at that

"at that" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	at that zf.	haliyle hatta
2	Genel	at that zf.	olduğu gibi
3	Genel	at that zf.	bu durumda, aynı zamanda
4	Genel	at that zf.	bundan başka
5	Genel	at that zf.	hatta
6	Genel	at that zf.	bile
7	Genel	at that zf.	aynı zamanda
8	Genel	at that zf.	onun üzerine
9	Genel	at that zf.	artık
10	Genel	at that zf.	bile artık
11	Genel	at that zf.	haliyle
12	Genel	at that zf.	bu durumda
13	Genel	at that zf.	mademki
Colloquial
14	Konuşma Dili	at that expr.	de
15	Konuşma Dili	at that expr.	da
16	Konuşma Dili	at that expr.	ayrıca
Informal
17	Gündelik	at that expr.	hem de
18	Gündelik	at that expr.	üstelik

"at that" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 69 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	at that point zf.	o sırada
Fadil was unconscious at that point. O sırada Fadıl'ın bilinci yerinde değildi. More Sentences
2	Genel	at that point zf.	o noktada
At that point we were all united, and I hope we are in this case as well. O noktada hepimiz birlik içindeydik ve umarım bu davada da birlik içinde oluruz. More Sentences
3	Genel	at that moment zf.	o anda
The electronic system accurately reflected the reality of the House at that moment. Elektronik sistem o anda Meclis'in gerçekliğini doğru bir şekilde yansıtıyordu. More Sentences
4	Genel	at that time zf.	o sıralarda
At that time, Tom was in Boston. O sıralarda Tom Boston'daydı. More Sentences
Phrases
5	İfadeler	at that stage zf.	o aşamada
It may well determine, however, how we can vote at that stage. Bununla birlikte, o aşamada nasıl oy kullanabileceğimizi de belirleyebilir. More Sentences
General
6	Genel	prime minister at the time/during that time i.	zamanın başbakanı
7	Genel	just at that moment zf.	derken
8	Genel	at that rate zf.	bu gidişle
9	Genel	at that point zf.	tam o zaman
10	Genel	at that place zf.	orada
11	Genel	at that rate zf.	o hesapla
12	Genel	ever at that zf.	öyle olduğu halde bile
13	Genel	at that time zf.	o zamanda
14	Genel	ever at that zf.	öyle olduğu halde, bile
15	Genel	at that rate zf.	o halde
16	Genel	at that point zf.	o noktaya gelince
17	Genel	at that point zf.	o aşamaya gelince
18	Genel	at that very moment zf.	tam şu anda
19	Genel	only at that time zf.	ancak o zaman
20	Genel	only at that time zf.	ancak o vakit
21	Genel	at that rate zf.	bu hızla
22	Genel	at that speed zf.	bu hızda
23	Genel	at that speed zf.	bu hızla
24	Genel	at that rate zf.	bu durumda
25	Genel	at that rate zf.	bu şartlar altında
26	Genel	at that time zf.	o zaman
27	Genel	at that point zf.	o anda
Phrases
28	İfadeler	would you look at that expr.	bak sen şu işe
29	İfadeler	at length it dawned on me that expr.	nihayet anladım ki
30	İfadeler	at that point in time expr.	o zamanlar
31	İfadeler	at that point in time expr.	o zaman
32	İfadeler	at that point in time expr.	o noktada
33	İfadeler	at that rate expr.	bu koşullarda
34	İfadeler	at that rate expr.	bu koşullar altında
35	İfadeler	at that rate expr.	şu halde
36	İfadeler	at that rate expr.	bu durumda
37	İfadeler	at that rate expr.	o halde
38	İfadeler	at this/that rate expr.	bu gidişle
39	İfadeler	at this/that rate expr.	böyle giderse
40	İfadeler	at this/that rate expr.	bu şartlar altında
41	İfadeler	at this/that rate expr.	bu koşullarda
42	İfadeler	at this/that rate expr.	şu halde
43	İfadeler	at this/that rate expr.	bu durumda
44	İfadeler	at this/that rate expr.	o halde
Colloquial
45	Konuşma Dili	look at that weirdo expr.	tipe bak
46	Konuşma Dili	at that exact moment expr.	tam o anda
Idioms
47	Deyim	know at a glance that f.	bir bakışta bilmek/anlamak
48	Deyim	know at a glance that f.	görür görmez bilmek/tanımak
49	Deyim	leave it at that f.	öyle/orada/o şekilde bırakmak
50	Deyim	know at a glance that (something is the case) f.	(durumun ne olduğunu/aslını) bir bakışta bilmek/anlamak/görmek
51	Deyim	know at a glance that (something is the case) f.	(durumun ne olduğunu/aslını) görür görmez tanımak/anlamak/fark etmek
52	Deyim	two can play at that game expr.	(bu) oyunda ben de varım. yaptığını sana ödeteceğim. ben de sana aynını yapacağım
Speaking
53	Konuşma	leave it at that i.	artık bir şey söyleme
54	Konuşma	keep that with you at all times expr.	bunu her zaman yanında taşı
55	Konuşma	why are you looking at me like that expr.	bana niye öyle bakıyorsun
56	Konuşma	why are you looking at me like that? expr.	bana neden öyle bakıyorsun?
57	Konuşma	don't look at me like that expr.	bakma bana öyle
58	Konuşma	you never look at me like that expr.	bana hiç öyle bakmıyorsun
59	Konuşma	why are you looking at me like that expr.	bana neden öyle bakıyorsun
60	Konuşma	don't look at me like that expr.	bana öyle bakma
61	Konuşma	guys don't look at me like that expr.	erkekler bana o gözle bakmıyor
62	Konuşma	can you at least pretend that you're working? expr.	en azından çalışıyormuşsun gibi yapabilir misin?
63	Konuşma	at that point we started to think there may be something in this expr.	o noktada bunda bir şeyler olduğunu düşünmeye başladık
64	Konuşma	leave it at that expr.	konuyu burada kapat
65	Konuşma	don't look at me like that expr.	öyle bakma bana
66	Konuşma	it's not like that at all expr.	kazın ayağı öyle değil
67	Konuşma	look at that house expr.	şu eve bak
68	Konuşma	look at that house expr.	şu eve bakın
Slang
69	Argo	what's that when it's at home expr.	o da ne oluyor öyle (biraz daha açık konuş)