Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
taken
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"taken"
en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
taken
adj.
alınmış
Significados de
"taken"
con otros términos en diccionario inglés turco: 351 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
being taken away
n.
götürülme
General
2
General
the average daily earning taken as basic to premium
n.
prime esas
3
General
a thing taken by theft
n.
haram mal
4
General
the average daily earning taken as basic to premium
n.
ortalama günlük kazanç
5
General
oath taken by an expert
n.
ehlivukufun yemini
6
General
precaution taken
n.
alınan tedbir
7
General
measure taken
n.
alınan tedbir
8
General
measures taken
n.
alınan önlemler
9
General
payment taken
n.
alınan ödeme
10
General
precautions taken
n.
alınan önlemler
11
General
payment taken
n.
alınan ücret
12
General
decisions taken
n.
alınan kararlar
13
General
taken decisions
n.
alınan kararlar
14
General
decisions taken by
n.
alınan kararlar
15
General
decision taken
n.
alınan karar
16
General
mandatory precautions (to be taken)
n.
(alınması) zorunlu önlemler
17
General
measures that must be taken
n.
alınması zorunlu önlemler
18
General
mandatory measures (to be taken)
n.
(alınması) zorunlu önlemler
19
General
obligatory measures (to be taken)
n.
(alınması) zorunlu önlemler
20
General
compulsory precautions (to be taken)
n.
(alınması) zorunlu önlemler
21
General
compulsory measures (to be taken)
n.
(alınması) zorunlu önlemler
22
General
obligatory precautions (to be taken)
n.
(alınması) zorunlu önlemler
23
General
the lesson taken from
n.
-den çıkarılan ders
24
General
the lessons taken from
n.
çıkarılan dersler
25
General
taken-for-grantedness
n.
sorgulanmaksızın kabul edilme durumu
26
General
taken-for-grantedness
n.
cepte sanma/diye düşünme durumu
27
General
being taken away
n.
götürülme
28
General
be taken captured
v.
esir düşmek
29
General
be taken out of circulation
v.
tedavülden kalkmak
30
General
be taken aback at/by
v.
-e çok şaşırmak
31
General
be taken in
v.
aldanmak
32
General
be taken with
v.
hoşlanmak
33
General
be taken ill
v.
yatağa düşmek
34
General
be taken aback by
v.
çok şaşırmak
35
General
have one's photograph taken
v.
resim çektirmek
36
General
be taken aback
v.
şaşırıp kalmak
37
General
be taken in
v.
tongaya basmak
38
General
be taken up with
v.
ile meşgul olmak
39
General
be taken ill
v.
hasta olmak
40
General
be taken into consideration
v.
dikkate alınmak
41
General
have one's photo taken
v.
resim çektirmek
42
General
be taken with
v.
etkilenmek
43
General
have one's photo taken with someone (a celebrity etc)
v.
resim çekilmek
44
General
taken over
v.
devralmak
45
General
be taken aback
v.
şaşalamak
46
General
be taken aback
v.
şaşırtmak
47
General
be taken with fear
v.
korkuya kapılmak
48
General
be taken ill
v.
hastalanmak
49
General
be taken with
v.
kapılmak
50
General
be taken into account
v.
sayılmak
51
General
taken as granted
v.
bahşedilmiş gibi saymak
52
General
be taken by
v.
bayılmak
53
General
have one's electrocardiogram taken
v.
elektro çektirmek
54
General
be taken by
v.
hoşlanmak
55
General
be taken in
v.
dolaba girmek
56
General
be taken unawares
v.
boş bulunmak
57
General
be taken short
v.
sıkışmak
58
General
be taken aback
v.
şaşırmak
59
General
be taken in
v.
keleğe gelmek
60
General
be taken
v.
tutulmak
61
General
be taken seriously
v.
kaale alınmak
62
General
be taken in by
v.
aldanmak
63
General
have one's photo taken
v.
fotoğraf çektirmek
64
General
taken as granted
v.
bahşedilmiş saymak
65
General
be taken as a reference
v.
referans alınmak
66
General
be taken as references
v.
referans alınmak
67
General
make the minutes taken
v.
zabıt tutturmak
68
General
be taken short
v.
abdesti gelmek
69
General
(a garment/cloth etc) be taken
v.
daraltılmak
70
General
get someone taken one's photo
v.
resim çektirmek
71
General
have someone taken one's photo
v.
resim çektirmek
72
General
be taken to hospital
v.
hastaneye götürülmek
73
General
be taken seriously
v.
ciddiye alınmak
74
General
be taken prisoner
v.
esir düşmek
75
General
have a souvenir photograph taken
v.
hatıra fotoğrafı çektirmek
76
General
have a souvenir photo taken
v.
hatıra fotoğrafı çektirmek
77
General
be taken to the job
v.
işe alınmak
78
General
be taken into custody
v.
gözaltına alınmak
79
General
be taken prisoner
v.
tutsak alınmak
80
General
be taken on
v.
işe alınmak
81
General
be taken in
v.
kandırılmak
82
General
no offense taken
v.
üstüne alınmamak
83
General
no offense taken
v.
üzerine alınmamak
84
General
be taken captive
v.
esir alınmak
85
General
be taken no notice
v.
gözardı edilmek
86
General
be taken no notice
v.
göz ardı edilmek
87
General
be taken unawares
v.
hazırlıksız yakalanmak
88
General
be taken unawares
v.
gafil avlanmak
89
General
have one's photo taken
v.
fotoğraf çekilmek
90
General
be taken to task
v.
azar işitmek
91
General
be taken to task
v.
zılgıtı yemek
92
General
be taken for a ride
v.
para kaptırmak
93
General
be taken
v.
para kaptırmak
94
General
be taken to the cleaners
v.
para kaptırmak
95
General
be taken for a ride
v.
dolandırılmak
96
General
be taken to the cleaners
v.
dolandırılmak
97
General
be taken
v.
dolandırılmak
98
General
be taken as a basis
v.
baz alınmak
99
General
be taken as a basis
v.
esas alınmak
100
General
be taken aback at
v.
-e şaşakalmak
101
General
be taken aback by
v.
-e şaşakalmak
102
General
be taken for a fool
v.
enayi yerine konmak
103
General
be taken aback
v.
afallamak
104
General
lose one's life in the hospital he/she was taken
v.
kaldırıldığı hastanede yaşamanı yitirmek
105
General
be taken to accident and emergency
v.
acile kaldırılmak
106
General
be taken to emergency
v.
acile kaldırılmak
107
General
be taken to a&e
v.
acile kaldırılmak
108
General
be taken to emergency room
v.
acile kaldırılmak
109
General
die in the hospital where he/she was taken
v.
kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmek
110
General
be taken to hospital with suspected broken leg/arm
v.
kırık şüphesiyle hastaneye kaldırılmak
111
General
be taken to hospital suffering a suspected broken leg/arm
v.
kırık şüphesiyle hastaneye kaldırılmak
112
General
die in the hospital where he/she was taken
v.
kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmek
113
General
be taken to court
v.
mahkemeye çıkarılmak
114
General
be taken into account
v.
nazarı itibara alınmak
115
General
have something taken in
v.
elbise daraltmak
116
General
have something taken in
v.
elbiseyi daraltmak
117
General
be taken into account
v.
hesaba katılmak
118
General
be taken prisoner by
v.
tarafından esir alınmak
119
General
be taken care of
v.
bakılmak
120
General
to be taken to the hospital
v.
hastaneye kaldırılmak
121
General
be taken into custody
v.
göz altına alınmak
122
General
be taken to the orphanage
v.
yetimhaneye alınmak
123
General
be taken to the orphanage
v.
yetiştirme yurduna alınmak
124
General
be taken into consideration
v.
hesaba katılmak
125
General
be taken in the manner
v.
suçüstü yakalanmak
126
General
taken place
adj.
meydana gelen
127
General
taken over
adj.
devralınmış
128
General
taken up with
adj.
ile çok meşgul
129
General
taken off
adj.
çıkartılmış
130
General
taken over
adj.
yüklenilmiş
131
General
taken with
adj.
abayı yakmış
132
General
taken aback
adj.
kafası karışmış
133
General
taken aback
adj.
şaşırmış
134
General
taken out
adj.
çıkarılan
135
General
taken collectively
adj.
topluca alınan
136
General
taken for granted
adj.
çantada keklik görülen
137
General
when it is taken into consideration
adv.
dikkate alındığında
Phrasals
138
Phrasals
taken with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) vurulmuş
139
Phrasals
taken with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tutulmuş
140
Phrasals
taken with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kapılmış
141
Phrasals
taken with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) aşık olmuş
Phrases
142
Phrases
action to be taken
n.
atılacak adım
143
Phrases
action to be taken
n.
alınacak önlem
144
Phrases
actions to be taken
n.
alınacak önlemler
145
Phrases
actions to be taken
n.
alınacak tedbirler
146
Phrases
actions to be taken
n.
atılacak adımlar
147
Phrases
actions to be taken quickly
n.
hızla alınacak aksiyonlar
148
Phrases
the lunatics have taken over the asylum
expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak
149
Phrases
the inmates have taken over the asylum
expr.
ayaklar baş olmuş başlar ayak
150
Phrases
the lunatics have taken over the asylum
expr.
deliler tımarhaneyi ele geçirmiş
151
Phrases
the inmates have taken over the asylum
expr.
deliler tımarhaneyi ele geçirmiş
152
Phrases
the action plans to be taken will be defined
expr.
alınacak aksiyon planları tanımlanacak
153
Phrases
when all these reasons are taken into consideration/account
expr.
bütün bu nedenler düşünüldüğünde
154
Phrases
taken together
expr.
birlikte ele alındığında
155
Phrases
taken in its entirety
expr.
bütünüyle ele alındığında
156
Phrases
when taken into account
expr.
dikkate alındığında
157
Phrases
when taken into account
expr.
düşünüldüğünde
158
Phrases
when it is taken into account
expr.
dikkate alındığında
159
Phrases
when it is taken into account
expr.
düşünüldüğünde
160
Phrases
taken all together
expr.
hepsi birden düşünüldüğünde
161
Phrases
action to be taken
expr.
yapılacak hareket
162
Phrases
cannot be taken hold of
expr.
yakalanamaz
163
Phrases
action to be taken
expr.
yapılacak eylem
164
Phrases
actions to be taken
expr.
yapılması gerekenler
165
Phrases
actions to be taken
expr.
yapılacaklar
166
Phrases
should never be taken for granted
expr.
asla hafife alınmamalıdır
Proverb
167
Proverb
mouse that has but one hole is quickly taken
her zaman ikinci bir seçeneğin olsun
168
Proverb
mouse that has but one hole is quickly taken
eşeğini sağlam kazığa bağla
169
Proverb
mouse that has but one hole is quickly taken
işini sağlama al
Colloquial
170
Colloquial
seat's taken
n.
koltuk dolu
171
Colloquial
be taken aback
v.
apışıp kalmak
172
Colloquial
point taken
expr.
anlaşıldı
173
Colloquial
someone's taken it
expr.
biri almış
174
Colloquial
not that i've taken much advantage of it yet
expr.
gerçi bundan yeterince faydalandığım pek söylenemez
175
Colloquial
point taken
expr.
mesaj anlaşıldı
176
Colloquial
the dutch have taken holland
expr.
o haber eskidi
177
Colloquial
the dutch have taken holland
expr.
eski bir haber karşısında verilen bir cevap
178
Colloquial
(is) this taken?
expr.
burası dolu mu?
179
Colloquial
(is) this taken?
expr.
buranın (bu yerin) sahibi var mı?
180
Colloquial
(is) this taken?
expr.
burası boş mu?
181
Colloquial
(is) this taken?
expr.
burası müsait mi?
Idioms
182
Idioms
be taken aback
v.
birdenbire engellenmek
183
Idioms
be taken aback
v.
birdenbire rahatsız edilmek
184
Idioms
be taken in by (someone)
v.
(biri tarafından) kandırılmak/aldatılmak
185
Idioms
be taken in by (someone)
v.
(birinin/bir şeyin) oyununa gelmek
186
Idioms
be taken in by (someone)
v.
(birine/bir şeye) kanmak/inanmak
187
Idioms
be taken in by (someone)
v.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak
188
Idioms
be taken in by (someone)
v.
(biri tarafından) bakılmak/büyütülmek
189
Idioms
be taken in by (someone)
v.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak
190
Idioms
be taken in by (someone)
v.
evlatlık olarak alınmak
191
Idioms
get taken in (by someone or something)
v.
(biri tarafından) kandırılmak/aldatılmak
192
Idioms
get taken in (by someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) oyununa gelmek
193
Idioms
get taken in (by someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kanmak/inanmak
194
Idioms
get taken in (by someone or something)
v.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak
195
Idioms
get taken in (by someone or something)
v.
(biri tarafından) bakılmak/büyütülmek
196
Idioms
get taken in (by someone or something)
v.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak
197
Idioms
get taken in (by someone or something)
v.
evlatlık olarak alınmak
198
Idioms
get taken to task (by someone)
v.
doğru/uygun şekilde davranması için (biri tarafından) uyarılmak/ikaz edilmek
199
Idioms
get taken to task (by someone)
v.
(biri tarafından) azarlanmak/ağzının payı verilmek
200
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
(biri tarafından) bütün parası temize havale edilmek/bütün parası ütülmek/dolandırılmak
201
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
(birine) ezici bir farkla yenilmek
202
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
(birine karşı) ezilmek
203
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
(birine karşı) hiç varlık gösterememek
204
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
para kaptırmak
205
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
dolandırılmak
206
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
söğüşlenmek
207
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
donuna kadar soyulmak
208
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
sıfırı tüketmek
209
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
soyup soğana çevrilmek
210
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
açık ara yenilmek
211
Idioms
get taken to the cleaners (by someone)
v.
hezimete uğramak
212
Idioms
have taken leave of one's senses
v.
aklından zoru olmak
213
Idioms
have taken leave of one's senses
v.
aklını kaçırmak
214
Idioms
have taken leave of one's senses
v.
aklını yitirmek
215
Idioms
be taken with someone or something
v.
birine/bir şeye vurulmak
216
Idioms
be taken unawares
v.
boş bulunmak
217
Idioms
be taken to task
v.
fırça yemek
218
Idioms
have taken leave of one's senses
v.
mantıklı hareket etmemek
219
Idioms
someone's point is well taken
v.
(...'nın söylediği) doğru bulunmak/onaylanmak/kabul görmek
220
Idioms
have one's name taken
v.
futbolda sarı kart görmek (ve hakemin kılavuzuna ismi yazılmak)
221
Idioms
be taken as read
v.
(herhangi bir sorgulama yapmadan) doğru kabul edilmek
222
Idioms
be taken as read
v.
olduğu gibi kabul edilmek
223
Idioms
be taken under the wing of (someone)
v.
(birinin) kanatları altına alınmak
224
Idioms
be taken under the wing of (someone)
v.
(birinin) koruması altına alınmak
225
Idioms
be taken under the wing of (someone)
v.
(birinin) himayesi altına alınmak
226
Idioms
be taken under the wing of (someone)
v.
(birinin) bakımına alınmak
227
Idioms
be taken under the wing of (someone)
v.
(birinin) yanına alınmak
228
Idioms
be taken aback (by somebody/something)
v.
(biri/bir şey) tarafından şaşkınlığa uğratılmak
229
Idioms
be taken aback (by somebody/something)
v.
(biri/bir şey) yüzünden şoka girmek
230
Idioms
be taken aback (by somebody/something)
v.
(biri/bir şey) yüzünden şaşakalmak
231
Idioms
be taken short [uk]
v.
olmadık bir yerde/zamanda tuvaleti gelmek
232
Idioms
be taken short [uk]
v.
tuvalete sıkışmak
233
Idioms
be taken short [uk]
v.
çok tuvaleti gelmek
234
Idioms
be taken short [uk]
v.
acilen tuvalete gitmesi gerekmek
235
Idioms
be taken at face value
v.
dış görüntüsüne göre değerlendirilmek
236
Idioms
be taken at face value
v.
yüzeysel olarak değerlendirilmek
237
Idioms
be taken at face value
v.
dışarıdan göründüğü gibi kabul edilmek/değerlendirilmek
238
Idioms
be taken by surprise
v.
gafil avlanmak
239
Idioms
be taken by surprise
v.
hazırlıksız yakalanmak
240
Idioms
be taken by surprise
v.
sürpriz olmak
241
Idioms
be taken by surprise
v.
şaşırmak
242
Idioms
be taken by surprise
v.
savunmasız yakalanmak
243
Idioms
be taken down a notch (or two)
v.
ağzının payını almak
244
Idioms
be taken down a notch (or two)
v.
haddi bildirilmek
245
Idioms
be taken down a notch (or two)
v.
dersini almak
246
Idioms
be taken down a notch (or two)
v.
gününü görmek
247
Idioms
be taken down a notch (or two)
v.
ipliği pazara çıkarılmak
248
Idioms
be taken down a peg (or two)
v.
ağzının payını almak
249
Idioms
be taken down a peg (or two)
v.
haddi bildirilmek
250
Idioms
be taken down a peg (or two)
v.
dersini almak
251
Idioms
be taken down a peg (or two)
v.
gününü görmek
252
Idioms
be taken down a peg (or two)
v.
ipliği pazara çıkarılmak
253
Idioms
be taken for granted
v.
cepte görülmek
254
Idioms
be taken for granted
v.
kesin gözüyle bakılmak
255
Idioms
be taken for granted
v.
varsayılmak
256
Idioms
be taken for granted
v.
hafife alınmak
257
Idioms
be taken for granted
v.
değeri bilinmemek
258
Idioms
be taken for granted
v.
çantada keklik sayılmak/görülmek
259
Idioms
be taken to task (by someone)
v.
(biri tarafından) azarlanmak
260
Idioms
be taken to task (by someone)
v.
(biri tarafından) ağzının payı verilmek
261
Idioms
be taken to task (by someone)
v.
(biri tarafından) fırçalanmak
262
Idioms
be taken to task (by someone)
v.
(birinden) laf/azar işitmek
263
Idioms
be taken to task (by someone)
v.
(biri tarafından) sorumlu tutulmak
264
Idioms
be taken to the cleaners (by someone)
v.
(biri tarafından) dolandırılmak
265
Idioms
be taken to the cleaners (by someone)
v.
(biri tarafından) parası çarpılmak
266
Idioms
be taken to the cleaners (by someone)
v.
(biri tarafından) ütülmek
267
Idioms
be taken to the cleaners (by someone)
v.
(biri tarafından) soyulup soğana çevrilmek
268
Idioms
be taken to the cleaners (by someone)
v.
(biri tarafından) üçkağıda getirilmek
269
Idioms
be taken to the cleaners (by someone)
v.
(biri tarafından) hezimete uğratılmak
270
Idioms
be taken to the cleaners (by someone)
v.
(bir tarafından) açık ara yenilmek
271
Idioms
be taken up with (someone or something)
v.
(biri/bir grup) tarafından ilgilenilmek
272
Idioms
be taken up with (someone or something)
v.
(biri/bir grup) tarafından üstlenilmek
273
Idioms
be taken up with (something)
v.
(bir şeyle) meşgul olmak
274
Idioms
be taken up with (something)
v.
(bir şeyle) dolu olmak
275
Idioms
be taken up with (something)
v.
(bir şeyle) ilgilenmek
276
Idioms
be taken up with (something)
v.
(bir şeye) ilgi duymak
277
Idioms
be taken up with (something)
v.
(bir şeye) kendini kaptırmak
278
Idioms
be taken with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) aşık olmak
279
Idioms
be taken with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tutulmak
280
Idioms
be taken with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) abayı yakmak
281
Idioms
taken for dead
adj.
öldü sanılmış
282
Idioms
taken for granted
adj.
hafife alınan
283
Idioms
taken for granted
adj.
çantada keklik
284
Idioms
caught short taken short
adv.
altına yapmak üzereyken
285
Idioms
caught short taken short
adv.
(tuvalete) sıkışmış bir halde
286
Idioms
caught short taken short
adv.
çişini/kakasını tutarak
287
Idioms
caught short taken short
adv.
(tuvaletini) zorla tutarak
288
Idioms
taken for dead
expr.
ölü gibi
289
Idioms
point is well taken
expr.
doğru bulunmak/onaylanmak/kabul görmek
Speaking
290
Speaking
is this seat taken?
expr.
burası (bu koltuk) boş mu?
291
Speaking
when taken into consideration
expr.
dikkate alındığında
292
Speaking
when taken into account
expr.
dikkate alındığında
293
Speaking
I want to be taken seriously
expr.
ciddiye alınmak istiyorum
294
Speaking
make sure he's well taken care of
expr.
gözünüz gibi bakın ona
295
Speaking
make sure she's well taken care of
expr.
gözünüz gibi bakın ona
296
Speaking
I can't tell you how happy I am you've taken that job
expr.
işe kabul edildiğin için ne kadar sevindim anlatamam
297
Speaking
I can't tell you how happy I am you've taken that job
expr.
işi aldığın için ne kadar sevindim anlatamam
298
Speaking
I should've taken care of her
expr.
ona göz kulak olmalıydım
299
Speaking
when taken into consideration
expr.
nazara alındığında
300
Speaking
when taken into account
expr.
nazara alındığında
301
Speaking
no offense taken
expr.
üzerime alınmadım
302
Speaking
none taken
expr.
üstüme alınmadım
303
Speaking
none taken
expr.
üzerime alınmadım
304
Speaking
were the casualties taken to hospital on time?
expr.
yaralılar hastaneye zamanında götürüldü mü?
305
Speaking
no offense taken
expr.
üstüme alınmadım
Trade/Economic
306
Trade/Economic
deposits and guarantees taken
n.
alınan depozito ve teminatlar
307
Trade/Economic
account being taken
n.
tutulmakta olan hesap
Law
308
Law
goods taken into custody
n.
emniyet altına alınan eşyalar
309
Law
influence of narcotics taken willingly
n.
ihtiyarı ile kullanılan uyuşturucu madde tesiri
310
Law
evidence taken on the spot
n.
mahallinden alınan delil
311
Law
be taken into the custody of the law
v.
adli muhafaza altına alınmak
312
Law
be taken into custody for security reasons
v.
güvenlik gerekçesiyle polis gözetimine alınmak
Technical
313
Technical
action be taken
n.
alınacak önlemler
314
Technical
sample taken at random
n.
rasgele alınan numune
315
Technical
actions to be taken in the event of fire
n.
yangın durumunda yapılacaklar
316
Technical
actions to be taken in the event of fire
n.
yangın durumunda yapılması gerekenler
317
Technical
taken apart
adj.
demonte edilmiş
Computer
318
Computer
date taken
n.
alınan tarih
319
Computer
date taken
n.
alma tarihi
320
Computer
place taken
n.
çekilen yer
321
Computer
date taken
n.
çekildiği tarih
322
Computer
time taken
n.
çekildiği saat
323
Computer
time taken
n.
geçen süre
324
Computer
pictures taken
expr.
çekilen resimler
325
Computer
pictures taken
expr.
çekilmiş resimler
Construction
326
Construction
matters to be taken into account while carrying out large repairs and renovations and setting up a brand new building
n.
yeniden yaptırılacak binalarda, büyük onarım ve tadilatlarda dikkat edilecek hususlar
Automotive
327
Automotive
measures to be taken against the emission of gaseous pollutants from diesel engines for use in vehicles
n.
araçlarda kullanılan sıkıştırma ateşlemeli motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonlarına karşı alınacak tedbirler
328
Automotive
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines
n.
dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlarına karşı alınan önlemler
329
Automotive
measures to be taken against air pollution by gases from positive-ignition engines of motor vehicles
n.
motorlu araçların pozitif ateşleme sisteminden çıkan gazların neden olduğu hava kirliliğine karşı alınacak tedbirler
330
Automotive
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in vehicles
n.
motorlu araçlarda kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınan önlemler
331
Automotive
measures to be taken against air pollution by emission from motor vehicles
n.
motorlu taşıtlardan yayılan emisyonların oluşturduğu hava kirliliğine karşı alınacak tedbirler
Traffic
332
Traffic
she/he (have) his/her driving licence taken away
v.
ehliyetine el konulmak
Medical
333
Medical
tds (to be taken three times a day)
n.
günde üç kere alınacak (reçetelerde)
334
Medical
blood samples taken postoperatively
n.
ameliyat sonrası alınan kan örnekleri
335
Medical
blood samples taken preoperatively
n.
ameliyat öncesi alınan kan örnekleri
336
Medical
average hemoglobin and hematocrit values of blood samples taken postoperatively
n.
ameliyat sonrası alınan kan örneklerinde hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ortalamaları
337
Medical
average hemoglobin and hematocrit values of blood samples taken preoperatively
n.
ameliyat öncesi alınan kan örneklerinde hemoglobin ve hematokrit değerlerinin ortalamaları
338
Medical
biopsy taken from the skin lesions
n.
cilt lezyonlarından alınan biyopsi
339
Medical
pill taken to prevent pregnancy
n.
doğumu önleyici hap
340
Medical
drugs taken in the first trimester
n.
gebeliğin ilk üç ayında alınan ilaçlar
341
Medical
medicines taken in the first trimester
n.
gebeliğin ilk üç ayında alınan ilaçlar
342
Medical
medicines taken in the first trimester
n.
hamileliğin ilk üç ayında alınan ilaçlar
343
Medical
drugs taken in the first trimester
n.
hamileliğin ilk üç ayında alınan ilaçlar
344
Medical
be taken into intensive care unit
v.
yoğun bakıma alınmak
345
Medical
be taken into intensive care
v.
yoğun bakıma alınmak
346
Medical
taken in toxic doses
adj.
toksik dozlarda alınan
Gastronomy
347
Gastronomy
sweet biscuit taken with lemon sherbet
n.
şeker böreği
Agriculture
348
Agriculture
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in wheeled agricultural or forestry tractors
n.
tarım veya orman traktörlerinde kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınacak tedbirler
Education
349
Education
measures to be taken during utilization
n.
kullanım esnasında alınacak tedbirler
Slang
350
Slang
be taken in
v.
katakulliye gelmek
351
Slang
be taken in
v.
katakulliye getirilmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of taken
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy