Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
hamile
"hamile"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
hamile
pregnant
s.
General
2
Genel
hamile
enceinte
i.
3
Genel
hamile
big with child
i.
4
Genel
hamile
impregnate
i.
5
Genel
hamile
in pod
i.
6
Genel
hamile
family
i.
7
Genel
hamile
heavy with child
i.
8
Genel
hamile
pregnant
i.
9
Genel
hamile
expectant woman
i.
10
Genel
hamile
expecting
s.
11
Genel
hamile
parturient
s.
12
Genel
hamile
quick
s.
13
Genel
hamile
teemful
s.
14
Genel
hamile
heavy
s.
15
Genel
hamile
with child
s.
16
Genel
hamile
with young
s.
17
Genel
hamile
expectant
s.
18
Genel
hamile
gravid
s.
19
Genel
hamile
childing
s.
20
Genel
hamile
big
s.
21
Genel
hamile
gestant
s.
22
Genel
hamile
great [dialect]
s.
23
Genel
hamile
great-bellied
s.
24
Genel
hamile
heavy-footed [dialect]
s.
25
Genel
hamile
gone
s.
26
Genel
hamile
parous
s.
27
Genel
hamile
puerperous
s.
Colloquial
28
Konuşma Dili
hamile
light bulb
i.
29
Konuşma Dili
hamile
caught
s.
30
Konuşma Dili
hamile
in a familiar way
s.
31
Konuşma Dili
hamile
pillowed
s.
32
Konuşma Dili
hamile
big with
s.
33
Konuşma Dili
hamile
preggy [new zealand]
s.
34
Konuşma Dili
hamile
in the club
expr.
Idioms
35
Deyim
hamile
in the (pudding) club
s.
36
Deyim
hamile
in a delicate condition
expr.
37
Deyim
hamile
in the family way
expr.
38
Deyim
hamile
up the spout
expr.
39
Deyim
hamile
up the duff
expr.
40
Deyim
hamile
in trouble
expr.
41
Deyim
hamile
up the stick [uk/ireland]
expr.
Law
42
Hukuk
hamile
enseint
s.
Medical
43
Medikal
hamile
pregnant
s.
Biology
44
Biyoloji
hamile
distended
s.
Archaic
45
Eski Kullanım
hamile
in an interesting condition
expr.
46
Eski Kullanım
hamile
quick with child
expr.
Slang
47
Argo
hamile
preggers
i.
48
Argo
hamile
preg (pregnant)
i.
49
Argo
hamile
high-bellied
s.
50
Argo
hamile
knocked up
s.
51
Argo
hamile
preggo
s.
52
Argo
hamile
pumped
s.
53
Argo
hamile
storked
s.
54
Argo
hamile
preggers
s.
55
Argo
hamile
in a family way
expr.
56
Argo
hamile
in the family way
expr.
British Slang
57
İngiliz Argosu
hamile
keith cheggars (rhyming slang on preggars)
i.
58
İngiliz Argosu
hamile
cheggers (rhyming slang on preggars)
i.
59
İngiliz Argosu
hamile
preggars
i.
60
İngiliz Argosu
hamile
sprogged up
s.
"hamile"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 192 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hamile elbisesi
maternity dress
i.
2
Genel
hamile kadınlar
pregnant women
i.
3
Genel
hamile bırakma
impregnation
i.
4
Genel
eşleri hamile kalan erkeklerin kısa bir süre sonra hamilelik semptomları yaşaması
couvade
i.
5
Genel
hamile kadın
expectant mother
i.
6
Genel
cinsel birleşme olmadan hamile kalma
adosculation
i.
7
Genel
hamile sütyeni
maternity bra
i.
8
Genel
hamile anne
expectant mom
i.
9
Genel
hamile kadın
pregnant woman
i.
10
Genel
hamile hasta
pregnant patient
i.
11
Genel
hamile yastığı
pregnancy pillow
i.
12
Genel
hamile destek yastığı
body pillow
i.
13
Genel
hamile destek yastığı
dakimakura
i.
14
Genel
hamile destek yastığı
hug pillow
i.
15
Genel
hamile destek yastığı
dutch wife
i.
16
Genel
ikizlere hamile bir kadın
a woman pregnant with twins
i.
17
Genel
üçüncü kez hamile olan kadın
tertigravida
i.
18
Genel
hamile elbisesi
maternity
i.
19
Genel
birlikte yaşayıp hamile kaldığı erkekle evlenen kadın
honest woman
i.
20
Genel
bazı trenlerde engellilere, yaşlılara ve hamile kadınlara ayrılan ilk vagon
courtesy coach
i.
21
Genel
hamile kadınlara ve ailelere doğum desteği veren eğitimli refakatçi
doula
i.
22
Genel
hamile kalma
conceiving
i.
23
Genel
hamile göbeği
pregnancy belly
i.
24
Genel
hamile bırakmak
impregnate
f.
25
Genel
hamile kalmak
fall pregnant
f.
26
Genel
hamile bırakmak
knock someone up
f.
27
Genel
hamile kalmak
conceive
f.
28
Genel
hamile kalmak
become pregnant
f.
29
Genel
hamile olmak
teem
f.
30
Genel
hamile olmak
be expecting
f.
31
Genel
hamile bırakmak
fecundate
f.
32
Genel
hamile olmak
be pregnant
f.
33
Genel
hamile kalmak
become impregnated
f.
34
Genel
hamile kalmak
get pregnant
f.
35
Genel
birinin bebeğine hamile olmak
be pregnant with someone's baby
f.
36
Genel
birinin çocuğuna hamile olmak
bear one's baby
f.
37
Genel
birinin çocuğuna hamile olmak
be pregnant with someone's baby
f.
38
Genel
birinin bebeğine hamile olmak
bear one's baby
f.
39
Genel
birisini hamile bırakmak
get someone pregnant
f.
40
Genel
(birisine) hamile olmak
be pregnant with
f.
41
Genel
kasten hamile kalmak
get pregnant on purpose
f.
42
Genel
hamile bir kızı kaçırmak
kidnap a pregnant girl
f.
43
Genel
bilerek hamile kalmak
get pregnant on purpose
f.
44
Genel
birine hamile kalmak
be pregnant with someone
f.
45
Genel
kolayca hamile kalmak
get pregnant so easily
f.
46
Genel
bir kadını hamile bırakmak
make a woman pregnant
f.
47
Genel
birinci/ikinci çocuğuna/bebeğine hamile olmak
be pregnant with her first/second child/baby
f.
48
Genel
hamile kalmak
conceive a baby
f.
49
Genel
hamile kalmak
conceive a child
f.
50
Genel
evlilik dışı hamile kalmak
conceive a child out of wedlock
f.
51
Genel
hamile kalmak
be conceived
f.
52
Genel
ikiz bebeğe hamile olmak
be pregnant with twins
f.
53
Genel
ikizlere hamile olmak
be pregnant with twins
f.
54
Genel
birinden hamile kalmak
get pregnant by someone
f.
55
Genel
hamile olmak
carry
f.
56
Genel
yeniden hamile bırakmak
reimpregnate
f.
57
Genel
(bir kadını) hamile bırakmak
beget [obsolete]
f.
58
Genel
hamile bırakmak
big [dialect]
f.
59
Genel
hamile olmak
birth [dialect]
f.
60
Genel
hamile kalmak
fall [dialect] [uk]
f.
61
Genel
hamile kalmak
fall in [new zealand]
f.
62
Genel
hamile olmak
breed
f.
63
Genel
hamile olmak
go
f.
64
Genel
çocuğa hamile kalmak
gestate
f.
65
Genel
hamile olmak
impregnate
f.
66
Genel
hamile bırakmak
improlificate
f.
67
Genel
hamile bırakmak
ingravidate [obsolete]
f.
68
Genel
hamile bırakmak
plough
f.
69
Genel
hamile bırakmak
plow
f.
70
Genel
(hamile) bırakmak
get
f.
71
Genel
ilk kez hamile kalan veya sadece bir çocuk doğuran kadınla ilgili
primiparous
s.
72
Genel
hamile kalamayan
barren
s.
73
Genel
hamile bırakılmış
gravidated [obsolete]
s.
74
Genel
hamile olmayan
open
s.
75
Genel
hamile olmayan
impregnant [obsolete]
s.
76
Genel
hamile bırakılmış
impregnated
s.
77
Genel
hamile bir şekilde
gravidly
zf.
78
Genel
hamile bir şekilde
pregnantly
zf.
Phrasals
79
Öbek Fiiller
hamile bırakmak
prang up
f.
80
Öbek Fiiller
hamile bırakmak
knock up
f.
81
Öbek Fiiller
hamile bırakmak
bang up
f.
82
Öbek Fiiller
hamile olmak
go with (someone) [obsolete]
f.
Phrases
83
İfadeler
çok az hamile olamazsın
you can't be a little bit pregnant
expr.
84
İfadeler
yarım hamile olamazsın
you can't be half pregnant
expr.
Colloquial
85
Konuşma Dili
evlenmeden hamile kalma
trouble
i.
86
Konuşma Dili
hamile kız
pregnant girl
i.
87
Konuşma Dili
cenindeki anormalliklerin teşhisi için hamile kadından amniyotik sıvı alınması
amnio
i.
88
Konuşma Dili
hamile göbeği
pregnant bump
i.
89
Konuşma Dili
hamile kalmak
get caught
f.
90
Konuşma Dili
hamile olmak
be up the pole
f.
91
Konuşma Dili
hamile kalmak
be up the pole
f.
92
Konuşma Dili
hamile kalmak
get pregnant
f.
93
Konuşma Dili
hamile kalmak
sprain ankle
f.
94
Konuşma Dili
hamile olmak
sprain ankle
f.
95
Konuşma Dili
hamile kalmış
caught
s.
96
Konuşma Dili
karnı büyümüş/şişmiş (hamile)
pillowed
s.
97
Konuşma Dili
aklı fikri hamile kalmakta
so desperate to get pregnant
expr.
Idioms
98
Deyim
hamile olduğu belli olmaya başlama
baby bump
i.
99
Deyim
evlilik dışı hamile kalmış kadının babasının zorlamasıyla yapılan evlilik
a shotgun wedding [old-fashioned]
i.
100
Deyim
evlilik dışı hamile kalmış kadının babasının zorlamasıyla yapılan evlilik
a shotgun marriage [old-fashioned]
i.
101
Deyim
hamile olmak, hamile kalmak
be up the stick
f.
102
Deyim
hamile kalmaya çalışmak
try for a baby
f.
103
Deyim
bir bebeğe hamile olmak
have one in the oven
f.
104
Deyim
hamile kalmak
have a bun in the oven
f.
105
Deyim
hamile olmak
have a bun in the oven
f.
106
Deyim
hamile olmak
be with child
f.
107
Deyim
hamile kalmak
sprain one's ankle
f.
108
Deyim
hamile olmak/kalmak
get in an interesting condition
f.
109
Deyim
hamile olmak/kalmak
be in an interesting condition
f.
110
Deyim
hamile olmak
be in the club
f.
111
Deyim
hamile olmak
be in the pudding club
f.
112
Deyim
hamile olmak
sprain one's ankle
f.
113
Deyim
hamile olmak
be in a family way
f.
114
Deyim
hamile kalmak
be up the duff
f.
115
Deyim
hamile olmak
be in the family way
f.
116
Deyim
hamile kalmak
be up the spout
f.
117
Deyim
hamile olmak
be up the duff
f.
118
Deyim
hamile olmak
be up the spout
f.
119
Deyim
(birisinden) hamile kalmak
have a bun in the oven
f.
120
Deyim
bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak
get into trouble
f.
121
Deyim
bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak
get somebody into trouble [old-fashioned]
f.
122
Deyim
hamile olmak
wear (one's) apron high
f.
123
Deyim
bir kadını evlilik dışı hamile bırakmak
get somebody into trouble [old-fashioned]
f.
124
Deyim
birini plansız/yanlışlıkla hamile bırakmak
slip one past the goalie/keeper/goaltender
f.
125
Deyim
görünür biçimde hamile
great with child
s.
126
Deyim
evlenmeden hamile kalmış
caught short
expr.
127
Deyim
hamile (ve evlenmemiş)
in trouble
expr.
128
Deyim
kadın hamile
the rabbit died
expr.
129
Deyim
evlilik dışı/genç yaşta hamile
in trouble
expr.
130
Deyim
istenmeyen şekilde hamile
in trouble
expr.
Formal
131
Resmi
hamile bırakılmamış
unimpregnated
s.
Speaking
132
Konuşma
beni hamile bırakmanı istiyorum
I want you to make me pregnant
expr.
133
Konuşma
hamile değilsiniz
you are not pregnant
expr.
134
Konuşma
hamile değilsin
you are not pregnant
expr.
135
Konuşma
hamile değilsin
you're not pregnant
expr.
136
Konuşma
hamile değilsiniz
you're not pregnant
expr.
137
Konuşma
hamile olduğunu ne zaman öğrendin?
when did you find out that you were pregnant?
expr.
138
Konuşma
nasıl hamile kaldın?
how did you get pregnant?
expr.
139
Konuşma
ne kadar çabalasam da bir türlü karım hamile kalmıyor
I can't get my wife pregnant no matter how hard I try
expr.
140
Konuşma
ne kadar çabalasam da bir türlü karımı hamile bırakamıyorum
I can't get my wife pregnant no matter how hard I try
expr.
Trade/Economic
141
Ticaret/Ekonomi
hamile yazılı çek
bearer check
i.
142
Ticaret/Ekonomi
hamile yazılı senetler
bearer securities
i.
143
Ticaret/Ekonomi
hamile yazılı
bearer
i.
Law
144
Hukuk
evlilik öncesi hamile kalma
antenuptial pregnancy
i.
145
Hukuk
evlilik öncesi hamile kalma
antenuptial conception
i.
146
Hukuk
hamile muharrer senetlerin hükümsüzlüğü
cancellation of securities to bearer
i.
147
Hukuk
zorla hamile bırakma
forced pregnancy
i.
Textile
148
Tekstil
hamile giysisi
maternity wear
i.
149
Tekstil
hamile giysisi
maternity clothes
i.
150
Tekstil
hamile giysisi
pregnant clothes
i.
151
Tekstil
hamile giyisisi
maternity wear
i.
Medical
152
Medikal
hamile kadın
gravida
i.
153
Medikal
hamile kalabilme
fecundability
i.
154
Medikal
hamile unutkanlığı
momnesia
i.
155
Medikal
mevcut bir hamilelik esnasında ikinci yavruya hamile kalma
superfecundation
i.
156
Medikal
cenindeki anormalliklerin teşhisi için hamile kadından amniyotik sıvı alınması
amniocentesis
i.
157
Medikal
hamile olmadığı halde hamilelik belirtileri gösterme
false pregnancy
i.
158
Medikal
gebe/hamile olmayan
non-pregnant
s.
159
Medikal
hamile olmayan
unpregnant
s.
Psychology
160
Psikoloji
hamile kalma endişesi
pregnancy scare
i.
Veterinary
161
Veterinerlik
hamile koyunlarda görülen bir uyku hastalığı
sleepy sickness [new zealand]
i.
Biology
162
Biyoloji
hamile kadınların idrarında bulunan östriol veya östrojen hormonu
theelol
i.
163
Biyoloji
hamile bırakmak
distend
f.
164
Biyoloji
hamile bırakabilir
virile
s.
Marine Biology
165
Deniz Biyolojisi
hamile (balık)
gravid
s.
Zoology
166
Zooloji
hamile (hayvan)
with young
s.
Social Sciences
167
Sosyal Bilimler
yom kippur'dan sonra hamile yahudi kadınlarda gözlemlenen erken doğum başlangıcı
yom kippur effect
i.
Religious
168
Dini
erkeğin döllemesi olmaksızın hamile kalma
parthenogenesis
i.
169
Dini
erkeğin döllemesi olmaksızın hamile kalma
parthenogeny
i.
Archaic
170
Eski Kullanım
hamile bırakma
improlificate
i.
171
Eski Kullanım
hamile bırakmak
get with child
f.
Slang
172
Argo
hamile karnı/göbeği
bump
i.
173
Argo
sık hamile kalan kadın
cow
i.
174
Argo
birini hamile bırakmak
knock up somebody
f.
175
Argo
birini hamile bırakmak
knock someone up
f.
176
Argo
birini hamile bırakmak
knock somebody up
f.
177
Argo
hamile kalmak/olmak
been had
f.
178
Argo
hamile kalmak/olmak
was had
f.
179
Argo
hamile kalmak
get knocked up
f.
180
Argo
hamile kalmak/olmak
have been had
f.
181
Argo
evlilik dışı hamile kalmak
be caught short
f.
182
Argo
evli değilken hamile kalmak
be caught short
f.
183
Argo
evlenmeden hamile kalmak
be caught short
f.
184
Argo
gayrimeşru hamile kalmak
be caught short
f.
185
Argo
hamile olduğunu öğrenmek
kill the rabbit [obsolete]
f.
186
Argo
hamile kalmış
knocked up
s.
187
Argo
hamile kadın
preggo
s.
188
Argo
hamile bırakılmış
pumped
s.
British Slang
189
İngiliz Argosu
genç yaşta hamile bırakılarak çocuk sahibi olmuş kenar mahalle kızı
pramface
i.
190
İngiliz Argosu
hamile kalma amacıyla seks yapan kimse
sperm bandit
i.
191
İngiliz Argosu
birini hamile bırakmak
bang (someone) up
f.
Modern Slang
192
Modern Argo
hamile olup olmadığını anlamak için bazı soruları cevaplayarak çözülen bir test
am I pregnant test
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hamile
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy