap
n.
slayt aralığı
347
Computer
slide time
n.
slayt süresi
348
Computer
slide meter
n.
slayt metre
349
Computer
slide number
n.
slayt numarası
350
Computer
slide color scheme
n.
slayt renk grubu
351
Computer
on slide
n.
slayt no
352
Computer
slide meter
n.
slayt ölçer
353
Computer
slide list view
n.
slayt listesi görünümü
354
Computer
next slide
n.
sonraki slayt
355
Computer
new slide
n.
yeni slayt
356
Computer
35mm film slide
n.
35mm film slaydı
357
Computer
check for title and placeholder text off slide
expr.
başlık ve yerbelirleyici metninin slaydın dışında olup olmadığını denetle
358
Computer
don't show on title slide
expr.
başlık slaydında gösterme
359
Computer
stop when this slide ends
expr.
bu slayt bittiğinde dur
360
Computer
take me to slide
expr.
beni slayda götür
361
Computer
go to hidden slide
expr.
gizli slayda git
362
Computer
return to first slide
expr.
ilk slayda dön
363
Computer
return to the previous slide
expr.
önceki slayda dön
364
Computer
go to that slide
expr.
o slayda git
365
Computer
build slide text
expr.
slayt metni yerleştir
366
Computer
hide slide
expr.
slayt gizle
367
Computer
embed slide
expr.
slayt katıştır
368
Computer
no slide title
expr.
slayt başlığı yok
369
Computer
copy slide
expr.
slayt kopyala
370
Computer
use slide timings
expr.
slayt sürelerini kullan
371
Computer
slide from left
expr.
soldan kaydır
372
Computer
edit slide object
expr.
slayt nesnesi düzenle
373
Computer
advance to the next slide
expr.
sonraki slayda ilerle
374
Computer
duplicate slide
expr.
slayt çoğalt
375
Computer
end slide show
expr.
slayt gösterisini bitir
376
Computer
end with black slide
expr.
siyah slaytla bitir
377
Computer
during the slide show
expr.
slayt gösterisi sırasında
378
Computer
send slide
expr.
slayt gönder
379
Computer
include on slide
expr.
slayda ekle
380
Computer
enter slide numbers and slide ranges
expr.
slayt numaralarını ve slayt aralığını girin
381
Computer
delete slide
expr.
slayt sil
382
Computer
summarize slide
expr.
slayt özetle
383
Computer
expand slide
expr.
slayt genişlet
384
Computer
go to slide
expr.
slayda git
385
Computer
slide to left
expr.
sola kaydır
386
Computer
best scale for slide show
expr.
slayt gösterisi için en uygun ölçek
387
Computer
edit slide
expr.
slayt düzenle
388
Computer
show new slide dialog
expr.
yeni slayt iletişimini göster
Informatics
389
Informatics
slide writer
n.
saydama dönüştürücü
Telecom
390
Telecom
slide mobile phone
n.
kızaklı cep telefonu
Mechanic
391
Mechanic
turret slide tool
n.
dikey veya yatay ayarlanabilir kızakları olan torna tezgahı
392
Mechanic
cross-slide
n.
çapraz kızak
393
Mechanic
tool slide
n.
takım kızağı
394
Mechanic
slide box
n.
buhar haznesi
Television
395
Television
colour slide
n.
renkli diya
396
Television
colour slide
n.
renkli slayt
397
Television
colour slide
n.
renkli saydam resim
Textile
398
Textile
slide fastener
n.
fermuar
Construction
399
Construction
panel slide
n.
katlanan dam kızağı
Automotive
400
Automotive
timer slide stopper
n.
avans kayıcı stoperi
401
Automotive
slide-a link
n.
çekiş kontrol kolu
402
Automotive
cross slide
n.
çapraz kızak
403
Automotive
slide pin
n.
kayar pim
404
Automotive
slide pin
n.
kayıcı pim
405
Automotive
throttle slide
n.
silindir sürgü
406
Automotive
slide switch
n.
sürgülü anahtar
407
Automotive
slide valve
n.
sürgülü valf
408
Automotive
slide puller
n.
tel çektirme aleti
Railway
409
Railway
slide rail
n.
aktarma arabası
Aeronautic
410
Aeronautic
emergency slide
n.
acil durum kaydırağı
411
Aeronautic
tail slide
n.
kuyruk üzerinde kayış
412
Aeronautic
slide raft
n.
tahliye kaydırağı
Marine
413
Marine
track and slide
n.
direk üzerinde yelkeni kaldırıp indirmeye yarayan bir kombinasyon
Mining
414
Mining
slide resistance
n.
kayma dayanımı
Medical
415
Medical
slide agglutination
n.
lam aglütinasyonu
416
Medical
slide agglutination test
n.
lam aglütinasyon testi
Math
417
Math
slide rule
n.
sürgülü cetvel
Agriculture
418
Agriculture
slide stacker
n.
saman balyasının çekildiği kaydırak benzeri düzlem
Fishery
419
Fishery
fish slide
n.
dalyan
420
Fishery
fish slide
n.
bir tür balık kapanı
Environment
421
Environment
circular slide
n.
dairesel kayma
422
Environment
slide surface
n.
kayma yüzeyi
423
Environment
rock slide
n.
kaya akması
424
Environment
colluvial deposit slide
n.
moloz toprak birikinti kayması
425
Environment
debris slide
n.
moloz kayması
426
Environment
bed plane slide
n.
yatak düzlemi kayması
Meteorology
427
Meteorology
mud slide
n.
çamur kayması
428
Meteorology
gold slide
n.
gold sürgüsü
Geology
429
Geology
rock slide
n.
kaya kayması
430
Geology
cover slide
n.
örtü kayması
431
Geology
palynological slide
n.
palinolojik preparat
432
Geology
gravity slide
n.
yerçekimi kayması
433
Geology
cover slide
n.
yüzeysel toprak kayması
Military
434
Military
military slide rule
n.
askeri hesap cetveli
435
Military
military slide rule
n.
askeri sürgülü cetvel
436
Military
azimuth adjustment slide rule
n.
istikamet açısı düzeltme sürgülü cetveli
437
Military
gun slide
n.
namlu kızağı
Hunting
438
Hunting
rear sight slide
n.
gez sürgüsü
439
Hunting
slide action
n.
pompa hareketli doldurma sistemi
440
Hunting
slide mounted safety
n.
sürgüye monte edilmiş emniyet sistemi
441
Hunting
slide catch
n.
sürgü tutucu mandalı
442
Hunting
slide stop
n.
sürgüyü son atışta açık tutan eleman
443
Hunting
slide stop
n.
sürgü tutucu
444
Hunting
slide stop spring
n.
sürgü tutucu yayı
445
Hunting
slide stop pin
n.
sürgü tutucu pimi
446
Hunting
slide stop
n.
sürgü tutma kolu
447
Hunting
rebound slide
n.
tetik sürgüsü
448
Hunting
rebound slide spring
n.
yerine getirici süngü yayı
Sport
449
Sport
foefie slide
n.
çelik bir halat ile tepeden aşağıya iniş
450
Sport
death slide
n.
çelik bir halat ile tepeden aşağıya iniş
451
Sport
foefie slide [south africa]
n.
makara ile üzerinden kayarak nehir, çukur gibi engelleri aşmayı sağlayan yamaca sabitlenmiş ip
Football
452
Football
slide tackle
n.
topa kayarak gerçekleştirilen müdahale
Music
453
Music
tuning slide
n.
metal nefesli çalgıları akort ederken kullanılan ayarlanabilir parça
454
Music
slide trombone
n.
sürgülü trombon
455
Music
slide guitar
n.
şişe boynu gibi bir nesnenin kullanıldığı bir gitar çalma tarzı
Bookbindery
456
Bookbindery
slide binder
n.
ciltleme üçgen profil
Slang
457
Slang
slide into the DMs
v.
birine DM'den yürümek
458
Slang
slide into the DMs
v.
dmden yürümek
459
Slang
slide into one's DMs
v.
birine DM'den yürümek
460
Slang
slide into one's DMs
v.
dmden yürümek
461
Slang
let it slide
expr.
boşver
Star Wars
462
Star Wars
volcano slide
n.
yanardağ kayışı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of slide
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy