şeker - Turco Inglés Diccionario
Historia

şeker



Significados de "şeker" en diccionario inglés turco : 31 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
şeker candy n.
şeker sugar n.
General
şeker drop n.
şeker fondant n.
şeker kiss n.
şeker sugar cube n.
şeker lump of sugar n.
şeker sucrose n.
şeker sweet n.
şeker confection n.
şeker sugar lump n.
şeker taffy n.
şeker sugar candy n.
şeker sugar n.
şeker lovely adj.
şeker pretty adj.
şeker soote [obsolete] adj.
şeker sote adj.
şeker sacchar- pref.
Medical
şeker diabetes n.
Food Engineering
şeker saccharo- pref.
Gastronomy
şeker taffy n.
şeker dulce [dialect] n.
şeker conserve n.
Slang
şeker lollies n.
şeker pogey bait n.
şeker pogie bait n.
şeker pogey n.
şeker pogy n.
British Slang
şeker ket n.
şeker spogs (yorks use) n.

Significados de "şeker" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
şeker hastalığı diabetes n.
esmer şeker brown sugar n.
şeker kamışı sugar cane n.
General
şeker hastası diabetic n.
yanmış şeker caramel n.
şeker maşası sugar tongs n.
şeker hastalığı diabete (fr) n.
şeker bayramı feast following ramadan n.
sıcak su ile süt ve şeker karışımı bir içecek cambric tea n.
şeker kabı sugar bowl n.
baston şekli verilmiş genellikle nane aromalı şeker candy cane n.
şeker kamışı şekeri cane sugar n.
beyaz şeker white sugar n.
şeker kaşığı sugar spoon n.
palmiye özünden yapılan bir tür şeker jaggery n.
sıvı şeker liquid sugar n.
şeker kabı sugar basin n.
şeker pekmezi molasses n.
saplı şeker lollipop n.
rafine şeker white refined sugar n.
buzlu şeker popsicle n.
şekerkamışından elde edilen şeker cane sugar n.
şeker ve yumurta ile hazırlanan bir sos custard n.
sütten elde edilen bir şeker milk sugar n.
şeker kaplı meyve sugarplum n.
elmalı şeker toffee apple n.
emme şeker sucker n.
enzimlerin etkisiyle şeker moleküllerinin parçalanması glycolyses n.
topak (şeker vb) pulp n.
benekli şeker spot sugar n.
sakızlı şeker gumdrop n.
şeker fabrikası sugar factory n.
şeker fabrikası sugar refinery n.
evirtik şeker invert sugar n.
şeker ve sütten yapılan içki eggnog n.
rafine şeker white sugar n.
şeker tortusu molasses n.
şeker tayini determination of sugar n.
şeker yapımı için yetiştirilen pancar commercial beet n.
içi jöleli fasulye biçiminde bir şeker jellybean n.
patlayan şeker pop rocks n.
esmer şeker demerara n.
rafine şeker refined sugar n.
şeker kamışı molasses n.
şeker kamışı molasses cane n.
şeker fabrikaları sugar factories n.
şeker işçileri sugar workers n.
şeker ticareti sugar trade n.
şeker pancarı sugar beet n.
şeker pancarı endüstrisi sugar beet industry n.
şeker kamışı sugarcane n.
şeker hastası diabetic patient n.
şeker öğütme sugar grinding n.
şeker topağı tailings n.
çubukta buzlu şeker popsicle n.
şeker silosu sugar storage bin n.
şeker pancarı beet n.
kristal şeker crystal sugar n.
şeker çuvalı sugar loaf n.
şeker tepesi sugar loaf n.
küp şeker cube sugar n.
şeker endüstrisi sugar industry n.
şeker tekniği sugar factory technology n.
şeker şerbeti sugar juice n.
şeker şerbeti sugar syrup n.
şeker kireci sugar lime n.
şeker kellesi sugar loaf n.
şeker fabrikası sugar mill n.
şeker rafinerisi sugar refinery n.
şeker pişirici sugar man n.
şeker santrifüjü sugar centrifugal n.
şeker çamı sugar pine n.
şeker tekniği sugar mill technology n.
şeker şerbeti sugar liquor n.
beyaz şeker lapası white sugar masscuite n.
beyaz şeker fabrikası white sugar factory n.
şeker pekmezi golden syrup n.
şeker pekmezi treacle n.
toz şeker granulated sugar n.
pamuk şeker cotton candy n.
pamuk şeker fairy floss n.
pamuk şeker candy floss n.
mısır şeklinde bir çeşit şeker candy corn n.
şeker kız sugar girl n.
bir kavanoz şeker a jar of sugar n.
şeker pembesi sugar pink n.
şeker kavanozu candy jar n.
meyveli şeker lolly n.
meyveli şeker lollipop n.
fıstık biçiminde kremalı şeker circus peanut n.
pamuklu şeker fairy floss n.
pamuklu şeker candy floss n.
pamuklu şeker cotton candy n.
şeker adam candyman n.
şeker kabı sugar pot n.
cadılar bayramında çocukların kapı kapı dolaşıp şeker veya para istemeleri trick-or-treating n.
şeker kasesi candy dish n.
krema ve şeker cream and sugar n.
şeker kırmızısı candy red n.
şeker dükkanı candy shop n.
küp şeker sugar cube n.
patlayan şeker popping candy n.
halka/halkalı şeker candy ring n.
halka/halkalı şeker ring pop candy n.
halka/halkalı şeker ring candy n.
jöle şeker wine gums n.
jöle şeker winegum n.
jöleli şeker winegum n.
jöle şeker winegums n.
jöleli şeker wine gums n.
jöleli şeker winegums n.
şeker bayramı eid al-fitr n.
şeker bayramı eid n.
şeker bayramı id-al-fitr n.
üzümün şeker oranının şarap yapma seviyesine gelmesi veraison n.
top şeker bombe n.
bir paket şeker a packet of sugar n.
şeker paketi sugar packet n.
çubuk şeker barber pole candy n.
çubuk şeker stick candy n.
çubuk şeker candy stick n.
çubuk şeker barber pole n.
şeker ayıcığı gummi bear n.
şeker alkolü sugar alcohol n.
ham kahverengi şeker crude brown sugar n.
şeker çuvalı sugar sag n.
minik ve renkli şeker parçalarından oluşan bir tür pasta süsü hundreds of thousands n.
pamuk şeker candyfloss (uk) n.
pamuk şeker candy floss (uk) n.
pamuk şeker cotton candy (us) n.
pamuk şeker fairy floss (australia) n.
şeker tüketimi sugar consumption n.
yüksek şeker tüketimi high sugar consumption n.
şeker ambalajı sweet wrapper n.
limonlu şeker lemon candy n.
şeker pembesi candy pink n.
baston şeker candy cane n.
yumurta şeklinde şeker candy egg n.
şarap, bira (veya süt), şeker vb. karıştırılarak yapılan bir içki rambooze n.
lokmalık şeker candy kiss n.
şeker şurubu yaparken kullanılan termometre candy thermometer n.
bir kutlama ya da yıldönümü için içinde not olan bir kutu dolusu şeker veya çikolata candygram n.
(genelde yakıt olarak kullanılan) şeker kamışı artıkları cane trash n.
şeker kamışı atıkları cane trash n.
şeker kamışı suyundan şeker elde etmek için kullanılan kazanlar teache n.
küçük şeker parçalarını sarmakta kullanılan katlama kağıdı textile tissue n.
küçük şeker parçalarını sarmakta kullanılan katlama kağıdı twisting paper n.
küçük naneli şeker pillow mint n.
limonlu şeker lemon drop n.
çiğnenen şeker chew n.
orta ve güney amerika'da şeker kamışı, gür çalılıklar gibi bitkileri kesmek için kullanılan büyük ve ağır bıçaklı bir pala machete n.
queensland yakınındaki ada yerlilerinin queensland şeker tarlalarında çalıştırılmak üzere toplanması blackbirding n.
un, tuz ve şeker white n.
şeker maşası sugar nips n.
şeker ve melas karışımı melada n.
sudan arınmamış ham şeker melada n.
şeker ve melas karışımı melado n.
sudan arınmamış ham şeker melado n.
konyaklı şeker brandyball n.
ballı çıtır şeker honey crisp n.
küp şeker lump n.
(şeker) ince kristal grain n.
sakızlı şeker gum n.
sakızlı şeker gummy n.
viski, apsent, su ve şeker ile hazırlanan bir kokteyl old fashioned n.
üstünde yazı olan şeker cockle n.
genellikle içinde küçük bir hediye veya şeker olan bir noel oyuncağı cracker bonbon n.
genellikle içinde küçük bir hediye veya şeker olan bir noel oyuncağı snapper n.
akide şeker cuts n.
düzensiz büyüklük ve şekildeki sert şeker cuts n.
çocuğun emmesi için meme ucu şeklinde kumaşa sarılan şeker pacifier n.
konik şeker somunu pilonce n.
(latin geleneğinde) şeker ve oyuncakla doldurulup iple asılarak sopayla vurulan hediye çömlek piñata n.
naneli şeker peppermint candy n.
biraya konan şeker çözeltisi priming n.
karamela tadında lokmalık şeker scotch kiss n.
şeker rafinerisinde çökelen katışkılar scum n.
ham şeker elde edilmesi için kamışın sıkıştırılması crush [australia] n.
henüz küp küp kesilmemiş kristalize şeker tabakası slab n.
şeker sorgumu suyundan yapılan sorghum molasses n.
(şekerin kaynatılması sonucu geriye kalan) ağda kıvamlı şeker kütlesi strike n.
kapaklı şeker kasesi sucrier n.
kapaklı şeker kasesi sugar n.
şeker tadında şey sugar n.
şeker yapısında olan şey sugar n.
şeker içeren bitkilerin suyunu çıkaran kimse sugar barek n.
şeker akçaağaçlarından oluşan koru sugar bush n.
şeker akçaağaç ormanı sugar bush n.
şeker akçaağaç bahçesi sugar bush n.
şeker akçaağaçlarından oluşan koru sugar grove n.
şeker akçaağaç ormanı sugar grove n.
şeker akçaağaç bahçesi sugar grove n.
şeker akçaağaç ormanı sugar orchard n.
şeker akçaağaç bahçesi sugar orchard n.
şeker eleği sugar sifter n.
şeker akçaağaçlarından oluşan koru sugarbush n.
şeker akçaağaç ormanı sugarbush n.
şeker akçaağaç bahçesi sugarbush n.
(yiyecek veya içeceklere) şeker ekleyen kimse sugarer n.
şeker fabrikası sugar-house n.
şeker üretim merkezi sugar-house n.
şeker yapma sugaring n.
şeker üretme sugaring n.
polo şeker polo n.
şeker tadı vermek sweeten v.
şeker koymak sugar v.
şeker katmak sugar v.
keke şeker serpmek dust a cake with sugar v.
şeker koymak sweeten v.
şeker atmak put in sugar v.
şeker koymak put in sugar v.
şaraptaki alkol oranını şeker ilave ederek artırmak chaptalize v.
şaraptaki alkol oranını şeker ilave ederek artırmak chaptalise v.
fasulye şeklinde jöleli şeker jelly bean v.
şeker kamışı preslemek grind sugar cane v.
şeker kamışı sıkmak grind sugar cane v.
cadılar bayramında şeker toplamaya çıkmak trick-or-treat v.
(şeker) gezdirmek sift v.
şeker ile kaplamak crystallize v.
şeker kaplamak crystallize v.
şeker ile kaplamak crystallise v.
şeker kaplamak crystallise v.
şeker yapan sacchariferous adj.
üstü şeker kaplı candied adj.
şeker koyulmuş sugared adj.
şeker kaplı sugar coated adj.
şeker gibi sugary adj.
şeker gibi sweet adj.
şeker hastalığına ait olmayan nondiabetic adj.
şeker hastası olmayan nondiabetic adj.
şeker ihtiva etmeyen sugar-free adj.
şeker gibi balmy adj.
orta şeker mildly sweetened adj.
orta şeker medium-sugar adj.
şeker hastalığına ait diabetic adj.
şeker bakımından zengin sugar rich adj.
şeker gibi candy-like adj.
şeker gibi kokan candy-scented adj.
şeker kokulu candy-scented adj.
şeker ile ilişkili mellitic adj.
(aşağılayıcı anlamda) çok şeker precious adj.
(özellikle meyve) şeker kaplanarak muhafaza edilen crystalized [us] adj.
(özellikle meyve) şeker kaplanarak muhafaza edilen crystalised [uk] adj.
şeker kaplı crystallized adj.
şeker kaplı crystallised adj.
şeker dolu full of sugar adj.
(yakınlık terimi olarak) şeker squishy adj.
şeker türevi sugar adj.
şeker seven sugar adj.
şeker ile kullanılan sugar adj.
şeker yapımında kullanılan sugar adj.
şeker yapılan sugar adj.
şeker, tuz ve nitrat karışımı ile sertleştirilmiş sugar-cured adj.
şeker kaplamalı sugared adj.
şeker ayıcığı gummy bear n.
Phrasals
biraz daha şeker koyarak tadını güzelleştirmek sweeten something up v.
Phrases
şeker mi şaka mı trick or treat expr.
Proverb
şeker kattım aşıma a good beginning makes a good ending
Colloquial
şeker amca (amerika birleşik devletleri federal hükümeti) uncle sugar n.
vapur büfesinde veya gemi içi büfelerde bulunabilecek dondurma, patates cipsi, şeker gibi yiyecekler gedunk n.
şeker şey chocolate-box n.
kaynatılarak elde edilen şeker lolly [australia/new zealand] n.
cadılar bayramında kostümle kapı kapı dolaşıp şeker toplayan kimse/çocuk trick-or-treater n.
şeker koması sugar coma n.
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji sugar rush n.
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji sugar high n.
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji sugar crash n.
şeker hastası olmak get diabetes v.
şeker olmak get diabetes v.
akçaağaç reçinesini kaynatarak şeker yapmak sugar off [us/canada] v.
çok şeker supercute [us] adj.
Idioms
şeker dopingi carb-loading n.
tatlı/şeker düşkünlüğü a sweet tooth n.
şeker dopingi yapmak carb-load v.
tatlı mı tatlı/şeker mi şeker olmak be as cute as a button v.
bal/şeker gibi (as) sweet as pie adj.
bal/şeker gibi sweet as pie adj.
şeker gibi cuter than a june bug adj.
çok şeker sweet as honey adj.
çok şeker sweeter than honey expr.
çok şeker as sweet as sugar expr.
çok şeker as sweet as honey expr.
Speaking
bir kaşık şeker yeterli a spoon of sugar is enough expr.
bir kaşık şeker yeter a spoon of sugar is enough expr.
çayınıza şeker alırmıydız? do you take sugar in your tea? expr.
elinde fazla şeker var mı? do you have any candy to spare? expr.
şeker ve krema ilave ediniz add sugar and cream expr.
Trade/Economic
ihtiyaç fazlası şeker sugar excess internal needs n.
klasik şeker classical sugar n.
londra şeker borsası london sugar stock n.
mısır bazlı şeker şurubu üreticisi corn based sugar syrup producer n.
nişasta bazlı şeker üretimi starch based sugar production n.
nişasta bazlı şeker starch based sugar n.
şeker kurulu sugar board n.
şeker şurubu sugar syrup n.
şeker piyasası sugar market n.
şeker vergileri sugar levies n.
şeker fabrikası sugar plant n.
şeker sanayii sugar industry n.
şeker kurulu başkanı sugar board president n.
şeker fabrikası sugar mill n.
şeker yasası sugar law n.
şeker-iş sendikası sugar-work union n.
şeker kurumu sugar authority n.
şeker kanunu değişiklik tasarısı draft bringing some changes on sugar law n.
şeker kurulu sugar committee n.
şeker üretimi sugar production n.
şeker pazarı sugar market n.
şeker endüstrisi sugar industry n.
(kakao, şeker, hububat) yumuşak mallar soft commodities n.
(kakao, şeker, hububat) yumuşak mallar softs n.
şeker yasası'na uygun olarak in accordance with sugar law expr.
Politics
uluslararası şeker örgütü international sugar organization n.
Institutes
şeker kurumu sugar agency n.
t.c şeker kurumu başkanlığı turkish sugar authority n.
Industry
şeker ambalajlarında kullanılan yüksek mukavemetli kağıt twisting paper n.
(özellikle batı hint adaları'nda) şeker işleme tesisi curing house n.
şeker portakalı kabuğundan elde edilip aroma ve parfüm olarak kullanılan sarı-koyu turuncu renkli bir yağ sweet orange oil n.
kolonyal şeker rafineri firması csr (colonial sugar refining company) n.
Technical
şeker pancarı üretiminde kullanılan suyu ısıtarak difüzyona yardımcı olan cihaz calorisator n.
kireçlenmiş şeker pancarı şerbetinin karbonik asit gazı ile doyurulması carbonatation n.
altı c-atomlu şeker hexose n.
büyük şeker kristali rock candy n.
doğal şeker invert sugar n.
esmer şeker brown sugar n.
evirtik şeker invert sugar n.
ham şeker melası factory molasses n.
ham şeker muscovado n.
ham şeker raw sugar n.
ince toz şeker castor sugar n.
invert şeker invert sugar n.
ilk ham şeker first raw sugar n.
kahverengi şeker brown sugar n.
kristal şeker sucrose n.
kristal şeker crystal sugar n.
odundan şeker elde edilmesi saccharification of wood n.
rafine şeker refined sugar n.
rafine etmek (şeker vb) defecate n.
rafine etmek (şeker vb) defaecate n.
şeker kamışı küspesi bagasse n.
şeker hidrolizi glucolysis n.
şeker yüzdesi percentage of sugar n.
şeker kamışı molasses cane n.
şeker fabrikası refinery n.
şeker lapası masscuite n.
şeker pancarı sugar beet n.
şeker içeren saccharine n.
şeker pekmezi molasses n.
şeker ayıran sucroclastic n.
şeker kamışı sugar cane n.
şeker kamışı molasses n.
şeker küpü presi sugar cube press n.
şeker imalathanesi sugarhouse n.
şeker fabrikası sugar refinery n.
şeker pekmezi treacle n.
şeker kamışı çatalı sugar-cane fork n.
şeker kamışı küspesi trash n.
şeker kimyası sucrochemistry n.
şeker olmayan madde nonsugar n.
şeker kimyası chemistry of sugar n.
şeker pancarı hasat makinesi sugar beet harvester n.
toz şeker granulated sugar n.
toz şeker icing sugar n.
ham şeker çözündürme tankı blowup n.
(kum, şeker, tuz, barut gibi) küçük ve sert partikül grain n.
erimek (şeker gibi) dissolve v.
(şeker pancarı fidanı) kazmayla sökmek block v.
şeker içeren sacchariferous adj.
şeker üreten sacchariferous adj.
şeker gibi saccharine adj.
şeker içeren sugary adj.
şeker gibi tanesel yapılı saccharoid adj.
Textile
şeker çuvalı sugar bag [australia/new zealand] n.
şeker torbası sugar bag [australia/new zealand] n.
Construction
şeker içeren organik madde saccharide n.
Woodworking
şeker akçaağacının parke, mobilya ve küçük eşya yapımında kullanılan sert, açık renkli ve sık taneli ahşabı maple n.
Automotive
şeker boya candy paint n.
Railway
trende gazete, şeker gibi ürünler satan çocuk trainboy n.
Medical
açlık şeker düzeyi fasting glucose level n.
aloksana bağlı şeker hastalığı alloxan diabetes n.
deneysel şeker hastalığı experimental diabetes mellitus n.
diyabetik şeker hastası diabetic n.
gebelik döneminde şeker hastalığı gestational diabetes n.
gebeliğe bağlı şeker hastalığı gestational diabetes mellitus n.
gebeliğe bağlı şeker hastalığı gestational diabetes n.
gizli şeker latent diabetes n.
gizli şeker impaired fasting glucose n.
idrarda şeker glycosuria n.
idrarda fazla şeker bulunması glycuresis n.
idrarda şeker glucosuria n.
kanda şeker azlığı hypoglycaemia n.
kanda şeker yüksekliği hyperglycaemia n.
kanda şeker azlığı hypoglycemia n.
kanda şeker yüksekliği hyperglycemia n.
salyada şeker miktarı glycoptyalism n.
şeker hastalığı retinopatisi diabetic retinopathy n.
şeker hastalığı diabetes n.
şeker hastalığında şişmanlık obesity in diabetes n.
şeker hastalığı diabetes mellitus n.
şeker koması diabetic coma n.
süt şekerinden yapılan bir çeşit şeker galactose n.
şeker hastalığında gebelik pregnancy in diabetes n.
şeker hastalığı nefropatisi diabetic nephropathies n.
şeker yükleme testi oral glucose tolerance test n.
şeker hastası diabetic n.
şeker yerine kullanılan kristal alkol sorbitol n.
vücuttan şeker boşaltma glycorrhea n.
homeopatide kullanılan küçük bir sıkıştırılmış şeker hapı globule n.
şeker hastalığı uzmanı diabetologist n.
(tuz, şeker) terapötik çözeltilerin intravenöz olarak damla damla verilmesi drip n.
homeopatik uygulamalarda kullanılan küçük ilaçlı şeker ve yumurta akı içeren bir madde disc [uk] n.
homeopatik uygulamalarda kullanılan küçük ilaçlı şeker ve yumurta akı içeren bir madde disk [us] n.
gizli şeker hastası kimse prediabetic n.
şekersiz şeker hastalığı diabetes insipidus n.
şeker hastalığı sugar diabetes n.
invert şeker invert sugar adj.
şeker ile ilgili saccharic adj.
şeker hastalığı ile ilgili diabetic adj.
gizli şeker ile ilgili prediabetic adj.
gizli şeker hastası prediabetic adj.
Psychology
şeker hastalığı korkusu diabetophobia n.
Physiology
(karaciğerde) glikojenden şeker oluşumu glycogenesis n.
Pathology
hafif şeker hastalığı chemical diabetes n.
şeker hastalığı diabetes n.
şeker kamışı tozunun devamlı solunması nedeniyle oluşan bir akciğer hastalığı bagascosis n.
şeker kamışı tozunun devamlı solunması nedeniyle oluşan bir akciğer hastalığı bagasse disease n.
şeker kamışı tozuna karşı gelişen alerjik tepki bagassosis n.
tedavi edilmeyen şeker hastalarında görülebilen bir koma türü kussmaul's coma n.
beyin omurilik sıvısında şeker varlığı glycorrhachia n.
şeker hastalığında idrarla atılan bir tür üzüm şekeri veya dekstroz diabetes sugar n.
Pharmaceutics
ishali önlemek için hazırlanan kireçtaşı, tarçın, şeker ve arap zamklı su karışımı chalk mixture n.
ilaç ve gazete, şeker, sabun gibi ürünlerin satıldığı dükkan chemist's [brit] n.
ilaç ve gazete, şeker, sabun gibi ürünlerin satıldığı dükkan chemist's shop [brit] n.
yetişkinlerde görülen stabil şeker hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaç tolinase® n.
yetişkinlerde görülen stabil şeker hastalığının tedavisinde kullanılan bir ilaç tolazamide n.
şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaç antidiabetic n.
şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaç antidiabetic drug n.
şeker ve su ya da balın macun kıvamında bir maddeyle karıştırılmasıyla elde edilen bir ilaç electary n.
şeker ve su veya bal ile karıştırılarak macun kıvamına getirilen, ağızdan alınmaya uygun ilaç electuary n.
pankreasın insülin salgılamasını sağlayan ve şeker hastalığı tedavisinde kullanılan oral bir ilaç markası micronase® n.
pankreasın insülin salgılamasını sağlayan ve şeker hastalığı tedavisinde kullanılan oral bir ilaç markası diabeta® n.
kandaki glukoz seviyesini düşürüp şeker hastalığı tedavisinde kullanılan çeşitli ajanlara verilen ad hypoglycaemic agent n.
kandaki glukoz seviyesini düşürüp şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ajan hypoglycemic agent n.
şeker hastalığının tedavisinde kullanılan bir insan insülini analoğu lispro n.
şeker hastalığı tedavisinde kullanılan oral bir ilaç glibenclamide n.
şeker kaplı ilaç dragee n.
şeker kaplı ilaçlar dragees n.
Dermatology
şeker ile tetiklenen bir egzama çeşidi sugar baker's itch n.
Parasitology
olgun üzümlere bulaşarak şeker içeriğinde artışa neden olan parazitik bir mantar noble rot (botrytis cinerea) n.
olgun üzümlere bulaşarak şeker içeriğinde artışa neden olan parazitik bir mantar noble mold n.
fasulye ve şeker pancarlarını istila eden siyahımsı bir yaprak biti bean aphid (aphis fabae) n.
fasulye ve şeker pancarlarını istila eden siyahımsı bir yaprak biti blackfly n.
şeker pancarı gibi bitkilerde hastalığa sebep olan küçük bir böcek beet leafhopper (circulifer tenellus) n.
Food Engineering
karamelize şeker caramelized sugar n.
ham şeker cassonade n.
rafine edilmemiş şeker cassonade n.
santrifüj şeker centrifugal n.
öğütülmüş toz şeker nabit n.
yiyeceklerdeki şeker, yağ, tuz gibi içeriğin miktarını göstermekte kullanılan kırmızı, kehribar ve yeşil renkte sembollerin kullanıldığı gıda etiketleme sistemi traffic-light labelling n.
kısmen rafine, açık kahverengi toz şeker turbinado sugar n.
kısmen rafine, açık kahverengi toz şeker turbinado n.
afine edilmiş şeker affinated sugar n.
arıtılmış şeker refined sugar n.
çeşitli yiyeceklerde kullanılan yarı katı (yarı sıvı) şeker içerikli yağ sugar shortening n.
esmer şeker brown sugar n.
evirtik şeker invert sugar n.
ham şeker melası factory molasses n.
ham şeker mayşesi raw sugar mixer n.
invert şeker invert sugar n.
invert şeker şurubu invert sugar syrup n.
indirgen şeker reducing sugar n.
ilk ham şeker first raw sugar n.
indirgen olmayan şeker non-reducing sugar n.
kahverengi şeker brown sugar n.
kaplama (şeker) enrobing n.
kristal şeker içeren ışınlanmış gıda irradiated food containing crystalline sugar n.
kristal şeker içeren gıda food containing crystalline sugar n.
kristal rafine şeker granulated refined sugar n.
küp şeker kesme makinesi cube cutting machine n.
rafine şeker white direct consumption sugar n.
rafine şeker kleresi refined liquor n.
rafine şeker refined sugar n.
rafine şeker lapası refined sugar masscuite n.
sıvı şeker liquid sugar n.
şeker kurutucusu granulator n.
şeker pekmezi theriac n.
şeker randımanı yield of sugar n.
şeker kimyası chemistry of sugar n.
şeker şerbeti molass n.
şeker topağı tailings n.
şeker ölçer saccharometer n.
şeker elde edilmesi extraction of sugar n.
şeker kaplama sugar-coating n.
şeker yapımı için yetiştirilen pancar commercial beet n.
şeker topağı sugar lump n.
şeker tayini determination of sugar n.
şeker sakızı sugar gum n.
şeker pekmezi theriaca n.
şeker sayrılığı diabetes n.
şeker pekmezi molasses n.