many a

"many a" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	many a s.	bir dolu
2	Genel	many a s.	bir sürü

"many a" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	a great many s.	çok
The Committee on Legal Affairs numbers a great many legal practitioners. Hukuk İşleri Komitesi'nde çok sayıda hukukçu görev yapmaktadır. More Sentences
2	Genel	a great many s.	pek çok
The Commission is willing to help on a great many issues. Komisyon pek çok konuda yardımcı olmaya hazırdır. More Sentences
3	Genel	many a (somebody/something) s.	birçok
Many a Member State, but also the European Parliament, could take a leaf out of its book. Birçok Üye Devletin yanı sıra Avrupa Parlamentosu da bu kitaptan bir yaprak alabilir. More Sentences
Colloquial
4	Konuşma Dili	a good many expr.	bir hayli
He received a good many letters this morning. O, bu sabah bir hayli mektup aldı. More Sentences
5	Konuşma Dili	a good many expr.	bir sürü
There were a good many people on the platform. Platformda bir sürü insan vardı. More Sentences
6	Konuşma Dili	a great many expr.	çok
There are a great many questions that remain to be resolved. Çözülmesi gereken çok sayıda soru bulunmaktadır. More Sentences
7	Konuşma Dili	a great many expr.	pek çok
In the past, a great many parliamentary questions have been simply ignored. Geçmişte pek çok soru önergesi görmezden gelinmiştir. More Sentences
8	Konuşma Dili	a great many expr.	oldukça
There are a great many people trying buy houses. Ev almak isteyenlerin sayısı oldukça fazla. More Sentences
9	Konuşma Dili	a great many expr.	bir sürü
It has a great many words borrowed from foreign languages. İçinde yabancı dillerden alınmış bir sürü kelime var. More Sentences
General
10	Genel	be a weave of so many things f.	her tarakta bezi olmak
11	Genel	a good many s.	hayli
12	Genel	a great many s.	epey
13	Genel	a great many s.	bir hayli
14	Genel	a good many s.	birçok
15	Genel	a good many zf.	oldukça
16	Genel	many a time zf.	çok kere
17	Genel	for many a long year zf.	yıllar yılı
18	Genel	a good many zf.	epeyce
19	Genel	a good many zf.	çokça
20	Genel	many a time zf.	art arda
21	Genel	many a time zf.	çoğu kez
22	Genel	many a time zf.	birçok kere
23	Genel	many a time zf.	birbiri ardınca
Phrases
24	İfadeler	this many a day expr.	çoktan beri
25	İfadeler	this many a day expr.	hayli zamanlar
Proverb
26	Atasözü	a word to the wise is enough, and many words won't fill a bushel	anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
27	Atasözü	many a little makes a mickle	damlaya damlaya göl olur
28	Atasözü	there is many a true word spoken in jest	her şakada bir gerçek payı vardır
29	Atasözü	there is many a true word spoken in jest	çoğu doğru söz vardır ki şakacıktan söylenmiştir
30	Atasözü	there is many a true word spoken in jest	her şakanın altında bir gerçek yatar
31	Atasözü	there's many a good tune played on an old fiddle	yaşlılar çok yetenekli olabilir
32	Atasözü	there's many a slip 'twixt the cup and the lip	dereyi görmeden paçayı sıvama
33	Atasözü	there's many a true word spoken in jest	her şakada bir doğruluk payı vardır
34	Atasözü	many a true word is spoken in jest	her şakada bir doğruluk payı vardır
35	Atasözü	many a true word is spoken in jest	her şakada bir gerçek payı vardır
36	Atasözü	there's many a true word spoken in jest	her şakada bir gerçek payı vardır
37	Atasözü	many small make a great	damlaya damlaya göl olur
38	Atasözü	many a mickle makes a muckle	damlaya damlaya göl olur
39	Atasözü	many a true word is spoken in jest	her şakada bir gerçeklik payı vardır
40	Atasözü	there's many a true word spoken in jest	her şakada bir gerçeklik payı vardır
41	Atasözü	many a little makes a muckle	damlaya damlaya göl olur
42	Atasözü	many a mickle makes a muckle	damlaya damlaya göl olur
43	Atasözü	there is many a slip twixt cup and lip	dereyi görmeden paçayı sıvama
44	Atasözü	there is many a slip twixt cup and lip	görmeden emin olma
45	Atasözü	there's many a slip	dereyi görmeden paçayı sıvama
46	Atasözü	there's many a slip twixt cup and lip	dereyi görmeden paçayı sıvama
Colloquial
47	Konuşma Dili	a man of many parts i.	çok yönlü kişi
48	Konuşma Dili	a man of many parts i.	elinden birçok iş gelen kimse
49	Konuşma Dili	a man of many parts i.	on parmağında on marifet
50	Konuşma Dili	have had a few (too many) f.	içkiyi fazla kaçırmak
51	Konuşma Dili	have had a few (too many) f.	sarhoş olmak
52	Konuşma Dili	have had a few (too many) f.	çok içmek
53	Konuşma Dili	have had a few (too many) f.	kafayı bulmak
54	Konuşma Dili	for many a long day expr.	çok uzun süredir
55	Konuşma Dili	for many a long day expr.	uzun zamandan beri
56	Konuşma Dili	a good many expr.	çok
57	Konuşma Dili	a good many expr.	epey
58	Konuşma Dili	a good many expr.	pek çok
59	Konuşma Dili	a good many expr.	hayli
60	Konuşma Dili	a good many expr.	birçok
61	Konuşma Dili	a good many expr.	çokça
62	Konuşma Dili	a good many expr.	oldukça
63	Konuşma Dili	a good many expr.	epeyce
64	Konuşma Dili	a good many expr.	çok sayıda
65	Konuşma Dili	a good many expr.	çok miktarda
66	Konuşma Dili	a good many expr.	oldukça fazla
67	Konuşma Dili	a great many expr.	bir hayli
68	Konuşma Dili	a great many expr.	epey
69	Konuşma Dili	a great many expr.	hayli
70	Konuşma Dili	a great many expr.	birçok
71	Konuşma Dili	a great many expr.	çokça
72	Konuşma Dili	a great many expr.	epeyce
73	Konuşma Dili	a great many expr.	çok sayıda
74	Konuşma Dili	a great many expr.	çok miktarda
75	Konuşma Dili	a great many expr.	oldukça fazla
76	Konuşma Dili	many a day expr.	sayısız gün
77	Konuşma Dili	many a day expr.	çok sayıda gün
78	Konuşma Dili	many a day expr.	çok uzun zaman
Idioms
79	Deyim	a man/woman of (many) parts i.	elinden her iş gelen kişi
80	Deyim	a man/woman of (many) parts i.	on parmağında on marifet
81	Deyim	a man/woman of (many) parts i.	maharetli kimse
82	Deyim	have a few too many f.	içkiyi fazla kaçırmak
83	Deyim	have a few too many f.	sarhoş olmak
84	Deyim	there are many ways to skin a cat expr.	bir hedefe ulaşmanın birden çok yolu vardır
85	Deyim	there are many ways to skin a cat expr.	bir işi yapmanın birden çok yolu vardır
86	Deyim	there are many ways to skin a cat expr.	her problemin birden çok çözümü vardır
87	Deyim	there are many ways to skin a cat expr.	olmadı başka bir yol buluruz
88	Deyim	there are many ways to skin a cat expr.	olmadı başka bir hal çaresi vardır illaki
89	Deyim	how many angels can dance on the head of a pin expr.	bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans eder
90	Deyim	how many angels can dance on the head of a pin expr.	bir iğnenin başında kaç melek dans edebilir
91	Deyim	how many angels can dance on the head of a pin expr.	yersiz/önemsiz entelektüel tartışma
92	Deyim	how many angels can dance on the head of a pin expr.	fındık kabuğunu doldurmayacak fikir tartışması
93	Deyim	how many angels can dance on the head of a pin expr.	gereksiz fikir tartışması
94	Deyim	how many angels can dance on the head of a pin expr.	pratikte bir önemi olmayan/bir yere varmayan entelektüel tartışma
95	Deyim	how many angels can dance on the head of a pin expr.	incir çekirdeğini doldurmayacak entelektüel tartışma
Speaking
96	Konuşma	how many days are there in a week? expr.	bir haftada kaç gün vardır?
97	Konuşma	how many calories are there in a banana? expr.	bir muzda kaç kalori vardır?
98	Konuşma	how many eggs does a chicken lay per day? expr.	bir tavuk bir günde kaç defa yumurtlar?
99	Konuşma	how many months are there in a year? expr.	bir yılda kaç ay vardır?
100	Konuşma	how many days are there in a week? expr.	bir haftada kaç gün var?
101	Konuşma	how many classes do you have in a day? expr.	günde kaç dersin var?
102	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç defa dişini fırçalarsın?
103	Konuşma	how many hours a day do you study? expr.	günde kaç saat ders çalışıyorsun?
104	Konuşma	how many meals do you eat a day? expr.	günde kaç öğün yemek yiyorsunuz?
105	Konuşma	how many meals do you eat a day? expr.	günde kaç öğün yemek yiyorsun?
106	Konuşma	how many meals do you have a day? expr.	günde kaç öğün yersin/yersiniz?
107	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç kere dişini fırçalarsın?
108	Konuşma	how many times do you brush your teeth a day? expr.	günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
109	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
110	Konuşma	how many meals do you have a day? expr.	günde kaç öğün yemek yiyorsun?
111	Konuşma	how many meals do you eat a day? expr.	günde kaç öğün yersin/yersiniz?
112	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç kez dişlerini fırçalarsın?
113	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç kez dişini fırçalarsın?
114	Konuşma	how many meals do you eat a day? expr.	günde kaç öğün yemek yersin?
115	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç defa dişlerini fırçalarsın?
116	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç sefer dişlerini fırçalarsın?
117	Konuşma	how many meals do you have a day? expr.	günde kaç öğün yemek yersin?
118	Konuşma	how many meals do you have a day? expr.	günde kaç öğün yemek yiyorsunuz?
119	Konuşma	how many times a day do you brush your teeth? expr.	günde kaç sefer dişini fırçalarsın?
120	Konuşma	it's many a long day since expr.	ne zamandan beri
121	Konuşma	how many months are there in a year? expr.	1 yılda kaç ay var?
122	Konuşma	how many months are there in a year? expr.	1 yılda kaç ay vardır?
123	Konuşma	how many classes do you have in a week? expr.	haftada kaç dersin var?