diet

Sens de "diet" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 44 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	diet n.	diyet
A good diet is crucial and is an aid to good health. İyi bir diyet çok önemlidir ve sağlığın korunmasına yardımcı olur. More Sentences
2	Common Usage	diet n.	perhiz
All these symptoms are rather usual for powerful diet plan pills. Bu semptomların her biri etkili perhiz hapları için oldukça olağandır. More Sentences
General
3	General	diet n.	oturum
The Diet is now in session. Meclis şimdi oturumda. More Sentences
4	General	diet n.	kurultay
The Diet will meet on Tuesday. Kurultay Salı günü toplanacak. More Sentences
5	General	diet n.	meclis
In Japan there has been a bill, and the Japanese Diet has created a league against the death penalty. Japonya'da bir yasa tasarısı hazırlandı ve Japon Meclisi ölüm cezasına karşı bir birlik oluşturdu. More Sentences
6	General	diet n.	yiyecek
The main diet in Japan is rice. Japonya'da ana yiyecek pirinçtir. More Sentences
7	General	diet n.	beslenme biçimi
Seaganism is a fishy diet. Deniz veganlığı kuşku yaratan bir beslenme biçimi. More Sentences
8	General	diet v.	perhiz yapmak
I'll start dieting tomorrow. Yarın perhiz yapmaya başlayacağım. More Sentences
9	General	diet v.	diyet yapmak
I'll start dieting tomorrow. Yarın diyet yapmaya başlayacağım. More Sentences
Politics
10	Politics	diet n.	kurultay
The Diet will meet on Tuesday. Kurultay Salı günü toplanacak. More Sentences
Dentistry
11	Dentistry	diet n.	beslenme
Exposure to lead in the diet is well within safe limits. Beslenmede kurşuna maruz kalma güvenli sınırlar içindedir. More Sentences
General
12	General	diet n.	rejim
13	General	diet n.	beslenme düzeni
14	General	diet n.	gıda
15	General	diet n.	rejim yemeği
16	General	diet n.	gıda rejimi
17	General	diet n.	düzenli olarak sunulan şey
18	General	diet n.	alışkanlık halinde yapılan aktiviteler
19	General	diet n.	kurultay üyeleri
20	General	diet n.	meclise katılanlar
21	General	diet n.	düzenli yararlanılan şey
22	General	diet v.	rejim yapmak
23	General	diet v.	rejim yaptırmak
24	General	diet v.	perhiz vermek
25	General	diet v.	diet yapmak
26	General	diet adj.	az kalorili
27	General	diet adj.	kalorisiz
28	General	diet adj.	kilo kaybını destekleyen
29	General	diet adj.	iştahı bastıran
Politics
30	Politics	diet n.	genel meclis
31	Politics	diet n.	millet meclisi
Technical
32	Technical	diet n.	ingiliz darphanesinde analiz edilmek üzere levhadan kesilmiş metal örneği
Medical
33	Medical	diet v.	rejim yapmak
Biochemistry
34	Biochemistry	diet n.	besidüzen
Marine Biology
35	Marine Biology	diet n.	besindüzen
History
36	History	diet n.	kutsal roma imparatorluğu'nda din adamları, soylular ve halkın bir araya gelmesi
Archaic
37	Archaic	diet n.	yiyecek ödemesi
38	Archaic	diet n.	gıda ödemesi
39	Archaic	diet n.	geçim masrafları için verilen para
40	Archaic	diet n.	kısa yolculuk
41	Archaic	diet n.	kısa mesafe
42	Archaic	diet n.	yolculuk
43	Archaic	diet n.	güzergah
44	Archaic	diet v.	yiyecek sağlamak

Sens de "diet" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 203 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	balanced diet n.	dengeli beslenme
She makes sure that her family eats a balanced diet. Ailesinin dengeli beslenmesini sağlar. More Sentences
2	General	healthy diet n.	sağlıklı beslenme
The proposals for training on a healthy diet have already attracted widespread ridicule in the British press. Sağlıklı beslenme eğitimi önerileri şimdiden İngiliz basınında alay konusu oldu. More Sentences
3	General	vegan diet n.	vegan diyeti
Tom's recently started a raw vegan diet, and regularly gets on his soapbox to tell people how great it is. Tom yakın zamanda çiğ vegan diyetine başladı ve insanlara düzenli olarak bunun ne kadar harika olduğuna dair nutuklar atıyor. More Sentences
4	General	natural diet n.	doğal beslenme
A natural diet is suitable for human digestion. Doğal beslenme insan sindirimine uygundur. More Sentences
Colloquial
5	Colloquial	on a diet adj.	rejimde
Tom is going on a diet. Tom rejime başlıyor. More Sentences
6	Colloquial	on a diet expr.	diyette
You need to go on a diet. Senin diyete girmen gerekiyor. More Sentences
Medical
7	Medical	diet pill n.	diyet hapı
Are diet pills as healthy as they say? Diyet hapları söylendiği kadar sağlıklı mı? More Sentences
8	Medical	vegetarian diet n.	vejetaryen diyet
Tom sticks to a strict vegetarian diet. Tom sıkı bir vejetaryen diyetine bağlı. More Sentences
Food Engineering
9	Food Engineering	gluten-free diet n.	glütensiz diyet
A gluten-free diet is the most effective treatment for coeliac disease. Çölyak hastalığı için en etkili tedavi glutensiz diyettir. More Sentences
Sport
10	Sport	balanced diet n.	dengeli beslenme
She makes sure that her family eats a balanced diet. Ailesinin dengeli beslenmesini sağlar. More Sentences
General
11	General	brown diet n.	brown diyeti (dr.brown)
12	General	reducing diet n.	rejim
13	General	low salt diet n.	tuzsuz diyet
14	General	low protein diet n.	proteinden fakir diyet
15	General	crash diet n.	sıkı rejim
16	General	strict diet n.	sıkı diyet
17	General	restricted diet n.	sınırlı diyet
18	General	slimming diet n.	zayıflama diyeti
19	General	strict diet n.	katı diyet
20	General	liquid diet n.	sulu gıda
21	General	reducing diet n.	zayıflama rejimi
22	General	full diet n.	yüksek değerli besin
23	General	weight-loss diet n.	zayıflama diyeti
24	General	weight-reducing diet n.	zayıflama diyeti
25	General	weight-loss diet n.	zayıflama dieti
26	General	semistarvation diet n.	yarı açlık diyeti
27	General	semistarvation diet n.	yarı tokluk diyeti
28	General	semistarvation diet n.	yarı açlık dieti
29	General	vegetable diet n.	sebzeli gıda
30	General	vegetable diet n.	sebzeli beslenme
31	General	vegetable diet n.	sebze rejimi
32	General	monotonous diet n.	monoton diyet
33	General	healthy diet n.	sağlıklı diet
34	General	very low-fat diet n.	çok az yağlı diet
35	General	crash diet n.	şok diyet
36	General	sawdust diet n.	talaş diyeti
37	General	caveman diet n.	taş devri diyeti
38	General	hunter-gatherer diet n.	taş devri diyeti
39	General	stone age diet n.	taş devri diyeti
40	General	caveman diet n.	mağara adamı diyeti
41	General	paleo diet n.	taş devri diyeti
42	General	paleolithic diet n.	taş devri diyeti
43	General	salt-free diet n.	tuzsuz diyet
44	General	low protein diet n.	düşük proteinli diyet
45	General	bread and water diet n.	ekmek ve su hapsi
46	General	vegan diet n.	tüm hayvan ürünlerini hariç tutan diyet
47	General	staple diet n.	temel gıdalara dayalı diyet
48	General	proper diet n.	düzenli beslenme
49	General	balanced diet n.	düzenli beslenme
50	General	well-balanced diet n.	düzenli beslenme
51	General	regular diet n.	düzenli beslenme
52	General	diet biscuit n.	diet bisküvi
53	General	dukan diet n.	dukan diyeti
54	General	fad diet n.	hızla ancak sağlıksız biçimde kilo vermeyi hedefleyen diyet
55	General	fad diet n.	moda diyet
56	General	diet [obsolete] n.	hayatın olağan akışı
57	General	diet [obsolete] n.	düşünme tarzı
58	General	diet [obsolete] n.	düşünme biçimi
59	General	diet [obsolete] n.	düşünce tarzı
60	General	diet [obsolete] n.	düşünüş şekli
61	General	diet [scotland] n.	bir etkinlik için özel belirlenmiş gün
62	General	diet [scotland] n.	mahkeme günü
63	General	diet [scotland] n.	duruşma günü
64	General	diet sheet n.	diyet listesi
65	General	special diet n.	özel diyet
66	General	soft diet n.	kaşık diyeti
67	General	soft diet n.	yumuşak diyet
68	General	soft diet n.	çiğnemeyi gerektirmeyen besinlerden oluşan diyet
69	General	starvation diet n.	açlık diyeti
70	General	starvation diet n.	aç kalarak zayıflama
71	General	go on a diet v.	rejim yapmak
72	General	put someone on a diet v.	birini perhize sokmak
73	General	be on a diet v.	perhiz yapmak
74	General	keep balanced diet v.	dengeli beslenmek
75	General	go on a diet v.	perhize başlamak
76	General	violate one's diet v.	perhizi bozmak
77	General	be on a diet v.	rejim yapmak
78	General	go off one's diet v.	perhiz bozmak
79	General	get off one's diet v.	perhiz bozmak
80	General	go off the diet v.	perhiz bozmak
81	General	go off one's diet v.	perhizini bozmak
82	General	get off one's diet v.	perhizini bozmak
83	General	go off the diet v.	diyeti bozmak
84	General	prescribe a diet v.	diet yazmak
85	General	prescribe a diet v.	diyet yazmak
86	General	prescribe a diet v.	diyet vermek
87	General	start a diet v.	diyete başlamak
88	General	go on a diet v.	rejime başlamak
89	General	go on a diet v.	diyete başlamak
90	General	start a diet v.	rejime girmek
91	General	go on a diet v.	diete girmek
92	General	start a diet v.	diyete girmek
93	General	quit the diet v.	diyeti bırakmak
94	General	give up a diet v.	diyeti kesmek
95	General	quit the diet v.	diyeti kesmek
96	General	give up a diet v.	diyeti bırakmak
97	General	be on a diet v.	rejimde olmak
98	General	be on a diet v.	diyette olmak
99	General	go on a diet v.	rejime girmek
100	General	go on a diet v.	perhize girmek
101	General	follow a high-protein diet v.	yüksek proteinli bir diyet uygulamak
102	General	start a diet v.	rejime başlamak
103	General	go on a diet v.	diyete girmek
104	General	go on a diet v.	diyete girmek
105	General	on a diet adj.	perhizli
Colloquial
106	Colloquial	digital diet n.	internet diyeti
Idioms
107	Idioms	chameleon diet [obsolete] n.	kıtlık
108	Idioms	put (one) on a diet v.	(birini) perhize sokmak
Speaking
109	Speaking	I'm on a diet expr.	ben rejimdeyim
110	Speaking	I'm on a diet expr.	ben diyetteyim
111	Speaking	I am on a diet expr.	diyetteyim
112	Speaking	I am on a diet expr.	diyet yapıyorum
113	Speaking	i'm on a diet expr.	diyet yapıyorum
114	Speaking	I am on a diet expr.	rejim yapıyorum
115	Speaking	I'm on a diet expr.	rejim yapıyorum
116	Speaking	I am on a diet expr.	rejimdeyim
Law
117	Law	diet [scotland] n.	mahkeme günü
118	Law	diet [scotland] n.	duruşma günü
119	Law	diet [scotland] n.	tek bir duruşma oturumu
Politics
120	Politics	imperial diet n.	almanya imparatorluk meclisi
Technical
121	Technical	low diet n.	düşük değerli besin
Computer
122	Computer	diet log n.	diyet günlüğü
123	Computer	diet type n.	diyet türü
124	Computer	diet log id n.	diyet günlük no
Medical
125	Medical	removal of the allergen from the diet n.	alerjen besinin diyetten çekilmesi
126	Medical	weight control diet n.	ağırlık kontrollü diyet
127	Medical	low salty diet n.	az tuzlu diyet
128	Medical	plant-based diet n.	bitkisel beslenmeye dayalı diyet
129	Medical	plant-based diet n.	bitki bazlı diyet
130	Medical	plant-based diet n.	bitkisel beslenme ağırlıklı diyet
131	Medical	diet with poor vitamin d and calcium n.	d vitamini ve kalsiyumdan fakir diyet
132	Medical	a well-balanced diet n.	dengeli bir diyet
133	Medical	diet regulation and toilet training n.	diyetin düzenlenmesi ve tuvalet eğitimi
134	Medical	low caloric diet n.	düşük kalorili diyet
135	Medical	diet ice cream n.	diyet dondurma
136	Medical	diabetic diet n.	diyabet diyeti
137	Medical	low-carbohydrate diet n.	düşük karbonhidratlı diyet
138	Medical	low-carbohydrate diet n.	düşük karbonhidrat diyeti
139	Medical	diet therapy n.	diyet tedavisi
140	Medical	diet patch n.	diyet bandı
141	Medical	elimination diet n.	eliminasyon diyeti
142	Medical	energy-restricted diet n.	enerjisi kısıtlanmış diyet
143	Medical	disease and diet relationship n.	hastalık ve diet ilişkisi
144	Medical	karell diet n.	karell rejiml
145	Medical	calorie restricted diet n.	kaloriden kısıtlı diyet
146	Medical	weight control diet n.	kilo kontrollü diyet
147	Medical	poor diet n.	kötü beslenme
148	Medical	fiber rich diet n.	lif bakımından zengin diyet
149	Medical	orlistat plus low caloric diet n.	orlistat artı düşük kalorili diyet
150	Medical	constant diet n.	sabit diet
151	Medical	semipurified diet n.	semipürifiye diyet
152	Medical	mono-diet n.	tek besin grubu kullanılarak yapılan diet (perhiz)
153	Medical	monophagic diet n.	tek besin grubu kullanılarak yapılan diet (perhiz)
154	Medical	fat free diet n.	yağsız diyet
155	Medical	semipurified diet n.	yarı-saf diyet
156	Medical	high-cholesterol diet n.	yüksek kolesterol diyeti
157	Medical	poor diet n.	yetersiz beslenme
158	Medical	diet patch n.	zayıflama bandı
159	Medical	high-protein diet n.	yüksek proteinli diyet
160	Medical	high-fat diet n.	yüksek yağ içerikli diyet
161	Medical	high-fat diet n.	yüksek yağlı diyet
162	Medical	macrobiotic diet n.	baklagillerden ve tam tahıllardan oluşan bir beslenme şekli
163	Medical	vitamin-deficiency diet n.	vitamin eksikliğine sahip hastalar için hazırlanmış beslenme düzeni
164	Medical	high-vitamin diet n.	vitamin eksikliğine sahip hastalar için hazırlanmış beslenme düzeni
165	Medical	light diet n.	yatalak veya iyileşme döneminde olan kimseler için verilen diyet
166	Medical	obesity diet n.	obezite karşıtı diyet
167	Medical	obesity diet n.	kilo verdiren diyet
168	Medical	obesity diet n.	yağ yaktıran diyet
169	Medical	diabetic diet n.	diyabet hastalarına verilen beslenme programı
170	Medical	clear liquid diet n.	berrak sıvı diyeti
171	Medical	soft diet n.	yumuşak diyet
172	Medical	soft diet n.	çiğnemesi kolay yiyeceklerden oluşan bir beslenme düzeni
173	Medical	change diet and exercise habits v.	diyet ve egzersiz alışkanlıklarını değiştirmek
Food Engineering
174	Food Engineering	allergy diet n.	alerjiye neden olan besinleri içermeyen diyet
175	Food Engineering	low-calorie diet n.	düşük kalorili diyet
176	Food Engineering	low-calorie diet n.	düşük kalorili beslenme düzeni
177	Food Engineering	low-fat diet n.	az yağlı beslenme düzeni
178	Food Engineering	low-sodium diet n.	düşük sodyum diyeti
179	Food Engineering	low-sodium diet n.	düşük sodyumlu beslenme düzeni
Gastronomy
180	Gastronomy	diet desserts n.	diyet tatlılar
181	Gastronomy	diet meal n.	diyet yemeği
182	Gastronomy	diet meal n.	perhiz yemeği
183	Gastronomy	ape diet n.	soya proteini, lif, fındık ve yapraklı yeşil sebzeleri içeren vejetaryen diyet
184	Gastronomy	ulcer diet n.	ülser beslenme
185	Gastronomy	ulcer diet n.	ülser diyeti
186	Gastronomy	ulcer diet n.	sindirimi kolay gıdalarla beslenme
187	Gastronomy	bland diet n.	sindirimi kolay gıdalarla beslenme
188	Gastronomy	diet kitchen n.	ihtiyacı olanlar için özel yemeklerin hazırlandığı mutfak
189	Gastronomy	american diet n.	amerikan beslenme biçimi
Biology
190	Biology	diet (direct interspecies electron transfer) abrev.	türler arasında doğrudan elektron transferi
Marine Biology
191	Marine Biology	balanced diet n.	dengelenmiş besin
192	Marine Biology	formulated diet n.	formüllü yem
193	Marine Biology	compound diet n.	karma yem
194	Marine Biology	micro-encapsulated diet n.	mikro-kapsüllü yem
195	Marine Biology	microparticulate diet n.	mikro-tanecikli yem
196	Marine Biology	complete diet n.	tambesin
Agriculture
197	Agriculture	diet feeder n.	gübre serpme makinesi
History
198	History	diet of worms n.	kutsal roma imparatorluğu'nda 1521 yılında toplanan bir meclis
Environment
199	Environment	diet pyramid n.	besin piramidi
200	Environment	diet pyramid n.	beslenme piramidi
Military
201	Military	bread and water diet n.	katıksız hapis
Sport
202	Sport	bodybuilding diet n.	vücut geliştirme diyeti
Modern Slang
203	Modern Slang	alphabet diet n.	alfabetik sıraya göre her gün o güne denk gelen harfle başlayan yemekler yemek suretiyle yapılan 26 günlük beslenme