Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
yararlanmak
Meanings of
"yararlanmak"
in English Turkish Dictionary : 54 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
yararlanmak
benefit
v.
2
Common Usage
yararlanmak
take advantage of
v.
3
Common Usage
yararlanmak
draw on
v.
4
Common Usage
yararlanmak
benefit from
v.
General
5
General
yararlanmak
refer
v.
6
General
yararlanmak
parlay
v.
7
General
yararlanmak
avail oneself of something
v.
8
General
yararlanmak
practice on
v.
9
General
yararlanmak
capitalize on
v.
10
General
yararlanmak
utilize
v.
11
General
yararlanmak
practice upon
v.
12
General
yararlanmak
exploit
v.
13
General
yararlanmak
profit
v.
14
General
yararlanmak
pass over
v.
15
General
yararlanmak
turn to account
v.
16
General
yararlanmak
use
v.
17
General
yararlanmak
put account
v.
18
General
yararlanmak
make use of
v.
19
General
yararlanmak
enjoy
v.
20
General
yararlanmak
utilise
v.
21
General
yararlanmak
benefit from
v.
22
General
yararlanmak
capitalize
v.
23
General
yararlanmak
profit by
v.
24
General
yararlanmak
avail oneself of
v.
25
General
yararlanmak
rejoice in
v.
26
General
yararlanmak
practise on
v.
27
General
yararlanmak
impose
v.
28
General
yararlanmak
practise upon
v.
29
General
yararlanmak
harness
v.
30
General
yararlanmak
cash in
v.
31
General
yararlanmak
draw upon
v.
32
General
yararlanmak
avail
v.
33
General
yararlanmak
make a good thing of
v.
34
General
yararlanmak
draw from
v.
35
General
yararlanmak
capitalise
v.
36
General
yararlanmak
use to great effect
v.
37
General
yararlanmak
avail (oneself) of
v.
38
General
yararlanmak
embrace
v.
39
General
yararlanmak
pimp
v.
40
General
yararlanmak
countervail
v.
41
General
yararlanmak
play (on)
v.
42
General
yararlanmak
play (upon)
v.
43
General
yararlanmak
pounce
v.
Phrasals
44
Phrasals
yararlanmak
call upon
v.
Idioms
45
Idioms
yararlanmak
avail one's self of
v.
46
Idioms
yararlanmak
play upon
v.
47
Idioms
yararlanmak
put/turn something to good account
v.
48
Idioms
yararlanmak
turn to good account
v.
49
Idioms
yararlanmak
make a convenience of
v.
Trade/Economic
50
Trade/Economic
yararlanmak
make use of
v.
51
Trade/Economic
yararlanmak
profit
v.
Archaic
52
Archaic
yararlanmak
improve
v.
53
Archaic
yararlanmak
subserve
v.
Slang
54
Slang
yararlanmak
frack (fuck)
v.
Meanings of
"yararlanmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 147 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir şeyden yararlanmak
turn something to one's purpose
v.
2
General
doğal bir gücü dizginleyerek yararlanmak
harness to
v.
3
General
fırsattan yararlanmak
take advantage of an opportunity
v.
4
General
avantajından mümkün mertebe yararlanmak
press one's advantage
v.
5
General
azami derecede yararlanmak
make the best of
v.
6
General
bir haktan yararlanmak
avail oneself of the right to
v.
7
General
bir haktan yararlanmak
enjoy a right
v.
8
General
haktan yararlanmak
take advantage of a right
v.
9
General
tecrübesinden yararlanmak
benefit from one's experience
v.
10
General
deneyiminden yararlanmak
benefit from one's experience
v.
11
General
deneyiminden yararlanmak
make use of someone's experience
v.
12
General
deneyiminden yararlanmak
make use of someone's knowledge
v.
13
General
tecrübesinden yararlanmak
make use of someone's experience
v.
14
General
tecrübesinden yararlanmak
make use of someone's knowledge
v.
15
General
sunduğu avantajlardan yararlanmak
benefit from the advantages being offered by
v.
16
General
sunduğu avantajlardan yararlanmak
make use of the advantages provided by
v.
17
General
sunduğu avantajlardan yararlanmak
benefit from the advantages of
v.
18
General
sunduğu avantajlardan yararlanmak
benefit from the advantages provided by
v.
19
General
hizmetten yararlanmak
utilize a service
v.
20
General
hizmetten yararlanmak
benefit from the service
v.
21
General
hizmetten yararlanmak
use a service
v.
22
General
hizmetten yararlanmak
benefit from a service
v.
23
General
-den yararlanmak
make benefit of
v.
24
General
-den yararlanmak
get out of
v.
25
General
-den yararlanmak
take advantage of
v.
26
General
imkanlarından yararlanmak
benefit from the opportunities of something
v.
27
General
yasadan yararlanmak
benefit from the law
v.
28
General
yasadan yararlanmak
avail oneself of the law
v.
29
General
yasadan yararlanmak
make use of the law
v.
30
General
bir ayrıcalıktan yararlanmak
enjoy a privilege
v.
31
General
hizmetlerden yararlanmak
employ services
v.
32
General
indirimden yararlanmak
enjoy a reduction
v.
33
General
örneklerden yararlanmak
make use of examples
v.
34
General
tekliften yararlanmak
make use of an offer
v.
35
General
azami yararlanmak
make the most of
v.
36
General
tecrübesinden yararlanmak
benefit from someone's experience
v.
37
General
fırsattan yararlanmak
use an opportunity
v.
38
General
en iyi şekilde yararlanmak
get the most out of
v.
39
General
hizmetlerden yararlanmak
benefit from the services
v.
40
General
avantajından yararlanmak
benefit from the advantage of
v.
41
General
avantajından yararlanmak
benefit from the opportunity of
v.
42
General
bedavadan yararlanmak
freeride
v.
43
General
hakkından yararlanmak
benefit from the right of
v.
44
General
bir fırsattan yararlanmak
utilize an opportunity
v.
45
General
rakibinin hatasından yararlanmak
punish
v.
46
General
en iyi şekilde yararlanmak
optimalise
v.
47
General
en iyi şekilde yararlanmak
optimalize
v.
48
General
saflığından yararlanmak
practice
v.
49
General
saflığından yararlanmak
practise
v.
Phrasals
50
Phrasals
bir fırsattan yararlanmak
cash in
v.
51
Phrasals
bir şeyden yararlanmak
benefit from something
v.
52
Phrasals
bir şeyden yararlanmak
benefit by something
v.
53
Phrasals
birinden yararlanmak
impose on
v.
54
Phrasals
birinden yararlanmak
impose upon
v.
55
Phrasals
(birinden/bir şeyden) yararlanmak
feed off (of) (someone or something)
v.
56
Phrasals
bir şeyden faydalanmak/yararlanmak
gain from something
v.
57
Phrasals
'-den yararlanmak
pounce at
v.
58
Phrasals
(bir şeyden) yararlanmak
pounce on (something)
v.
59
Phrasals
'-den yararlanmak
pounce on
v.
60
Phrasals
'-den yararlanmak
partake of
v.
61
Phrasals
bir şeyden yararlanmak
partake of something
v.
62
Phrasals
'-den yararlanmak
benefit by
v.
63
Phrasals
(bir yeteneğinden/becerisinden) yararlanmak
call on (something)
v.
64
Phrasals
(bir şeyden) yararlanmak
call upon (something)
v.
65
Phrasals
(bir şeyden) yararlanmak/faydalanmak
capitalize on (something)
v.
66
Phrasals
birinden/bir şeyden yararlanmak
draw on someone or something
v.
67
Phrasals
birinden/bir şeyden yararlanmak
draw upon someone or something
v.
68
Phrasals
(bir şeyden) yararlanmak
draw upon (something)
v.
69
Phrasals
(birinin) popülerliğinden yararlanmak
gain on (something) [obsolete]
v.
70
Phrasals
(bir şeyden) yararlanmak
play upon (something)
v.
71
Phrasals
(bir şeyden) yararlanmak
play on (something)
v.
72
Phrasals
(birinden/bir şeyden) yararlanmak/istifade etmek
presume on (someone or something)
v.
Colloquial
73
Colloquial
araba yarışında başka bir arabanın kaymasından yararlanmak
get a tow
v.
74
Colloquial
bilgisinden yararlanmak
pick someone's brains
v.
75
Colloquial
fırsattan yararlanmak
use an opportunity
v.
76
Colloquial
fırsattan yararlanmak
make use of an opportunity
v.
77
Colloquial
birinin iyi niyetinden yararlanmak
milk it
v.
Idioms
78
Idioms
bir fırsattan yararlanmak
cash in on opportunity
v.
79
Idioms
(bir şeyden) yararlanmak
get the advantage of (something)
v.
80
Idioms
birinin avantajlarından sonuna kadar yararlanmak/faydalanmak
press home (one's) advantage
v.
81
Idioms
başkalarının zayıflıklarından yararlanmak
fish in troubled waters
v.
82
Idioms
birinin zayıflığından yararlanmak
take advantage of
v.
83
Idioms
bir şeyden istifade etmek/yararlanmak
get some kind of mileage out of something
v.
84
Idioms
birinin dalgınlığından yararlanmak
catch off one's guard
v.
85
Idioms
birinin şaşkınlığından yararlanmak
catch off one's guard
v.
86
Idioms
fırsatlardan sonuna kadar yararlanmak
make hay while the sun shines
v.
87
Idioms
fırsattan yararlanmak
make hay while the sun shines
v.
88
Idioms
her ikisinden de yararlanmak
the best of both worlds
v.
89
Idioms
fırsattan yararlanmak
make hay while the sun shines
v.
90
Idioms
her ikisinden de yararlanmak
butter both sides of one's bread
v.
91
Idioms
her ikisinden de yararlanmak
enjoy the best of both worlds
v.
92
Idioms
en iyi şekilde yararlanmak
make the most of
v.
93
Idioms
her ikisinden de yararlanmak
live in the best of both worlds
v.
94
Idioms
fırsatından yararlanmak
take advantage (of something)
v.
95
Idioms
her ikisinden de yararlanmak
have the best of both worlds
v.
96
Idioms
fırsattan yararlanmak
make hay while the sun shines
v.
97
Idioms
fırsatından yararlanmak
take full advantage (of something)
v.
98
Idioms
mümkün olduğunca fazla yararlanmak
get as much out of it as possible
v.
99
Idioms
(ilgiden) yararlanmak
ride a wave of something
v.
100
Idioms
(ilgiden) yararlanmak
ride the wave of something
v.
101
Idioms
(başkalarının) deneyimlerinden yararlanmak
take one's cue from
v.
102
Idioms
(başka bir şeyin başarısından) yararlanmak
ride on the back of something
v.
103
Idioms
-den yararlanmak
make capital out of
v.
104
Idioms
bir fırsattan yararlanmak
fill your boots
v.
105
Idioms
birinden/bir şeyden yararlanmak
get one over on somebody/something
v.
106
Idioms
birinden/bir şeyden yararlanmak
put one over on somebody/something
v.
107
Idioms
öncekilerin yaptığı keşiflerden yararlanmak
stand on the shoulders of giants
v.
108
Idioms
birinin ününden yararlanmak
bathe in reflected glory
v.
109
Idioms
birinin ününden yararlanmak
bask in reflected glory
v.
110
Idioms
(bir şey yapmak için) fırsattan yararlanmak
take the occasion (to do something)
v.
111
Idioms
(bir şey yapmak için) fırsattan yararlanmak
take the occasion
v.
112
Idioms
birinin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için ona yakın durmak
hitch (one's) wagon to (someone or something)
v.
113
Idioms
birinin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için yakın ilişki kurmak
hitch (one's) wagon to (someone or something)
v.
114
Idioms
(konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance with (someone) [old-fashioned]
v.
115
Idioms
konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape up an acquaintance
v.
116
Idioms
etinden, sütünden, kılından, tüyünden yararlanmak
milk (something) for all (something) is worth
v.
117
Idioms
konumundan yararlanmak için biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape (up) an acquaintance with somebody
v.
118
Idioms
birinin ününden/başarısından yararlanmak
bathe in reflected glory
v.
119
Idioms
birinin ününden/başarısından yararlanmak
bask in reflected glory
v.
120
Idioms
(bir şeyden) yararlanmak
cash in on (something)
v.
121
Idioms
-den istifade etmek/yararlanmak
get mileage out of
v.
122
Idioms
-den istifade etmek/yararlanmak
get some kind of mileage out of
v.
123
Idioms
birinden/bir şeyden yararlanmak
get/put one over on somebody/something
v.
124
Idioms
birinin/bir şeyin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için yakın ilişki kurmak
hitch your wagon to someone/something
v.
125
Idioms
birinin/bir şeyin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için ona yakın durmak
hitch your wagon to someone/something
v.
126
Idioms
fırsatlardan sonuna kadar yararlanmak
make hay while the sun is shining
v.
127
Idioms
(bir şeyden) azami derecede yararlanmak
make the best of (something)
v.
128
Idioms
(birinden/bir şeyden) yararlanmak
make use of (someone or something)
v.
129
Idioms
(birinin) bilgilerinden yararlanmak
pick (one's) brain
v.
130
Idioms
(birinin) bilgilerinden yararlanmak
pick (one's) brains
v.
131
Idioms
bilgilerinden yararlanmak
pick brain
v.
132
Idioms
(konumundan yararlanmak için) biriyle tanışmaya/arkadaş olmaya çalışmak
scrape acquaintance with (someone) [old-fashioned]
v.
133
Idioms
-in deneyimlerinden yararlanmak
take cue from
v.
134
Idioms
(başkalarının) deneyimlerinden yararlanmak
take your cue from
v.
135
Idioms
(bir şeyden) yararlanmak
turn (something) to account
v.
Trade/Economic
136
Trade/Economic
tek elden teslim avantajından yararlanmak ve işlemi ucuza getirmek üzere çeşitli şahıslar tarafından aynı yere sevk edilecek malın bir bütün halinde sevk edilmesi
consolidated carload shipment
n.
137
Trade/Economic
üretim faktörünün hizmetinden yararlanmak için birim faktör başına yapılan ödeme
factor price
n.
138
Trade/Economic
hizmetlerden yararlanmak
make use of services
v.
Law
139
Law
bir suçlunun suçunu itiraf ederek ceza indiriminden yararlanmak için yaptığı anlaşma
plea agreement
n.
Politics
140
Politics
bir tekliften yararlanmak
avail oneself of an offer
v.
141
Politics
bir haktan yararlanmak
avail oneself of a right
v.
Construction
142
Construction
toprağın termal dayanıklılığı ve ısı kapasitesinden yararlanmak amacıyla yer altına yapılmış
earth-sheltered
adj.
Biochemistry
143
Biochemistry
küllerinden yararlanmak için suyosunlarını yakmak
kelp
v.
Environment
144
Environment
güneş enerjisinden yoğun yararlanmak üzere tasarlanmış ev modeli
solar house
n.
Sport
145
Sport
yarattığı düşük hava basıncından yararlanmak için başka yarışçıyı yakından takip etmek
draft
v.
Slang
146
Slang
(cinsel anlamda) yararlanmak
make advances towards
v.
147
Slang
(cinsel anlamda) yararlanmak
make advances to
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yararlanmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy