Geçmiş

epeyce

"epeyce" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	epeyce	quite zf.
General
2	Genel	epeyce	goodly s.
3	Genel	epeyce	a good bit zf.
4	Genel	epeyce	pretty zf.
5	Genel	epeyce	some zf.
6	Genel	epeyce	respectably zf.
7	Genel	epeyce	quite a few zf.
8	Genel	epeyce	considerably zf.
9	Genel	epeyce	quite a bit zf.
10	Genel	epeyce	a good many zf.
11	Genel	epeyce	fairly zf.
12	Genel	epeyce	rather zf.
13	Genel	epeyce	notably zf.
14	Genel	epeyce	far zf.
15	Genel	epeyce	sizably zf.
16	Genel	epeyce	kinda zf.
17	Genel	epeyce	quitly [obsolete] zf.
18	Genel	epeyce	right [southern us] zf.
19	Genel	epeyce	gey [scotland] zf.
20	Genel	epeyce	considerable [dialect] zf.
21	Genel	epeyce	fer zf.
22	Genel	epeyce	smartly zf.
23	Genel	epeyce	beaucoup zf.
Colloquial
24	Konuşma Dili	epeyce	good many zf.
25	Konuşma Dili	epeyce	quite a lot expr.
26	Konuşma Dili	epeyce	a good many expr.
27	Konuşma Dili	epeyce	a great many expr.
28	Konuşma Dili	epeyce	a sight expr.
Idioms
29	Deyim	epeyce	a world of expr.
30	Deyim	epeyce	the world of expr.
Slang
31	Argo	epeyce	a (damn) sight s.

"epeyce" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	epeyce çaptan düşmüş olmak	be a shadow of one's former self f.
2	Genel	epeyce çökmüş olmak	be a shadow of one's former self f.
3	Genel	(özellikle tavlama sırasındaki metal) epeyce ısıl işleme maruz kalmak	soak f.
4	Genel	epeyce uzakta	a good distance off zf.
5	Genel	epeyce önce	quite a while ago zf.
6	Genel	epeyce üzerinde	well above zf.
Colloquial
7	Konuşma Dili	epeyce para	considerable amount of money i.
8	Konuşma Dili	(bir şeyde) epeyce ilerlemiş/ilerleme kaydetmiş	well into (something) s.
Idioms
9	Deyim	epeyce çökmüş kimse/şey	a shadow of (one's) former self i.
10	Deyim	epeyce çökmüş kimse/şey	a shadow of (one's) old self i.
11	Deyim	epeyce çökmüş kimse/şey	a shadow of (oneself) i.
12	Deyim	epeyce bir fark	a world of difference i.
13	Deyim	(a ve b arasında) epeyce bir fark	the world of difference (between a and b) i.
14	Deyim	(a ve b arasında) epeyce bir fark	a world of difference (between a and b) i.
15	Deyim	epeyce çökmüş kimse/şey	shadow of one's self i.
16	Deyim	epeyce bir miktar tasarruf etmek	save a bundle on something f.
17	Deyim	epeyce çaptan düşmüş olmak	be a shadow of (someone's or something's) former self f.
18	Deyim	epeyce çökmüş olmak	be a shadow of (someone's or something's) former self f.
19	Deyim	epeyce zor (bir şey) olmak	be no mean (something) f.
20	Deyim	epeyce çaptan düşmüş olmak	become a shadow of (someone's or something's) old self f.
21	Deyim	epeyce çökmüş olmak	become a shadow of (someone's or something's) old self f.
22	Deyim	epeyce çaptan düşmüş olmak	become a shadow of (someone's or something's) former self f.
23	Deyim	epeyce çökmüş olmak	become a shadow of (someone's or something's) former self f.
24	Deyim	epeyce bir miktar tasarruf etmek	save a bundle f.
25	Deyim	epeyce bir miktar tasarruf ettirmek	save a bundle f.
26	Deyim	epeyce büyük (bir şey)	a whale of a (something) expr.
27	Deyim	epeyce (bir şey)	a world of (something) expr.
28	Deyim	(epeyce) farklı	(quite) another story expr.
29	Deyim	(epeyce) farklı	a (quite) different story expr.
30	Deyim	birinden/bir şeyden epeyce üstün	head and shoulders above someone or something expr.
Speaking
31	Konuşma	epeyce oldu	it's been quite a long time expr.
32	Konuşma	epeyce uzaktır	it's a good step to expr.
33	Konuşma	epeyce bir zaman geçti	it's been quite a long time expr.
34	Konuşma	epeyce zaman geçti	it's been quite a long time expr.