Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
yanındaki
Sens de
"yanındaki"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yanındaki
side
adj.
Sens de
"yanındaki"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda
scullery
n.
2
General
çiftlik ambarı yanındaki avlu
barnyard
n.
3
General
evin yanındaki özel araba park yeri
driveway
n.
4
General
4. yüzyılın sonlarında platon’un öğrettiler verdiği atina’nın yanındaki koru veya bahçe
academy
n.
5
General
mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda
back-kitchen
n.
6
General
kilisede sunağın yanındaki duvarda bulunan dolap
aumbry
n.
7
General
kulübenin yanındaki bahçe kapısı
lodge gate
n.
8
General
kulübe yanındaki giriş kapısı
lodge gate
n.
9
General
kızılderililere özgü kafanın yanındaki saçların kesilip orta kısmındaki saçların bırakıldığı saç kesimi
roach
n.
10
General
fiksasyon noktası yanındaki skotom
paracentral scotoma
n.
11
General
at nalının önü veya yanındaki yukarı doğru çıkıntı
clip
n.
12
General
kapı yanındaki ufak pencere
sidelight
n.
13
General
diz ardı çukurunun iki yanındaki kirişleri keserek sakatlamak
hamble
v.
14
General
diz ardı çukurunun iki yanındaki kirişleri keserek sakatlamak
hamel
v.
15
General
hemen yanındaki
next to
prep.
Phrasals
16
Phrasals
kelini örtmek için kafanın yanındaki saçları yukarı doğru taramak
comb over
v.
Colloquial
17
Colloquial
çiftlerin yanındaki istenmeyen yalnız kimse
gooseberry [uk]
n.
18
Colloquial
hey sen arabanın yanındaki
hey you by the car
interj.
Idioms
19
Idioms
dünyanın dört bir yanındaki insanların mutluluğu
the gaiety of nations
n.
Speaking
20
Speaking
yanındaki şu güzel kız kim?
who's that beautiful girl next to you?
expr.
Chat Usage
21
Chat Usage
yanındaki şu çirkin kız kim?
who's that ugly girl next to you?
expr.
22
Chat Usage
yanındaki şu çirkin çocuk kim?
who's that ugly boy next to you?
expr.
Technical
23
Technical
makara bloğunun her iki yanındaki koruyucu kabuklar
cheeks of a block
n.
24
Technical
(cam işlemede) tav fırınının yanındaki ocak
tisar
n.
25
Technical
yanındaki kiriş
next beam
n.
26
Technical
aletin kabza veya tutamağının yanındaki kısım
heel
n.
27
Technical
(mobilyalarda) yanındaki ahşaba dik açıyla duran kaplama kenarlığı
crossbanding
n.
Automotive
28
Automotive
(motosiklet, mobilet) sürücü ile yanındaki yolcu koltuğu
buddy seat
n.
Railway
29
Railway
rayın yanındaki karları sonrasında döner kar küreyici ile ortadan kaldırmak üzere rayın üzerine çeken özel donanımlı vagon
snow crab
n.
Marine
30
Marine
gizin direk yanındaki uç kısmı
throat
n.
31
Marine
gemi başı süsünün yanındaki mahmuzun her iki yanındaki oyma tahtalar
trail boards
n.
Anatomy
32
Anatomy
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri
trochlear
n.
33
Anatomy
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri
trochlearis
n.
34
Anatomy
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri
trochlear nerve
n.
35
Anatomy
gözün her iki yanındaki kasları kontrol eden kafatası sinirleri
fourth cranial nerve
n.
36
Anatomy
kafatasının mastoid çıkıntısı yanındaki bölümüne ait veya ilgili
paramastoid
adj.
Optics
37
Optics
atmosferik ışık kırılması nedeniyle bir cismin yanındaki ikinci bir cisme göre görünen yerinin değişmesi
differential refraction
n.
Biology
38
Biology
ana lezyonun yanındaki küçük lezyon
satellite
n.
Zoology
39
Zoology
örümcekler, eklem bacaklılar ve atnalı yengeçlerinde ağız yanındaki diş benzeri iki uzantıdan her biri
chelicera
n.
40
Zoology
sfenoid kemiğin yanındaki kemiğe ait
parasphenoid
adj.
41
Zoology
sfenoid kemiğin yanındaki kemik ile ilgili
parasphenoid
adj.
42
Zoology
sfenoid kemiğin yanındaki kemiğe ait
parasphenoidal
adj.
43
Zoology
sfenoid kemiğin yanındaki kemik ile ilgili
parasphenoidal
adj.
Botanic
44
Botanic
istenen mahsulleri verme ihtimali düşük olup yanındaki ağaçlara zarar veren uzun ve ince ağaç
whip
n.
Apiculture
45
Apiculture
dilin her bir yanındaki parça
paraglossa
n.
Geology
46
Geology
yanındaki toprak tabakalarından ayrıştırılabilen belirli özelliklere sahip toprak katmanı
horizon
n.
Basketball
47
Basketball
potanın iki yanındaki alanlar
low post
n.
Theatre
48
Theatre
sahnenin her iki yanındaki görünmeyen alan
wings
n.
Printery
49
Printery
karakterin yanındaki ince çizgiler
hairline
n.
Reptiles
50
Reptiles
gövdelerinin iki yanındaki kanatsı deriler yardımıyla havada süzülebilen tropikal kertenkele
flying dragon
n.
51
Reptiles
gövdelerinin iki yanındaki kanatsı deriler yardımıyla havada süzülebilen tropikal kertenkele
flying lizard
n.
52
Reptiles
gövdelerinin iki yanındaki kanatsı deriler yardımıyla havada süzülebilen tropikal kertenkele
dragon
n.
Slang
53
Slang
birinin yanındaki yerine cep telefonuyla ilgilenmesi
phubbing
n.
54
Slang
yanındaki yerine cep telefonuyla ilgilenmek
phub
v.
British Slang
55
British Slang
yatağın içinde osurup yanındaki kişiyi yorganın içine hapsetme
dutch oven
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yanındaki
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy