Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kararlı
"kararlı"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kararlı
decided
s.
2
Yaygın Kullanım
kararlı
determined
s.
3
Yaygın Kullanım
kararlı
decisive
s.
4
Yaygın Kullanım
kararlı
stable
s.
General
5
Genel
kararlı
undeterred
s.
6
Genel
kararlı
set
s.
7
Genel
kararlı
hardcore
s.
8
Genel
kararlı
inflexible
s.
9
Genel
kararlı
bent
s.
10
Genel
kararlı
intent
s.
11
Genel
kararlı
resolute
s.
12
Genel
kararlı
unbending
s.
13
Genel
kararlı
immovable
s.
14
Genel
kararlı
settled
s.
15
Genel
kararlı
steadfast
s.
16
Genel
kararlı
dogged
s.
17
Genel
kararlı
hell bent
s.
18
Genel
kararlı
constant
s.
19
Genel
kararlı
decreed
s.
20
Genel
kararlı
firm
s.
21
Genel
kararlı
resolved
s.
22
Genel
kararlı
pertinacious
s.
23
Genel
kararlı
unfaltering
s.
24
Genel
kararlı
professional
s.
25
Genel
kararlı
resolute about
s.
26
Genel
kararlı
unyielding
s.
27
Genel
kararlı
adamant on
s.
28
Genel
kararlı
steady
s.
29
Genel
kararlı
high-pressure
s.
30
Genel
kararlı
hard-core
s.
31
Genel
kararlı
flat-footed
s.
32
Genel
kararlı
single-eyed
s.
33
Genel
kararlı
single-minded
s.
34
Genel
kararlı
single-hearted
s.
35
Genel
kararlı
strong-willed
s.
36
Genel
kararlı
strong-minded
s.
37
Genel
kararlı
unflinching
s.
38
Genel
kararlı
tenacious
s.
39
Genel
kararlı
singleminded
s.
40
Genel
kararlı
determined
s.
41
Genel
kararlı
driven
s.
42
Genel
kararlı
strong hearted
s.
43
Genel
kararlı
even
s.
44
Genel
kararlı
canny [scotland]
s.
45
Genel
kararlı
unbending
s.
46
Genel
kararlı
unbent
s.
47
Genel
kararlı
unblenching
s.
48
Genel
kararlı
undaunted
s.
49
Genel
kararlı
undebarred
s.
50
Genel
kararlı
undrooping
s.
51
Genel
kararlı
ungiving
s.
52
Genel
kararlı
unhesitating
s.
53
Genel
kararlı
made-up
s.
54
Genel
kararlı
sad [obsolete]
s.
55
Genel
kararlı
unshakable
s.
56
Genel
kararlı
relentless
s.
57
Genel
kararlı
valiant
s.
58
Genel
kararlı
haltless
s.
59
Genel
kararlı
hard
s.
60
Genel
kararlı
wool-dyed
s.
61
Genel
kararlı
bound
s.
62
Genel
kararlı
bound (on) [us]
s.
63
Genel
kararlı
yieldless
s.
64
Genel
kararlı
gangbuster
s.
65
Genel
kararlı
ringing
s.
66
Genel
kararlı
robust
s.
67
Genel
kararlı
runaway
s.
68
Genel
kararlı
immoveable
s.
69
Genel
kararlı
implacable
s.
70
Genel
kararlı
do-or-die
s.
71
Genel
kararlı
firm
s.
72
Genel
kararlı
plucked [dialect]
s.
Colloquial
73
Konuşma Dili
kararlı
dern
s.
74
Konuşma Dili
kararlı
crunch
s.
Idioms
75
Deyim
kararlı
with both oars in the water
expr.
Informal
76
Gündelik
kararlı
moxie
s.
Trade/Economic
77
Ticaret/Ekonomi
kararlı
fixed
s.
Politics
78
Siyasal
kararlı
decisive
s.
79
Siyasal
kararlı
hardline
s.
Technical
80
Teknik
kararlı
resolute
s.
81
Teknik
kararlı
stationary
s.
Construction
82
İnşaat
kararlı
stable
s.
Marine
83
Denizcilik
kararlı
stationary
s.
Meteorology
84
Meteoroloji
kararlı
stable
s.
Archaic
85
Eski Kullanım
kararlı
immalleable
s.
Slang
86
Argo
kararlı
(the) hard core [uk]
i.
87
Argo
kararlı
standup
s.
"kararlı"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 288 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yarı kararlı karbür
metastable carbide
i.
2
Genel
yarı kararlı faz
metastable phase
i.
3
Genel
azimli/kararlı kişi
determined person
i.
4
Genel
cesur ve kararlı kimse
trojan
i.
5
Genel
kararlı olma
undauntedness
i.
6
Genel
kararlı olmama
unsteadfastness
i.
7
Genel
kararlı bir şekilde (bir şeyin) peşinden koşma
birddogging
i.
8
Genel
kararlı ve amansız düşman
maul [obsolete]
i.
9
Genel
inanç veya davanın kararlı müritleri
faithful
i.
10
Genel
kararlı olma
determinacy
i.
11
Genel
amaca yönelik kararlı ve gayretli çaba
dead set
i.
12
Genel
kararlı saldırı
dead set
i.
13
Genel
eyleminde kararlı ve gayretli olan kimse
flying wedge
i.
14
Genel
kararlı kimse
stalwart
i.
15
Genel
kararlı olmak
be intent on
f.
16
Genel
kararlı olmak
know one's own mind
f.
17
Genel
bir şeyi yapmada kararlı olmak
be decisive in
f.
18
Genel
kararlı olmak
intend
f.
19
Genel
kararlı olmak
be determined to
f.
20
Genel
kararlı olmak
be bent on
f.
21
Genel
son derece kararlı olmak
be adamant on
f.
22
Genel
kararlı görünmek
look determined
f.
23
Genel
kararlı görünmek
appear determined
f.
24
Genel
kararlı görünmek
seem determined
f.
25
Genel
bir şeyi yapmaya kararlı olmak
be intent on doing something
f.
26
Genel
kararlı bir adım atmak
take a firm action
f.
27
Genel
çabuk ve kararlı davranmak
take time by the forelock
f.
28
Genel
kararlı şekilde ilerlemek
drive
f.
29
Genel
izlenen yolda kararlı olmak
continue
f.
30
Genel
daha güçlü ve kararlı bir çaba sarf etmek
outhustle
f.
31
Genel
kararlı kalmak
remain steadfast
f.
32
Genel
iki kararlı
bistable
s.
33
Genel
son derece kararlı
adamant
s.
34
Genel
çok güçlü ve kararlı (kimse)
as tough as nails
s.
35
Genel
son derece kararlı
adamant on
s.
36
Genel
kararlı olmayan
nonstable
s.
37
Genel
düşüncesinde kararlı
strong-minded
s.
38
Genel
kararlı ve azimli
steeled
s.
39
Genel
kararlı (özellikle siyasi konularda)
rock-ribbed
s.
40
Genel
kararlı olmayan
undriven
s.
41
Genel
kararlı olmayan
unsettled
s.
42
Genel
kararlı olmayan
unsteadfast
s.
43
Genel
kararlı ve keskin
rhadamanthine
s.
44
Genel
kesin kararlı
decided
s.
45
Genel
aşırı kararlı
overdetermined
s.
46
Genel
son derece kararlı
inexorable
s.
47
Genel
büyük riskler almayı gerektirse bile başarılı olmakta kararlı olan
buccaneering
s.
48
Genel
son derece kararlı
ironclad
s.
49
Genel
ciddi ve kararlı
deadly
s.
50
Genel
(bir şeye) kararlı
set
s.
51
Genel
kararlı olarak
immovably
zf.
52
Genel
kararlı olarak
resolutely
zf.
53
Genel
kararlı bir biçimde
inflexibly
zf.
54
Genel
kararlı bir biçimde
decisively
zf.
55
Genel
kararlı bir biçimde
overwhelmingly
zf.
56
Genel
kararlı bir şekilde
single-mindedly
zf.
57
Genel
kararlı bir şekilde
singlemindedly
zf.
58
Genel
kararlı bir şekilde
stalwartly
zf.
59
Genel
kararlı bir şekilde
determinedly
zf.
60
Genel
kararlı bir şekilde
distinctly
zf.
61
Genel
kararlı bir şekilde
decidedly
zf.
62
Genel
kararlı olarak
unmovably [obsolete]
zf.
63
Genel
kararlı bir şekilde
unshakably
zf.
64
Genel
kararlı olmadan
unsteadfastly
zf.
65
Genel
kararlı bir şekilde
hellbent
zf.
66
Genel
kararlı bir şekilde
hell-bent
zf.
67
Genel
kararlı bir şekilde
hell-for-leather
zf.
68
Genel
son derece kararlı bir halde
inexorably
zf.
Phrasals
69
Öbek Fiiller
bir görevi veya işi kararlı bir şekilde sürdürmek
press ahead
f.
70
Öbek Fiiller
daha inatçı veya kararlı olmak
double down
f.
71
Öbek Fiiller
kararlı olmak
bent upon
f.
72
Öbek Fiiller
kararlı olmak
bent on
f.
73
Öbek Fiiller
'da azimli/kararlı olmak
persevere with something
f.
74
Öbek Fiiller
(bir şeyi yapmakta) kararlı olmak
set on (doing something)
f.
75
Öbek Fiiller
(bir şeyi yapmakta) kararlı olmak
set upon (doing something)
f.
76
Öbek Fiiller
kararlı adımlarla yürümek
stride off
f.
77
Öbek Fiiller
yavaş ve kararlı/emin bir şekilde ilerlemek
plod on
f.
78
Öbek Fiiller
(suçlamayla) kararlı, cesur veya küstah bir şekilde yüzleşmek
brazen (out)
f.
79
Öbek Fiiller
(suçlamayla) kararlı, cesur veya küstah bir şekilde yüzleşmek
brazen (through)
f.
80
Öbek Fiiller
'-de azimli/kararlı olmak
keep on with
f.
81
Öbek Fiiller
(bir şeyde) azimli/kararlı olmak
keep on with (something)
f.
82
Öbek Fiiller
kararlı bir şekilde (bir işi yapmaya) koyulmak/girişmek
knuckle down to (do) (something)
f.
83
Öbek Fiiller
-de azimli/kararlı olmak
persevere with
f.
84
Öbek Fiiller
-de kararlı adımlarla yürümek
stride in
f.
85
Öbek Fiiller
(bir şeyi yapmaya) kararlı
intent on (doing something)
s.
Phrases
86
İfadeler
istediğini her koşul altında yapmaya kararlı
do-or-die
expr.
Colloquial
87
Konuşma Dili
yüze takınılan kararlı ifade
game face
i.
88
Konuşma Dili
(ticarette) kararlı ve dirençli taraf
shark
i.
89
Konuşma Dili
güçlü ve kararlı davranmak
cowboy up
f.
90
Konuşma Dili
seçimlerinde/tercihlerinde kararlı olmak
know what (one) likes
f.
91
Konuşma Dili
yapmakta kararlı olmak
be out
f.
92
Konuşma Dili
seçimlerinde/tercihlerinde kararlı olmak
know what you like
f.
Idioms
93
Deyim
kararlı ve azimli kişi
fire-breather
i.
94
Deyim
inatçı ve kararlı kimse
tough cookie
i.
95
Deyim
son derece kararlı kişi
fire-breather
i.
96
Deyim
kararlı kimse
a tough nut
i.
97
Deyim
kararlı kimse
a hard nut
i.
98
Deyim
sonuçlarına bakmadan kararlı bir şekilde ilerlemek
ride roughshod
f.
99
Deyim
kararlı ve inatçı olmak
be game
f.
100
Deyim
kararlı davranmak
know where you are (or stand) with
f.
101
Deyim
görüşlerinde/inançlarında/ilkelerinde kararlı/istikrarlı olmak
stick by (one's) guns
f.
102
Deyim
bir şeyi yapmaya daha kararlı ve güçlü bir şekilde devam etmek
power on through something
f.
103
Deyim
bir şeyi yapmaya daha kararlı ve güçlü bir şekilde devam etmek
power through something
f.
104
Deyim
çok kararlı olmak
be bound and determined
f.
105
Deyim
kararlı olmak
put one's foot down
f.
106
Deyim
(bir konuda) kararlı/inatçı bir duruş sergilemek
take a firm stand on something
f.
107
Deyim
kararlı hissetmek
be feeling (one's) moxie
f.
108
Deyim
kararlı durmak/kalmak
hold hard [uk]
f.
109
Deyim
azimli/kararlı olmak
set (one's) teeth
f.
110
Deyim
azimli/kararlı olmak
set your teeth
f.
111
Deyim
(bir şeyi yapmak için) çok kararlı olması gerekmek
take some nerve (to do something)
f.
112
Deyim
hedefine giden yolda kararlı olmak
take no prisoners
f.
113
Deyim
aşırı kararlı olmak
take no prisoners
f.
114
Deyim
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
take a firm line (on or against something)
f.
115
Deyim
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
take a firm line/stand (on/against something)
f.
116
Deyim
çok/daha kararlı olmak
be made of sterner stuff
f.
117
Deyim
çok kararlı olmak
be (as) tough as old boots
f.
118
Deyim
bir şey/bir şey yapmak konusunda kararlı olmak
be (dead) set on something/on doing something
f.
119
Deyim
(bir şeyi) yapmakta kararlı olmak
be dead set on (something)
f.
120
Deyim
bir şeyi yapmakta kararlı olmak
be dead set on something
f.
121
Deyim
bir şey/bir şey yapmak konusunda kararlı olmak
be set on something/on doing something
f.
122
Deyim
kararlı olmak
be bound to
f.
123
Deyim
azimli/kararlı olmak
get the bit between your teeth
f.
124
Deyim
kararlı olmak
know your own mind
f.
125
Deyim
kararlı olmak
put foot [south africa]
f.
126
Deyim
kararlı olmak
put foot down
f.
127
Deyim
-de kararlı olmak
put one's mind to
f.
128
Deyim
(bir konuda) çok kararlı olmak
set (one's) hopes on (something)
f.
129
Deyim
niyetini kararlı bir biçimde göstermek/belirtmek
set out your stall [uk]
f.
130
Deyim
(bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
take a firm stand (on or against something)
f.
131
Deyim
(bir konuda) kararlı/inatçı bir duruş sergilemek
take a stand on (something)
f.
132
Deyim
-de çok kararlı
bound and determined to
s.
133
Deyim
-de çok azimli ve kararlı
bound and determined to
s.
134
Deyim
(bir şey yapmakta) çok kararlı
bound and determined to (do something)
s.
135
Deyim
(bir şey yapmakta) çok azimli ve kararlı
bound and determined to (do something)
s.
136
Deyim
yapmaya kararlı
intent on doing
s.
137
Deyim
çok/daha kararlı
made of sterner stuff
s.
138
Deyim
çok azimli ve kararlı
bound and determined
expr.
139
Deyim
çok kararlı
bound and determined
expr.
140
Deyim
kararlı olduğunu göster
square your shoulders
expr.
141
Deyim
kazanmaya/yenmeye kararlı
out to win
expr.
142
Deyim
kararlı kimse
he is a/works like a/a regular trojan
expr.
Trade/Economic
143
Ticaret/Ekonomi
kararlı denge
stable equilibrium
i.
Politics
144
Siyasal
kararlı seçmen
decisive voter
i.
145
Siyasal
özverili ve kararlı radikalizm politikası
jusquaboutism
i.
146
Siyasal
özverili ve kararlı radikalizm politikası
jusquaboutisme
i.
Technical
147
Teknik
az kararlı grafik
low resolution graphics
i.
148
Teknik
çift kararlı multivibratör
bistable multivibrator
i.
149
Teknik
ısıl yalıtımının kararlı durum ısıl iletim özellikleri
steady-state thermal transmission properties of thermal insulation
i.
150
Teknik
iki kararlı devre
bistable circuit
i.
151
Teknik
kararlı akış
steady flow
i.
152
Teknik
kararlı halde ısıl direncinin belirlenmesi
determination of steady-state thermal resistance
i.
153
Teknik
kararlı akımın ölçülmesi için izleyici seyreltme metotları
tracer dilution methods for the measurement of steady flow
i.
154
Teknik
kararlı iklim
constant climate
i.
155
Teknik
kararlı akımın ölçülmesi
measurement of steady flow
i.
156
Teknik
kararlı geri beslemeli kuvvetlendirici
stabilized feedback amplifier
i.
157
Teknik
kararlı durum
stable state
i.
158
Teknik
kararlı sistem
stable system
i.
159
Teknik
kararlı durum ivmesi
steady state acceleration
i.
160
Teknik
kararlı hal ısı aktarımı
steady-state heat transfer
i.
161
Teknik
kararlı akarsu
stable stream
i.
162
Teknik
kararlı durum ısı iletim özellikleri
steady-state thermal transmission properties
i.
163
Teknik
kararlı denge
equilibrium stable
i.
164
Teknik
kararlı doğrusal sistem
stable linear system
i.
165
Teknik
kararlı durum şartları
steady-state conditions
i.
166
Teknik
kararlı ivme
steady-state acceleration
i.
167
Teknik
kararlı durum ivmelenme
steady state acceleration
i.
168
Teknik
kararlı durum ısı transfer özellikleri
steady-state heat transfer properties
i.
169
Teknik
kararlı durum ivmesi
steady-state acceleration
i.
170
Teknik
kararlı çalışma şartları
steady-state conditions
i.
171
Teknik
kararlı hal
steady state
i.
172
Teknik
kararlı halde ısıl direnç
steady-state thermal resistance
i.
173
Teknik
kararlı istikamet düzeni
balanced rudder
i.
174
Teknik
kuru sıcak veya soğuk ile birleştirilmiş darbe veya kararlı durum ivmesi
combined bounce of steady-state acceleration with dry heat or cold
i.
175
Teknik
küçük ölçekli kararlı hal deneyi
small-scale steady-state test
i.
176
Teknik
mutlak kararlı sistem
absolutely stable system
i.
177
Teknik
müsaade edilebilir maksimum kararlı basınç
maximum permissible settled pressure
i.
178
Teknik
mutlak kararlı dizge
absolutely stable system
i.
179
Teknik
tek kararlı multivibratör
monostable multivibrator
i.
180
Teknik
yarı kararlı durum
metastable state
i.
181
Teknik
yarı iki kararlı devre
quasi-bistable circuit
i.
182
Teknik
yüksek kararlı grafik
high-resolution graphics
i.
183
Teknik
tek kararlı multivibratör
one shot
i.
184
Teknik
tek kararlı multivibratör
one-shot
i.
185
Teknik
koşulsuz kararlı
unconditionally stable
s.
186
Teknik
kararlı bir devirde çalıştırılan
operating at a steady speed point
s.
187
Teknik
tek kararlı
monostable
s.
188
Teknik
yarı kararlı
quasi-steady
s.
Computer
189
Bilgisayar
az kararlı grafik
low resolution graphics
i.
190
Bilgisayar
kararlı doğrusal dizge
stable linear system
i.
191
Bilgisayar
kararlı dizge
stable system
i.
192
Bilgisayar
koşullu kararlı dizge
conditionally stable system
i.
193
Bilgisayar
mutlak kararlı dizge
absolutely stable system
i.
194
Bilgisayar
ucu ucuna kararlı dizge
limitedly or marginally stable system
i.
195
Bilgisayar
ucu ucuna kararlı sistem
limitedly or marginally stable system
i.
196
Bilgisayar
çift kararlı elektronik cihaz
bistable
i.
197
Bilgisayar
çift kararlı elektronik devre
bistable
i.
Informatics
198
Bilişim
kararlı sistem
stable system
i.
199
Bilişim
kararlı kılınmış frekans
regulated frequency
i.
200
Bilişim
kararlı güç kaynağı
regulated power supply
i.
201
Bilişim
kararlı geribesleme
stabilized feedback
i.
202
Bilişim
kararlı doğrusal sistem
stable linear system
i.
203
Bilişim
kararlı durum
stable state
i.
204
Bilişim
kararlı kılınabilir
stabilizable
s.
Telecom
205
Telekom
kararlı durum hatası
steady-state error
i.
206
Telekom
kararlı konumlu uydu
attitude-stabilized satellite
i.
207
Telekom
yüksekliği kararlı hale getirilmiş uydu
attitude stabilized satellite
i.
208
Telekom
davranışı kararlı hale getirilmiş uydu
altitude stabilized satellite
i.
209
Telekom
koşulsuz kararlı
unconditionally stable
s.
Electric
210
Elektrik
iki kararlı devre
bistable circuit
i.
211
Elektrik
iki kararlı devre
flip-flop
i.
Construction
212
İnşaat
itriya ile kararlı duruma getirilmiş zirkonya
ytrria stabilized zirconia
i.
213
İnşaat
kararlı duruma getirmek
stabilization
f.
214
İnşaat
kararlı duruma getirmek
stabilisation
f.
215
İnşaat
yarı kararlı
metastable
s.
Automotive
216
Otomotiv
kararlı hal akımı
steady state current
i.
Aeronautic
217
Havacılık
kararlı durumdan sapma
disturbance
i.
218
Havacılık
kararlı istikamet düzeni
balanced rudder
i.
Marine
219
Denizcilik
kararlı nokta
stationary point
i.
220
Denizcilik
kararlı sirkülasyon
stationary circulation
i.
Medical
221
Medikal
kararlı durum konsantrasyonu
steady state concentration
i.
222
Medikal
kararlı durum şartları
steady-state conditions
i.
223
Medikal
kararlı durum maruziyeti
steady-state exposure
i.
224
Medikal
kararlı angina pektoris
stable angina pectoris
i.
225
Medikal
kararlı durum
steady state
i.
226
Medikal
yarı kararlı
metastable
s.
Psychology
227
Psikoloji
sabit ve kararlı hale gelen zihinsel sentez
crystallization
i.
228
Psikoloji
sabit ve kararlı hale gelen zihinsel sentez
crystallisation
i.
Food Engineering
229
Gıda
kararlı hidrojen izotop oranı
stable hydrogen isotope ratio
i.
230
Gıda
kararlı oksijen izotop oranı
stable oxygen isotope ratio
i.
231
Gıda
kararlı denge
stable equilibrium
i.
232
Gıda
kararlı koşullar
steady state
i.
233
Gıda
kararlı karbon izotop oranı
stable carbon isotope ratio
i.
234
Gıda
yarı kararlı denge
meta-stable equilibrium
i.
235
Gıda
ısıl kararlı
thermostable
s.
Statistics
236
İstatistik
genelleştirilmiş kararlı yasa
generalised stable law
i.
237
İstatistik
kararlı süreç
stable process
i.
238
İstatistik
kararlı dağılım
stable distribution
i.
239
İstatistik
kararlı yasa
stable law
i.
240
İstatistik
kararlı durum
stable state
i.
241
İstatistik
kararlı pasretian dağılımları
stable paretian distributions
i.
Physics
242
Fizik
kararlı hal
steady state
i.
243
Fizik
kararlı hal potansiyeli
steady-state potential
i.
244
Fizik
kararlı dalga
standing wave
i.
245
Fizik
kararlı izotop
stable isotope
i.
246
Fizik
kararlı hat
steady state
i.
247
Fizik
kararlı durum
steady-state
i.
248
Fizik
kararlı çizgi
stationary line
i.
249
Fizik
atomda veya iyonda kararlı yapı oluşturan sekiz değerlik elektronu
octet
i.
250
Fizik
bir atomun son orbitalinde bulunup kararlı yapı oluşturan sekiz elektron
octette
i.
251
Fizik
yarı kararlı parçacık
metastable
i.
252
Fizik
atom çekirdeği etrafında hareket eden bir elektronun kararlı kuantum hali
orbit
i.
253
Fizik
silisyumun on dörder proton ve nötronu olan kararlı izotopu
silicon
i.
254
Fizik
en içteki kararlı dairesel yörünge
innermost stable circular orbit
i.
255
Fizik
kütle çekimsel olarak kararlı
gravitationally stable
i.
Chemistry
256
Kimya
karbon, bor ve hidrojenden oluşan kararlı kristal bileşikler
carborane
i.
257
Kimya
itriyum oksitle kararlı hale getirilmiş tetragonal zirkonyum oksit
yttria-stabilized tetragonal zirconia
i.
258
Kimya
kararlı-hal
steady-state
i.
259
Kimya
yarı kararlı durum
metastable state
i.
260
Kimya
son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü
buckminsterfullerene
i.
261
Kimya
son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü
buckyball
i.
262
Kimya
son derece kararlı, top şeklinde bir karbon molekülü
bucky
i.
263
Kimya
en kararlı osmiyum bileşiği olan beyaz, uçucu ve kristalli bir madde
osmic tetroxide
i.
264
Kimya
metalik iyonların uygun bir reaktif ile kararlı, çözünür bir kompleks halinde birleştirilmesi
sequestration
i.
265
Kimya
ile kararlı hale getirilmek
be stabilized with
f.
Biology
266
Biyoloji
her bir homolog kromozom çiftinde farklı letal genler yoluyla kararlı tutulan heterozigot organizma
balanced lethal
i.
Biochemistry
267
Biyokimya
en bol bulunan ve kararlı sitokrom çeşidi
cytochrome c
i.
268
Biyokimya
kararlı bileşik oluşturmak için birbirine bağlanan bir molekülün diğerine olan yönelimini tahmin eden bir yöntem
docking
i.
Astronomy
269
Gökbilim
kararlı evren
stationary universe
i.
270
Gökbilim
en içteki kararlı dairesel yörünge
innermost stable circular orbit
i.
Literature
271
Edebiyat
aşkta hayal kırıklığı yaşadığı için suda boğularak intihar eden kararlı bir kadın roman karakteri
zenobia
i.
Environment
272
Çevre
akiferdeki kararlı ve kararsız akım
steady and unsteady flow in the aquifer
i.
273
Çevre
kararlı akış şartları altında toz yatağın hava geçirgenliğinin ölçülmesi
measurement of the permeability to air of a powder bed under steady-state flow conditions
i.
Geography
274
Coğrafya
kararlı akış
steady flow
i.
Meteorology
275
Meteoroloji
kararlı çekirdek
stable core
i.
276
Meteoroloji
kararlı sınır tabakası
stable boundary layer
i.
277
Meteoroloji
kararlı cephe
stationary front
i.
Geology
278
Jeoloji
yavaş ve kararlı hareket eden
glacial
s.
Military
279
Askeri
sürekli ve kararlı durum
steady state
i.
Music
280
Müzik
bir müzik parçasına kararlı bir şekilde giriş yapma
tone-beginning
i.
281
Müzik
bir müzik parçasına kararlı bir şekilde giriş yapma
attack
i.
282
Müzik
güçlü ve kararlı bir şekilde çalınmak
risoluto
f.
283
Müzik
güçlü ve kararlı bir şekilde
risoluto
zf.
Archaic
284
Eski Kullanım
kararlı kimse
stalworth
i.
285
Eski Kullanım
(suçlamayla) kararlı, cesur veya küstah bir şekilde yüzleşmek
brasen
f.
286
Eski Kullanım
sonuca hızlı ulaşmaya kararlı
dispatchful
s.
Slang
287
Argo
sade ve kararlı tavırlar sergileme
aw–shucks
i.
288
Argo
kararlı bir şekilde yaklaşmak/ilerlemek/davranmak
boss up
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kararlı
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy