ufuk - Turkish English Dictionary
History

ufuk



Meanings of "ufuk" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
Common Usage
ufuk horizon n.
General
ufuk scope n.
ufuk horizon n.
ufuk verge n.
ufuk orisont n.
ufuk hor abrev.
ufuk hor. abrev.
Technical
ufuk horizon n.
Meteorology
ufuk horizon n.

Meanings of "ufuk" with other terms in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

Turkish English
General
ufuk çizgisi skyline n.
jeolojik ufuk geological horizon n.
ufuk noktası vanishing point n.
suni ufuk gyro horizon n.
suni ufuk artificial horizon n.
görünen ufuk visible horizon n.
ufuk hattı skyline n.
politik ufuk political horizon n.
siyasi ufuk political horizon n.
ufuk çizgisi horizon line n.
ufuk çizgisi vanishing line n.
yuvarlanan ufuk rolling horizon n.
ufuk noktası accidental point n.
ufuk genişletmek widen horizon v.
ufuk genişletmek open up horizon v.
ufuk açmak open up horizon v.
ufuk genişletmek expand horizon v.
ufuk genişletmek broaden horizon v.
ufuk açmak expand horizon v.
ufuk açmak broaden horizon v.
ufuk açmak widen horizon v.
ufuk ile sınırlandırmak horizon v.
ufuk sınırında tutmak horizon v.
(ufuk, tepe) üstünden yükselmek lip v.
ufuk açıcı seminal adj.
ufuk düzlemine uyan level adj.
ufuk açıcı stimulating adj.
ufuk ötesi over the horizon adj.
ufuk/zihin açıcı eye-opening adj.
ufuk açmayan unexciting adj.
ufuk açıcı heady adj.
ufuk ile ilgili horizonal adj.
ufuk düzleminde ölçülen horizontal adj.
ufuk düzlemini barındıran horizontal adj.
ufuk açıcı inspiring adj.
ufuk çizgisinin altında under adv.
ufuk açmadan unexcitingly adv.
Trade/Economic
ekonomik ufuk economic horizon n.
Politics
ufuk turu tour d’horizon n.
Technical
gerçek ufuk true horizon n.
jiroskopik ufuk gyroscopic horizon n.
suni ufuk artificial horizon n.
yapay ufuk artificial horizon n.
yatay ufuk sensible horizon n.
cıvalı yapay ufuk quicksilver horizon n.
yatay ufuk ile denizde görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açı dip n.
yatay ufuk ile daha aşağıdaki görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açıyı ölçen cihaz dip sector n.
pusula kartı üzerinden görülen ufuk bölümü point n.
ufuk ötesi beyond-the-horizon adj.
Computer
ufuk ötesine yayılım beyond-the-horizon propagation n.
Telecom
bölünmüş ufuk güncellemesi split-horizon update n.
ufuk açısı azimuth angle n.
ufuk duyargası horizon sensor n.
Dyeing
ufuk mavisi horizon n.
Aeronautic
görünen ufuk apparent horizon n.
hakiki ufuk true horizon n.
jiroskopik ufuk gyro horizon n.
suni ufuk artificial horizon n.
ufuk göstergesi flight indicator n.
ufuk çizgisi görülecek şekilde bir eğim vererek çekilen hava fotoğrafı high oblique n.
ufuk hattı horizon bar n.
ufuk alçalış açısı dip angle n.
Marine
denizdeki ufuk true horizon n.
gemi direği ufuk çizgisinde gözükecek şekilde ilerlemek depress the pole v.
ufuk üzerinde görünmek rise v.
(gemi, kara) ufuk ile sahil orta hattı arasında kalan deniz alanında bulunan in the offing adj.
Physics
manyetik iğnenin ufuk düzlemiyle yaptığı açı inclination n.
manyetik iğnenin ufuk düzlemiyle yaptığı açı dip n.
manyetik iğnenin ufuk düzlemiyle yaptığı açı magnetic inclination n.
manyetik iğnenin ufuk düzlemiyle yaptığı açı magnetic dip n.
Astronomy
rasyonel ufuk rational horizon n.
rasyonel ufuk rational horizon n.
göksel ufuk celestial horizon n.
gök kürenin iki kutbundan geçtiği farz edilen ufuk düzlemine dik çember celestial meridian n.
ufuk ile kesişen eliptiklerin en yüksek noktası nonagesimal n.
ufuk ile kesişen doksan derecedeki eliptik nonagesimal n.
ufuk paralaksı horizontal parallax n.
doğu veya batıdan ölçülen ufuk yayı amplitude n.
doğu veya batıdan ölçülen ufuk yayı magnetic amplitude n.
görülen ufuk horizon n.
yatay ufuk horizon n.
gök küresi ufuk hattı horizon n.
(gerçek veya doğal ufkun altında kalan) gözle görülür açısal ufuk çöküntüsü depression of the visible horizon n.
ufuk depresyonu depression of the visible horizon n.
yatay ufuk ile daha aşağıdaki görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açı dip of the horizon n.
dünyanın manyetik gücünün ufuk düzlemiyle eğimini belirleyen bir araç inclinnometer n.
ufuk paralaksı parallax n.
kozmolojik ufuk cosmological horizon n.
kozmik ufuk cosmic horizon n.
ufuk hizasında ilerleyerek low adv.
Environment
ufuk taraması horizon scanning n.
Geography
açık denizde ışık yansımaması nedeniyle gökyüzünün ufuk hizasındaki karanlık görünmesi blink n.
ufuk çizgisinin üzerinde kalan gökyüzü hemisphere [obsolete] n.
göz hizasında yansıtılan ve manzaranın doğal ufuk çizgisine yerleştirildiği görselde yer alan hayali çizgi horizon n.
ufuk çizgisi occident [obsolete] n.
Meteorology
ufuk çizgisinin alt seviyesinde gerçekleşen gel-git inferior tide n.
Geology
ufuk düzleminin aşağısına eğilmek dip v.
ilk jeolojik ufuk dışındaki bir yerde yeniden ortaya çıkan recurrent adj.
Military
görünen ufuk apparent horizon n.
uzun ufuk long horizon n.
ufuk ötesinden görünen gemi gövdesi hull up n.
ufuk kapaması closure of horizon n.
yalancı ufuk false horizon n.
ufuk çizgisinden 35 derece daha düşük açıda silahın bırakılarak serbest düşen bombaların atıldığı bir bombalama türü low angle loft bombing n.
ufuk ötesi amfibi harekat over-the-horizon amphibious operations n.
ufuk ötesi radar over-the-horizon radar n.
Painting
ufuk hattı horizon line n.
Star Wars
ufuk üssü horizon base n.
ufuk-sınıfı yıldız yatı horizon-class star yacht n.