Historique

fell

Sens de "fell" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 47 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	fell n.	özellikle ingiltere'nin kuzeyinde engebeli kırlık alanlar
2	General	fell n.	tepe
3	General	fell n.	deri
4	General	fell n.	dik saç
5	General	fell n.	post
6	General	fell n.	otlak
7	General	fell n.	kır
8	General	fell n.	düşürme
9	General	fell n.	tek sezonluk kereste
10	General	fell n.	son ipliğin birleşme noktası
11	General	fell n.	kumaş (dokumada iplerinde) bitiş sırası
12	General	fell n.	(dokumada) son ip sırası
13	General	fell n.	(dokuma ipinde) son sıra
14	General	fell v.	yere sermek
15	General	fell v.	yere yıkmak
16	General	fell v.	düşmek
17	General	fell v.	kesmek
18	General	fell v.	mahvetmek
19	General	fell v.	düşürmek
20	General	fell v.	kesip devirmek
21	General	fell v.	kırmalı dikmek
22	General	fell v.	devirmek
23	General	fell v.	öldürmek
24	General	fell v.	katletmek
25	General	fell v.	kumaş birleştirme dikişi atmak
26	General	fell v.	teyel dikiş atmak
27	General	fell v.	punto dikişi atmak
28	General	fell adj.	merhametsiz
29	General	fell adj.	öldürücü
30	General	fell adj.	insafsız
31	General	fell adj.	korkunç
32	General	fell adj.	zalim
33	General	fell adj.	fesat
34	General	fell adj.	kötü niyetli
35	General	fell adj.	uğursuz
36	General	fell adj.	tekinsiz
37	General	fell adj.	kurnaz
38	General	fell adj.	akıllı
39	General	fell adj.	açıkgöz
40	General	fell adj.	sert
41	General	fell adj.	keskin
42	General	fell adj.	vurucu
43	General	fell adj.	enerjik
44	General	fell adj.	canlı
45	General	fell adj.	ateşli
46	General	fell adj.	neşeli
Textile
47	Textile	fell v.	biçip teyellemek

Sens de "fell" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 131 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	winter fell n.	kış yarı/tepesi
2	General	fell [scotland] n.	dağ
3	General	fell [scotland] n.	tepe
4	General	fell [dialect] [uk] n.	tepelik alan
5	General	fell-walking [uk] n.	bayır koşucusu
6	General	fell-walking [uk] n.	tepelik bölgelerde koşu yapan kimse
7	General	fell trees v.	ağaç kesmek
8	General	fell a tree v.	ağaç devirmek
9	General	fell so sad v.	çok üzülmek
10	General	fell a tree v.	ağaç kesmek
11	General	fell in love with adj.	aşık olmuş
12	General	fell from grace adj.	gözden düşen
13	General	fell [scotland] adj.	ısıran
14	General	fell [scotland] adj.	yakan
15	General	fell [scotland] adj.	istekli
16	General	fell [scotland] adj.	hevesli
17	General	fell [scotland] adj.	tuhaf
18	General	fell [scotland] adj.	garip
19	General	fell [scotland] adj.	acayip
20	General	fell [scotland] adj.	anlaşılmaz
21	General	fell [scotland] adj.	muammalı
Proverb
22	Proverb	little strokes fell great oaks	damlaya damlaya göl olur
23	Proverb	little strokes fell great oaks	damlayan su taşı deler
Colloquial
24	Colloquial	apple fell expr.	elma düştü
25	Colloquial	a button fell off my shirt expr.	gömleğimden bir düğme düştü
26	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	okumamış
27	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	eğitimsiz
28	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	bilgisiz
29	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	köylü
30	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	saf ve tecrübesiz
31	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	gözünü yeni açmış
32	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	dünyadan bir haber
33	Colloquial	just fell off the turnip truck [rural] expr.	dünyadan pek haberi olmayan
34	Colloquial	the bottom fell out of (something) expr.	(bir şey) dibe vurmuş
35	Colloquial	the bottom fell out of (something) expr.	(bir şey) tamamen çökmüş
36	Colloquial	bottom fell out (of something) expr.	(bir şey) dibe vurmuş/vurdu
37	Colloquial	bottom fell out (of something) expr.	(bir şey) tamamen çökmüş/çöktü
Idioms
38	Idioms	a hush fell over something n.	ani bir sessizlik
39	Idioms	a hush fell over someone or something n.	birini bir şeyi saran/kaplayan ani bir sessizlik
40	Idioms	a hush fell over someone or something n.	birine/bir şeye hakim olan ani bir sessizlik
41	Idioms	one fell swoop n.	tek hareket
42	Idioms	one fell swoop n.	tek vuruş
43	Idioms	one fell swoop n.	bir hamle
44	Idioms	one fell swoop n.	tek sefer
45	Idioms	get the fell of v.	alışmak
46	Idioms	hush fell over v.	sessizlik çökmek
47	Idioms	hush fell over v.	sessizlik olmak
48	Idioms	(someone's) mouth fell open expr.	ağzı açık kalmak/kaldı
49	Idioms	in one fell swoop expr.	bir hamlede
50	Idioms	at one fell swoop expr.	bir hamlede
51	Idioms	in one fell swoop expr.	bir çırpıda
52	Idioms	with one fell swoop expr.	bir çırpıda
53	Idioms	at one fell swoop expr.	bir çırpıda
54	Idioms	with one fell swoop expr.	bir hamlede
55	Idioms	just fell off the turnip truck expr.	cahil
56	Idioms	the scales fell from my eyes expr.	gözlerim açıldı
57	Idioms	at one fell swoop expr.	müthiş ani bir darbe ile
58	Idioms	wouldn't know something if you fell over one expr.	üzerine düşsen tanımazsın/farkına varmazsın
59	Idioms	at one fell swoop expr.	bir çırpıda
60	Idioms	at one fell swoop expr.	bir hamlede
61	Idioms	at one fell swoop expr.	tek hareketle
62	Idioms	at one fell swoop expr.	aynı anda
63	Idioms	at one fell swoop expr.	tek vuruşta
64	Idioms	at one fell swoop expr.	aynı zamanda
65	Idioms	at one fell swoop expr.	bir kerde
66	Idioms	at one fell swoop expr.	tek seferde
67	Idioms	in one fell swoop expr.	bir çırpıda
68	Idioms	in one fell swoop expr.	bir hamlede
69	Idioms	in one fell swoop expr.	tek hareketle
70	Idioms	in one fell swoop expr.	aynı anda
71	Idioms	in one fell swoop expr.	tek vuruşta
72	Idioms	in one fell swoop expr.	aynı zamanda
73	Idioms	in one fell swoop expr.	bir kerde
74	Idioms	in one fell swoop expr.	tek seferde
75	Idioms	bottom fell out expr.	bir anda tepe taklak olmuş
76	Idioms	bottom fell out expr.	bir anda ters yüz olmuş
77	Idioms	bottom fell out expr.	dibe vurmuş
78	Idioms	bottom fell out expr.	çökmüş
79	Idioms	bottom fell out expr.	suya düşmüş
80	Idioms	bottom fell out expr.	yıkılmış
81	Idioms	bottom fell out expr.	bir anda tersine dönmüş
82	Idioms	the wheels fell off the bus expr.	işler sarpa sardı
83	Idioms	the wheels fell off the bus expr.	işler ters gitmeye başladı
84	Idioms	the wheels fell off the bus expr.	işler tersine döndü
85	Idioms	the wheels fell off the bus expr.	işler/durum kontrolden çıktı
86	Idioms	the wheels fell off the bus expr.	işler/planlar bozuldu
87	Idioms	the wheels fell off the wagon expr.	işler sarpa sardı
88	Idioms	the wheels fell off the wagon expr.	işler ters gitmeye başladı
89	Idioms	the wheels fell off the wagon expr.	işler tersine döndü
90	Idioms	the wheels fell off the wagon expr.	işler/durum kontrolden çıktı
91	Idioms	the wheels fell off the wagon expr.	işler/planlar bozuldu
92	Idioms	wouldn't know (something) if (one) fell over one expr.	üzerine düşsen tanımazsın/farkına varmazsın
Speaking
93	Speaking	I fell in love expr.	aşık oldum
94	Speaking	I met someone and I fell in love expr.	birisiyle tanıştım ve aşık oldum
95	Speaking	a couple of things fell through expr.	birkaç şey ters gitti
96	Speaking	I fell from the balcony expr.	balkondan düştüm
97	Speaking	I fell down and broke my leg expr.	düştüm ayağımı kırdım
98	Speaking	I fell down and broke my leg expr.	düştüm ve ayağımı kırdım
99	Speaking	it's like everything fell into place expr.	her şey yerli yerine oturdu gibi
100	Speaking	it fell to lot expr.	iş başa düştü
101	Speaking	it fell to my lot expr.	iş bana düştü
102	Speaking	I fell on my shoulder expr.	omzumun üstüne düştüm
103	Speaking	I slipped and fell in the dark expr.	karanlıkta kayıp düştüm
104	Speaking	right before he fell into the coma expr.	komaya girmeden hemen önce
105	Speaking	I slipped and fell expr.	kayıp düştüm
106	Speaking	I fell in love with you expr.	sana aşık oldum
107	Speaking	I just fell over expr.	sadece düştüm
108	Speaking	he fell out the window expr.	pencereden düştü
109	Speaking	I fell asleep expr.	uyumuşum
110	Speaking	I fell asleep expr.	uyuya kalmışım
111	Speaking	I wouldn't know her if she fell on me expr.	yolda görsem tanımam
112	Speaking	I fell madly in love with you expr.	sana deli gibi aşık oldum
Textile
113	Textile	flat fell seam n.	flat-fell dikiş yeri
114	Textile	flat fell seam n.	kollu kot
115	Textile	cloth fell distance n.	kumaş çizgisi mesafesi
116	Textile	flat fell seam n.	kollu kot dikişi
Aeronautic
117	Aeronautic	french-fell seam n.	fransız dikişi
Breeding
118	Breeding	fell pony n.	büyük ve güçlü midillilerden oluşan bir ingiliz midilli ırkı
Forestry
119	Forestry	clear-fell v.	(bir yerdeki) tüm ağaçları kesmek
Sport
120	Sport	fell runner n.	bayır koşucusu
121	Sport	fell runner n.	(özellikle ingiltere'nin kuzeybatısında) tepelik bölgelerde koşu yapan kimse
Slang
122	Slang	just fell off the turnip truck expr.	saf (kimse)
123	Slang	since I fell off my dinosaur expr.	uzun bir süredir
124	Slang	fell out of the ugly tree and hit every branch on the way down expr.	çirkin ördek yavrusu
125	Slang	fell out of the ugly tree and hit every branch on the way down expr.	bakılmayacak kadar çirkin
126	Slang	the wheels fell off expr.	işler sarpa sardı
127	Slang	the wheels fell off expr.	beklenmedik bir sorun çıktı
128	Slang	the wheels fell off expr.	işler ters gitmeye başladı
129	Slang	the wheels fell off expr.	planlar bozuldu
130	Slang	the wheels fell off expr.	olaylar istendiği/planlandığı gibi gitmedi
131	Slang	pfo (pissed, fell over) abrev.	sarhoş ve yaralı olan kimse