Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
uzun (kimse)
Meanings of
"uzun (kimse)"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
uzun (kimse)
lofty
adj.
Meanings of
"uzun (kimse)"
with other terms in English Turkish Dictionary : 66 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
uzun bir aradan sonra bir yere dönen (kimse)
returnee
n.
2
General
uzun yürüyüş yapan kimse
hiker
n.
3
General
uzun yürüyüşe çıkan kimse
hiker
n.
4
General
uzun boylu ve kıvrak kimse
corn stalk
n.
5
General
uzun uzadıya düşünen kimse
excogitator
n.
6
General
uzun ve zayıf kimse
tangle [scottish]
n.
7
General
uzun zaman önce yaşamış kimse
ancient
n.
8
General
uzun, ince ve dar yapılı kimse
lath
n.
9
General
saçı anormal derecede uzun kimse
hippie
n.
10
General
uzun süre sonra tatilden dönen kimse
returnee
n.
11
General
uzun süre ardından geri dönen kimse
revenant
n.
12
General
uzun süre çölde yaşamış kimse
desert rat
n.
13
General
çok uzun boylu kimse
giant
n.
14
General
(bir şeyi) çok uzun süre boyama işlemine maruz bırakan kimse
overdyer
n.
15
General
uzun ömürlü kimse
overliver
n.
16
General
uzun uzadıya düşünen kimse
ruminator
n.
17
General
dili uzun kimse
impertinence
n.
18
General
dili uzun kimse
impertinency
n.
19
General
dili uzun kimse
impertinent
n.
20
General
uzun süredir orada bulunduğu için bir coğrafi bölge hakkında ayrıntılı bilgisi olan kimse
old hand
n.
21
General
uzun deneyimler sonucunda beceri kazanmış kimse
old man
n.
22
General
uzun deneyimler sonucunda statü kazanmış kimse
old man
n.
23
General
uzun zamandır tanınan kimse
cousin
n.
24
General
bir gruba, ilgi alanına, mesleğe uzun süre odaklanamayan kimse
butterfly
n.
25
General
uzun yürüyüş yapan kimse
pedestrian
n.
26
General
yüksek yapıların en üst noktasında uzun süre oturan kimse
flagpole sitter
n.
27
General
daha uzun yaşayan kimse
outliver
n.
28
General
uzun ince kimse
stretch
n.
29
General
hızlı ve uzun adımlar ile yürüyen kimse
strider
n.
30
General
fazlasıyla uzun konuşan (kimse)
wordy
adj.
Colloquial
31
Colloquial
uzun boylu kimse
tall one
n.
32
Colloquial
bir yerde uzun süredir yaşayan kimse
old hand [australia]
n.
33
Colloquial
bir yerde uzun süredir bulunan kimse
old hand [australia]
n.
34
Colloquial
uzun süredir ikamet eden kimse
oldtimer
n.
35
Colloquial
uzun süredir üye olan kimse
oldtimer
n.
Idioms
36
Idioms
boyu çok uzun kimse
big drink of water
n.
37
Idioms
boyu çok uzun kimse
a tall drink of water
n.
38
Idioms
boyu çok uzun olan kimse
big drink of water
n.
39
Idioms
boyu çok uzun olan kimse
a tall drink of water
n.
40
Idioms
eli uzun kimse
light-fingered person
n.
41
Idioms
ince uzun kimse
long drink of water
n.
42
Idioms
uzun boylu zayıf kimse
long drink of water
n.
43
Idioms
uzun saçlı entelektüel/kültürlü kimse
longhair
n.
44
Idioms
bir işin başındaki kimseye uzun öğütler veren kimse
a back-seat driver
n.
45
Idioms
bir yerde uzun süre kalmayan kimse
a rolling stone
n.
Law
46
Law
uzun dönem arazi kira sözleşmesi olan kimse
emphyteuticary
n.
47
Law
ortak mülk üzerinde daha uzun süre hayatta kalan hak sahibi kimse
survivor
n.
Technical
48
Technical
(metal yüzeyi kabartmak için) uzun gagalı demir kullanan kimse
snarler
n.
Medical
49
Medical
uzun mesafeli uçak seyahatinden sonra rahatsızlık hisseden kimse
jet-lagged
n.
50
Medical
uzun ömürlü kimse
macrobiote
n.
51
Medical
uzun süreli bakıma ihtiyacı olan hastaya evinde yardım eden kimse
home health aide
n.
Anatomy
52
Anatomy
uzun kafalı kimse
dolichocephal
n.
Pathology
53
Pathology
kafası anormal derecede uzun ve dar olan kimse
scaphocephalic
n.
History
54
History
uzun yay kullanan kimse
longbowman
n.
Environment
55
Environment
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse
climber
n.
56
Environment
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse
high-climber
n.
57
Environment
direk ağacı olarak seçilen uzun ağaçların dallarını ve tepelerini kesen kimse
high rigger
n.
Slang
58
Slang
koltukta uzun süre oturup aylaklık eden kimse
chairwarmer
n.
59
Slang
uzun süredir peşinde koşulan kimseyi ayartıp onunla çıkmaya başlayan kimse
crap-weasel
n.
60
Slang
uzun süredir peşinde koşulan kimseyi ayartıp onunla çıkmaya başlayan kimse
crapweasel
n.
61
Slang
deri ceketli ve uzun saçlı rocker kimse
mosher [uk]
n.
62
Slang
yatakta uzun/aşırı vakit geçiren kimse
sack rat
n.
British Slang
63
British Slang
sırık gibi uzun ve ince kimse
long streak of piss
n.
Modern Slang
64
Modern Slang
amerika veya avrupa'da eğitim almış ve bu bölgelerde uzun süre kalmış afrikalı kimse
afropolitan
n.
65
Modern Slang
uzun süre önce aids teşhisi aldığı için kalıcı güçsüzlüğü/engeli olan fakat sonradan çalışabilecek kadar sağlığına kavuşmuş kimse
aids baby
n.
Anthropology
66
Anthropology
uzun kafataslı kimse
longhead
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uzun (kimse)
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy