-size - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

-size



Sens de "-size" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 7 résultat(s)

Anglais Turc
General
-size adj. … ebadında
-size adj. … ağırlığında
-size adj. … boy
-size suf. … ölçülü anlamına gelen son ek
-size suf. … büyüklüğünde anlamına gelen son ek
-size suf. … ebatlı anlamına gelen son ek
-size suf. … beden anlamına gelen son ek

Sens de "-size" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
size n. büyüklük
size n. ölçü
size n. boyut
grain size analysis n. tane büyüklüğü analizi
serving size n. porsiyon
General
family size/scale farm n. aile çiftliği
size n. durum
size n. çap
unit size n. tane
market size n. piyasa ebadı
size n. önemli miktar
lot size n. öbek büyüklüğü
size n. çiriş
size n. boy (şişe/kutu için)
maximum size n. en büyük boy
size n. ahar
newspaper size n. gazete firması
grand size n. büyük boy
size constancy n. boyut sabitliği
sample size n. numune büyüklük
standard size n. normal boy
nominal size n. nominal büyüklük
body size n. vücut ölçüsü
size n. apre
family size n. geniş aile
size n. beden (elbise için)
size n. numara (ayakkabı için)
book size n. kitap ebadı
size n. tutkal
size of assets n. aktif hacmi
type size n. punto
unit size n. birim büyüklüğü
shoe size n. ayakkabı numarası
size n. uzam
grain size analysis n. tane büyüklüğü analizi
grand size n. büyük beden
size n. boy
size n. beden
size n. hacim
sample size n. örnek boyutu
size n. oylum
size n. numara
king size n. battal boy
huge size n. battal boy
shoe size n. ayak numarası
medium size n. orta boy
step size n. adım boyu
company size n. şirket büyüklüğü
class size n. sınıf mevcudu
austenite grain size n. ostenit tane büyüklüğü
average size n. ortalama büyüklük
sample size n. örnek hacmi
sample size n. numune ölçüsü
word size n. sözcük uzunluğu
size zero n. sıfır beden
size 0 n. sıfır beden
ring size n. yüzük ölçüsü
5 gallon dispenser size bottled water n. damacana su
dispenser size bottled water n. damacana su
dispenser size water n. damacana su
picture size n. resim ölçüsü
picture size n. resim boyutu
shoe size n. ayakkabı ölçüsü
queen-size bed n. 153 x 203 cm boyutlarında iki kişilik yatak
king-size bed n. 198 x 203 cm boyutlarında iki kişilik yatak
foot size n. ayak numarası
bite size chocolate n. tek/bir ısırımlık çikolata
bite size chocolate n. tek/bir lokmalık çikolata
right size n. doğru boyut
correct size n. doğru boyut
ticket size n. bilet boyutu
body size n. vücut büyüklüğü
life-size dummy n. gerçek boyutlu manken/model/maket
national size n. ulusal boyut
real size n. gerçek boyut
leg size n. bacak boyu
leg size n. bacak boyutu
bigger size n. daha büyük beden
sheer size n. büyük beden
economy size n. ekonomik boy
regular size n. orta boyut
plus-size n. giyimde büyük beden kategorisi
plus-size n. büyük beden kıyafet
plus-size n. büyük beden giyen kimse
size [obsolete] n. sabit standart
size [obsolete] n. değişmez özellik
size [obsolete] n. varsayılan durum
size n. kıdemli olma
size n. yetkinlik
size n. güvenilirlik
size n. nüfuzlu olma
size n. gerçek durum
size n. mevcut vaziyet
size n. gerçek karakter
size n. esas kimlik
size n. gerçek önem
size roll n. rulo parşömeni
size roll n. ruloya ait kağıt parçası
size comparison n. boyut karşılaştırması
sheer size n. müthiş büyüklük
size comparison n. boyut kıyaslaması
sheer size n. muazzam büyüklük
size v. büyüklüğüne göre ayırmak
size somebody up v. numarasını vermek
size up v. değer biçmek
size v. çirişlemek
size up v. tartmak
size up v. not vermek
size up v. anlamaya çalışmak
size v. tutkallamak
size up v. ölçüp biçmek
size up v. eşit olmak
change size v. büyüklüğü değiştirmek
size v. boyutlandırmak
size up v. -in nasıl bir şey olduğunu anlamak
size up v. -in nasıl bir biri olduğunu anlamak
size-up v. tartmak
cut down to size v. küçültüp gerçek boyutlarına döndürmek
reach a certain size v. (şirket vb.) belli bir büyüklüğe ulaşmak
reach a certain size v. (şirket vb.) belirli bir büyüklüğe gelmek
reach a certain size v. (şirket vb.) belirli bir büyüklüğe ulaşmak
reach a certain size v. (şirket vb.) belli bir büyüklüğe gelmek
enlarge the size of v. boyutunu büyütmek
try something on for size v. (üzerine olup olmadığını görmek için) giysi denemek
measure the size of v. ölçüsünü almak
measure the size v. ölçü almak
size v. (askerleri) hizaya dizmek
size v. (insanları) konuşlandırmak
size v. ölçüp biçmek
size v. değerlendirmek
size v. eşit olmak
size v. denk olmak
size v. kıyas götürmek
size v. artmak
size v. çoğalmak
size v. büyümek
size v. (kağıdı) suya dayanıklı hale getiren maddeyle işlemek
size v. (kumaşı) haşıllamak
size v. aprelemek
size v. apre uygulamak
size v. (keçeyi) sertleştirmek
size v. (keçeyi) kompakt hale getirmek
middle size adj. orta boy
all of a size adj. hepsi aynı büyüklükte
a size too big adj. bir numara büyük
life size adj. doğal boyutlarında
life size adj. doğal ölçüsünde
king-size adj. büyük boy
half size adj. yarım boy
half size adj. yarı ölçekli
king-size adj. aile boyu
half-size adj. yarı boyut
life-size adj. doğal büyüklükte (resim/heykel)
one-size-fits-all adj. herkese uyan
size-based adj. büyüklüğe dayalı
middle-size adj. orta boy
full-size adj. gerçek boyutlu
life-size adj. gerçek boyutlu
full-size adj. gerçeğe uygun boyutta
life-size adj. gerçeğe uygun boyutta
pint-size adj. ufak tefek
large-size adj. büyük
large-size adj. geniş
large-size adj. büyük beden
large-size adj. geniş beden
king-size adj. çok büyük
king-size adj. önemli
king-size adj. ciddi
king-size adj. esas
king-size [us] adj. battal boy yatağa uygun olan
bite-size adj. tek lokmalık
bite-size adj. kolaylık sağlamak için küçük parçalara ayrılmış
queen-size adj. ortalamadan daha büyük boyutlu
queen-size adj. büyük beden kadın kıyafeti ile ilgili
medium-size adj. orta boy
moderate-size adj. orta büyüklükte
moderate-size adj. orta boyda
giant-size adj. dev boyda
plus-size adj. büyük beden kıyafet giyen
plus-size adj. fazla kilolu (kimse)
small-size adj. küçük ölçekli
small-size adj. küçük boy
pocket-size adj. küçük
pocket-size adj. minik
pocket-size adj. ufak
pocket-size adj. cep boy
in size adv. cismen
for size adv. ölçerek
for size adv. tartarak
for size adv. belirleyerek
for size adv. farklı boyutlara göre
Phrasals
size up v. tahmin etmek
size up v. nasıl biri olduğunu kestirmek
size up v. karakterini tartmak
size somebody up v. değerlendirmek
size somebody up v. notunu vermek
cut someone down (to size) v. birine ağzının payını vermek
cut someone down (to size) v. birine haddini bildirmek
cut someone down (to size) v. birinin ne olduğunu ortaya dökmek
take someone down (to size) v. birine ağzının payını vermek
take someone down (to size) v. birine haddini bildirmek
take someone down (to size) v. birinin ne olduğunu ortaya dökmek
whittle (something) down to size v. (bir şeyi) kırparak küçültmek/kısaltmak
whittle (something) down to size v. (bir şeyi) eleyerek azaltmak
Phrases
size of it n. gerçek durum
size of it n. mevcut vaziyet
size of it n. mevcut durum
in such a big size expr. bu büyüklükte
one-size-fits-all expr. herkese uyacak bir kalıp
function matters, not size expr. önemli olan boyu değil işlevi
Colloquial
person of size n. şişman kimse
person of size n. obez kimse
person of size n. aşırı şişman kimse
size n. genel gidişat
size n. genel durum
size n. durum özeti
drop a size v. bir beden incelmek
size someone up v. birini tartmak
drop a size or two v. bir iki beden incelmek
pick on someone your own size! expr. dişine göre birini bul!
kids twice my size expr. iki katım olan çocuklar
guys twice my size expr. iki katım olan herifler/adamlar
men twice my size expr. iki katım olan adamlar
size matters expr. boyut önemlidir
size matters expr. daha büyük penise sahip bir erkek partnerini daha iyi tatmin eder/partneri için daha çekicidir
size matters expr. boyut fark eder
size matters expr. boyutu büyük olan bir şey küçük olandan daha iyidir
Idioms
cut down to size v. ağzının payını vermek
knock someone down to size v. boyunun ölçüsünü almak
cut somebody down to size v. birine haddini bildirmek
whittle someone down to size v. birinin egosunu kırmak
beat someone down to size v. boyunun ölçüsünü almak
whittle someone down to size v. birini hizaya getirmek
size someone up v. birine puan vermek
beat someone down to size v. dersini vermek
knock someone down to size v. dersini vermek
cut down to size v. haddini bildirmek
pick on somebody your own size v. kendi dişine göre birine çatmak
pick on someone your own size v. kendi dişine görene birine çatmak
cut down to size v. ne olduğunu ortaya dökmek
try something for size v. (olup olmadığını görmek için) giysiyi üzerinde denemek
try something on for size v. (olup olmadığını görmek için) giysiyi üzerinde denemek
cut someone down size v. yüzünü yere getirmek
beat (one) down to size v. (birinin) boyunun ölçüsün almak
beat (one) down to size v. (birine) dersini vermek
beat (one) down to size v. (birine) haddini bildirmek
beat (one) down to size v. (birinin) burnunu sürtmek
beat down to size v. boyunun ölçüsün almak
beat down to size v. dersini vermek
beat down to size v. haddini bildirmek
beat down to size v. burnunu sürtmek
cut (someone) down to size v. (birine) ağzının payını vermek
cut (someone) down to size v. (birine) haddini bildirmek
cut (someone) down to size v. (birinin) ne olduğunu ortaya dökmek
cut (something) down to size v. (bir şeyin) önemini azaltmak/düşürmek
cut (something) down to size v. (bir şeyi) etkisiz hale getirmek
cut (something) down to size v. (bir şeyi) güçsüz düşürmek
cut someone down to size v. birine haddini bildirmek
cut someone down to size v. birine dersini vermek
cut someone down to size v. birine ağzının payını vermek
cut someone down to size v. birinin havasını söndürmek
knock (one) down to size v. (birinin) ağzının payını vermek
knock (one) down to size v. (birinin) egosunu yerle bir etmek
knock (one) down to size v. (birine) gününü göstermek
knock (one) down to size v. (birini) rezil etmek
knock (one) down to size v. (birini) yerin dibine sokmak
knock (one) down to size v. (birine) dersini vermek
pick on your own size v. dişine göre birini bulmak
pick on your own size v. dişine göre birine çatmak
pick on your own size v. dişine göre birini seçmek
whittle down to size v. küçültmek
whittle down to size v. kısaltmak
whittle down to size v. azaltmak
whittle down to size v. egosunu kırkmak
whittle down to size v. hizaya getirmek
of a size adj. benzer boyutta
of a size adj. hemen hemen aynı boyutta
of a size adj. aynı büyüklükte
to size adv. istenen ölçüye
about the size of it expr. aynen öyle
about the size of it expr. budur
about the size of it expr. tam olarak bu işte
about the size of it expr. doğrudur
one-size-fits-all solution expr. her soruna uygun tek çözüm
cut to size expr. istenilen ölçüde
that's about the size of it expr. aynen
that's about the size of it expr. aynen öyle
that's about the size of it expr. tam da öyle
that's about the size of it expr. doğru
that's about the size of it expr. durum bu
that's about the size of it expr. gerçek bu
that's about the size of it expr. durumun özeti bu
Speaking
what shoe size do you wear? expr. ayakkabı numaran kaç?
what shoe size are you? expr. ayakkabı numaran kaç?
what size does love wear? expr. aşk kaç beden giyer?
that's about the size of it! expr. aynen öyle!
i don't think we have the same size foot expr. ayak numaramızın aynı olduğunu sanmıyorum
the size of your success depends on the depth of your desire expr. başarınızın büyüklüğü isteklerinizin derinliğine bağlıdır
do you have this in another size? expr. bunun başka bedeni var mı?
that's about the size of it! expr. dediğin doğru
that's about the size of it! expr. doğru duymuşsun
which size expr. hangi beden
which size expr. hangi ebat
what shoe size do you wear? expr. kaç numara ayakkabı giyiyorsun?
what size? expr. kaç beden?
how do we know what size she wears? expr. kaç beden giydiğini nereden anlayacağız?
what size do you wear? expr. kaç numara giyiyorsun?
why don't you pick on someone your own size? expr. neden boyuna göre birini seçmiyorsun?
what size do you wear? expr. kaç beden giyiyorsunuz?
how do we know what size she wears? expr. kaç beden giydiğini nasıl/nereden bileceğiz?
what size do you wear? expr. kaç beden giyiyorsun?
how do we know what size she wears? expr. kaç beden giydiğini nasıl anlayacağız?
why don't you pick on someone your own size? expr. neden dişine göre birini seçmiyorsun?
just my size expr. tam benim ölçüme göre
what size are your shoes? expr. (ayakkabı) kaç numara giyiyorsun?
Trade/Economic
size of assets n. aktif hacmi
size of assets n. aktif büyüklük
probability proportional to size sampling n. büyüklükle orantılı olasılık örneklemesi
large-size taxpayers n. büyük mükellefler
balance sheet size n. bilanço büyüklüğü
size n. cesamet
common-size percentage n. dikey yüzde analizi
most efficient size of plant n. en etkin üretim ölçeği
economic size n. ekonomik büyüklük
size distribution of income n. gelir dağılımı
size of income n. gelir miktarı
size n. hacim
size effect n. hacim etkisi
one-size-fits-all approach n. herkese tek beden elbise yaklaşımı
trading size/volume n. işlem hacmi
transaction size n. işlem hacmi
issue size n. ihraç edilen miktar (hisse senedi vb)
trading size n. işlem hacmi
size of an enterprise n. işletme büyüklüğü
size of the organisation n. kurumun büyüklüğü
optimum plant size n. optimum tesis büyüklüğü
optimum scale size n. optimum ölçek büyüklüğü
one-size-fits-all approach n. ortak yaklaşım
economies of size n. ölçek ekonomileri
size of the market n. pazar hacmi
market size n. pazar büyüklüğü
market size n. piyasa büyüklüğü
fund size n. para hacmi
size of market n. pazar büyüklüğü
size of the market n. piyasa hacmi
size of market n. piyasa büyüklüğü
lot size n. parti büyüklüğü
size of order n. sipariş boyutu
lot size n. sipariş miktarı
size of the sector n. sektörün büyüklüğü
order size n. sipariş hacmi
the size of the order n. siparişin hacmi
size of order n. sipariş hacmi
size of the company n. şirketin genişliği
company size n. şirketin genişliği
tick size n. tick genişliği
total land size n. toplam arazi varlığı
economic lot size n. ünitelerin birden aynı zaman zarfında üretimi
economic lot size n. üretim veya satış miktarını maliyeti en düşük olacak biçimde belirleme
common size balance sheet n. yüzdelerle ifade edilen bilanço
common size balance sheet n. yüzdelerle hesaplanan bilanço
common size income statement n. yüzdelerle beyan edilen kar zarar hesabı
increase in size v. büyümek
mid-size adj. orta büyüklükte
micro-size adj. mikro ölçekli
middle-size adj. orta büyüklükte
Law
size [dialect] [uk] n. yargılama
size [dialect] [uk] n. resmi soruşturma
size [dialect] [uk] n. duruşma
size [dialect] [uk] n. tahkikat
size [dialect] [uk] n. adli soruşturma
Politics
economic size unit n. ekonomik büyüklük birimi
small and medium size enterprise n. küçük ve orta boy işletme
standard market size n. standart piyasa büyüklüğü
estimation size n. tahmin büyüklüğü
one-size-fits-all adj. bireylerin ihtiyaçlarına uyarlanmamış (politika)
Tourism
small-size facility n. küçük ölçekli tesis
tourism size n. turizm hacmi
Advertising
family-size adj. büyük boy
family-size adj. aile boyu
Technical
astm grain size index n. astm tane büyüklüğü imleci
nominal size n. anma ebadı
allocation unit size n. ayırma birim sığası
selection of nominal size n. anma ölçüsünün seçilmesi
opening size n. açma boyutu
aggregate size n. agrega boyu
aggregate maximum size n. agreganın azami büyüklüğü
nominal size n. anma boyutu
rated size n. anma boyutu
selection of nominal size n. anma boyutunun seçimi
nominal size n. anma büyüklüğü
astmaustenitic grain size n. astm östenit tane büyüklüğü
astm grain size n. astm tane büyüklüğü
a.s.t.m. grain size number n. astm tane büyüklüğü sayısı
astm grain size number n. astm tane büyüklüğü sayısı
grit size n. aşındırıcı büyüklüğü
abrasive grain size n. aşındırıcı tane büyüklüğü
abrasive grit size n. aşındırıcı tanecik büyüklüğü
particle size distribution of ultra-fine powders n. aşırı ince toz numunelerin tane büyüklüğü dağılımı
maximum size n. azami irilik
spot size n. benek çapı
size n. beden
size designation n. büyüklük gösterilişi
size reduction machine n. boyut ufaltma makinesi
size exclusion chromatography n. büyüklük etmeni
pipe size n. boru büyüklüğü
size factor n. büyüklük etmeni
size enlargement n. büyütme
opening size n. boşluk büyüklüğü
unit load size n. birim yük büyüklüğü
size series n. boyut serileri
size of the voids n. boşlukların boyutu
size range n. büyüklük aralığı
drill size n. burgu büyüklüğü
size reduction machine n. boyut küçültme makinesi
size distribution graph n. büyüklük dağılımı eğrisi
size distribution n. büyüklük dağılımı
size dimensions n. büyüklük boyutları
block size n. blok büyüklüğü
size reduction machine n. boyut azaltım makinesi
actual size n. bitmiş boyut
size n. boy
size effect n. büyüklük etkisi
size range n. boyut aralığı
size n. boyut
off-size n. boyut kayması
size n. büyüklük
size exclusion chromatography n. büyüklük dışlanımlı kromatografi
precipitate size n. çökelti büyüklüğü
original crack size n. çatlağın ilk büyüklüğü
minimum size of the operating element n. çalıştırma elemanının en küçük boyutu
glass size n. cam boyutu
ultrafine-grain-size n. çok küçük tane büyüklüğü
crack size n. çatlak büyüklüğü
variable size record n. değişken boylu tutanak
aperture size n. delik açıklığı
overall size n. dıştan dışa boyut
free-size rolling n. değişken boyutlu haddeleme
droplet size n. damlacık büyüklüğü
variable size record n. değişken boylu kayıt
nonferrous grain size standards n. demirdışı tane büyüklüğü standartları
size of weld n. dikiş boyu
weighting size n. dolgu apresi ağırlaştırma apresi
natural size distribution n. doğal büyüklük dağılımı
folder size n. dizin boyutu
weighting size n. dolgunluk apresi
size of threads n. dişlerin boyutu
determination of size content n. dolgu muhtevasının tayini
full size n. doğal boy
natural size n. doğal boyut
subsieve size n. elekaltı büyüklüğü
king size n. en büyük boy
near-size particles n. elek delik boyutuna yakın parçacıklar
basic size n. esas boy
screen size n. elek ebadı
size n. ebat
equivalent-sphere particle size distribution n. eşdeğer-küre parçacık büyüklüğü dağılımı
determination of particle size distribution by sieving n. eleme ile tanecik boyutu dağılımının belirlenmesi
basic size n. esas boyut
screen size n. ekran büyüklüğü
effective size n. efektif boyut
aperture size n. elek göz açıklığı
determination of the particle size distribution of aggregates by sieving analysis n. elek analizi ile agregaların tane büyüklüğü dağılımının belirlenmesi
grain-size analysis by sieving n. eleme ile tane boyutu analizi
size of industrial radiographic sources n. endüstriyel radyografik kaynakların boyutu
screen size n. ekran ebadı
grain-size analysis by sieving n. elek analizi
mesh size n. elek numarası
screen size n. elek büyüklüğü
maximum size n. en büyük boy
screen size n. ekran boyu
equivalent grain size n. eşdeğer tane boyu
effect size n. etki büyüklüğü
ferrite grain size n. ferrit tane büyüklüğü
physical crack size n. fiziksel çatlak büyüklüğü
furnace size n. fırın büyüklüğü
phase size n. faz boyutu
effective crack size n. etkin çatlak büyüklüğü
micrographic determination of the ferrite or austenitic grain size n. ferrit veya ostenitik tane büyüklüğünün mikrografik tayini
effective focal spot size n. etkin odak nokta boyutu
effective size n. etkin boy
ferrite grain size n. ferrit tanesi büyüklüğü
burden size n. fırın dolgu büyüklüğü
grain-size curve n. granülometri eğrisi
aperture size n. göz açıklığı
viewport size n. görüş alanı boyutu
pore size n. gözenek büyüklüğü
apparent size n. görünür büyüklük
entrance field size n. giriş alan büyüklüğü
horizontal size control n. genişlik ayarı
particle size analysis n. granülometrik analiz
mesh size n. göz büyüklüğü
grain size index n. gren büyüklüğü indisi
grain-size distribution n. granülometri
pore size distribution n. gözenek büyüklüğü dağılımı
particle-size distribution curve n. granülometri eğrisi
horizontal size n. genişlik
actual size n. gerçek boyut
size distribution n. granülometri
grain size n. granülometri