hamile - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

hamile



Sens de "hamile" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 60 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hamile pregnant adj.
General
hamile enceinte n.
hamile big with child n.
hamile impregnate n.
hamile in pod n.
hamile family n.
hamile heavy with child n.
hamile pregnant n.
hamile expectant woman n.
hamile expecting adj.
hamile parturient adj.
hamile quick adj.
hamile teemful adj.
hamile heavy adj.
hamile with child adj.
hamile with young adj.
hamile expectant adj.
hamile gravid adj.
hamile childing adj.
hamile big adj.
hamile gestant adj.
hamile great [dialect] adj.
hamile great-bellied adj.
hamile heavy-footed [dialect] adj.
hamile gone adj.
hamile parous adj.
hamile puerperous adj.
Colloquial
hamile light bulb n.
hamile caught adj.
hamile in a familiar way adj.
hamile pillowed adj.
hamile big with adj.
hamile preggy [new zealand] adj.
hamile in the club expr.
Idioms
hamile in the (pudding) club adj.
hamile in a delicate condition expr.
hamile in the family way expr.
hamile up the spout expr.
hamile up the duff expr.
hamile in trouble expr.
hamile up the stick [uk/ireland] expr.
Law
hamile enseint adj.
Medical
hamile pregnant adj.
Biology
hamile distended adj.
Archaic
hamile in an interesting condition expr.
hamile quick with child expr.
Slang
hamile preggers n.
hamile preg (pregnant) n.
hamile high-bellied adj.
hamile knocked up adj.
hamile preggo adj.
hamile pumped adj.
hamile storked adj.
hamile preggers adj.
hamile in a family way expr.
hamile in the family way expr.
British Slang
hamile keith cheggars (rhyming slang on preggars) n.
hamile cheggers (rhyming slang on preggars) n.
hamile preggars n.
hamile sprogged up adj.

Sens de "hamile" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 192 résultat(s)

Turc Anglais
General
hamile elbisesi maternity dress n.
hamile kadınlar pregnant women n.
hamile bırakma impregnation n.
eşleri hamile kalan erkeklerin kısa bir süre sonra hamilelik semptomları yaşaması couvade n.
hamile kadın expectant mother n.
cinsel birleşme olmadan hamile kalma adosculation n.
hamile sütyeni maternity bra n.
hamile anne expectant mom n.
hamile kadın pregnant woman n.
hamile hasta pregnant patient n.
hamile yastığı pregnancy pillow n.
hamile destek yastığı body pillow n.
hamile destek yastığı dakimakura n.
hamile destek yastığı hug pillow n.
hamile destek yastığı dutch wife n.
ikizlere hamile bir kadın a woman pregnant with twins n.
üçüncü kez hamile olan kadın tertigravida n.
hamile elbisesi maternity n.
birlikte yaşayıp hamile kaldığı erkekle evlenen kadın honest woman n.
bazı trenlerde engellilere, yaşlılara ve hamile kadınlara ayrılan ilk vagon courtesy coach n.
hamile kadınlara ve ailelere doğum desteği veren eğitimli refakatçi doula n.
hamile kalma conceiving n.
hamile göbeği pregnancy belly n.
hamile bırakmak impregnate v.
hamile kalmak fall pregnant v.
hamile bırakmak knock someone up v.
hamile kalmak conceive v.
hamile kalmak become pregnant v.
hamile olmak teem v.
hamile olmak be expecting v.
hamile bırakmak fecundate v.
hamile olmak be pregnant v.
hamile kalmak become impregnated v.
hamile kalmak get pregnant v.
birinin bebeğine hamile olmak be pregnant with someone's baby v.
birinin çocuğuna hamile olmak bear one's baby v.
birinin çocuğuna hamile olmak be pregnant with someone's baby v.
birinin bebeğine hamile olmak bear one's baby v.
birisini hamile bırakmak get someone pregnant v.
(birisine) hamile olmak be pregnant with v.
kasten hamile kalmak get pregnant on purpose v.
hamile bir kızı kaçırmak kidnap a pregnant girl v.
bilerek hamile kalmak get pregnant on purpose v.
birine hamile kalmak be pregnant with someone v.
kolayca hamile kalmak get pregnant so easily v.
bir kadını hamile bırakmak make a woman pregnant v.
birinci/ikinci çocuğuna/bebeğine hamile olmak be pregnant with her first/second child/baby v.
hamile kalmak conceive a baby v.
hamile kalmak conceive a child v.
evlilik dışı hamile kalmak conceive a child out of wedlock v.
hamile kalmak be conceived v.
ikiz bebeğe hamile olmak be pregnant with twins v.
ikizlere hamile olmak be pregnant with twins v.
birinden hamile kalmak get pregnant by someone v.
hamile olmak carry v.
yeniden hamile bırakmak reimpregnate v.
(bir kadını) hamile bırakmak beget [obsolete] v.
hamile bırakmak big [dialect] v.
hamile olmak birth [dialect] v.
hamile kalmak fall [dialect] [uk] v.
hamile kalmak fall in [new zealand] v.
hamile olmak breed v.
hamile olmak go v.
çocuğa hamile kalmak gestate v.
hamile olmak impregnate v.
hamile bırakmak improlificate v.
hamile bırakmak ingravidate [obsolete] v.
hamile bırakmak plough v.
hamile bırakmak plow v.
(hamile) bırakmak get v.
ilk kez hamile kalan veya sadece bir çocuk doğuran kadınla ilgili primiparous adj.
hamile kalamayan barren adj.
hamile bırakılmış gravidated [obsolete] adj.
hamile olmayan open adj.
hamile olmayan impregnant [obsolete] adj.
hamile bırakılmış impregnated adj.
hamile bir şekilde gravidly adv.
hamile bir şekilde pregnantly adv.
Phrasals
hamile bırakmak prang up v.
hamile bırakmak knock up v.
hamile bırakmak bang up v.
hamile olmak go with (someone) [obsolete] v.
Phrases
çok az hamile olamazsın you can't be a little bit pregnant expr.
yarım hamile olamazsın you can't be half pregnant expr.
Colloquial
evlenmeden hamile kalma trouble n.
hamile kız pregnant girl n.
cenindeki anormalliklerin teşhisi için hamile kadından amniyotik sıvı alınması amnio n.
hamile göbeği pregnant bump n.
hamile kalmak get caught v.
hamile olmak be up the pole v.
hamile kalmak be up the pole v.
hamile kalmak get pregnant v.
hamile kalmak sprain ankle v.
hamile olmak sprain ankle v.
hamile kalmış caught adj.
karnı büyümüş/şişmiş (hamile) pillowed adj.
aklı fikri hamile kalmakta so desperate to get pregnant expr.
Idioms
hamile olduğu belli olmaya başlama baby bump n.
evlilik dışı hamile kalmış kadının babasının zorlamasıyla yapılan evlilik a shotgun wedding [old-fashioned] n.
evlilik dışı hamile kalmış kadının babasının zorlamasıyla yapılan evlilik a shotgun marriage [old-fashioned] n.
hamile olmak, hamile kalmak be up the stick v.
hamile kalmaya çalışmak try for a baby v.
bir bebeğe hamile olmak have one in the oven v.
hamile kalmak have a bun in the oven v.
hamile olmak have a bun in the oven v.
hamile olmak be with child v.
hamile kalmak sprain one's ankle v.
hamile olmak/kalmak get in an interesting condition v.
hamile olmak/kalmak be in an interesting condition v.
hamile olmak be in the club v.
hamile olmak be in the pudding club v.
hamile olmak sprain one's ankle v.
hamile olmak be in a family way v.
hamile kalmak be up the duff v.
hamile olmak be in the family way v.
hamile kalmak be up the spout v.
hamile olmak be up the duff v.
hamile olmak be up the spout v.
(birisinden) hamile kalmak have a bun in the oven v.
bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak get into trouble v.
bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak get somebody into trouble [old-fashioned] v.
hamile olmak wear (one's) apron high v.
bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak get somebody into trouble [old-fashioned] v.
birini plansız/yanlışlıkla hamile bırakmak slip one past the goalie/keeper/goaltender v.
görünür biçimde hamile great with child adj.
evlenmeden hamile kalmış caught short expr.
hamile (ve evlenmemiş) in trouble expr.
kadın hamile the rabbit died expr.
evlilik dışı/genç yaşta hamile in trouble expr.
istenmeyen şekilde hamile in trouble expr.
Formal
hamile bırakılmamış unimpregnated adj.
Speaking
beni hamile bırakmanı istiyorum I want you to make me pregnant expr.
hamile değilsiniz you are not pregnant expr.
hamile değilsin you are not pregnant expr.
hamile değilsin you're not pregnant expr.
hamile değilsiniz you're not pregnant expr.
hamile olduğunu ne zaman öğrendin? when did you find out that you were pregnant? expr.
nasıl hamile kaldın? how did you get pregnant? expr.
ne kadar çabalasam da bir türlü karım hamile kalmıyor I can't get my wife pregnant no matter how hard I try expr.
ne kadar çabalasam da bir türlü karımı hamile bırakamıyorum I can't get my wife pregnant no matter how hard I try expr.
Trade/Economic
hamile yazılı çek bearer check n.
hamile yazılı senetler bearer securities n.
hamile yazılı bearer n.
Law
evlilik öncesi hamile kalma antenuptial pregnancy n.
evlilik öncesi hamile kalma antenuptial conception n.
hamile muharrer senetlerin hükümsüzlüğü cancellation of securities to bearer n.
zorla hamile bırakma forced pregnancy n.
Textile
hamile giysisi maternity wear n.
hamile giysisi maternity clothes n.
hamile giysisi pregnant clothes n.
hamile giyisisi maternity wear n.
Medical
hamile kadın gravida n.
hamile kalabilme fecundability n.
hamile unutkanlığı momnesia n.
mevcut bir hamilelik esnasında ikinci yavruya hamile kalma superfecundation n.
cenindeki anormalliklerin teşhisi için hamile kadından amniyotik sıvı alınması amniocentesis n.
hamile olmadığı halde hamilelik belirtileri gösterme false pregnancy n.
gebe/hamile olmayan non-pregnant adj.
hamile olmayan unpregnant adj.
Psychology
hamile kalma endişesi pregnancy scare n.
Veterinary
hamile koyunlarda görülen bir uyku hastalığı sleepy sickness [new zealand] n.
Biology
hamile kadınların idrarında bulunan östriol veya östrojen hormonu theelol n.
hamile bırakmak distend v.
hamile bırakabilir virile adj.
Marine Biology
hamile (balık) gravid adj.
Zoology
hamile (hayvan) with young adj.
Social Sciences
yom kippur'dan sonra hamile yahudi kadınlarda gözlemlenen erken doğum başlangıcı yom kippur effect n.
Religious
erkeğin döllemesi olmaksızın hamile kalma parthenogenesis n.
erkeğin döllemesi olmaksızın hamile kalma parthenogeny n.
Archaic
hamile bırakma improlificate n.
hamile bırakmak get with child v.
Slang
hamile karnı/göbeği bump n.
sık hamile kalan kadın cow n.
birini hamile bırakmak knock up somebody v.
birini hamile bırakmak knock someone up v.
birini hamile bırakmak knock somebody up v.
hamile kalmak/olmak been had v.
hamile kalmak/olmak was had v.
hamile kalmak get knocked up v.
hamile kalmak/olmak have been had v.
evlilik dışı hamile kalmak be caught short v.
evli değilken hamile kalmak be caught short v.
evlenmeden hamile kalmak be caught short v.
gayrimeşru hamile kalmak be caught short v.
hamile olduğunu öğrenmek kill the rabbit [obsolete] v.
hamile kalmış knocked up adj.
hamile kadın preggo adj.
hamile bırakılmış pumped adj.
British Slang
genç yaşta hamile bırakılarak çocuk sahibi olmuş kenar mahalle kızı pramface n.
hamile kalma amacıyla seks yapan kimse sperm bandit n.
birini hamile bırakmak bang (someone) up v.
Modern Slang
hamile olup olmadığını anlamak için bazı soruları cevaplayarak çözülen bir test am I pregnant test n.