uzuv - Turkish English Dictionary
History

uzuv



Meanings of "uzuv" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
Common Usage
uzuv limb n.
General
uzuv part n.
uzuv member n.
uzuv limb n.
uzuv organ n.
uzuv lith [dialect] [scotland] n.
uzuv feature [obsolete] n.
uzuv outlimb n.
Anatomy
uzuv organ n.
Marine Biology
uzuv ichthyopterygium n.
Archaic
uzuv extreme n.

Meanings of "uzuv" with other terms in English Turkish Dictionary : 67 result(s)

Turkish English
General
(uzuv) kesme amputation n.
burkulmak (bir uzuv) wrench v.
soğuktan yanmış (uzuv) frostbitten adj.
sakat (uzuv) bad adj.
acıyan uzuv it pron.
uzuv anlamı veren bir ön ek mel- pref.
Idioms
çocuklarda büyüme esnasında çekilen eklem/uzuv ağrıları growing pains n.
Insurance
uzuv kaybı loss of limb n.
Technical
yapay uzuv mühendisliği bioengineering n.
yapay uzuv takma prosthesis n.
Medical
uzuv kesimi amputation n.
kas kasılmasına karşı uygulanan direnç aniden bırakıldığında uzuv kontrolünün sağlanamaması şeklinde karakterize beyincik hasarı rebound phenomenon n.
dış uzuv protezleri external limb prostheses n.
iç uzuv entrail n.
polişinel uzuv hail joint n.
sakat bir yere suni uzuv ilavesi prosthesis n.
suni uzuv artificial limb n.
uzuv reddi transplant rejection n.
uzuv uzaklaştırması abdution n.
uzuv kurtarma limb salvage n.
uzuv kesme amputation n.
uzuv deformitesi limb deformity n.
uzuv apraksisi limb apraxia n.
uluslararası uzuv kurtarma topluluğu international society of limb salvage n.
yapay uzuv artificial limb n.
yeni uzuv reddi transplant rejection n.
sakat uzuv maleformation [obsolete] n.
protez uzuv prosthetic limb n.
fantom uzuv phantom limb n.
hayalet uzuv phantom limb n.
ampüte edilmesine karşın varlığı hissedilen uzuv phantom limb n.
fantom uzuv sendromu phantom limb syndrome n.
hayalet uzuv sendromu phantom limb syndrome n.
(organ, uzuv) ameliyatla yerine takmak replant v.
normalden daha fazla hareket edebilen (eklem, kas, uzuv) hypermobile adj.
(uzuv) fantom phantom adj.
(uzuv) hayalet phantom adj.
Anatomy
alt uzuv membrum inferius n.
kan ve lenf damarları, uzuv ve vücuttaki diğer boşlukları saran tek katmanlı hücrelerin oluşturduğu doku endothelium n.
organ veya uzuv ile ilişkili membral adj.
birden fazla uzuv içeren interorgan adj.
birden fazla uzuv içeren inter-organ adj.
(omurgalı) uzuv ekseninin arka tarafına ait postaxial adj.
uzuv ekseninin arka tarafı ile ilgili postaxial adj.
Physiology
(organ, doku, uzuv) hareketliliğini artırmak excite v.
Pathology
perdeli uzuv pterygium n.
parmak ve uzuv titremesiyle karakterize edilen athetosic adj.
parmak ve uzuv titremesiyle karakterize edilen athetotic adj.
Gastronomy
iç uzuv trail n.
Biology
organizmada aynı eksen üzerinde birebir karşılığı olan uzuv antimere n.
organizmada aynı eksen üzerinde birebir karşılığı olan uzuv actinomere n.
kanca şeklinde uzuv uncus n.
(bazı protozoalarda) kaynaşmış uzuv benzeri sil grubu cirrhus n.
(bazı protozoalarda) kaynaşmış uzuv benzeri sil grubu cirrus n.
eklem bacaklıda uzuv bölümü podite n.
kabukluda uzuv bölümü ile ilgili poditic adj.
eklem bacaklıda uzuv anlamı veren son ek -podite suf.
Marine Biology
ucu sivri tüp şeklinde olan ve yumurta bırakmaya yarayan uzuv ovipositor n.
Zoology
hayvanlarda ele benzer işlevli uzuv hand n.
çiftleşme esnasında dişiyi tutmak için kullanılan uzuv clasper n.
(böceklerde) çiftleşme esnasında dişiyi tutmak için kullanılan uzuv claspers n.
testereye benzer uzuv serra n.
tırtıklı uzuv serra n.
(toprak kazıcı hayvanda ön uzuv) kazmaya uygun fossorial adj.
Apiculture
böceklerde sapa benzer uzuv stipes n.
Weight Lifting
kasın sabit hızda kasılıp kısaldığı (uzuv hareketi) isokinetic adj.
Archaic
suyu ya da havayı iterek hareket sağlayan kol, kanat gibi uzuv oar n.