yaran - Turkish English Dictionary
History

yaran



Meanings of "yaran" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
yaran ripping adj.
Slang
yaran rib-tickling adj.

Meanings of "yaran" with other terms in English Turkish Dictionary : 70 result(s)

Turkish English
General
kılı kırk yaran kimse hairsplitter n.
ablukayı yaran gemi blockade-runner n.
ablukayı yaran kimse blockade runner n.
kılı kırk yaran kimse hair-splitter n.
kılı kırk yaran kimse niggler n.
kılı kırk yaran kimse nitpicker n.
kılı kırk yaran kimse nit-picker n.
sağ elde ince ve uzun kılıç tutarken sol elde taşınan düşmanın ince ve uzun kılıcı ile yaptığı saldırıları savuşturmaya yaran hançer main-gauche n.
kılı kırk yaran kişi micrologist n.
kılı kırk yaran görüş hairsplitting n.
kılı kırk yaran görüş hair-splitting n.
kılı kırk yaran kimse gnat strainer n.
kılı kırk yaran tartışma dialectic n.
kılı kırk yaran kimse dunce [obsolete] n.
kılı kırk yaran captious adj.
kılı kırk yaran wiredrawn adj.
kılı kırk yaran prissy adj.
kılı kırk yaran finical adj.
kılı kırk yaran hair splitting adj.
kılı kırk yaran choosy adj.
kılı kırk yaran pedant adj.
kılı kırk yaran finicky adj.
kılı kırk yaran fussy adj.
kılı kırk yaran pettifogging adj.
kılı kırk yaran meticulous adj.
kılı kırk yaran finicking adj.
kılı kırk yaran pedantic adj.
kılı kırk yaran scholastic adj.
kılı kırk yaran quibbling adj.
kılı kırk yaran hairsplitting adj.
kılı kırk yaran nitpicking adj.
kılı kırk yaran anally retentive adj.
kılı kırk yaran anal-retentive adj.
kılı kırk yaran point-device adj.
kılı kırk yaran fastidious adj.
kılı kırk yaran hair-splitting adj.
kılı kırk yaran nitpicky adj.
aşırı derecede kılı kırk yaran ultrafastidious adj.
kılı kırk yaran word-splitting adj.
kılı kırk yaran miminy-piminy adj.
kılı kırk yaran hypercorrect adj.
kılı kırk yaran loving adj.
kılı kırk yaran dainty adj.
kılı kırk yaran over-designed adj.
kılı kırk yaran fine adj.
kılı kırk yaran finikin adj.
kılı kırk yaran particular adj.
kılı kırk yaran squeamous adj.
kılı kırk yaran squeasy adj.
kılı kırk yaran sticky adj.
kılı kırk yaran superfinical adj.
kılı kırk yaran superstitious [obsolete] adj.
kılı kırk yaran stupidly adv.
Colloquial
kılı kırk yaran kimse old maid n.
kılı kırk yaran finickety adj.
Idioms
kılık kırk yaran editör comma-counter n.
kılı kırk yaran kimse rivet counter n.
kılı kırk yaran fussy as a hen with one chick adj.
Speaking
kurşun yaran var you have a bullet wound expr.
Technical
elektronik aletleri açmaya yaran plastik nesne spludger n.
elektronik aletleri açmaya yaran plastik nesne spudger n.
Marine
abluka yaran blockade-runner n.
ablukayı yaran blockade-runner n.
münakaşacı ve kılı kırk yaran denizci sea lawyer n.
Medical
et yaran otu polygonatum n.
Anatomy
omuz eklemini kaplayıp kolu hareket ettirmeye yaran büyük ve üçgen bir kas musculus deltoideus n.
Physics
sıvıların ve gazların basınçlarını ölçmeye yaran alet manometry n.
Geology
dağ-yaran vadi antecedent valley n.
Archaic
kılı kırk yaran pedantical adj.
Slang
kılı kırk yaran kimse inkhorn n.