belirsiz - Turco Inglés Diccionario
Historia

belirsiz



Significados de "belirsiz" en diccionario inglés turco : 176 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
belirsiz unclear adj.
belirsiz uncertain adj.
belirsiz ambiguous adj.
belirsiz indefinite adj.
belirsiz undetermined adj.
General
belirsiz lax adj.
belirsiz shrouded in mystery adj.
belirsiz unspecified adj.
belirsiz backhanded adj.
belirsiz indescribable adj.
belirsiz distant adj.
belirsiz precarious adj.
belirsiz murky adj.
belirsiz delphian adj.
belirsiz hinky adj.
belirsiz hazy adj.
belirsiz dubio adj.
belirsiz indistinct adj.
belirsiz misty adj.
belirsiz dusty adj.
belirsiz noncommittal adj.
belirsiz darksome adj.
belirsiz cloudy adj.
belirsiz indeterminant adj.
belirsiz woolly adj.
belirsiz clouded adj.
belirsiz foggy adj.
belirsiz nebulous adj.
belirsiz fuzzy adj.
belirsiz indefinable adj.
belirsiz dim adj.
belirsiz unapparent adj.
belirsiz shadowy adj.
belirsiz dreamy adj.
belirsiz faint adj.
belirsiz unsettled adj.
belirsiz obscure adj.
belirsiz equivocal adj.
belirsiz inglorious adj.
belirsiz inappreciable adj.
belirsiz ambiguous adj.
belirsiz dubious adj.
belirsiz vague adj.
belirsiz indefinite adj.
belirsiz uncertain adj.
belirsiz tentative adj.
belirsiz undefined adj.
belirsiz indeterminate adj.
belirsiz neutral adj.
belirsiz undeterminate adj.
belirsiz nebulated adj.
belirsiz indetermined adj.
belirsiz indistinguished adj.
belirsiz touch-and-go adj.
belirsiz off-color adj.
belirsiz off-colour adj.
belirsiz indecisive adj.
belirsiz inarticulate adj.
belirsiz borderline adj.
belirsiz doubtful adj.
belirsiz unspecific adj.
belirsiz wooly adj.
belirsiz unspecific adj.
belirsiz adnubilated adj.
belirsiz abeyant adj.
belirsiz agnostic adj.
belirsiz agnostical adj.
belirsiz casual adj.
belirsiz nonspecific adj.
belirsiz non-specific adj.
belirsiz nubiform adj.
belirsiz nubilose adj.
belirsiz nubilous adj.
belirsiz tickle-footed adj.
belirsiz ticklish adj.
belirsiz tricksy adj.
belirsiz two-faced adj.
belirsiz ambaginous adj.
belirsiz ambagious adj.
belirsiz ambagitory adj.
belirsiz undeciphered adj.
belirsiz unsicker [scotland] adj.
belirsiz unstaged adj.
belirsiz unstaid adj.
belirsiz lax adj.
belirsiz vague adj.
belirsiz light adj.
belirsiz blear adj.
belirsiz bleared adj.
belirsiz bleary adj.
belirsiz wispy adj.
belirsiz leasy adj.
belirsiz willsome adj.
belirsiz lubricious adj.
belirsiz lubricous adj.
belirsiz woozy adj.
belirsiz hazardable adj.
belirsiz borderline adj.
belirsiz hid adj.
belirsiz reverse [obsolete] adj.
belirsiz limitrophe adj.
belirsiz muddied adj.
belirsiz obliterate adj.
belirsiz obnubilate adj.
belirsiz derk adj.
belirsiz gray adj.
belirsiz grey adj.
belirsiz iffy adj.
belirsiz opinative adj.
belirsiz rocky adj.
belirsiz running adj.
belirsiz imprecise adj.
belirsiz diaphanous adj.
belirsiz disputed adj.
belirsiz incalculable adj.
belirsiz inevident adj.
belirsiz infinitive adj.
belirsiz difficult adj.
belirsiz dilogical adj.
belirsiz droumy adj.
belirsiz dull adj.
belirsiz dusky adj.
belirsiz pendant adj.
belirsiz pendent adj.
belirsiz fluffy adj.
belirsiz perdu adj.
belirsiz perdue [obsolete] adj.
belirsiz shadowish adj.
belirsiz shadowy [obsolete] adj.
belirsiz shaggy adj.
belirsiz shuttle [dialect] adj.
belirsiz sibyllic adj.
belirsiz sidelong adj.
belirsiz sideways adj.
belirsiz sidewise adj.
belirsiz slippery adj.
belirsiz slipshod adj.
belirsiz smudgy adj.
belirsiz soft adj.
belirsiz squishy adj.
belirsiz stanck adj.
belirsiz such and such adj.
belirsiz such-and-such adj.
belirsiz cloudily adv.
Colloquial
belirsiz in the air expr.
belirsiz anybody's guess expr.
belirsiz anyone's guess expr.
belirsiz anyone's call expr.
belirsiz anybody's call expr.
Idioms
belirsiz clear as mud adj.
belirsiz touch-and-go expr.
belirsiz as clear as mud expr.
belirsiz anybody's guess expr.
belirsiz in soaped-pig fashion [out-dated] expr.
belirsiz in the melting pot expr.
Poetic/Literary
belirsiz adumbral adj.
Trade/Economic
belirsiz uncertain adj.
belirsiz precarious adj.
Technical
belirsiz indefinite adj.
belirsiz problematical adj.
belirsiz uncertain adj.
belirsiz undetermined adj.
Computer
belirsiz ambiguous adj.
Dyeing
belirsiz inert adj.
Medical
belirsiz aspecific adj.
Food Engineering
belirsiz indefinite adj.
Logic
belirsiz preindesignate adj.
Linguistics
belirsiz indefinite adj.
belirsiz ambiguous adj.
belirsiz amphibological adj.
belirsiz homonymous adj.
Latin
belirsiz sine die adj.
Archaic
belirsiz bifarious adj.
belirsiz gross adj.
belirsiz imperspicuous adj.
belirsiz drearisome adj.

Significados de "belirsiz" con otros términos en diccionario inglés turco: 487 resultado(s)

Turco Inglés
General
belirsiz konuşma equivocation n.
belirsiz şey whatnot n.
belirsiz bir şekil blur n.
belli belirsiz şey suspicion n.
statiği belirsiz yapılar statically indeterminate structures n.
belirsiz konu moot point n.
belirsiz geçmiş zaman reported past n.
belirsiz miktar indefinite quantity n.
belli belirsiz bir şey suggestion n.
yazarı belirsiz olma apocryphalness n.
belli belirsiz olma nebulousness n.
belirsiz figür ambiguous figure n.
sonu belirsiz iş leap in the dark n.
belli belirsiz bir şey wisp n.
sahibi belirsiz eşya waif n.
belirsiz bürokrasi dili gobbledegook n.
belirsiz süreksizlik indefinite discontinuity n.
belirsiz miktar unknown quantity n.
belirsiz bir süre için devam etme özelliğine sahip self-perpetuating n.
belirsiz bir süre undetermined period of time n.
kimliği belirsiz yazar unidentified writer n.
(kısa/belirsiz) an/dönem spell n.
kimliği belirsiz bir saldırgan an unknown attacker n.
belli belirsiz ses faint voice n.
belirsiz çizgiler obscured lines n.
ne idüğü belirsiz kimse/şey nondescript n.
belirsiz olma nebulation n.
bir kişinin durumunun belirsiz, önemsiz veya tanımsız olduğu hal nether world n.
bir kişinin durumunun belirsiz, önemsiz veya tanımsız olduğu hal netherworld n.
belli belirsiz ilgi ifadesi nibble n.
belirsiz/deneme niteliğinde teklif tentative n.
son derece belirsiz durum tightrope n.
belli belirsiz hastalık tout [scottish] n.
belli belirsiz görünüp kaybolma twinkle n.
kaynağı belirsiz olan şey apocryphon n.
belirsiz olmama unambiguity n.
belirsiz olmama unequivocalness n.
belirsiz ortam uncertain environment n.
belirsiz ancak yeterli miktar bait n.
küçük ve belirsiz sayı baker's dozen n.
belirsiz durum vague n.
belirsiz genişlik vague n.
belirsiz genişlik vague n.
gelecekte belirsiz bir zaman mañana n.
bilincin şimdiki zamandaki belli belirsiz hissedilen geçici kısmı margin n.
belirsiz kimse quidam n.
belli belirsiz iz whisper n.
belli belirsiz ipucu whisper n.
belirsiz şekil blob n.
belli belirsiz hatırlanan şey blur n.
belirsiz ses blur n.
belli belirsiz şey wraith n.
soluk, ince ve belli belirsiz şey wraith n.
belirsiz alan borderland n.
belirsiz durum borderland n.
belirsiz koşul borderland n.
belli belirsiz miktar hint n.
belirsiz fakat çok yüksek miktar hundred n.
uzun ve belirsiz süre months n.
belli belirsiz değişiklikle yeniden oluşturulan şey retread n.
belirsiz iz gleam n.
belirsiz düşünce glimmer n.
belli belirsiz görünüm glimmer n.
belirsiz bulgu glimpse n.
belirsiz düşünce glimpse n.
kafa karıştırmaya yönelik belirsiz ifade obscurantism n.
kafa karıştıran belirsiz kimse obscurantism n.
kasten belirsiz olan kimse obscurantist n.
yetersiz aydınlatma nedeniyle belirsiz olma obscureness n.
belirsiz ve anlaşılması güç olma obscureness n.
ne olduğu belirsiz yığın veya grup rummage n.
alçak, yumuşak ve belirsiz ses rumor [us] n.
alçak, yumuşak ve belirsiz ses rumour [uk] n.
belirsiz şey omnium n.
belirsiz söylem dilogy n.
kimliği belirsiz kadın incognita n.
kimliği belirsiz karakter incognito n.
belirsiz şey indefinite n.
belirsiz bir şey indeterminable n.
belirsiz bir miktar indeterminable n.
belirsiz durum palsy n.
yay gövdesindeki belli belirsiz yatay çizgiler pinch n.
belirsiz şey item n.
belirsiz sınıflandırmalı şeyler içeren bir alan penumbra n.
belli belirsiz koku pouf n.
belli belirsiz koku pouffe n.
belli belirsiz koku pouff n.
belli belirsiz ışıltı scad [scotland] n.
belirsiz durum corridor of uncertainty n.
(belirsiz bir şey) gün ışığına çıkma daylight n.
belirsiz hatlara sahip olma fogginess n.
belirsiz olanın algılanması perceptiveness n.
(belirsiz büyüklükte) tarıma elverişli arazi selion n.
belirsiz betimleme shadowing n.
belli belirsiz ilerleme sidle n.
belirsiz miktar snag n.
ahlâki açıdan belirsiz morally ambiguous n.
belli belirsiz şey subtlety n.
(sonucu belirsiz) yarış sweepstake n.
belli belirsiz görünmek loom up v.
belli belirsiz görünmek peer v.
belli belirsiz görünmek loom v.
belli belirsiz belirmek loom over v.
belirsiz bir hal almak become uncertain v.
kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğramak be attacked by unidentified persons v.
kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown perpetrators v.
kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unidentified person or persons v.
kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown perpetrator or perpetrators v.
kimliği belirsiz kişi veya kişilerce saldırıya uğramak be attacked by unidentified person or persons v.
kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unidentified persons v.
kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğramak be attacked by unknown perpetrators v.
kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown assaliant or assailants v.
kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğramak be attacked by unknown assailants v.
kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğramak be attacked by unknown assailants v.
kimliği belirsiz kişi veya kişilerce saldırıya uğramak be attacked by unknown assaliant or assailants v.
kimliği belirsiz kişi veya kişilerce saldırıya uğramak be attacked by unknown perpetrator or perpetrators v.
belirsiz bir süreliğine ertelemek postpone for an indefinite time v.
(bir şeyin altından) belli belirsiz görünen bir şeye bakmak underpeer v.
belli belirsiz konuşmak maffle [dialect] [uk] v.
belirsiz olmak weasel v.
belirsiz bir şekilde hareket etmek mander v.
belli belirsiz parlamak blink v.
belli belirsiz derecede bir şeyin içine karışmak veya bulanıklaşmak melt (into) v.
(renklerin, seslerin veya siluetlerin) belli belirsiz karışmasına sebep olmak melt v.
yavaş veya belli belirsiz hareketlerle belirli bir duruma gelmek work v.
belli belirsiz söylemek mouth v.
(belirsiz bir şey için) değerli bir şeyi riske atmak gamble v.
belli belirsiz görünmek glimmer v.
belli belirsiz görünmek gloom v.
belirsiz olmak obfuscate v.
belirsiz ve uzakta olanı dikkatlice gözlemlemek descry v.
belirsiz hale getirmek disrealize v.
belirsiz hale getirmek disrealise v.
(oyun, yarışma) sonucunu belirsiz bırakmak draw v.
belli belirsiz uygulamak fog v.
belirsiz kalmak outstand v.
belli belirsiz ifade etmek shadow (forth) v.
belli belirsiz ifade etmek shadow (out) v.
belirsiz hale getirmek smudge v.
adı belirsiz of doubtful origin adj.
belli belirsiz faint adj.
belirli belirsiz dim adj.
belli belirsiz hardly visible adj.
süresi belirsiz indeterminate adj.
adı sanı belirsiz without a name and fame adj.
belli belirsiz dreamy adj.
belli belirsiz indistinct adj.
anlamı belirsiz ambiguous adj.
ne olduğu belirsiz nondescript adj.
belli belirsiz soft adj.
belirli belirsiz indistinct adj.
en belirsiz olanı dustiest adj.
belirsiz bir miktar some adj.
adı sanı belirsiz of doubtful reputation adj.
belli belirsiz dreaming adj.
belli belirsiz tenuous adj.
belli belirsiz shadowy adj.
belli belirsiz tentative adj.
belli belirsiz imperceptible adj.
daha belirsiz dustier adj.
daha belirsiz laxer adj.
ne olduğu belirsiz ambiguous adj.
belli belirsiz insensible adj.
hatları belirsiz fuzzy adj.
belli belirsiz nebulous adj.
belli belirsiz slight adj.
en belirsiz laxest adj.
kimliği belirsiz unknown adj.
belli belirsiz indistinguished adj.
adı belirsiz not well-known adj.
kimliği belirsiz faceless adj.
kim olduğu belirsiz faceless adj.
boyutları belirsiz nondimensional adj.
durumu belirsiz touch-and-go adj.
kaynağı belirsiz unaccredited adj.
belli belirsiz half hidden adj.
belli belirsiz dim adj.
ne idiği belirsiz ve biraz şüpheli queer adj.
ne idiği belirsiz neither fish nor fowl adj.
ne idiği belirsiz nondescript adj.
belli belirsiz adumbral adj.
soyu belirsiz nameless adj.
belli belirsiz nebulose adj.
belli belirsiz umbratic [obsolete] adj.
şekli belirsiz undefined adj.
kapsamı belirsiz undefined adj.
belli belirsiz vague adj.
belli belirsiz vagarish adj.
belli belirsiz bleary adj.
sonucu belirsiz olan wide-open adj.
belirsiz olmayan measurable adj.
belirsiz ve gizemli şeylerle ilgili hermetic adj.
ne olduğu belirsiz borax adj.
belirsiz bir şekilde birbiriyle karıştırılmış olan mixed-up adj.
anlamı belirsiz olan muddy adj.
belli belirsiz oblite adj.
belirsiz hale getiren obscurant adj.
belli belirsiz hissedilen obscure adj.
belli belirsiz anlaşılan obscure adj.
belirsiz süreli bir işe ait gig adj.
belirsiz süreli bir işle ilgili gig adj.
belli belirsiz hatırlanmış dimly-remembered adj.
devamlı belli belirsiz bir ses çıkaran murmuring adj.
belli belirsiz ve devamlı duyulan murmurous adj.
sonucu belirsiz close adj.
belirsiz sonucu olan dim adj.
(kadın) kimliği belirsiz incognita adj.
yokmuş gibi belirsiz invisible adj.
gölgeli, belirsiz veya marjinal bir alanla ilgili penumbral adj.
gölgeli, belirsiz veya marjinal bir alan olan penumbral adj.
birden fazla ancak belirsiz sayıda olan divers adj.
belli belirsiz finedrawn adj.
(argüman, ayrım) belli belirsiz fine-drawn adj.
homurtulu biçimde belli belirsiz konuşan flannelmouthed adj.
son derece belirsiz foggiest adj.
(bir görevde) belirsiz uzunlukta çalışma self-perpetuating adj.
belli belirsiz tasvir eden shadowy [obsolete] adj.
uzaktan ve belirsiz şekilde ilişkili shirttail adj.
belli belirsiz ayıp olan shoddy adj.
belli belirsiz ill-defined adj.
belli belirsiz bir şekilde insensibly adv.
belli belirsiz bir şekilde tenuously adv.
belirsiz bir şekilde indescribably adv.
belli belirsiz slightly adv.
belli belirsiz wanly adv.
belli belirsiz bir halde imperceptibly adv.
belirsiz bir biçimde noncommittally adv.
belirsiz bir şekilde inappreciably adv.
süresi belirsiz sine die adv.
belirsiz bir şekilde backhandedly adv.
belirsiz bir biçimde dimly adv.
muğlak/belirsiz olarak ambiguously adv.
belirsiz bir biçimde indefinably adv.
belli belirsiz bir halde slightingly adv.
belirsiz olarak indefinitely adv.
belli belirsiz indistinctly adv.
belirsiz olmayacak şekilde unambiguously adv.
belirsiz olarak mistily adv.
belirsiz bir biçimde dustily adv.
belirsiz bir şekilde vaguely adv.
belli belirsiz nebulously adv.
belli belirsiz vaguely adv.
belirsiz bir biçimde nonspecifically adv.
belirsiz bir biçimde non-specifically adv.
belirsiz bir şekilde questionably adv.
belirsiz bir biçimde non-committally adv.
belirsiz bir şekilde ticklish adv.
belli belirsiz undistinctly adv.
belli belirsiz bir halde unperceivably [obsolete] adv.
belirsiz bir şekilde unspecifically adv.
belirsiz bir şekilde bifariously adv.
belirsiz bir gelecek zamanda mañana adv.
belli belirsiz faintly adv.
belli belirsiz darkly adv.
belirsiz bir şekilde gropingly adv.
gelecekte belirsiz bir zamanda one-day adv.
geçmişte belirsiz bir zamanda one-day adv.
belirsiz bir şekilde opaquely adv.
belirsiz bir şekilde in adv.
belirsiz yollarla in some manner adv.
(kadın) kimliği belirsiz bir şekilde incognita adv.
belirsiz olarak foggily adv.
belirsiz bir şekilde precariously adv.
belli belirsiz shadowily adv.
belirsiz bir şekilde shadowlike adv.
belli belirsiz shadowy adv.
belli belirsiz small adv.
belirsiz şekilde so-and-so adv.
ilave niteliğindeki belirsiz miktar veya derece some pron.
belirsiz şey such-and-such pron.
Phrasals
(birine/bir şeye) belli belirsiz görünmek peer out at (someone or something) v.
'-e belli belirsiz görünmek peer out at v.
Phrases
son ana kadar gerilimli ve belirsiz olan down-to-the-wire adj.
belirsiz sayıda untold number of expr.
Proverb
belirsiz bir zaman hiçbir zaman demektir any time means no time
Colloquial
kimliği belirsiz erkek john doe [us] n.
anlamı belirsiz hale getiren terim/ifade fuzzword n.
ne olduğu belirsiz et mystery meat n.
belirsiz işaret/mesaj mixed signal n.
belli belirsiz alınan (bir şey) kokusu a whiff of (something) n.
belirsiz bir rahatsızlık pip n.
belirsiz büyük miktar bushel n.
kim olduğu belirsiz sözde uzmanlar anonymous authority n.
belli belirsiz bir anı a dim memory n.
(bir şey) belirsiz there's some question of (something) expr.
ne olduğu belirsiz some kind of expr.
belirsiz miktarda (bir şey) any amount of (something) expr.
belirsiz nedenlerden dolayı for xyz reasons expr.
Idioms
göndereni belirsiz tuhaf mektup crank letter n.
kimliği belirsiz kişilerin telefonla yaptığı tuhaf arama crank call n.
belirsiz alan/saha a gray area n.
bir konunun belirsiz bölümü grey area n.
kimliği belirsiz kadın jane roe n.
sonu belirsiz ikilem the lady or the tiger n.
belirsiz/yabancı durum murky waters n.
neyin neyden kaynaklandığının bilinmediği/belirsiz olduğu durum a chicken and egg situation/problem n.
neyin neyden kaynaklandığının bilinmediği/belirsiz olduğu durum a chicken-and-egg problem n.
neden-sonuç ilişkisinin belirsiz olduğu durum a chicken-and-egg situation n.
neyin neyden kaynaklandığının bilinmediği/belirsiz olduğu durum a chicken-and-egg situation n.
belirsiz alan/saha a grey area n.
neden-sonuç ilişkisinin belirsiz olduğu durum chicken and egg n.
belirsiz geçmiş shady past n.
belirsiz olmak be on the tenters v.
belli belirsiz görmek see through a glass darkly v.
ne idiği belirsiz olmak be neither fish nor fowl v.
(birini) belirsiz bir durumda tutmak keep (one) dangling v.
belli belirsiz bir koku almak get a whiff of (something) v.
belli belirsiz (bir şey) kokusu almak get a whiff of (something) v.
belirsiz bir işaret almak get a mixed signal v.
belirsiz işaretler almak get mixed signals v.
belirsiz bir durumda olmak have one foot in the grave and the other on a banana peel v.
belirsiz bir durumu (aşamamak) be not out of the woods v.
belirsiz bir konu olmak be a moot point v.
belirsiz bir konu olmak be a moot point v.
belirsiz bir konu olmak be a moot question v.
belirsiz bir konu olmak be a moot question v.
muamma/belirsiz olmak be a toss-up v.
belirsiz olmak be anybody's guess v.
belirsiz olmak be anyone's guess v.
belirsiz olmak be as clear as mud v.
belirsiz olmak be touch-and-go (whether...) v.
içinden/belli belirsiz bir fısıltıyla (birine/bir şeye) beddua etmek curse (someone or something) under (one's) breath v.
içinden/belli belirsiz bir fısıltıyla (birine) beddua etmek curse (someone) under (one's) breath v.
belirsiz işaretler almak get mixed signals v.
belirsiz bir işaret almak get a mixed signal v.
(birinin) işini/durumunu belirsiz bırakmak keep (one) hanging (in midair) v.
birini belirsiz bir durumda bırakmak keep someone dangling v.
hala belirsiz olmak remain to be seen v.
muğlak/belirsiz hale getirmek blur the line v.
ne idüğü belirsiz neither fish nor flesh adj.
ne idüğü belirsiz neither head nor tail adj.
ne dediği belirsiz black on black adj.
belirsiz bir şekilde as trees walking adv.
adı sanı belirsiz without a name and fame interj.
süresi belirsiz (hapis) at her majesty's pleasure [uk] expr.
belirsiz durumda in the melting pot expr.
sonucu/sonu belirsiz in the melting pot expr.
belirsiz/kararsız bir durumda at a stand expr.
belirsiz durumda in limbo expr.
ne idiği belirsiz neither fish, flesh, nor fowl expr.
ne idiği belirsiz neither fish, flesh, nor good red herring [obsolete] expr.
belirsiz durumda on the beam-ends expr.
belirsiz durumda on your beam ends expr.
Speaking
belirsiz durum no man's land expr.
halen daha belirsiz it remains to be seen expr.
Trade/Economic
belirsiz süreli iş sözleşmesi employment contract of indefinite duration n.
belirsiz olay uncertain event n.
belirsiz süreli iş sözleşmesi contract of employment of indefinite duration n.
tutarı belirsiz maliyet veya uğraşılar undue cost or effort n.
belirsiz süreli iş sözleşmesi indefinite-term employment contract n.
şirketlerin çalışanlarıyla belirsiz süreli sözleşme yapmak yerine geçici ve kısa dönemli kontratlar yaptığı çalışma biçimi gig economy n.
(stok) belli belirsiz şekilde piyasaya kaydırılan dormant adj.
(stok) piyasada belli belirsiz hareket eden dormant adj.
Law
belirsiz karine inconclusive presumption n.
belirsiz mal vasiyeti unspecified legacy n.
belirsiz mal vasiyeti general legacy n.
belirsiz yasal kavram indefinite legal concept n.
belirsiz alacak unquantified debt n.
kimliği belirsiz erkek john doe n.
kimliği belirsiz kadın jane doe n.
kimliği belirsiz cesetler unidentified bodies n.
kimliği belirsiz ceset unidentified body n.
kimliği belirsiz erkek cesedi john doe [uk] n.
şirketlerin çalışanlarıyla belirsiz süreli sözleşme yapmak yerine geçici ve kısa dönemli kontratlar yaptığı çalışma biçimi gig economy n.
kimliği belirsiz bebek baby doe n.
Politics
belirsiz bir süreye erteleme sine die n.
apalaş dağları'nın güney kesiminde, özellikle de doğu tennessee'de yaşayan soyları belirsiz bir insan topluluğuna mensup kimse malungeon n.
kasıtlı olarak belirsiz veya kafa karıştırıcı bir dil kullanma parlor game n.
kasıtlı olarak belirsiz veya kafa karıştırıcı bir dil kullanma parlour game n.
belirsiz bir tarihe ertelemek adjurn sine die v.
Technical
belirsiz arıza kodu pending trouble code n.
belirsiz büyük sayı zillion n.
belirsiz çilli merdane indefinite chill roll n.
belirsiz hata indeterminate error n.
belirsiz şekilli kenarlar edges of undefined shape n.
belirsiz çil bölgeli döküm indefinite chill casting n.
belirsiz çil bölge indefinite chill n.
belirsiz miktar indefinite quantity n.
fazla miktarda olmayan belirsiz çokluk small indefinite amount n.
fazla miktarda olmayan belirsiz çokluk small indefinite quantity n.
statikçe belirsiz statically indeterminate adj.
statik olarak belirsiz statically indeterminate adj.
(dokuma) belirsiz desenli shadow adj.
(dokuma) belirsiz model shadow adj.
Computer
belirsiz integral indefinite integral n.
seçenekler belirsiz options fuzzy expr.
Construction
belirsiz sınır general boundary n.
belirsiz süreli indefinite period adj.
Automotive
nedeni belirsiz arıza idle weirdness n.
Aeronautic
belirsiz etkenler chance causes n.
Marine
varlığı veya konumu belirsiz olan seyir tehlikesi vigia n.
Medical
belirsiz halk sağlığı tehdidi indeterminate public health hazard n.
belirsiz yerel bağırsak delinmesi idiopathic focal intestinal perforation n.
belirsiz veya geveleyerek konuşma baryphonia n.
belirsiz veya geveleyerek konuşma baryphony n.
belli belirsiz liminal adj.
belirsiz (lezyon, enfeksiyon) obsolete adj.
Psychology
hatları belirsiz küme fuzzy set n.
hatları belirsiz mantık fuzzy logic n.
Pathology
etiyolojisi ve ilişkileri belirsiz çeşitli virüs hastalıklarına verilen ad x–disease n.
nedeni belirsiz cryptogenic adj.
Printing
mürekkebinin yeniden doldurulması gereken bir kalıpla yapılan silik ve belli belirsiz bir baskı macalature n.
Food Engineering
belirsiz integral indefinite integral n.
Gastronomy
belli belirsiz barely adv.
Math
belirsiz bir sayı n n.
belirsiz bir sayı an indefinite number n.
belirsiz integral indefinite integral n.
belirsiz büyük sayı zillion n.
belirsiz sayı indefinite number n.
belirsiz biçimler indeterminate forms n.
belirsiz katsayılar yöntemi method of undetermined coefficients n.
ortalamanın üzerinde büyüklüğe sahip belirsiz çokluk large indefinite amount n.
ortalamanın üzerinde büyüklüğe sahip belirsiz çokluk large indefinite quantity n.
belirsiz katsayılar indeterminate coefficients n.
belirsiz denklem indeterminate equation n.
belirsiz miktar indeterminate quantity n.
belirsiz seri indeterminate series n.
(öklid'e göre) anlamı belirsiz matematiksel önerme porism n.
(integral) belirsiz indefinite adj.
yedi belirsiz matematiksel ifadeden biri olan indeterminate adj.
Logic
belirsiz ifade generality n.
belirsiz önerme indefinite proposition n.
Statistics
belirsiz önsel improper prior n.
belirsiz dağılım improper distribution n.
Physics
belirsiz iç çarpım uzayları indefinite inner product spaces n.
istatiksel olarak belirsiz olan hyperstatic adj.
Chemistry
belirsiz toplum sağlığı tehlikesi no apparent public health hazard n.
belirsiz toplum sağlığı tehlikesi nonapparent public health hazard n.
alüminde desteklenip katalizde kullanılan, belirsiz yapıya sahip bir molibden oksit molybdena n.
Biology
morfolojik açıdan belirsiz olup fizyolojik açıdan ayrışabilen bir forma cinsel olarak tepki veren minus adj.
morfolojik açıdan belirsiz olup fizyolojik açıdan ayrışabilen bir forma cinsel olarak tepki veren organizmaya ait veya ilişkin minus adj.
belirsiz gelişim gösteren indeterminate adj.
belirsiz bir şekilde gelişmiş obsoletely adv.
Biochemistry
belirsiz mutasyon silent mutation n.
Zoology
(eklembacaklılarda) parçalara ayrılmamış veya segmentleri belli belirsiz olan gövdenin arka bölümü opisthosoma n.
Botanic
belirsiz sayıda erkek organı olan polyandrian adj.
Agriculture
uzak ve ekilmemiş veya gelişmemiş, belirsiz büyüklükteki toprak parçası back forty n.
Education
mezuniyet için akademik gerekliliklerde belirsiz not olarak kullanılan bir ifade rite expr.
Literature
shakespeare eserlerinde görülen anlamı belirsiz bir ünlem sessa interj.
Linguistics
belirsiz ve kesin olmayan nitelikleri olan ünlü neutral vowel n.
belirsiz tanımlık indefinite article n.
belirsiz adıl indefinite pronoun n.
belirsiz geçmiş past indefinite tense n.
belirsiz geçmiş zaman past indefinite n.
bazı sesleri çıkarırken oluşan belli belirsiz ses vocule n.
vurgusuz bir hecede iki ünsüz arasında oluşan kısa ve belirsiz bir ses voice glide n.
kelime veya morfemin genellikle oluşumu belirsiz olan değişken formu by-form n.
belirsiz bir şekilde homonymously adv.
History
antik dönemlerde yahudiliğin bir şeklini benimsemiş, kökeni belirsiz bir halk beta israel n.
antik dönemlerde yahudiliğin bir şeklini benimsemiş, kökeni belirsiz bir halka mensup kimse beta israel n.
zaman sırası belirsiz antichronical adj.
Archaeology
eski elyazmalarında belirsiz paragrafların başladığını belirtmek için kullanılan sembol obelus n.
Religious
(tevrat) süleyman'ın özdeyişleri kitabı'nda gelinlere söylenen anlamı belirsiz bir sıfat shulamite n.
Philosophy
ezoterik, belirsiz veya zorlu durumlar hakkında özel bilgi sahibi kimse cabalist n.
özellikle belirsiz kelime bilgisinin kullanımından kaynaklanan bilgisizlik taraftarlığı cabalism n.
gerçekliğin belirsiz nesnesi matter n.
(plotinus'a göre) yüce olanın sonuncu, güçsüz, nispeten niteliksiz ve belirsiz tabanı ve değersiz ürünü matter n.
Military
belirsiz süre için depolama dead storage n.
teslim zamanı belirsiz sözleşme indefinite delivery type contract n.
tutarı ve süresi belirsiz sözleşme open end contract n.
talep üzerine yürürlüğe konmak üzere planlanmış, zamanı belirsiz olan nükleer hedef on-call target (nuclear) n.
belirli bir alanda sürmekte olan operasyonlara belirsiz bir süre için tayin edilmiş müşterek görev kuvveti semi-permanent joint task force n.
(açılan ateş) belirsiz bir süre boyunca devam etmek dwell at/on v.
Hunting
yay gövdesinde belli belirsiz yatay çizgi/çatlak fret n.
Card
kartın arkasına veya ucuna hile amacıyla belirsiz bir işaret koymak mark v.
Art
belli belirsiz umbratilous [obsolete] adj.
Music
belirsiz bas bir sese sahip büyük bir davul gran cassa n.
Printery
eski elyazmalarında belirsiz paragrafların başladığını belirtmek için kullanılan − veya ÷ sembolü obelisk n.
Latin
belirsiz yapıda olan şey tertium quid n.
belirsiz bir tarihe ertelenme adjournment sine die n.
açıklamanın açıklanan şeyden daha belirsiz olduğunu belirten ifade obscurum per obscurius n.
belirsiz bir şeyin daha belirsiz bir şey ile açıklanması ignotum per ignotius n.
Archaic
sürekli devam eden belirsiz gürültü rumor [us] n.
sürekli devam eden belirsiz gürültü rumour [uk] n.
belli belirsiz görünüvermek tweer v.
belli belirsiz görünüvermek twire v.
Engineering
bir işin bitmesi için gereken süreyi ya da belirsiz süre içinde yapılabilecek iş miktarını ölçmek için atanan iş miktarı amount limit n.
ölçüm bilgisinde üç yönlü problem sonucu veya gözlem noktasının üç sabit nokta üzerinden tek bir çembere düşmesi ile görülen belirsiz form revolver n.
Ornithology
belli belirsiz çizgili işaretleri olan (kuş vb.) nebulated adj.
Reptiles
çizgisiz veya çizgileri belirsiz olan jartiyer yılanı grass snake n.
Slang
ne idiği belirsiz/tuhaf/acayip kişi queer-beer n.
kocaayak'ı gösterdiği iddiasında bulunan video ve fotoğraflardaki karanlık/belirsiz leke blobsquatch n.
belirsiz ögeler dizisi ball of wax n.
belirsiz koşullar dizisi ball of wax n.
belirsiz bir yere amaçsızca yürümek coddiwomple v.
Modern Slang
cinsiyeti değişen/belirsiz olan/değişkenlik gösteren kimse abrosexual n.
belirsiz cinsel organ ambiguous genitals n.