Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
tuning unit
emery grinder
microfilarial sheath
taşınabilen
History
Sentences
Meanings of
"taşınabilen"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Technical
1
Technical
taşınabilen
portable
adj.
Meanings of
"taşınabilen"
with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
tek kişi tarafından taşınabilen sıkıştırılmış yük
manpack
n.
2
General
bavulla taşınabilen
packable
adj.
3
General
sırt çantasında taşınabilen
packable
adj.
Colloquial
4
Colloquial
elde taşınabilen
carry-on
n.
Trade/Economic
5
Trade/Economic
geleceğe taşınabilen vergi zararı
tax-loss carry-forward
n.
6
Trade/Economic
geçmişe taşınabilen vergi zararı
tax-loss carry-back
n.
7
Trade/Economic
kolay taşınabilen ve tez bozulan malların toptan satışı ile ilgilenen ufak toptancı tacir
truck jobbers
n.
8
Trade/Economic
taşınabilen mallar
movables
n.
9
Trade/Economic
(konteyner) karma taşımacılıkla taşınabilen
intermodal
adj.
Law
10
Law
taşınabilen mal
biens meubles
n.
Technical
11
Technical
taşınabilen daldırma tipi ısıtıcı
portable immersion heater
n.
12
Technical
taşınabilen sızdırmaz alkalin sekonder pil
portable sealed alkaline secondary battery
n.
13
Technical
kısa kütük taşınabilen kızak çifti
sloop
n.
14
Technical
elde taşınabilen veya seyyar olmak üzere imal edilmiş
manufactured as mobile or portable
adj.
Computer
15
Computer
programın dış bellekten iç belleğe taşınabilen kısmı
page
n.
Transportation
16
Transportation
tek bir seferde taşınabilen yük
turn [us]
n.
17
Transportation
tek bir seferde taşınabilen miktar
turn [us]
n.
18
Transportation
römorkla taşınabilen
trailerable
adj.
Aeronautic
19
Aeronautic
son derece tehlikeli kabul edilip yalnızca yüksek güvenlikli kargo uçaklarıyla taşınabilen kargo
controlled dangerous air cargo
n.
Marine
20
Marine
kendi üzerinde taşınabilen sualtında soluma aygıtı
self contained underwater breathing apparatus
n.
21
Marine
rüzgarla taşınabilen kum
eolian sands
n.
22
Marine
geminin bir tarafından diğerine taşınabilen balast
shifting ballast
n.
Medical
23
Medical
elde taşınabilen immünokromatografik test
hand-held immunochromatographic assay
n.
24
Medical
elde taşınabilen immünokromatografik test
hand held immunochromatographic assay
n.
Environment
25
Environment
kolay taşınabilen toplu sığınak
high-mobility shelter
n.
Military
26
Military
farklı hedeflere bomba bırakabilen ama tek bir füzeyle taşınabilen silah sistemi
multiple independently targetable reentry vehicle
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of taşınabilen
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy