kimseler - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kimseler



Sens de "kimseler" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
kimseler folks n.

Sens de "kimseler" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 188 résultat(s)

Turc Anglais
General
dinci/meslekten olmayan kimseler laymen n.
aynı sınıftan kimseler tribe n.
ölmüş kimseler hakkında yazı yazan kimse necrologist n.
hukukçu olmayan kimseler layman n.
işitme engelli kimseler persons having impaired hearing n.
işitme özürlü kimseler persons having impaired hearing n.
suç işleyen kimseler underworld n.
işsiz kimseler unemployed people n.
istihdam edilmemiş kimseler unemployed people n.
hiçbir sosyal sınıfa ait olmayan kimseler untouchables n.
toplumdan dışlanan kimseler untouchables n.
en değerli, yetenekli veya ünlü kimseler best n.
olağanüstü bölgeden tahliye edilen kimseler evacuees n.
(ingiltere'de) dokumacı kimseler için kullanılan mesleki bir soyadı webster n.
topluluk, sektör, meslek gibi bir grupta bulunan önemli veya nüfuzlu kimseler whos who n.
medenileşmemiş kimseler için kullanılan bir soyadı wild n.
işlenmemiş topraklarda yaşayan kimseler için kullanılan bir soyadı wild n.
geveze kimseler windies n.
çaresiz kimseler hard core n.
kulağı ağır işiten kimseler hard of hearing n.
çaresiz kimseler hardcore n.
çaresiz kimseler hard-core n.
dik kafalı kimseler hardheads n.
inatçı kimseler hardheads n.
göçe katılan kimseler migration n.
belirli bir dönemde göç eden kimseler migration n.
uyumlu kimseler harmonious n.
değersiz kimseler hinderlings [dialect] [uk] n.
korkak kimseler hinderlings [dialect] [uk] n.
yozlaşmış kimseler hinderlings [dialect] [uk] n.
soysuz kimseler hinderlings [dialect] [uk] n.
elit kimseler hoi polloi n.
seçkin kimseler hoi polloi n.
varlıklı kimseler hoi polloi n.
yüksek sosyal statülü kimseler hoi polloi n.
evdeki kimseler homefolk n.
evsiz kimseler homeless n.
çok komik kimseler hoots n.
itibarsız kimseler riffraff n.
itibarsız kimseler riff-raff n.
avam kimseler clamjamfry n.
avam kimseler clanjamfray n.
avam kimseler clanjamfrie n.
ahlaksız kimseler demi monde n.
ahlaksız kimseler demimonde n.
aşırı doz uyuşturucu almış kimseler ods n.
değersiz kimseler offal n.
itibarsız kimseler roughscuff n.
itibarsız kimseler rough-scruff n.
alt sınıf mensubu kimseler rout n.
at yarışıyla bağlantılı kimseler connection [uk] n.
yardım edip etkili olabilecek kimseler connections n.
muhalif kimseler dissidents n.
karşıt görüşlü kimseler dissidents n.
mutabık kimseler dittoheads n.
bedava giriş yapan kimseler paper n.
topluma mal olmuş kimseler pantheon n.
aynı zamanda yaşayan kimseler coevals n.
yakın yaştaki kimseler coevals n.
davranış ilişki kurulan kimseler conversation [obsolete] n.
başıboş kimseler flotsam n.
sırada oturan kimseler pew n.
kırmızı elbise giyen kimseler scarlet n.
belirli türden kimseler ile ünlü yer seminary n.
fransız kökenli kimseler french n.
kötü niyetli kimseler bad actors n.
kötü kimseler bad actors n.
birinin soyundan gelen kimseler stirps n.
birbirine uygun olmayan (kimseler) unsuited adj.
aynı cinsiyetten olan kimseler arasındaki sosyal ilişkilerle ilgili homosocial adj.
aynı cinsiyetten olan kimseler arasındaki sosyal ilişkilere ait homosocial adj.
mississippi'de yaşayan kimseler ile ilişkili mississippian adj.
mississippi nehri bölgesinde yaşayan kimseler ile ilişkili mississippian adj.
ahlaksız kimseler ile ilgili demimondaine adj.
şartlı tahliye edilmiş kimseler ile ilişkili parole adj.
az tanınmış kimseler arasında below the salt adv.
ilgili kimse veya kimseler who pron.
kastedilen kimse veya kimseler who pron.
bahsedilen kimse veya kimseler who pron.
Colloquial
vasıfsız, sıradan kimseler lay people n.
tıbbi tedaviye ihtiyacı olmayıp güven duymak için veya duygusal sorunlar nedeniyle doktora giden kimseler worried well n.
sıradan kimseler odds and sods [uk] n.
histerik kimseler meemies n.
Idioms
önemsiz kimseler small fry n.
ağzı süt kokan kimseler babes in the woods n.
deneyimsiz kimseler babes in the wood n.
seçkin kimseler beautiful people n.
kalburüstü kimseler beautiful people n.
yüksek tabakadan kimseler beautiful people n.
seçkin kimseler the beautiful people n.
kalburüstü kimseler the beautiful people n.
yüksek tabakadan kimseler the beautiful people n.
istenmeyen/zor/tehlikeli işlerin yaptırıldığı kimseler cannon fodder n.
istenmeyen/zor/tehlikeli işlere koşulan kimseler cannon fodder n.
ateşe atılan kimseler cannon fodder n.
yem olarak kullanılan kimseler cannon fodder n.
önden yem olarak öne sürülen kimseler cannon fodder n.
yüksek rütbeli kimseler high-ups n.
yüksek konumdaki kimseler high-ups n.
üst düzey kimseler high-ups n.
yüksek rütbeli kimseler higher-ups n.
yüksek konumdaki kimseler higher-ups n.
üst düzey kimseler higher-ups n.
jet sosyeteden kimseler jet-setters n.
jet sosyete mensubu kimseler jet-setters n.
jet sosyeteden kimseler jet-set n.
jet sosyete mensubu kimseler jet-set n.
sert/zalim/huysuz kimseler meanies n.
cimri kimseler meanies n.
bir başarıda emeği geçmiş olduğu halde adı zikredilmeyen kimseler unsung heroes n.
hak ettiği değeri görmeyen kimseler unsung heroes n.
ortalığı karıştıran kimseler waggers n.
kışkırtan kimseler waggers n.
aman kimseler duymasın mum is the word expr.
kimseler duymasın ama between you and me and the gatepost expr.
kimseler duymasın ama between you and me and the wall expr.
kimseler duymasın mum is the word expr.
kimseler duymasın ama between you and me and the bed post expr.
Speaking
etrafta kimseler yoktu there was nobody around expr.
Trade/Economic
acil durumda ulaşılacak kimseler emergency contact names n.
otomasyonun ortaya çıkarttığı işsiz kimseler technologically displaced worker n.
teknolojik gelişmenin ortaya çıkarttığı işsiz kimseler technologically displaced worker n.
varlıklı, çocuksuz ve evli kimseler için tasarlanmış dinkie adj.
Law
kanunen bakılmakla yükümlü olan kimseler legal dependents n.
yargıçlar, belediye başkanları ve diğer bazı yüksek mevkili kimseler için kullanılan bir hitap şekli worship [uk] n.
farklı milletlerden olan kimseler arasında adaleti sağlamak için yerli ve yabancı hakimlerden oluşan (mahkeme) mixed adj.
farklı kimseler veya organlarca belirlenebilir görüşlere veya hususlara sahip olan mixed adj.
farklı kimseler veya organlarca tayin edilebilir görüşlere veya hususlara sahip olan mixed adj.
farklı kimseler veya organlarca saptanabilir görüşlere veya hususlara sahip olan mixed adj.
Politics
ülke içinde göç etmek zorunda kalmış kimseler internally displaced persons n.
mandingo halkına mensup kimseler mandingos n.
kasaba veya ilçelerindeki yoksullara yardım etmeyi amaçlayan kurula atanan veya seçilen kimseler guardians of the poor n.
(güney ve orta amerika'da) gizlice tutuklanıp muhtemelen hapsedilmiş veya öldürülmüş kimseler the disappeared n.
(ingiliz iç savaşı'nda) kral karşıtı meclise destek veren kimseler parliamentarians n.
(islam ülkelerinde) asil soydan gelen veya siyasi açıdan önemli kimseler ile ilişkili shereefian adj.
Insurance
sigortası olmayan kimseler the uninsured n.
Medical
aynı türe mensup kimseler arasında kan nakli homohemotherapy n.
yatalak veya iyileşme döneminde olan kimseler için verilen diyet light diet n.
Social Sciences
abd'de karavan parklarında yaşayan fakir kimseler trailer trash n.
70-80 yaş grubu arasında olan kimseler super-ager n.
70-80 yaş grubu arasında olan kimseler superager n.
wichita halkından olan kimseler wichitas n.
ritim ve blues müzik dinleyip motosiklet kullanan kimseler mods n.
sahra altı afrika halklarının soyundan gelip batı yarımkürede yaşayan kimseler diaspora n.
(italya ve ispanyol asıllı kimseler arasında) hemşehri paesan n.
(italya ve ispanyol asıllı kimseler arasında) hemşehri paesano n.
History
(antik yunan'da) atina’da yaşayan hür kimseler arasında en alt tabakada yer alan kimse thete n.
yahudi gelenekleri, hukuku veya ahlakını bilmeyen kimseler ame haarez n.
orta çağ'da yaşamış kimseler mediaevals n.
belirli bir olay sonrası doğan kimseler postnati n.
(iskoçya) ingiltere ile birleşme sonrası doğan kimseler postnati n.
(abd) bağımsızlık bildirisi sonrası doğan kimseler postnati n.
Religious
dinine içtenlikle sadık olan dindar kimseler the devout n.
bir kilisenin mensubu olmayan kimseler unchurched n.
bir kilisede öğretisel otorite sahibi kimseler magisterium n.
eskiden ingiltere'deki kiliselerde adı dua listesinde olan kimseler için okunan bir dua bidding prayer n.
lanetlenmiş kimseler için ceza olarak görülen sonsuz ateş yeri hellfire n.
kutsallık atfedilen kimseler veya şeyler holy n.
seçilmiş kimseler chosen people n.
ayrı görüşte olan kimseler grubu separation n.
hiçbir soyut varlığa inanmayarak kendi dünyalarının tanrısı olduğuna inanan kimseler ile ilgili luciferian adj.
din değiştiren kimseler için piskopos tarafından edilen dua parathetic adj.
Environment
yüksek dozajda radyasyona maruz kalarak etkilenmiş, yaralanmış kimseler contaminated, injured, or exposed individual n.
Geography
aynı meridyende yaşayıp farklı yarım kürelerde bulunan kimseler antoeci n.
hesse'de yaşayan kimseler hessians n.
Military
narkotik operasyonlarında sıralama ölçütünü karşılayan kimseler track of interest n.
ordunun çeşitli bölümlerine mensup kimseler ile ilişkili multiservice adj.
Sport
yalnızca televizyonda yayınlanmak amacıyla yapılan ve katılımcıların meşhur kimseler arasında seçildiği spor müsabakası trashsport n.
Music
(15. ve 16. yüzyılda) şiir ve müziği geliştirmek için bir araya gelen orta sınıf işçi ve zanaatkarların oluşturduğu çeşitli alman loncalarına mensup kimseler mastersingers n.
Cinema
rol alan kimseler (bir tiyatro oyununda/filmde) cast n.
Abbreviation
narkotik operasyonlarında sıralama ölçütünü karşılayan kimseler toi (track of interest) n.
Archaic
soylu kimseler dignity n.
Slang
aynı huylu kimseler birds of a feather flock together n.
başarılı kimseler tall poppies n.
keçi ya da koyun yetiştiriciliği yapan kimseler için kullanılan son derece kaba/aşağılayıcı bir ifade goatfucker n.
beyaz ırka mensup kimseler mister charlie n.
beyaz ırka mensup kimseler mr. charlie n.
beyaz tenli kimseler için kullanılan aşağılayıcı bir sözcük ofay n.
pis/pasaklı kimseler scuzzes n.
kötü/aşağılık kimseler scuzzes n.
abd'de karavan parklarında yaşayan fakir kimseler tpt (trailer park trash) n.
abd'de karavan parklarında yaşayan fakir kimseler trailer (park) trash n.
British Slang
at binme veya avcılık gibi etkinliklere katılan orta üst sınıftan kimseler green welly brigade n.
Modern Slang
amerika'da büyümüş ve amerikalı gibi davranan hint/pakistanlı/bangladeşli kimseler için kullanılan aşağılayıcı bir tabir abcd (american born confused desi) n.
alfa romeo marka araba fanatiği kimseler alfisti n.
alfa romeo marka araba hayranı/tutkunu kimseler alfisti n.
ataları iç savaştan önce amerika'da köle olan kimseler ados (american descendants of slavery) abrev.
amerika'da köle olan afrikalıların soyundan gelen kimseler ados (american descendants of slavery) abrev.