Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Historia
head on
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"head on"
en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Idioms
1
Idioms
head on
adv.
doğrudan
2
Idioms
head on
adv.
direkt
Significados de
"head on"
con otros términos en diccionario inglés turco: 346 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
a head-on collision
n.
kafa kafaya çarpışma
2
General
head-on collision
n.
kafa kafaya çarpışma
3
General
head on a spike
n.
kazığa oturtulmuş kelle
4
General
head on a spike
n.
kazığa oturtulmuş kafa
5
General
have a good head on one's shoulders
v.
aklı başında biri olmak
6
General
have a good head on one's shoulders
v.
çok zeki olmak
7
General
set a price on someone's head
v.
aranılan bir kimsenin kellesine fiyat biçmek
8
General
put a price on somebody's head
v.
başına ödül koymak
9
General
have a good head on one's shoulders
v.
sağduyu sahibi olmak
10
General
have one's head screwed on right
v.
aklı başında biri olmak
11
General
get one's head screwed on right
v.
akıllanmak
12
General
collide head-on
v.
kafa kafaya çarpışmak
13
General
have one's head screwed on the right way
v.
aklı başında biri olmak
14
General
hit the nail right on the head
v.
kafasına çivi çakmak
15
General
be in a head-on collision
v.
bir araçla kafa kafaya çarpışmak
16
General
head on crash
v.
(araç) kafa kafaya çarpışmak
17
General
stand on one's head
v.
amuda kalkıp durmak
18
General
put one's head on someone's shoulder
v.
başını omzuna yaslamak
19
General
put one's head on someone's shoulder
v.
başını omuzuna yaslamak
20
General
head-on
adj.
kafadan/önden
21
General
head-on
adj.
burun buruna (çarpışma)
22
General
head-on
adj.
katı
23
General
head-on
adj.
uzlaşmaz
24
General
on one's head
adv.
tepetaklak
25
General
head-on
adv.
kafa kafaya
26
General
head-on
adv.
taban tabana zıt olarak
27
General
head-on
adv.
kesin bir şekilde
28
General
head-on
adv.
uzlaşmaksızın
29
General
head-on
adv.
üstüne
Phrasals
30
Phrasals
head on over
v.
gitmek
Phrases
31
Phrases
on his own head be it
expr.
vebali kendi boynuna
Proverb
32
Proverb
he wears a ten dollar hat on a five cent head
eşeğe altın semer vursan yine eşektir
33
Proverb
he wears a ten dollar hat on a five cent head
kel başa şimşir tarak
34
Proverb
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
35
Proverb
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
36
Proverb
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
37
Proverb
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
38
Proverb
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
39
Proverb
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
40
Proverb
he wears a $10 hat on a five-cent head
kel başa şimşir tarak
41
Proverb
he wears a $10 hat on a five-cent head
eşeğe altın semer vursan yine eşektir
Colloquial
42
Colloquial
hit one’s head on the sink
v.
başını küvete/lavaboya çarpmak
43
Colloquial
stand on one's head
v.
bir tarafını yırtmak
44
Colloquial
stand on one's head
v.
elinden gelen her şeyi yapmak
45
Colloquial
stand on one's head
v.
kıçını yırtmak
46
Colloquial
stand on one's head
v.
mümkün olan her şeyi yapmak
47
Colloquial
be on your head
v.
senin sorumluluğun
48
Colloquial
be on your head
v.
senin bileceğin iş
49
Colloquial
stand on one's head
v.
yırtınmak
50
Colloquial
keep your head on a swivel
expr.
gözünü dört aç
Idioms
51
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
n.
kafada şimşek çakması
52
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
n.
aklına birden fikir gelmesi
53
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) önceden başlama
54
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) diğerlerinden önce başlama
55
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) erken başlama
56
Idioms
a head start (on something)
n.
(bir şeye) diğerlerinden erken başlama
57
Idioms
a head start (on/over somebody)
n.
(birine karşı) bir sıfır önde başlama
58
Idioms
a head start (on/over somebody)
n.
(birine karşı) avantajlı başlama
59
Idioms
a price on (one's) head
n.
(birinin) başına koyulan ödül
60
Idioms
a price on (one's) head
n.
(birinin) kellesine biçilen fiyat
61
Idioms
a price on head
n.
başına koyulan ödül
62
Idioms
a price on head
n.
kellesine biçilen fiyat
63
Idioms
a price on someone's head
n.
birinin başına koyulan ödül
64
Idioms
a price on someone's head
n.
birinin kellesine biçilen fiyat
65
Idioms
an old head on young shoulders
n.
olgun genç
66
Idioms
an old head on young shoulders
n.
genç yaşına rağmen olgun kimse
67
Idioms
an old head on young shoulders
n.
yetişkin gibi davranan/konuşan genç
68
Idioms
an old head on young shoulders
n.
büyümüş de küçülmüş
69
Idioms
an old head on young shoulders
n.
olgun genç
70
Idioms
an old head on young shoulders
n.
genç yaşına rağmen olgun kimse
71
Idioms
an old head on young shoulders
n.
yetişkin gibi davranan/konuşan genç
72
Idioms
an old head on young shoulders
n.
büyümüş de küçülmüş
73
Idioms
lie on the head of
v.
itham edilmek
74
Idioms
lie on the head of
v.
suçlusu olarak görülmek
75
Idioms
put your head on the block
v.
kendini riske/tehlikeye atmak
76
Idioms
put your head on the block
v.
riski/tehlikeyi göze almak
77
Idioms
put your head on the block
v.
kendini ateşe atmak
78
Idioms
lay your head on the block
v.
kendini riske/tehlikeye atmak
79
Idioms
lay your head on the block
v.
riski/tehlikeyi göze almak
80
Idioms
lay your head on the block
v.
kendini ateşe atmak
81
Idioms
have (someone's) blood on (one's) head
v.
(birisinin) kanı eline bulaşmak
82
Idioms
have (someone's) blood on (one's) head
v.
(birisinin) ölümüne neden olmak
83
Idioms
have (someone's) blood on (one's) head
v.
(birisinin) kanı ellerinde olmak
84
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
(birinin) üstüne/tepesine inmesine neden olmak
85
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
(birinin) üstüne/başına düşürmek
86
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
(birinin) tepesine/tepesinden aşağı indirmek
87
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
başına dert açmak/almak
88
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
başını belaya/derde sokmak
89
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
başına belalı bir iş açmak
90
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
v.
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
91
Idioms
a light bulb goes on in (one's) head
v.
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
92
Idioms
have a light bulb go on (in (one's) head)
v.
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
93
Idioms
have a light bulb go on (in (one's) head)
v.
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
94
Idioms
a light bulb goes on in someone's head
v.
kafasında ampul yanmak
95
Idioms
a light bulb goes on in someone's head
v.
aklına parlak bir fikir gelmek
96
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
akıllı olmak
97
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
akıllı olmak
98
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
akıllı olmak
99
Idioms
have one's head screwed on
v.
aklı başında olmak
100
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
aklı başında olmak
101
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
aklı selim olmak
102
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
aklıselim olmak
103
Idioms
knock something on the head
v.
bir şeyi yapmayı bırakmak
104
Idioms
put a price on someone's head
v.
birinin başına ödül koymak
105
Idioms
put a price on someone's head
v.
başına ödül koymak
106
Idioms
want somebody's head on a platter
v.
birinin kellesini istemek
107
Idioms
set a price on someone's head
v.
birinin başına ödül koymak
108
Idioms
have a head start on
v.
bir adım daha yakın olmak
109
Idioms
want somebody's head on a plate
v.
birinin kellesini istemek
110
Idioms
be on someone's head
v.
birinin başına (gelmek)
111
Idioms
stand something on its head
v.
bir şeyi tamamen yanlış bir şekilde kullanmak
112
Idioms
want somebody's head on a platter
v.
birinin cezalandırılmasını istemek
113
Idioms
stand something on its head
v.
bir şeyi tamamen değiştirmek
114
Idioms
turn something on its head
v.
bir şeyi tamamen değiştirmek
115
Idioms
get a head start on something
v.
bir şeye avantajlı başlamak
116
Idioms
get a head start on something
v.
bir şeye önde başlamak
117
Idioms
be on someone's head
v.
başına patlamak
118
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
becerikli olmak
119
Idioms
have a head start on something
v.
bir şeye önde başlamak
120
Idioms
turn something on its head
v.
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak
121
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
becerikli olmak
122
Idioms
turn something on its head
v.
bir şeyi tamamen yanlış bir şekilde kullanmak
123
Idioms
have a head start on something
v.
bir şeye avantajlı başlamak
124
Idioms
get a price on one's head
v.
başına ödül konmuş olmak
125
Idioms
have a price on one's head
v.
başına ödül konmuş olmak
126
Idioms
stand something on its head
v.
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak
127
Idioms
place a price on someone's head
v.
başına ödül koymak
128
Idioms
want somebody's head on a plate
v.
birinin cezalandırılmasını istemek
129
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
çok deneyimli olmak
130
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
çok görüp geçirmek
131
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
çok görüp geçirmek
132
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
çok deneyimli olmak
133
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
görmüş geçirmiş olmak
134
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
genç yaşına rağmen yılların birikimine sahip olmak
135
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
görmüş geçirmiş olmak
136
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
genç yaşına rağmen yılların birikimine sahip olmak
137
Idioms
hit the nail on the head
v.
hedefi on ikiden vurmak
138
Idioms
be on someone's head
v.
omuzuna (binmek)
139
Idioms
lay one's head on the block
v.
kendini riske atmak
140
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
kafası çalışmak
141
Idioms
lay one's head on the block
v.
kendini tehlikeye atmak
142
Idioms
put one's head on the block
v.
okkanın altına girmek
143
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
kültürlü olmak
144
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
keskin zekalı olmak
145
Idioms
would not harm a hair on somebody's head
v.
kılına zarar vermemek
146
Idioms
tackle head on
v.
kafa tutmak
147
Idioms
put one's head on the block
v.
kendini okkanın altına atmak
148
Idioms
would not harm a hair on somebody's head
v.
kılına bile zarar vermemek
149
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
kafası çalışmak
150
Idioms
lay one's head on the block
v.
kendini okkanın altına atmak
151
Idioms
not harm a hair on somebody's head
v.
kılına zarar vermemek
152
Idioms
heap coals of fire on someone's head
v.
kötülük yapana iyilik ederek onun suçluluk duymasını sağlamak
153
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
mantıklı olmak
154
Idioms
could do something standing on your head
v.
kolayca/zorlanmadan/gözü kapalı yapmak
155
Idioms
wouldn't harm a hair on somebody's head
v.
kılına bile zarar vermemek
156
Idioms
put one's head on the block
v.
kendini riske atmak
157
Idioms
wouldn't harm a hair on somebody's head
v.
kılına zarar vermemek
158
Idioms
lay one's head on the block
v.
okkanın altına girmek
159
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
keskin zekası olmak
160
Idioms
could do something standing on your head
v.
kolayca yapmak
161
Idioms
put one's head on the block
v.
kendini tehlikeye atmak
162
Idioms
not harm a hair on somebody's head
v.
kılına bile zarar vermemek
163
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
kafası çalışmak
164
Idioms
crash head-on
v.
kafa kafaya çarpışmak
165
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
sağduyulu olmak
166
Idioms
face something head-on
v.
sorunla doğrudan ilgilenmek
167
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
sağduyu sahibi olmak
168
Idioms
face problems head on
v.
sorunlarla başa çıkmak
169
Idioms
face something head-on
v.
sorunla yüzleşmek
170
Idioms
hit the nail on the head
v.
tam bilmek
171
Idioms
heap coals of fire on someone's head
v.
taş atana ekmek atmak
172
Idioms
heap coals of fire on someone's head
v.
taş atana gül atmak
173
Idioms
hit the nail right on the head
v.
tam isabet etmek
174
Idioms
hit the nail on the head
v.
tam isabet kaydetmek
175
Idioms
hit the nail on the head
v.
tam üstüne basmak
176
Idioms
hit the nail right on the head
v.
tam üstüne basmak
177
Idioms
hit the nail on the head
v.
taşı gediğine koymak
178
Idioms
hit the nail right on the head
v.
taşı gediğine koymak
179
Idioms
able to do something standing on one's head
v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek
180
Idioms
flip something on its head
v.
(bir düşünceyi vb.) alaşağı etmek
181
Idioms
hit the nail on the head
v.
üstüne basmak
182
Idioms
have one's head screwed on the right way
v.
zeki olmak
183
Idioms
have an old head on young shoulders
v.
yılların birikimine sahip olmak
184
Idioms
have a good head on one's shoulders
v.
yetenekli olmak
185
Idioms
be on someone's head
v.
üstüne (kalmak)
186
Idioms
have a wise head on young shoulders
v.
yılların birikimine sahip olmak
187
Idioms
stand/turn something on its head
v.
(bir düşünceyi/tabuyu vb) alaşağı etmek
188
Idioms
have a head on one's shoulders
v.
yetenekli olmak
189
Idioms
be on (one's) (own) head
v.
günahı (birinin/kendi) boynuna olmak
190
Idioms
be on (one's) (own) head
v.
vebali (birinin/kendi) boynuna olmak
191
Idioms
be on (one's) (own) head
v.
karar (birine/kendine) kalmak
192
Idioms
be on (one's) (own) head
v.
sorumluluk (birinde) olmak
193
Idioms
be on (one's) (own) head
v.
(birinin/kendi) bileceği iş olmak
194
Idioms
be on someone's (own) head
v.
günahı (birinin/kendi) boynuna olmak
195
Idioms
be on someone's (own) head
v.
vebali (birinin/kendi) boynuna olmak
196
Idioms
be on someone's (own) head
v.
karar (birine/kendine) kalmak
197
Idioms
be on someone's (own) head
v.
sorumluluk (birinde) olmak
198
Idioms
be on someone's (own) head
v.
(birinin/kendi) bileceği iş olmak
199
Idioms
heap scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında küçümseyici sözler söylemek
200
Idioms
heap scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
201
Idioms
heap scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak
202
Idioms
heap scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında saygısızca konuşmak
203
Idioms
knock (someone) on the head
v.
(kazara veya bilerek birinin) başına çarpmak
204
Idioms
knock (someone) on the head
v.
(kazara veya bilerek birinin) başına vurmak
205
Idioms
knock something on the head [uk]
v.
bir şeyin yanlış olduğunu göstermek
206
Idioms
knock something on the head [uk]
v.
yanlış olan bir şeyi baştan engellemek/bertaraf etmek
207
Idioms
knock something on the head [uk]
v.
bir şeyin başını ezmek
208
Idioms
knock something on the head [uk]
v.
bir şeyin büyümesini baştan engellemek
209
Idioms
knock something on the head [uk]
v.
yılanın başını küçükken ezmek
210
Idioms
knock something on the head [uk]
v.
bir şeyi yapmamaya karar vermek
211
Idioms
meet head-on
v.
göğüs germek
212
Idioms
meet head-on
v.
yüz yüze gelmek
213
Idioms
meet head-on
v.
üstüne gitmek
214
Idioms
meet head-on
v.
başa çıkmak
215
Idioms
pour scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında küçümseyici sözler söylemek
216
Idioms
pour scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak
217
Idioms
pour scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak
218
Idioms
pour scorn on (one's) head
v.
(biri) hakkında saygısızca konuşmak
219
Idioms
able to (do something) standing on (one's) head
v.
(bir şeyin) uzmanı olmak
220
Idioms
able to (do something) standing on (one's) head
v.
(bir şeyi yapmak) çocuk oyuncağı olmak
221
Idioms
can do something standing on your head
v.
kolayca/zorlanmadan/gözü kapalı yapmak
222
Idioms
can do something standing on your head
v.
kolayca yapabilmek
223
Idioms
can do something standing on your head
v.
gözü kapalı yapabilmek
224
Idioms
put a bounty on one's head
v.
başına ödül koymak
225
Idioms
could (do something) standing on (one's) head
v.
(bir şeyi) gözü kapalı yapabilmek
226
Idioms
could (do something) standing on (one's) head
v.
(bir şeyi) kolayca/rahatça yapabilmek
227
Idioms
could (do something) standing on (one's) head
v.
(bir şeyi) hiç zorlanmadan yapabilmek
228
Idioms
do (something) standing on (one's) head
v.
(bir şeyi/işi) gözü kapalı yapmak
229
Idioms
do (something) standing on (one's) head
v.
(bir şeyi yapmak) çocuk oyuncağı olmak
230
Idioms
face head-on
v.
sorunla doğrudan ilgilenmek
231
Idioms
face head-on
v.
direkt yüzleşmek
232
Idioms
face head-on
v.
direkt icabına bakmak
233
Idioms
harm a hair on (one's) head
v.
kılına zarar vermek
234
Idioms
harm a hair on (one's) head
v.
saçının teline zarar vermek
235
Idioms
have your head screwed on (the right way)
v.
aklı başında biri olmak
236
Idioms
have your head screwed on (the right way)
v.
aklı başında olmak
237
Idioms
have your head screwed on (the right way)
v.
aklıselim olmak
238
Idioms
have your head screwed on (the right way)
v.
mantıklı olmak
239
Idioms
have your head screwed on (the right way)
v.
sağduyulu olmak
240
Idioms
have a good head on shoulders
v.
aklı başında olmak
241
Idioms
have a good head on shoulders
v.
çok zeki olmak
242
Idioms
have a good head on shoulders
v.
sağduyu sahibi olmak
243
Idioms
have a good head on shoulders
v.
akıllı olmak
244
Idioms
have a good head on shoulders
v.
becerikli olmak
245
Idioms
have a good head on shoulders
v.
kafası çalışmak
246
Idioms
have a good head on shoulders
v.
kültürlü olmak
247
Idioms
have a good head on shoulders
v.
yetenekli olmak
248
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
aklı başında biri olmak
249
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
çok zeki biri olmak
250
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
sağduyu sahibi biri olmak
251
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
akıllı biri olmak
252
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
becerikli biri olmak
253
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
kafası çalışmak
254
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
kültürlü biri olmak
255
Idioms
have a good head on your shoulders
v.
yetenekli biri olmak
256
Idioms
have your head screwed on
v.
aklı başında olmak
257
Idioms
have your head screwed on
v.
aklı selim olmak
258
Idioms
have your head screwed on
v.
mantıklı olmak
259
Idioms
heap coals of fire on (one's) head
v.
kötülük yapana iyilik ederek onun suçluluk duymasını sağlamak
260
Idioms
heap coals of fire on (one's) head
v.
taş atana ekmek atmak
261
Idioms
heap coals of fire on (one's) head
v.
taş atana gül atmak
262
Idioms
keep (one's) head on a swivel
v.
gözünü dört açmak
263
Idioms
keep (one's) head on a swivel
v.
dikkatli olmak
264
Idioms
knock (someone) on the head
v.
(birinin) kafasına vurmak/çarpmak
265
Idioms
knock (someone) on the head
v.
(birinin) kafasına patlatmak/geçirmek
266
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
(bir şeyin) önünü kesmek
267
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
(bir şeyin) ilerlemesine engel olmak
268
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
yanlış olan (bir şeyi) baştan engellemek/bertaraf etmek
269
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
(bir şeyin) başını ezmek
270
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
yılanın başını küçükken ezmek
271
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
(bir şeyi) bırakmak
272
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
(bir şeyi) yapmamak
273
Idioms
knock (someone) on the head [uk]
v.
(bir şeyi) ilerletmemek
274
Idioms
not harm a hair on (one's) head
v.
(birinin) kılına bile dokunmamak
275
Idioms
not harm a hair on (one's) head
v.
(birinin) saçının teline bile zarar vermemek
276
Idioms
not touch a hair on (one's) head
v.
(birinin) kılına dokunmamak
277
Idioms
not touch a hair on (one's) head
v.
(birinin) saçının teline bile dokunmamak
278
Idioms
put head on the block
v.
okkanın altına girmek
279
Idioms
put head on the block
v.
riski/tehlikeyi göze almak
280
Idioms
stand on head
v.
amuda kalkıp durmak
281
Idioms
stand on head
v.
bir tarafını yırtmak
282
Idioms
stand on head
v.
elinden gelen her şeyi yapmak
283
Idioms
stand on head
v.
kıçını yırtmak
284
Idioms
stand on head
v.
mümkün olan her şeyi yapmak
285
Idioms
stand on head
v.
yırtınmak
286
Idioms
hit the nail right on the head
v.
doğru noktaya parmak basmak
287
Idioms
born with a caul on (one's) head
adj.
şanslı
288
Idioms
born with a caul on (one's) head
adj.
bahtı açık
289
Idioms
born with a caul on (one's) head
adj.
doğuştan şanslı
290
Idioms
born with a caul on (one's) head
adj.
uğurlu
291
Idioms
born with a caul on (one's) head
adj.
talihli
292
Idioms
born with a caul on (one's) head
adj.
kadir gecesi doğmuş
293
Idioms
wouldn't harm a hair on somebody's head
expr.
kılına bile zarar vermez
294
Idioms
not harm a hair on somebody's head
expr.
kılına zarar vermez
295
Idioms
wouldn't harm a hair on somebody's head
expr.
kılına zarar vermez
296
Idioms
not harm a hair on somebody's head
expr.
kılına bile zarar vermez
297
Idioms
would not harm a hair on somebody's head
expr.
kılına zarar vermez
298
Idioms
would not harm a hair on somebody's head
expr.
kılına bile zarar vermez
299
Idioms
without harming a hair on somebody's head
expr.
saçının teline halel getirmeksizin
300
Idioms
without harming a hair on somebody's head
expr.
saçının teline zarar vermeksizin
301
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans eder
302
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
bir iğnenin başında kaç melek dans edebilir
303
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
yersiz/önemsiz entelektüel tartışma
304
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
fındık kabuğunu doldurmayacak fikir tartışması
305
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
gereksiz fikir tartışması
306
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
pratikte bir önemi olmayan/bir yere varmayan entelektüel tartışma
307
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
incir çekirdeğini doldurmayacak entelektüel tartışma
308
Idioms
(one's) head on a plate/platter
expr.
(birinin) kafasını kesme (kötü bir ceza verme anlamında)
309
Idioms
(one's) head on a plate/platter
expr.
(birini) öldürme (kötü bir ceza verme anlamında)
310
Idioms
on (one's) (own) head
expr.
vebali (birinin/kendi) boynuna
311
Idioms
on (one's) (own) head
expr.
günahı (birinin/kendi) boynuna
312
Idioms
on (one's) (own) head
expr.
(birinin/kendi) bileceği iş
313
Idioms
on (one's) (own) head
expr.
sorumluluk (birinde)
314
Idioms
on (one's) (own) head
expr.
karar (birine/kendine) kalmış
315
Idioms
on (one's) (own) head be it
expr.
vebali (birinin/kendi) boynuna
316
Idioms
on (one's) (own) head be it
expr.
günahı (birinin/kendi) boynuna
317
Idioms
on (one's) (own) head be it
expr.
(birinin/kendi) bileceği iş
318
Idioms
on (one's) (own) head be it
expr.
sorumluluk (birinde)
319
Idioms
on (one's) (own) head be it
expr.
karar (birine/kendine) kalmış
320
Idioms
on (one's) (own) head be it
expr.
sonucuna (biri/kendi) katlanır
321
Idioms
on head
expr.
(birinin) üstüne
322
Idioms
on head
expr.
(birinin) başına
323
Idioms
on head
expr.
(birinin) boynuna
324
Idioms
on head
expr.
(birinin) sorumluluğu
325
Idioms
on head
expr.
(birinin) bileceği iş
326
Idioms
on somebody's head be it
expr.
vebali (birinin) boynuna
327
Idioms
on somebody's head be it
expr.
günahı (birinin) boynuna
328
Idioms
on somebody's head be it
expr.
(birinin) bileceği iş
329
Idioms
on somebody's head be it
expr.
sorumluluk (birinde)
330
Idioms
on somebody's head be it
expr.
karar (birine) kalmış
331
Idioms
on somebody's head be it
expr.
sonucuna (biri) katlanır
332
Idioms
standing on (one's) head
expr.
çok kolay bir şekilde
333
Idioms
standing on (one's) head
expr.
hiç zorlanmadan
334
Idioms
standing on (one's) head
expr.
gözü kapalı
Speaking
335
Speaking
he has a good head on his shoulders
expr.
aklı başında biri
336
Speaking
he has a good head on his shoulders
expr.
onun kafası çalışıyor
337
Speaking
on your head be it
expr.
sana kalmış
338
Speaking
be on your head
expr.
sen bilirsin
339
Speaking
his blood is on his own head
expr.
vebali kendi boynuna
Advertising
340
Advertising
head-on-position
n.
trafiğin tam akış yönüne karşı dikilen reklam standı
Technical
341
Technical
head on the spillway
n.
savak yükü
342
Technical
head on the spillway
n.
savak üstündeki su yükü
Automotive
343
Automotive
head on collision
n.
kafa kafaya çarpışma
344
Automotive
head on collision avoidance assistance system
n.
kafa kafaya çarpışmadan kaçınma destek düzeni
Traffic
345
Traffic
head-on collision
n.
kafa kafaya çarpmalı kaza
British Slang
346
British Slang
knock it on the head!
expr.
kes artık şunu!
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of head on
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy