sulu - Turkish English Dictionary
History

sulu



Meanings of "sulu" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
Social Sciences
sulu n. fiji'nin ulusal kıyafetini oluşturan uniseks bir giysi
sulu n. çoğunlukla sulu takımadaları'nda yaşayan moroların en kalabalık kabilesinden olan kimse

Meanings of "sulu" in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
Common Usage
sulu juicy adj.
sulu aqueous adj.
sulu watery adj.
General
sulu pappy adj.
sulu weak adj.
sulu familiar adj.
sulu moist adj.
sulu sloppy adj.
sulu facetious adj.
sulu lush adj.
sulu thin adj.
sulu washy adj.
sulu swimming adj.
sulu saucy adj.
sulu soupy adj.
sulu dilute adj.
sulu runny adj.
sulu smarmy adj.
sulu hydrous adj.
sulu succulent adj.
sulu ripe adj.
sulu sassy adj.
sulu soft adj.
sulu wet adj.
sulu slushy adj.
sulu wishywashy adj.
sulu irriguous adj.
sulu wishy-washy adj.
sulu fluid adj.
sulu watered adj.
sulu watery adj.
sulu mellow adj.
sulu pert adj.
sulu sloshy adj.
sulu soupy adj.
sulu aquose [obsolete] adj.
sulu juiced adj.
sulu malmy [dialect] [uk] adj.
sulu liquid adj.
sulu hoity-toity adj.
sulu humoristic [obsolete] adj.
sulu humourous [obsolete] adj.
sulu sick adj.
sulu slashy adj.
sulu slutchy adj.
sulu subriguous adj.
sulu succose adj.
sulu succous adj.
sulu succulently adj.
sulu saucily adv.
Colloquial
sulu twity adj.
Technical
sulu watery adj.
sulu hydrous adj.
sulu slushy adj.
sulu aqueous adj.
sulu loose adj.
Medical
sulu ichorous adj.
Food Engineering
sulu aqueous adj.
Chemistry
sulu wet adj.
sulu watery adj.
sulu aqueous adj.
Biology
sulu hydatoid adj.
Biochemistry
sulu hydrated adj.
Abbreviation
sulu aq. adj.
Archaic
sulu sposhy [us] adj.

Meanings of "sulu" with other terms in English Turkish Dictionary : 462 result(s)

Turkish English
General
sulu kar slush n.
sulu maden özü pulp n.
sulu kar soft hail n.
kötü sulu yemek wash n.
etli/sebzeli sulu yemek stew n.
sulu sepken sleet n.
sulu çamur slush n.
tadı yavan olan sulu yemek slop n.
yemek artıklarından oluşan sulu yiyecek (hayvana verilen) slop n.
sulu kar sleet n.
küçük sulu ve taneli meyve berry n.
sulu çamur ooze n.
sulu çamur slosh n.
sulu çamur sludge n.
sulu yulaf vb lapası gruel n.
sulu kar yağması sleeting n.
sulu karlı slushiness n.
sulu çamur slurrying n.
sulu kar ya da çamur ile ıslatma slushing n.
sulu boya watermark n.
sulu gıdalar fluid foods n.
sulu gıdalar liquid foods n.
sulu sis waterfog n.
sulu gıda liquid diet n.
sulu gıda liquid food n.
sulu çözelti aqueous solution n.
sulu madde aqueous vehicle n.
sulu gözlü kimse cry-baby n.
sulu komedi farce n.
sulu şekilsiz madde pulp n.
hafif sulu nükleer reaktör light water nuclear reactor n.
sulu boya watercolor paint n.
sulu boya water color n.
sulu boya tempera n.
sulu boya resim tempera n.
(meyve için) sulu olma/sululuk juiciness n.
(meyve için) sulu olma/sululuk succulence n.
sulu gözlü kimse crybaby n.
sulu ortam watery environment n.
sulu elma juicy apple n.
sulu şeftali juicy peach n.
sulu baskın deluge n.
sulu takımadalarında konuşulan dil tausug n.
köpek maması (sulu) lap n.
sulu gıda lap n.
sulu yemek lap n.
sulu sıvı blash n.
mantarlar nedeniyle oluşan yumuşak, sulu sebze veya meyve küfü leak n.
sulu komedi harlequinade n.
sulu çamur mudge [scotland] n.
sulu arazi rosland n.
sulu kale hendeği rundel n.
sulu gözler teary eyes n.
sulu gözler watercolor eyes n.
sulu sepkenlik sleetiness n.
sulu vıcık vıcık kitle slub [dialect] [uk] n.
sulu kara benzeyen madde slush n.
sulu kar snow pellet n.
sulu kar snow-broth n.
(sulu veya çamurlu bir yerde yürürken çıkan) şlap sesi squash n.
(sulu veya çamurlu bir yerde yürürken çıkan) vıç vıç sesi squash n.
bir bitkiden elde edilen sulu yiyecek succulence n.
bir bitkiden elde edilen sulu yiyecek succulency n.
bitkiden yapılan taze gıda veya sulu yiyecek succulent n.
sulu sepken yağmak sleet v.
sulu alkol içmek grog v.
sulu boya yapmak paint watercolor v.
taze ve sulu (meyve vb) succulent adj.
fazla sulu watery adj.
taptaze ve sulu (meyve/sebze) crispy adj.
en sulu wateriest adj.
daha sulu waterier adj.
pek sulu toprak soggy adj.
taptaze ve sulu (meyve/sebze) crisp adj.
çok sulu lush adj.
sulu kar ile kaplı sleeted adj.
sulu kar ile kaplanmış slushed adj.
sulu kar gibi sleety adj.
sulu kar haline gelmiş slushed adj.
sulu (kimse) frivolous adj.
(meyve vb) sulu succulent adj.
sulu (kimse) giddy adj.
sulu (kimse) airheaded adj.
sulu (kimse) featherbrained adj.
sulu (kimse) lightheaded adj.
sulu (kimse) silly adj.
sulu (kimse) empty-headed adj.
sulu (kimse) light-headed adj.
sulu (kimse) dizzy adj.
sulu olmayan unwatery adj.
çok sulu blashy adj.
sulu (yiyecek) blashy [dialect] [uk] adj.
sulu ortama ait hydric adj.
sulu ortam ile ilgili hydric adj.
sulu ortamda yetişen hydric adj.
aşırı sulu overlush adj.
fazla sulu sammy [dialect] adj.
sulu karışımla yapılan slurry adj.
çok sulu small adj.
(arazi) sulu poachy adj.
sulu bir şekilde juicily adv.
sulu bir biçimde lushly adv.
sulu bir şekilde waterily adv.
sulu çamur oz (ooze) abrev.
Phrasals
sulu kar/çamur ile kirlenmek slush up v.
yarı sulu hale getirmek slush up v.
Colloquial
sulu çamur lota [italian] n.
Idioms
sulu göz a cry baby n.
sulu olmak be wishy-washy v.
Speaking
sulu kar yağıyor it is sleeting expr.
Trade/Economic
sulu baz water based adj.
Industry
sulu kağıt hamurundaki istenmeyen pembe mikrop kitlesi pink slime n.
(kağıt hamurunu) sulu makineden geçirmek decker v.
Technical
sulu kalsiyum sülfat acyl anhydride n.
moleküllerinin sulu çözeltilerde iyonlaşmadığı sentetik deterjan non-ionic detergent n.
alkali karışımı kaynar sulu çözeltisine dayanıklılık resistance to boiling aqueous solution of mixed alkali n.
basınçlı sulu kazık çakma jetting n.
basınçlı sulu kazı hydraulic excavation n.
deniz sulu filtresi sea water filter n.
donmuş sulu numune frozen hydrated specimen n.
dimetiiamin sulu çözeltileri dimethylamine aqueous solutions n.
geç piriz yapan sulu çimento harcı nonsetting grouting mortar n.
hafif sulu reaktör yakıtları light water reactor fuels n.
hafif sulu reaktör light-water reactor n.
hafif sulu reaktör light water reactor n.
hafif sulu reaktörler light water reactors n.
ince sulu kil slurry n.
jelleşmiş sulu elektrolit gelled aqueous electrolyte n.
kalsiyum hidroksitin sulu bir çözeltisi lime water n.
kızgın sulu ısıtma hot-water heating n.
kızgın sulu ısıtma high-pressure hot water heating n.
mikanın başkalaşmasından oluşan sulu silikatlardan herhangi biri vermiculite n.
potasyum ve alüminyumun sulu silikatı pinite n.
sıcak sulu ısıtma tesisatı hot water heating installation n.
sıcak sulu kalorifer tesisatı hot water heating installation n.
sıcak sulu ısıtma hot water heating n.
sıcak sulu ısıtıcı hot-water heater n.
soğuk sulu havasızlandırıcı cold-water deairator n.
seryumun doğal sulu silikatı cerite n.
sulu magnezyum sülfat kieserite n.
sulu alumina hydrated alumina n.
sulu galyum nitrat gallium nitrate hydrate n.
sulu kaprolaktam çözeltisi aqueous caprolactam solution n.
sulu alüminyum silikat allophane n.
sulu kromik oksit viridian n.
sulu delme hydraulic drilling n.
sulu ekstrat aqueous extract n.
sulu potaş hydrated potash n.
sulu yangın söndürme cihazı water extinguisher n.
sulu bakır sülfat blue stone n.
sulu ekstraktların öziletkenliği conductivity of aqueous extracts n.
sulu film aqueous film n.
sulu yangın söndürme sistemleri water fire-fighting systems n.
sulu taramalı elektron mikroskopisi wet scanning electron microscopy n.
sulu oksit mineraller hydrated oxide mineral's n.
sulu havuz wet dock n.
sulu bakır sülfat blue vitriol n.
sulu salmastra water sealed gland n.
sulu ayrışım hydrolysis n.
sulu sıkılama water tamping n.
sulu oksitler hydrous oxides n.
sulu harç grout n.
sulu hava ejektörü water-jet air ejector n.
sulu sepken sleet n.
sulu çamur havuzu slurry pond n.
sulu potasyum ve demir silikat jarosite n.
sulu demir sülfat green vitriol n.
sulu delgi wash boaring n.
sulu boya water colour n.
sulu yağmurlayıcı wet pipe sprinkler n.
sulu yoğruk biçimleme hydroplastic forming n.
sulu çamur süreci slurry process n.
sulu sabit boru sistemi fixed pipe watering system n.
sulu demir fosfat vivianite n.
sulu sondaj wash drilling n.
sulu alüminyum silikat bole n.
sulu gömlek wet cylinder liner n.
sulu siklon water cyclone n.
sulu pelte hydrogel n.
sulu bakır sülfat chalcanthite n.
sulu ekstraktta formaldehit tayini determination of formaldehyde in an aqueous extract n.
sulu demir sülfat copperas n.
sulu organik çözücü karışımlarında otoprotoliz sabitlerinin tayini determination of autoprotolysis constants in aqueous organic solvent mixtures n.
sulu ekstrakt aqueous extract n.
sulu çözelti aqueous solution n.
sulu dolgu hydraulic fill n.
sulu kalsiyum sülfat anhydride n.
sulu kağıt hamuru süspansiyonunun stok konsantrasyonu stock concentration of aqueous pulp suspension n.
sulu-havalı yağmurlayıcı wet-and-dry sprinkler n.
sulu çimento neat cement n.
sulu tuz salt hydrate n.
sulu elektrolit içeren pillerin güvenliği safety of batteries with aqueous electrolyte n.
sulu nikel magnezyum silikat noumeite n.
sulu delgi wash drilling n.
sulu hematit hydrohematite n.
sulu alkali çözeltilerin etkisine dayanım resistance to attack by aqueous alkaline solutions n.
sulu yenim aqueous corrosion n.
sulu sürgün cholera n.
sulu asıltı hydrosol n.
sulu bakır sülfat blue copperas n.
sulu alumina aluminium hydroxide n.
sulu kuyu wet well n.
sulu özütün öz direnci resistivity of aqueous extract n.
sulu süspansiyon aqueous suspension n.
sulu yaldız water gilding n.
sulu dispersiyon aqueous dispersion n.
sulu ekstraktın bulanıklığı turbidity of an aqueous extract n.
sulu fırçalama makinesi wet scrubbing machine n.
sulu ortam aqueous media n.
sulu öğütme wet grinding n.
sulu arap zamkı gum water n.
sulu alkaliler aqueous alkalies n.
sulu çimento slurry n.
sulu yoğruk hydroplastic n.
sulu oksitlenmiş nikel minarelleri nickel bloom n.
sulu çamur pompası slurry pump n.
sulu kum silt n.
sulu magnezyum ve potasyum klorür carnallite n.
sulu maddeler aqueous materials n.
sulu soğutma devresi water cooling circuit n.
sulu yangın söndürücü water extinguisher n.
sulu alüminyum potasyum silikat pinite n.
sulu alüminyum fosfat wavellite n.
sulu katmanlar watery strata n.
sulu delici hydraulic drill n.
sulu soğutma water cooling n.
sulu elektolit aqueous electrolyte n.
sulu harç slurry n.
sulu çamur slurry n.
sulu krom oksit viridian n.
yapışkan ya da sulu çamur sludge n.
yapışkan ya da sulu çamur sludge n.
yüksek basınçlı kızgın sulu ısıtma high-pressure hot water heating n.
sulu makine decker n.
sarımsı veya kızıl kahverengi renkte, çoğunluğu küritten oluşan sulu uranyum, toryum ve kurşun oksitleri karışımı uranium-ocher n.
sulu demir arsenattan oluşan bir mineral cube ore n.
kuyu açmada kullanılan sulu çamur slush n.
(sulu harcı) aktarmak run v.
iki sulu dihydrate adj.
Computer
inkjet sulu inkjet aqueous n.
sulu boyalar water colors n.
Textile
sulu serme wet laid n.
sulu bir yüzeye sahip poplin benzeri bir kumaş tabbinet n.
Construction
sıcak sulu ısıtma sistemi hot water central heating system n.
sulu harç larry n.
sulu kum water-bearing sand n.
sulu harç grout n.
sulu harç slurry n.
sulu harçla doldurma larrying-up n.
sulu harç lorry n.
sulu ayrıştırmak hydrolyze v.
sulu ayrıştırmak hydrolyse v.
sulu harç doldurmak grout v.
Dyeing
sulu boyalarda kullanılan mavimsi-gri bir pigment neutral tint n.
yağlı boya ve sulu boyada pigment olarak kullanılan demir ve mangan oksit içeren özel bir kil terra di sienna n.
tek tondan oluşan sulu boya katı flat tint n.
Automotive
sulu soğutma liquid cooling n.
sulu tip kurşun asit akü flooded lead-acid battery n.
Marine
sulu çamur tarayıcısı sludge dredger n.
sulu  çamur pompası mud slush pump n.
Petrol
sulu glikol çözeltisi aqueous glycol solution n.
Mining
yeşil kütleler halinde, sulu bakır demir asetattan oluşan bir mineral chenevixite n.
bakırın sulu bir arsenatı olan yeşil renkli mineral tyrolite n.
sulu alüminyum silikattan oluşan bir mineral alushtite n.
sulu sodyum demir sülfattan oluşan bir mineral amarillite n.
sulu kazı hydraulic mining n.
sulu dolgu hydraulic packing n.
sulu karışım hattı slurry line n.
sulu taşıma hydraulic haulage n.
sulu kümeleyici hydroclassifier n.
sulu karışım slurry n.
sulu dolgu hydraulic stowing n.
sulu sondaj wash boring n.
alümin ve manganezin sulu fosfat minerali eosphorite n.
bir çeşit sulu demir sülfat yellow copperas n.
bir çeşit sulu demir sülfat copiapite n.
koyu kırmızı renkte sulu bir demir sülfat botryogen n.
şeffaf prizma kristalleri halindeki sulu bir fosfat hopeite n.
sarı renkte sulu bir demir sülfat missy n.
sarı renkte sulu bir demir sülfat misy n.
sulu bir magnezya karbonat hydromagnesite n.
sulu kazı sırasında çıkarılan malzeme muck n.
volkanik hareket ve demir piritlerin ayrışması sonucu oluşan sulu bir alüminyum sülfat tuzu feather alum n.
volkanik hareket ve demir piritlerin ayrışması sonucu oluşan sulu bir alüminyum sülfat tuzu halotrichite n.
sulu yapıda kireç arsenatı pharmacolite n.
Medical
sulu ishal watery diarrhoea n.
sulu faz aqueous phase n.
sulu yatak water mattress n.
sulu çıban hydatid n.
sulu sıvı aqueous liquid n.
sulu sürgün cholera n.
sulu asidik ishal watery acidic diarrhea n.
kanser tedavisinin parçası olarak ağızdan uygulanan sulu radyoaktif çözelti atomic cocktail n.
demir sülfatın kanama durdurucu özelliği olan sulu bir çözeltisi monsel's solution n.
kanın aşırı sulu veya ince olması hydraemia n.
adrenal korteksin salgıladığı sulu ve hormon içeren bir salgı cortin n.
aşırı sulu hydropic adj.
Pathology
bol sulu ishal congee discharges n.
Veterinary
sulu kaşeksi aqueous cachexia n.
Printing
sulu boyaya benzer etki üretmek için bakırın asitle oyulması aquatinta n.
sulu boyaya benzer etki üretmek için bakırın asitle oyulması aquatint n.
Veterinary
sulu kalp heart-water n.
Food Engineering
sulu gıda aqueous food n.
sulu şerbet thin juice n.
koyu kırmızı renkli, sulu ve sert bir elma empire n.
Gastronomy
patatesli sulu köfte meatball and potato stew n.
salçalı sulu köfte sauce meatballs n.
sulu hamur batter n.
sulu şerbet thin juice n.
sulu mantı manti served in broth n.
çeşitli malzemelerden oluşan koyu kıvamlı sulu yemek çorba arası bir yiyecek hearty stew n.
kaymaktan ayrılan inek sütünün sulu kısmı ile yapılan yumuşak bir norveç peyniri mysost n.
döküm tavaya bir kaşık dolusu sulu hamur dökerek yapılan düz ve yumuşak kek girdlescone n.
döküm tavaya bir kaşık dolusu sulu hamur dökerek yapılan düz ve yumuşak kek girdle scone n.
döküm tavaya bir kaşık dolusu sulu hamur dökerek yapılan düz ve yumuşak kek girdlecake n.
döküm tavaya bir kaşık dolusu sulu hamur dökerek yapılan düz ve yumuşak kek drop scone n.
döküm tavaya bir kaşık dolusu sulu hamur dökerek yapılan düz ve yumuşak kek scotch pancake n.
hindistan mutfağına ait baharatlı ve sulu nohut yemeği chole masala n.
hindistan mutfağına ait baharatlı ve sulu nohut yemeği chana masala n.
sulu hamur pouf paste n.
sulu hamur puff batter n.
sulu hamur pate a choux n.
Physics
ağır sulu reaktör heavy-water reactor n.
kaynar sulu reaktör boiling water reactor n.
Chemistry
sulu çözeltileri asit ve baz cinsinden tanımlamaya yarayan bir teori theory of dissociation n.
sulu çözeltileri asit ve baz cinsinden tanımlamaya yarayan bir teori arrhenius theory of dissociation n.
sulu çözeltileri asit ve baz cinsinden tanımlamaya yarayan bir teori theory of electrolytic dissociation n.
sulu toryum ve uranyum silikatın çözünmesiyle elde edilen mineral thorogummite n.
bakırın sulu bir arsenatı olan bir mineral trichalcite n.
sulu ve bazik alüminyum klorür ile sülfattan oluşan bir mineral trudellite n.
sulu bazik kurşun bakır fosfattan oluşan bir mineral tsumebite n.
kalsiyum ve uranyumun sulu bir vanadatı olan mineral tyuyamunite n.
sulu alüminyum sülfat aluminite n.
sulu potasyum alüminyum sülfattan oluşan bir mineral alumite n.
sulu potasyum alüminyum sülfattan oluşan bir mineral alunite n.
sulu potasyum alüminyum sülfattan oluşan bir mineral alum rock n.
mor renkli sulu bir demirli sülfat amarantite n.
alkali fosfat içeren sulu deterjan çözelti aqueous alkaline phosphate-containing detergent solution n.
gübre olarak kullanılan öğütülmüş sulu kalsiyum sülfat land plaster n.
imazalil sülfat sulu çözeltisi imazalil sulphate aqueous solution n.
sıcak sulu alkali çözeltiler hot aqueous alkaline solutions n.
sulu hidroflorik asit aqueous hydrofluoric acid n.
sulu emülsiyon aqueous emulsion n.
sulu süspansiyonun ph değeri ph value of an aqueous suspension n.
sulu potasyum hidroksit aqueous potassium hydroxide n.
sulu elek analizi sieve analysis in water n.
sulu çinko silikat calamine n.
sulu ekstrakta formaldehit tayini determination of formaldehyde in an aqueous extract n.
sulu ortamı aqueous media n.
sulu ayrışma ürünü hydrolysate n.
sulu asidik çözelti aqueous acidic solution n.
sulu ikili-faz sistemi aqueous two-phase system n.
sulu çözelti aqueous solution n.
tamponlanmış nötral sulu ortam buffered neutral aqueous medium n.
ağırlıklı olarak tekstil endüstrisinde sulu çözelti olarak kullanılan beyaz kristalli bir hidrosülfid ammonium hydrosulfide n.
ağırlıklı olarak tekstil endüstrisinde sulu çözelti olarak kullanılan beyaz kristalli bir hidrosülfid ammonium sulfide n.
soluk yeşil renkteki kalsiyum demirli sulu bir fosfat anapaite n.
moleküllerin sulu çözeltilerde iyonlaşmadığı sentetik deterjan anionic n.
moleküllerin sulu çözeltilerde iyonlaşmadığı sentetik deterjan anionic detergent n.
rengi gri ve siyah arasında değişen, sulu manganez oksit manganite n.
beyaz reniform kütlelerde oluşan sulu bir alüminyum sülfatı websterite n.
kendi tuzlarının sulu çözeltisinde pozitif yüklü iyonlar bulunduran bir element metal n.
sulu oksit hydrated oxide n.
sulu yapıda berrak, renksiz veya açık sarı bir hidrojen iyodid solüsyonu hydriodic acid n.
renksiz sulu yapıda bir hidrojen florür solüsyonu hydrofluoric acid n.
sulu yapıda bir hidrojen bromür solüsyonu hydrogen bromide n.
sulu yapıda bir hidrojen klorür solüsyonu hydrogen chloride n.
sulu yapıda hidrojen florür solüsyonu hydrogen fluoride n.
sulu yapıda hidrojen iyodür solüsyonu hydrogen iodide n.
sulu yapıda asit solüsyonlarında bulunan iyonize h+ formu hydrogen ion n.
sulu yapıda hidrojen iyodürden oluşan bir asit hydroiodic acid n.
sulu solüsyonlarda hidrofobik bileşikleri çözen bir bileşik hydrotrope n.
sodyum klorür, potasyum klorür ve kalsiyum klorürden elde edilip dokuların muhafazasında kullanılan sulu bir çözelti ringer's solution n.
bakır sülfat, sodyum hidroksit ve potasyum sodyum tartarattan oluşan sulu bir çözelti fehling's solution n.
eritrit gibi küçük kırmızı kristallerde bulunan sulu bir kobalt arseniti roselite n.
sulu alüminyum sülfat ve karbonat içeren bir mineral soda alum n.
sulu çözelti içinde baz oluşturan base-forming adj.
(su ve sulu çözeltiler) köpük oluşturan soft adj.
(su ve sulu çözeltiler) köpük yaratan soft adj.
sulu bileşik anlamına gelen ön ek hydro- pref.
Biology
sulu ortamda başlayan gelişim evresi hydrosere n.
(sulu yapıda) kıvamsız hayvansal sıvı serosity n.
Biochemistry
kas plazmasının pıhtılaşmasından sonra ortaya çıkan ince, sulu sıvı muscle serum n.
plazmanın sulu kısmı muscle serum n.
Botanic
sulu özek doku aquiferous parenchyma n.
amerika'da yetişen beyaz çiçek salkımları, koyu mor renkli sulu meyveleri olan zehirli çok yıllık bir bitki american nightshade (phytolacca americana) n.
amerika'da yetişen beyaz çiçek salkımları, koyu mor renkli sulu meyveleri olan zehirli çok yıllık bir bitki pokeweed n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki asian pear (pyrus pyrifolia) n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki japanese pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki chinese pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki nashi n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki korean pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki taiwanese pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki apple pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki zodiac pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki three-halves pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki papple n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki sand pear n.
çin'e özgü, yenilebilir, yuvarlak, sert, sulu meyvesi için yaygın yetiştirilen bir bitki nashi pear n.
koyu morumsu siyah renkte, tatlı ve sulu bir avrupa üzümü black hamburg n.
koyu kırmızı kabuklu ve sulu bir elma çeşidi winesap n.
sulu ortamda büyüme hydrophytism n.
kalp şeklinde sulu ve tatlı meyveleri olan büyük kiraz heart cherry n.
kalp şeklinde sulu ve tatlı meyveleri olan büyük kiraz oxheart n.
kalp şeklinde sulu ve tatlı meyveleri olan büyük kiraz oxheart cherry n.
sulu, etli ve yeşilimsi sarı renkli bir armut çeşidi comice n.
tatlı ve sulu bir elma pomewater n.
tohumlarını bırakmak için tek bir birleşme yerinden ayrılan ve kabuğu sulu veya yumuşak olmayan tek bölmeli meyve follicle n.
yenilebilir küçük ve sulu meyve plum n.
yumuşak ve sulu bir mısır çeşidi soft corn n.
Agriculture
türünün en iyisi olan, yüksek şeker içerikli sulu saplı şeker kamışı noble cane n.
güney asya'da yağmurun az olduğu ve yalnızca sulu bitkilerin yetiştirildiği bir tarım sezonu rabi n.
sulu koşullar irrigated conditions n.
sulu gübre tankeri slurry tanker n.
sulu hasat wet harvesting n.
sulu arazi watery land n.
sulu arazi irrigated land n.
sulu tarım irrigated farming n.
gübre olarak kullanılan sulu kalsiyum sülfat plaster n.
Breeding
sulu yem succulent feed n.
Apiculture
sulu bal run honey n.
Social Sciences
çoğunlukla sulu takımadaları'nda yaşayan moroların en kalabalık kabilesinden olan kimse sulu n.
Environment
durgun sulu deney sistemi static aqueous test system n.
organik bileşiklerin sulu ortamda nihai aerobik biyoparçalanabilirliğinin değerlendirilmesi evaluation in an aqueous medium of the ultimate aerobic biodegradability of organic compounds n.
organik bileşiklerin sulu ortamda aerobik biyoparçalanabilirliklerinin değerelendirilmesi evaluation of the aerobic biodegradability of organic compounds in an aqueous medium n.
organik bileşiklerin sulu ortamında nihai aerobik biyolojik parçalanabilirliğinin değerlendirilmesi evaluation in an aqueous medium of the ultimate aerobic biodegradability of organic compounds n.
sulu ortam aqueous medium n.
sulu oksitleme wet oxidation n.
sulu ortamdaki organik bileşiklerin uzaklaştırılması ve biyolojik parçalanabilirliklerinin değerlendirilmesi evaluation of the elimination and biodegradability of organic compounds in an aqueous medium n.
sulu ortamda organik bileşiklerin aerobik ortamda parçalanabilirliğinin değerlendirilmesi evaluation of the aerobic biodegradability of organic compounds in an aqueous medium n.
sulu çamur slurry n.
sulu yıkayıcı wet scrubber n.
sulu ortamdaki organik bileşiklerin nihai aerobik biyoparçalanabilirliği ultimate aerobic biodegradability of organic compounds in aqueous medium n.
sığ sulu ve çamurlu arazi swamp n.
sulu mantar veya böcek ilacı süspansiyonu slurry n.
organik bir materyalin sulu ortamda bozulma derecesi ile ilişkili saprobial adj.
Geography
sulu sepken sleet n.
Meteorology
karla karışık yağmur ve sulu kar sleet and slush n.
sulu kar slush n.
Geology
sulu bir kalsiyum ve alüminyum silikattan oluşan, zeolit ailesinden bir grup mineral chabasite n.
sulu bir kalsiyum ve alüminyum silikattan oluşan, zeolit ailesinden bir grup mineral chabazite n.
bazik ve sulu magnezyum sülfat, manganez ve çinkodan oluşan bir mineral torreyite n.
sulu sodyum karbonattan meydana gelen ve tuz yataklarında oluşan grimsi bir mineral trona n.
uranyumun sulu bir arsenatı olan bir mineral troegerite n.
kalsiyum, iki değerlikli demir, magnezyum ve sodyumun sulu bazik silikatından oluşan bir mineral aloisiite n.
sulu kalsiyum alüminyum karbonat içeren ve beyaz kireçli kütleler halinde meydana gelen bir mineral alumohydrocalcite n.
sulu amonyum boritten oluşan bir mineral ammonioborite n.
sulu alüminyum silikattan oluşan bir mineral anauxite n.
sulu kurşun antimonat bindheimite n.
Military
düzeltilmemiş açık sulu saha open unimproved wet space n.
sulu mevzi wet emplacement n.
sulu yakıt roketi wet fuel rocket n.
Sport
sulu kar yağışının çok olduğu yamaçlarda kayaklar için kullanılan yapışkan bir ağda klister n.
Painting
tutkallı veya sulu boyayla hazırlanmış emici zemin absorbent ground n.
Printery
sulu hamur slurry n.
Archaic
sulu yapıda bazik demir arsenat içeren bir mineral siderite n.
sulu yemek slipslop n.
sulu sıvı slipslop n.
sulu kar sposh [us] n.
sulu çamur sposh [us] n.
Slang
sulu şaka saucy joke n.
British Slang
sulu/yorgun göz bog-eyed adj.