alınan - Turco Inglés Diccionario

alınan

Significados de "alınan" en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)

Turco Inglés
General
alınan gotten adj.
Computer
alınan imported adj.
alınan receiving adj.
alınan received adj.
alınan importing adj.

Significados de "alınan" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
General
alınan tedbir measure taken n.
We will all be grateful for the measures taken, especially those who live, work and suffer along our coasts.
Hepimiz, özellikle de kıyılarımızda yaşayan, çalışan ve acı çeken insanlar, alınan tedbirler için minnettar olacağız.

More Sentences
alınan önlemler measures taken n.
We are therefore studying the success of the measures taken in the Irish Sea with huge interest.
Bu nedenle İrlanda Denizi'nde alınan önlemlerin başarısını büyük bir ilgiyle inceliyoruz.

More Sentences
alınan kararlar decisions taken n.
In accordance with decisions taken earlier, it will cease in July 2002.
Daha önce alınan kararlar uyarınca, Temmuz 2002'de sona erecektir.

More Sentences
alınan kararlar decisions taken by n.
Perhaps they think that decisions taken by Eurocrats alone are more democratic?
Belki de sadece Eurokratlar tarafından alınan kararların daha demokratik olduğunu düşünüyorlardır?

More Sentences
alınan karar decision taken n.
I believe that the decision taken on Ireland is not exceptional.
İrlanda hakkında alınan kararın istisnai bir durum olmadığına inanıyorum.

More Sentences
satın alınan ürün purchase n.
Do you remember the date of your purchase, sir?
Satın alınan ürünün tarihini hatırlıyor musunuz, efendim?

More Sentences
iletmek (birinden alınan haberi) relay v.
I relayed the message to Tom.
Mesajı Tom'a ilettim.

More Sentences
dikkate alınan considered adj.
Ability is the only factor considered in promoting employees.
Çalışanların terfisinde dikkate alınan tek faktör yetenektir.

More Sentences
alaya alınan ridiculed adj.
Tom ridiculed my idea.
Tom fikrimi alaya aldı.

More Sentences
işe alınan employed adj.
He employed a new maid.
Yeni bir hizmetçi işe aldı.

More Sentences
hizmet bedeli alınan chargeable adj.
The hotel room service is chargeable.
Otel oda servisinden hizmet bedeli alınmaktadır.

More Sentences
Idioms
hafife alınan taken for granted adj.
Peace is not something we can take for granted; we have to work on it every day.
Barış hafife alabileceğimiz bir şey değildir; her gün üzerinde çalışmamız gerekir.

More Sentences
Common Usage
bir defada alınan miktar batch n.
General
derebeylik devrinde şövalyelerden askerlik hizmeti yerine alınan vergi escuage n.
bir adımda alınan yol pace n.
alınan miktar intake n.
şehirler ya da milletler arası telefon konuşmalarından alınan ücret toll n.
yabancı bir dilden alınan sözcük borrowing n.
bir gezi veya ziyaretin hatırası olarak alınan şeyler souvenir n.
yeni alınan eşya veya kitap vb (koleksiyona) accession n.
genellikle devletin koruması altına alınan tarihi bir bina ancient monument n.
başka bir dilden alınan sözcük loanword n.
zorla alınan şey exaction n.
önceden alınan tat foretaste n.
bilgisayar çıktısından alınan değil de elle yazılan dokümanlar için kullanılan ifade manual issue n.
kucağa alınan ufak köpek lap dog n.
yazı yazmadan önce kabataslak hazırlanarak kaleme alınan yazı draft n.
kazançtan alınan pay rake-off n.
rezervasyonunu iptal ettiren müşteriden alınan bedel cancellation charge n.
bir projeden faydalananların tamamından veya bir kısmından alınan ücret equalisation fee n.
plansız satın alınan ürünler impulse products n.
limanlarda ya da havaalanlarında araç kiralayan şirketlerden alınan bedel port surcharge n.
örnek alınan şey cynosure n.
bir gecelik aşk için eve alınan kimse pickup n.
satın alınan şey purchase n.
çim parçası (bir alandan toprağıyla birlikte alınan) sod n.
alınan şey acquisition n.
filme alınan oyun photoplay n.
sterlin başına alınan vergi poundage n.
bu ağaçtan alınan kereste kauri n.
gözaltına alınan kimse internee n.
örnek alınan kişi pacemaker n.
köprü geçişlerinden alınan ücret toll n.
ele alınan iş undertaking n.
kazançtan alınan (yasadışı) pay rake-off n.
otomatlardan yemek alınan kafeterya automat n.
bir para biriminden diğerine geçişte alınan komisyon agio n.
geri alınan evictor n.
örnek alınan kimse pacemaker n.
geçiş parası alınan yol turnpike n.
şövalyelerden askerlik yerine alınan vergi scutage n.
satın alınan malla beraber verilen hediye lagniappe n.
yakın yerden alınan numune topotype n.
alınan en iyi verim thruput n.
noterden alınan salahiyet notarisation n.
noterden alınan salahiyet notarization n.
kuzeye doğru alınan yol northing n.
acele etmeden alınan kararlar second thoughts n.
alınan tedbir precaution taken n.
alınan ücret fee collected n.
alınan ödeme payment received n.
alınan ödeme payment taken n.
alınan ücret payment taken n.
alınan önlemler precautions taken n.
alınan kararlar decisions that were made n.
alınan kararlar taken decisions n.
alınan kararlar resolutions adopted by n.
esas alınan çizgi baseline n.
satın alınan şey buy n.
başkalarının acılarından alınan zevk schadenfreude n.
içeri alınan miktar intake n.
süpermarketteki gibi alınan malların hesabının yapılıp ödendiği tezgah check-out counter n.
çok yakından alınan fotoğraf close-up n.
geçiş parası alınan yer toll-gate n.
normal kasap bıçağıyla alanımayıp özel yöntemlerle alınan et recovered meat n.
bilgisayardan alınan bilgi output n.
ganimet olarak alınan para prize money n.
aslında yapılmaması gereken ancak yapmaktan zevk alınan eylemler guilty pleasure n.
alınan dersler lessons learned n.
alınan son bilgi latest update on n.
alınan son bilgiler the latest information received n.
alınan son bilgiler latest update on n.
alınan son bilgi the latest information received n.
alınan izlenim the impression gained n.
alınan izlenim the impression received n.
kürtajla alınan bebek an aborted baby n.
ele alınan konu to the matter in hand n.
içeriden alınan bilgiler inside information n.
eğlence için alınan uyuşturucular recreational drugs n.
eğlence/keyif için alınan uyuşturucular recreational drugs n.
değerlendirmeye alınmış/alınan evaluatee n.
fotoğrafların yayınlanabilmesi için verilen ya da alınan izin photo release n.
işe yeni alınan kişi a new hire n.
ölçü alınan çizgi base line n.
düşük faizle alınan para cheap money n.
bir etkinlikten veya tecrübeden öğrenilen şeyler/alınan mesajlar take home messages n.
eskiden sokak satıcılarından alınan, içinde türlü çeşitli hikaye, tekerleme ve anlatıların bulunduğu eğlencelik kitap chapbook n.
değerlendirmeye alınan kişi evaluee n.
değerlendirmeye alınan kişi assessee n.
görüşü alınan consultee n.
sonradan gömülmek için alınan boş mezar cemetery plot n.
ahlaka dayanarak alınan kararlarda yapılan yanlış ethical lapse n.
yatılı okul idaresinden hafta sonu için alınan izin exeat n.
dikkate alınan hususlar considered points n.
bazı ülkelerde belediyeler tarafından konaklama sırasında turistlerden alınan vergi türü city tax n.
(eski rusya'da) kırsal alanlarda gıda gibi yerel ihtiyaç için gönüllü alınan vergi self-taxation n.
ilçeler tarafından yabancı tüccarlardan alınan ücret scavage n.
restoranlarda ekstra pasta siparişi için alınan hizmet bedeli cakeage n.
(bencil amaçlar gözeterek) akıllıca alınan tedbir calculation n.
bir para biriminden diğerine geçişte alınan komisyon agiotage n.
keyif için alınan, bağımlılık yapmayan uyuşturucu recreational drug n.
evde hazırlanandan farklı özellikte, satın alınan yiyecek cate [obsolete] n.
alınan hediyeyi bir başkasına hediye etme regifting n.
şaibeli toplantılar yapılıp el altından kararlar alınan görüşme yeri backroom n.
başka birinin özellikleri değerlendirilirken baz alınan kişi reference n.
zorla alınan şey reif [scottish] n.
nanoteknoloji ile ele alınan mikroskobik seviyede dünya nanoworld n.
nişan alınan nokta nick n.
telefondan alınan sipariş telephone order n.
önceden alınan tat tint [dialect] n.
(bir işin gerçekleştirilmesi için alınan/verilen) izin authority n.
(bir işin gerçekleştirilmesi için alınan/verilen) müsaade authority n.
zor bir şeyi başarırken ya da ustalaşırken alınan yardım ancilla n.
(bir yolculuğa çıkarken alınan) yiyecek veya azık bait n.
satın alınan şey emption [obsolete] n.
markette alınan ürünleri poşetleyen erkek çocuk veya genç bag boy n.
mutfakta çalışması için işe alınan kimse kitchen help n.
tek yalayışta alınan miktar lick n.
ülke sınırlarını genişletmek veya nüfuzu artırmak için askeri güçle alınan toprak parçası land grab n.
keyif için alınan ve bağımlılık yapmayan bir uyuşturucu olarak tüketilen, kenevir ve baldan yapılan fas'a özgü bir macun majoun n.
tartışmada alınan konum venue [us] n.
yeni kıyafetler giymiş birinden alınan içecek veya içecek parası bevarage [dialect] [uk] n.
sermaye olarak kullanmak için alınan borç leverage n.
(restoran menülerinde) tedarik bedeline göre alınan fiyat market price n.
suni sinek yapımında kullanılan (genellikle tavuğun boynundan alınan) tüy hackle n.
esnaf loncasına mensup olmayanlardan alınan vergi hansa n.
yapmaktan veya kullanmaktan keyif alınan şey one's meat n.
kibrit kutusundan alınan kibrit book match n.
panayırda alınan veya verilen hediye fairing [uk] n.
hafife alınan şey game n.
yeni çalışandan zorla alınan para garnish n.
ele alınan konu mutton n.
restorandan alınan paket yiyecek carry-out n.
eve götürülmek üzere bardan alınan içki carry-out n.
(II. dünya savaşında) askere alınan genç kimse chocolate soldier n.
alınan ödülün sergilenmesi için zafer sahibi zengin kimsenin inşa ettiği bina veya kolon choragic monument n.
fazla alınan ücret gouge n.
belirli bir zamanda alınan tek bir numune veya ölçüm grab sample n.
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınava hazırlanmak için alınan ders great n.
hakaret veya incitmeden alınan tatmin gree n.
yaklaşan tehlikeleri, zararları veya yaralanmaları önlemek için alınan tedbir guard n.
(yalnızca fransızcadan alınan kalıp ifadelerde) fikir ide n.
örnek alınan kimse idol n.
çiğnemek için alınan ısırık munch n.
haddinden fazla alınan zevk overindulgence n.
alınan yol overshoot n.
birbirinden ayırt edilemeyen parçalardan oluşan bir kümeden alınan miktar veya adet ruck n.
güvenilir olmayan kaynaklardan alınan bilgi rumint n.
alınan yardımları sahiplerine ulaştırma işini yürüten kimse runner n.
koyun bacağından alınan yapağı brokes n.
dışarıdan alınan şey importation n.
(zorla askere alınan kimselere ödenen) para miktarı impress money n.
aniden satın alınan şey impulse buy n.
dürtü ile satın alınan şey impulse buy n.
gelişigüzel satın alınan şey impulse buy n.
işe giderken alınan mesafe commute n.
ağız yoluyla alınan şey ingesta n.
ağız yoluyla alınan şey ingestant n.
(gezegen tarafından) alınan güneş ışıması insolation n.
(gezegen tarafından) alınan güneş radyasyonu insolation n.
izin alınan günü day off n.
not alınan şey dite [obsolete] n.
yükseğe nişan alınan ok atışı drift n.
aynı postaneden gönderilip teslim alınan mektup drop letter n.
keyif verici etkileri için alınan ilaç drug of abuse n.
keyif verici etkileri için alınan ilaç street drug n.
(bütün olarak ele alınan) bağlantılı öğeler grubu package n.
bir yerden alınan kimse pickup n.
filmden alınan kısa parça clip n.
gazeteden alınan kısa bölüm clip n.
aynı kurumda çalışmak üzere işe alınan karı koca couple n.
savaşta alınan darbeleri sayan çubuk coupstick n.
(seyahatlerde hediyelik eşya olarak alınan) ilginç süs eşyası curiosity n.
vücudun cinsel olmayan bir organından alınan seksüel haz fetichism n.
soluyarak alınan şey inhalant n.
soluyarak alınan şey inhalation n.
içeri alınan şey inlet n.
kütüphaneden ödünç alınan toplam kitap sayısı issue n.
italyancadan ödünç alınan dilsel özellik italianism n.
sivil anayasada ima yoluyla garanti altına alınan haklar penumbra n.
dergiden, radyo programından, ünlü birinden alınan posta postbag n.
(eskiden ingiliz hapishanelerinde) çömezlerden alınan haraç garnish n.
alınan ilk netice firstborn n.
içeri alınan seyirci sayısı gate n.
teminat verilen veya alınan faaliyet gauge n.
hasattan alınan ilk mahsul primitiae n.
bilgisayardan çıktısı alınan materyal print-out n.
(reklam veya kampanyaya) alınan reaksiyon pull n.
kamu arşivlerini incelemesi için işe alınan kimse searcher n.
avustralya'ya özgü mal taksim prosedürü üzerinden alınan arazi selection n.
alınan malı tekrar satma sellback n.
(eton college duvar oyununda) topun kaldırılması ile alınan sayı shy n.
britanya ordusuna alınan erkeklere ödenen para prest [obsolete] n.
britanya ordusuna alınan erkeklere ödenen para prest money [obsolete] n.
kaymağı alınan şey skim n.
çok yolculu araç şeritlerini kullanabilmek için arabaya alınan yabancı slug [dialect] n.
büyük bir şeyden alınan düzensiz parça snag n.
(güvenlik gerekçesi ile alınan) bebek ayak izi soleprint n.
alınan yol distance traveled n.
kayıp veya hayal kırıklığı ile başa çıkmak için alınan ve genellikle kişinin bir durumu inkar etmesine yol açan mecazi bir afyon copium n.
eleştirmenlerden alınan onay ve övgü critical acclaim n.
(rüşvetle alınan) kovuşturma muafiyeti protection n.
tehdit ile düzenli olarak alınan para protection money n.
kalıcı istihdam öncesinde geçici olarak işe alınan eleman provisional n.
hızla giderek alınan menzil soar n.
burun farkı ile alınan yarışma squeaker n.
(basımevinden alınan) düzenli gelir stab [uk] n.
baskı altına alınan şey suppression n.
alınan fazla miktar surfeit [obsolete] n.
tek seferde ele alınan miktar go n.
ele alınan konudan ayrılmak wander from the subject at hand v.
veresiye alınan malları hesaba kaydetmek charge goods to one's account v.
başkasından alınan hediyeyi bir başkasına vermek re-gift v.
(alınan karara vb) sıcak yaklaşmak agree with v.
alınan havayı geri vermek exhale the air breathed v.
alınan havayı geri vermek exhale the air inhaled v.
alınan hediyeyi bir başkasına hediye etmek regift v.
askıya alınan suspending adj.
aklı başından alınan distracted adj.
görevden alınan deposed adj.
baz alınan basal adj.
zorla alınan extortive adj.
askıya alınan suspensive adj.
askıya alınan standstill adj.
değer üzerinden alınan ad valorem adj.
geri alınan withdrawn adj.
ağızdan alınan (ilaç) oral adj.
kıymet üzerinden alınan ad valorem adj.
posta siparişiyle alınan mail-order adj.
işe alınan hired adj.
işe alınan recruited adj.
işe yeni alınan newly-hired adj.
topluca alınan taken collectively adj.
ele alınan present adj.
dikkate alınan aforehand adj.
bakıma alınan caretaken adj.
tıbbi nedenler ya da bağımlılıktan ziyade keyif için alınan (uyuşturucu) recrational adj.
geri alınan redeemed adj.
toptan alınan job adj.
toptan ele alınan job adj.
belirli bir hizmet veya süre için işe alınan job adj.
borçlanarak satın alınan (şirket) leveraged adj.
kıtı kıtına ürün alınan (toprak) marginal adj.
dahili kaynaktan alınan hot adj.
hediye olarak alınan gifted adj.
satın alınan of sale adj.
çalışırken alınan (eğitim) on the job adj.
(plak) yan tarafta kayıt altına alınan overside adj.
dürtü ile alınan impulse adj.
askıya alınan dormant adj.
omza alınan pickaback adj.
omza alınan pickback adj.
bataklıktan alınan fen-sucked adj.
güvenilir kaynaktan alınan inside adj.
içeriden alınan inside adj.
kasede alınan potted adj.
eksiltmek için alınan (miktar) decremental adj.
(arazi çalışmalarında) referans olarak alınan fiducial adj.
akşam yemeği öncesi keyif alınan predinner adj.
reçeteyle alınan prescriptible adj.
tatlı sudan alınan freshwater adj.
kaşık ile alınan spoon adj.
tam yerinden alınan spot adj.
göz hapsine alınan spotted adj.
miras yolu ile alınan successive [obsolete] adj.
hedef alınan intended adj.
fransızcadan alınan kelimelere getirilerek feminen isimler oluşturan bir son ek -euse suf.
(marginalia gibi) latinceden alınan topluluk adlarında kullanılan bir son ek -ia suf.
(humid gibi) latinceden alınan niteleme sıfatlarında kullanılan son ek -id suf.
Phrasals
(alınan malları vs.) hesaplatmak check out v.
bir kaynaktan alınan fikirleri, sözleri nakletmek/alıntılamak spout from (something) v.
Phrases
yemekten alınan aşırı hazzı belirtmek için kullanılan ifade nom interj.
yemekten alınan aşırı hazzı belirtmek için kullanılan ifade nom nom nom interj.
alınan bilgilere göre according to the information received expr.
alınan bilgiye göre according to the information received expr.
Proverb
yakın dostlardan alınan borçların hemen ödenmesi gerektiğini aksi halde dostlukların bozulabileceğini ifade eden bir atasözü short reckonings make long friends
Colloquial
bir bongdan alınan her bir nefes ya da fırt bong n.
üst lige alınan sporcu call-up n.
alkolden alınan cesaret dutch courage n.
kripto para piyasalarında alınan coin'in/token'in zararına satmamak için olabildiğince uzun süre elde tutulması hodl n.
sigaradan alınan/çekilen bir nefes (a) drag n.
alınan/elde edilen çok sayıda şey haul n.
yeni alınan şeylerin gösterilip yorumlandığı video haul video n.
belli belirsiz alınan (bir şey) kokusu a whiff of (something) n.
üst lige alınan sporcu call-up n.
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarması/amorti etmesi earn-out n.
koruma veya fedai olarak işe alınan güçlü adam muscleman n.
tek seferde alınan miktar go [uk] n.
işe alınan kimse hire n.
başkası tarafından işe alınan kimse hired hand n.
(yurt veya okuldan alınan) izin overnight n.
(temaslı sporlarda karın bölgesine alınan sert bir darbe nedeniyle) bir süre nefes alamamak get the wind knocked out of v.
(temaslı sporlarda karın bölgesine alınan sert bir darbe nedeniyle) bir süre nefes alamamak get winded v.
kripto para piyasalarında alınan kripto veya tokeni değişken fiyatlar karşısında satmamak, böylece mevcut pozisyonu uzun süre koruyarak yüksek getiri elde etmek istemek hodl v.
hold sözcüğünün yanlış yazımı sonucu kripto para piyasalarında alınan kripto veya tokeni değişken fiyatlar karşısında satmamak hodl v.
satın alınan bir işletmenin parasını (tamamen veya bir kısım) çıkarmak/amorti etmek earn out v.
kısa süre önce kiralanan veya satın alınan recently rented or purchased adj.
göz önüne alınan in prospect expr.
yalnız geçirilen zamandan alınan haz/zevk jomo (joy of missing out) expr.
yalnız geçirilen zamandan alınan haz/zevk joy of missing out expr.
kara listeye alınan/alınmış çalışan dnu (do not use) expr.
Idioms
erken saatte alınan/içilen (alkollü) içki breakfast of champions n.
duş alınan bölme rain closet n.
ele alınan/tartışılan/söz konusu konu the matter at hand (us) n.
ele alınan/tartışılan/söz konusu konu the matter in hand (brit) n.
elde edilen başarı karşılığı alınan ödül the brass ring n.
içeriden alınan bilgi inside information n.
kolay alınan kimse a thin skin n.
tartışılmaya gerek duyulmadan alınan karar on the nod n.
üzerinde düşünülmeden alınan etkisiz önlemler knee-jerk gimmicks n.
sözü dikkate alınan kişi pillar of the community n.
çaresizlikle alınan son bir tedbir last-ditch defense/effort n.
bir çocuğa alınan hediyeler loot n.
tek başına geçirilen zamandan alınan keyif joy of missing out n.
geçmişteki/önceki deneyimlerden alınan ders twenty-twenty hindsight n.
bir olay sonrasında edinilen bilgi/alınan ders twenty-twenty hindsight n.
kolay alınan kimse a thin skin n.
dalga geçmek için/komiklik olsun diye alınan hediye gag gift n.
üstten gelen/alınan emirler superior orders n.
yaşanan deneyimlerden alınan eğitim the school of life n.
(alınan kiloyu) yürüyerek eritmeye çalışmak walk it off v.
kolay alınan biri olmak have a thin skin v.
(eskiden) askere alınan birine ödenen bir şilini alıp asker olmak take the king's shilling v.
(eskiden) askere alınan birine ödenen bir şilini alıp asker olmak take the queen's shilling v.
kolay alınan biri olmak have a thin skin v.
(temaslı sporlarda karın bölgesine alınan sert bir darbe nedeniyle) bir süre nefes alamamak get the wind knocked out of (one) v.
oylamaya gerek duymadan alınan karar on the nod expr.
geleneksel kablo bağlantısı dışında bir kaynaktan/sunucudan alınan tv yayını ott (over the top) expr.
geçmişteki/önceki deneyimlerden alınan ders ile with twenty-twenty hindsight expr.
bir olay sonrasında edinilen bilgi/alınan ders ile with twenty-twenty hindsight expr.
Formal
elinden alınan şeyi geri alan kimse recaptor n.
Speaking
hesabıma yazın lütfen! (veresiye alınan bir şey için söylenir) put it down, please! expr.
Trade/Economic
dış görünüşlerine göre işe alınan çalışanlar aesthetic labour n.
satın alınan şirket acquiree n.
banka işlemleri üzerinden alınan ücret agiotage n.
yurtdışından alınan para/sermaye refugee capital n.
para birimlerinin değerini ölçmede baz alınan para birimi numeraire n.
belirli yıl karşılığı alınan ödeme terminable annuity n.
vergilendirilebilir gelir üzerinden alınan federal vergi alternative minimum tax (amt) n.
alınan faiz carried interest n.
alınan faiz interest income n.
alınan avansların iadesi appropriation refund n.
alınan sipariş avansları received order advances n.
alınan kar payları dividend income n.
alınan sipariş avansları advances received from customers n.
alınan faiz interest earned n.
alınan avansların geri ödenmesi appropriation refund n.
alınan sipariş avansları payments received on account of orders in so far n.
alınan sipariş avansları advances received n.
ailenin hasta olan bir ferdine bakmak amacıyla alınan izin nursing leave of absence n.
ailevi durumlar için alınan/kullanılan izin family leave n.
alım-satım amaçlı menkul değerlerden alınan faizler interest from trading securities n.
alınan avanslar advances received n.
alınan avanslar advances collected n.
alınan bir borcun geri ödenmeye başlanılmadan önce karşılıklı anlaşma ile geçmesi kabul edilen süre grace n.
alınan çekler checks on hand n.
alınan çekler cheques received n.
alınan depozito ve teminatlar deposits and guarantees n.
alınan depozito ve teminatlar deposits and guarantees collected n.
alınan depozito ve teminatlar deposits and guarantees received n.
alınan depozito ve teminatlar deposits and guarantees taken n.
alınan diğer avanslar other advances received n.
alınan diğer avanslar other received advances n.
alınan garantiler guarantees received n.
alınan hizmetler services acquired n.
alınan ikrazatlara ödenecek meblağlar due to other funds n.
alınan iskontolar karşılıklar ve indirimler discounts allowances and rebates received n.
alınan kısa dönemli kredi karşılığında güvence olarak stok mülkiyetinin finansman kuruluşuna devri floor-planning n.
alınan kıymet value received n.
alınan krediler credits obtained n.
alınan kredinin sadece kapsadığı konut ile sınırlı olduğu ipotek nonrecourse mortgage n.
alınan kredinin sadece kapsadığı konut ile sınırlı olduğu ipotek dry mortgage n.
alınan mala karşı peşin ödenen kısım down payment n.
alınan primler premiums received n.
alınan siparişi başka bir müşteriye ait siparişle gerçekleştirme bucketing n.
alınan taksitler instalments received n.
alkollü içkilerden alınan vergiler liquor taxes n.
ana para ve faiz ödemeleri başka bir şirket tarafından güvence altına alınan tahvil guaranteed bond n.
aynı uygulama fiyatından satın alınan bir alış opsiyonu ve bir satış opsiyonu bileşimi straddle n.
belirli meslek mensuplarından alınan vergi privilege tax n.
bankadan alınan kredi bank loan n.
bankalardan alınan faizler interest from banks n.
banka işlemleri üzerinden alınan ücret agio n.
bir malın ithalinde alınan verginin o malın ihracında iadesi drawback n.
borç alınan para loan capital n.
boş gemiye denge arttırmak için alınan safra water ballast n.
biriktirilen kuponların ilgili firmaya gönderildiğinde alınan ikramiye mail in premium n.
borç alınan para borrowed capital n.
borç alınan paralar borrowed funds n.
borç alınan para money borrowed n.
borsa temsilcisinden alınan krediyle hisse alımı margin buying n.
birden beğenilerek satın alınan mal impulse goods n.
bir anlaşma üzerinden genellikle el altından alınan komisyon veya pay rake-off n.
borç alınan fonu başkasına borç verme onlend n.
bir malın satışı üzerinden alınan vergiler excise tax n.
bir ülkede üretilen ve kullanılan bazı mallardan alınan vergi excise n.
çevreye uygun olmayan ürünlerden veya servislerden alınan vergi green tax n.
çevrenin korunması amacına yönelik yatırım yapan yükümlülere tanınan vergi ödünleri veya çevreyi kirleten işletmelerden alınan özel vergiler green taxation n.
devam eden sözleşmeler için alınan avanslar advances received on contracts in progress n.
değer kaybetmiş yabancı paraların değiştirilmesi için alınan ücret disagio n.
dağıtılmamış kar üzerinden alınan vergi undistributed profit tax n.
dahilde alınan katma değer vergisi domestic value added tax n.
diğer yıllara ait verilerin karşılaştırılması için ele alınan dönem base period n.
duty-free olarak alınan malların bir ülkeye vergi ödenmeden sokulabilecek miktarı duty-free allowance n.
doktor vb randevularına icabet etmek için iş yerinden çalışan tarafından alınan mazeret izni flex day n.
dönüştürülebilen bir tahvil hisse senedine çevrildiğinde tahvil başına alınan hisse miktarı conversion ratio n.
eskiden şehir sınırına girişte özellikle yiyecek maddeleri üzerinden alınan ithal vergisi octroi n.
finansal tabloları karşılaştırmada temel alınan hesap dönemi base period n.
gelir üzerinden alınan vergiler taxes on income n.
faizsiz alınan borç para barren money n.
fiyat indeksleri hazırlanırken diğer yılların fiyatlarını karşılaştırmada esas alınan yıl base year n.
fiyat değişikliklerine karşı alınan tedbir hedge n.
geçici kabul rejiminden ülkeye giren mallardan alınan vergilerin çıkışta geri ödenmesi drawback n.
gümrük vergisine ek olarak alınan vergiler import surcharge n.
gemide boş kalan yer için alınan ücret dead space n.
gümrük resmi ödemek için sahiplerinden bir taahhütname ile alınan mallar bonded goods n.
geri alınan hisse senedi repurchased stock n.
girdiler üzerinden alınan vergi input tax n.
harcamalar üzerinden alınan vergi expenditure tax n.
hisse senetleri satışından alınan vergi transfer tax n.
haricen satın alınan mal ve hizmetler outside purchases of goods and services n.
harcamalar üzerinden alınan vergiler excise tax n.
haksız alınan vergi unduly collected tax n.
herhangi bir faaliyetin önceden belirlenen kalitede ve zamanda en az maliyetle başarılması için alınan önlemler cost control n.
hisse senedi satışlarından alınan vergi transfer tax n.
ithalattan alınan gider vergisi import excise tax n.
ithalatı azaltmak amacıyla alınan geçici ve tercihli önlemler safeguards n.
işletmenin geri satın alınan kendi hisseleri treasury shares n.
işlemlerin kaydedilmesinde esas alınan yöntem basis of accounting n.
işten ayrılan her yüz kişi yerine alınan işçi sayısı replacement rate n.
ithalatta veya ihracatta alınan vergi tariff n.
işe yeni alınan kişi new hire n.
ithalattan alınan hasılat vergisi turnover tax on importation n.
iştiraklerden alınan karlar profit from participations n.
insan başına alınan vergi head tax n.
ithalattan alınan kdv vat on import n.
ithal edilen mallardan alınan vergi customs duty n.
iş hacmi üzerinden alınan vergi turnover tax n.
işe yeni alınan elemana çalışacağı bölümünün tanıtılması sistemi referral system n.
ithalattan alınan vergiler import duties n.
ithal edilen malın değerinin belli bir yüzdesi biçiminde alınan gümrük vergisi ad valorem tariff n.
ithalattan alınan gümrük vergisi ve benzeri vergiler import taxes n.
karşılaştırma için temel alınan yıl reference period n.
kalite kontrolü için alınan mal partileri arasında görülen değişme batch variation n.
kardan alınan pay dividends n.
nadiren satın alınan ürün hard goods n.
kaldıraçlı olarak alınan risklerin düşürülmesi deleveraging n.
kişi başına alınan vergi poll tax n.
kıymet esasına göre alınan vergi ad valorem tax n.
kira üzerinden alınan vergi rent charge n.
kişi ve kurumlardan alınan paylar shares from persons and institutions n.
kira ücretinden alınan vergi rent charge n.
kişi başına alınan sabit bir vergi poll tax n.
kayda alınan tutarlar amounts recognised n.
kişi başına alınan vergi head tax n.
kısa ve uzun vadeli kredilerle ilgili olarak alınan kredilerin ve çıkarılmış menkul kıymetlerin (katılma intifa senedi dahil) kredi ve menkul kıymet türleri itibarıyla tahakkuk etmemiş gelecek döneme ilişkin faiz borçları tutarları amount of unaccured liabilities of interests for future periods related to short and long-term credits and bonds payable (including redeemed shares) n.
kıymet esasına göre alınan (vergi) ad valorem n.
kredilerden alınan faizler interests from loans n.
kredilerden alınan ücret ve komisyonlar fees and commissions from loans n.
kredi ile alınan menkul değerlerin piyasada değer kaybetmesi durumunda borsa bankerinin müşteriden hesaba ek para koyması çağırışında bulunması margin call n.
kotalar kullanarak alınan örnek quota sample n.
komisyon alınan yatırım fonu load fund n.
makbuz gibi bir dokümanın onu koparan kişi tarafından alınan kısmı counterfoil n.
mahalli idarelerden alınan yönetim giderlerine katılma payları shares in management expenditures received from local governments n.
mahalli idarelerden alınan bağış ve yardımlar grants and aids from local governments n.
küçük sanatkarlardan alınan vergi artisan's tax n.
mil üzerinden alınan ücret mileage n.
mülk sahibine, kiralanan yada satın alınan işletmede yapılan satıştan hiçbir komisyon ödememeye dayalı kira sözleşmesi free of tie lease n.
müşterilerden alınan diğer faiz gelirleri other interests received from customers n.
müşterilerden alınan faiz gelirleri interests received from customers n.
nakit olarak alınan garantiler guarantees received in cash n.
orta çağ avrupa'sında eskiden bir ocak veya evden alınan bir vergi türü hearth money n.
oransal olarak alınan vergiler percentage taxes n.
orta çağ avrupa'sında eskiden bir ocak veya evden alınan bir vergi türü chimney tax n.
obeziteye neden olan ürünlerden alınan vergi fat tax n.
orta çağ avrupa'sında eskiden bir ocak veya evden alınan bir vergi türü chimney money n.
özellikle alkol ve tütün gibi belirli mallardan alınan resim duty n.
ödünç alınan sermaye borrowed capital n.
özellikle de alkol ve tütün gibi belirli mallardan alınan vergi duty n.
ödünç alınan para borrowed money n.
örnek alınan pace setter n.
ödünç alınan para money borrowed n.
önceden alınan önlem precaution n.
önceden tasarlanmadan satın alınan mallar impulse goods n.
ödünç alınan menkul kıymetler için verilen teminatlar collaterals for short-selling n.
düşük faizli kredi ile alınan para easy money n.
satın alınan, imal veya inşa edilen maddi duran varlıkların maliyeti cost of fixed assets purchased, produced or constructed n.
satın alınan malların kaydedildiği defter sales book n.
satın alınan yeniden satışa yönelik taşınmaz mallar purchases of immovable property for resale n.
satın alınan üründeki kusurun satıcıya bildirilmesi notice of defects n.