Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
History
yol üzerinde
Meanings of
"yol üzerinde"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
yol üzerinde
on way
expr.
Traffic
2
Traffic
yol üzerinde
on the drive
expr.
Meanings of
"yol üzerinde"
with other terms in English Turkish Dictionary : 28 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
aynı rota üzerinde yol alan gemi tren gibi taşıtların seferleri arasındaki zaman
headway
n.
2
General
yol üzerinde mil işareti olan direk
milepost
n.
3
General
yol üzerinde bir ara noktada konaklamaya ve başka tarifelerle birleştirilmeye imkan tanımayan tarife
point-to-point air fare
n.
4
General
randevuya çıkan bir kadının üzerinde taşıdığı, partneri ile kavga etmeleri durumunda eve dönmesine yetecek kadar yol parası
mad money
n.
5
General
(buz veya yol üzerinde) küçük tümsek
hubble
n.
6
General
(hayvanların yol üzerinde bıraktığı) iz
runway
n.
7
General
(arazi, toprak yol) üzerinde sürüklemek
drag
v.
Phrasals
8
Phrasals
su üzerinde yol almaya başlamak
launch forth on (something)
v.
9
Phrasals
su üzerinde yol almaya başlamak
launch forth upon (something) [old-fashioned]
v.
Idioms
10
Idioms
gidilen/gidilecek yol üzerinde olmamak
be out of the way
v.
Speaking
11
Speaking
hava limanından eve doğru dönmek/yol üzerinde olmak
we're on our way from the airport
v.
Trade/Economic
12
Trade/Economic
bir ana yol üzerinde veya ara sokakta bulunan bağımsız bir perakende satış dükkanı
isolated store
n.
Technical
13
Technical
yol üzerinde karıştırılmış
road-mix
adj.
Traffic
14
Traffic
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk
mile post
n.
15
Traffic
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk
kilometer sign
n.
16
Traffic
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk
mile marker
n.
17
Traffic
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk
milepost
n.
18
Traffic
yol üzerinde kilometreyi gösteren direk
milestone
n.
Railway
19
Railway
yol yapısı üzerinde uygun biçimde yığılan, üzerine traverslerin konulduğu, esneklik sağlayan taşlar
ballast
n.
20
Railway
yol üzerinde çıkıntı yapmayacak şekilde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı
tramcar
n.
Aeronautic
21
Aeronautic
yol üzerinde seyrüsefer
en route navigation
n.
22
Aeronautic
yol hat üzerinde
on-course
adj.
23
Aeronautic
yol hattı üzerinde
on-course
adj.
Mining
24
Mining
üzerinde vagonların taşındığı eğimli yol
plane
n.
Geometry
25
Geometry
büyük çember üzerinde yer alan iki nokta arasındaki en kısa yayı izleyen yol
great circle route
n.
Biology
26
Biology
yüzde ellinin üzerinde ölüm oranına yol açan bir mutasyon türü
semilethal
n.
Military
27
Military
üzerinde ne ileri ne de geri yol olan kontrolsüz durumdaki gemi
dead in the water
n.
28
Military
yol üzerinde acil bakım
emergency roadside service
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yol üzerinde
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy