Geçmiş

rather

"rather" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	rather zf.	oldukça
General
2	Genel	rather zf.	tercihen
3	Genel	rather zf.	daha doğrusu
4	Genel	rather zf.	daha isteyerek
5	Genel	rather zf.	bir hayli
6	Genel	rather zf.	bayağı
7	Genel	rather zf.	tersine
8	Genel	rather zf.	tercihen
9	Genel	rather zf.	daha iyisi
10	Genel	rather zf.	pek
11	Genel	rather zf.	aksine
12	Genel	rather zf.	epey
13	Genel	rather zf.	az çok
14	Genel	rather zf.	epeyce
15	Genel	rather zf.	iyisi mi
16	Genel	rather zf.	tabii
17	Genel	rather zf.	elbette
18	Genel	rather zf.	daha ziyade
19	Genel	rather zf.	daha çok
20	Genel	rather zf.	bilakis
21	Genel	rather zf.	-den çok
22	Genel	rather zf.	-den ziyade
23	Genel	rather zf.	-mektense
24	Genel	rather adverb	epey
Technical
25	Teknik	rather expr.	tercihan -den ise

"rather" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 113 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	rather dull i.	çok sıkıcı
2	Genel	have one's name rather frequently mentioned f.	adından sıkça söz ettirmek
3	Genel	be rather illiterate f.	çok bilgisiz olmak
4	Genel	would rather f.	tercih etmek
5	Genel	had rather f.	tercih etmek
6	Genel	be rather a recent application f.	yeni yeni uygulanıyor olmak
7	Genel	had rather do something f.	(yapmayı) tercih etmek
8	Genel	would rather f.	yeğlemek
9	Genel	rather low s.	alçakça
10	Genel	rather small s.	küçümen
11	Genel	rather good s.	iyice
12	Genel	rather bigger s.	kabaca
13	Genel	rather well s.	iyice
14	Genel	rather few s.	azca
15	Genel	rather old s.	eski püskü
16	Genel	rather cloudy s.	az parçalı bulutlu
17	Genel	rather large s.	oldukça büyük
18	Genel	rather slow s.	oldukça yavaş
19	Genel	rather a lot zf.	oldukça
20	Genel	or rather zf.	daha doğrusu
21	Genel	rather early zf.	erkence
22	Genel	the rather zf.	daha iyi bir sebepten dolayı
23	Genel	the rather zf.	belirli sebepten
24	Genel	rather than ed.	yerine
25	Genel	rather than ed.	tercihen
26	Genel	rather than ed.	-maktansa
27	Genel	rather than bağ.	-den daha ziyade
28	Genel	rather than bağ.	-den ziyade
29	Genel	but rather bağ.	-den ziyade
30	Genel	but rather bağ.	-den çok
31	Genel	rather than bağ.	-dense
32	Genel	rather (than) bağ.	onun yerine
33	Genel	rather! ünl.	hem de nasıl!
Phrases
34	İfadeler	a means rather than an end i.	amaç değil araç
35	İfadeler	what matters is quality rather than quantity expr.	önemli olan nicelik değil niteliktir
36	İfadeler	but rather expr.	aksine
37	İfadeler	rather like expr.	benzer şekilde
38	İfadeler	sooner rather than later expr.	çok geçmeden
39	İfadeler	sooner rather than later expr.	çok geç olmadan
40	İfadeler	sooner rather than later expr.	çok zaman geçmeden
41	İfadeler	sooner rather than later expr.	fazla zaman geçmeden
42	İfadeler	rather agree expr.	kısmen katılmak
43	İfadeler	rather meaningful expr.	manidar
44	İfadeler	rather like expr.	-e gibi
Proverb
45	Atasözü	get right neighbours rather than the right house	ev alma komşu al (rus atasözü)
46	Atasözü	I'd rather face a firing squad than do this	bunu yapacağıma kurşuna dizilmeyi tercih ederim
Colloquial
47	Konuşma Dili	be rather steep f.	oldukça pahalı olmak
48	Konuşma Dili	be rather steep f.	beklenenden pahalı olmak
49	Konuşma Dili	be rather steep f.	makul bir fiyat olmamak
50	Konuşma Dili	be rather steep f.	uygun bir fiyat olmamak
51	Konuşma Dili	be rather steep f.	kabul edilebilir bir fiyat olmamak
52	Konuşma Dili	be rather steep f.	normal bir fiyat olmamak
53	Konuşma Dili	be rather steep f.	adil olmamak
54	Konuşma Dili	be rather steep f.	haksız olmak
55	Konuşma Dili	be rather steep f.	doğru olmamak
56	Konuşma Dili	be rather steep f.	gerçeği yansıtmamak
57	Konuşma Dili	be rather steep f.	yanlış olmak
58	Konuşma Dili	be rather steep f.	yalan olmak
59	Konuşma Dili	be rather steep f.	saçma olmak
60	Konuşma Dili	had rather do f.	yapmayı tercih etmek
61	Konuşma Dili	sooner rather than later expr.	ne kadar erken/çabuk olsa o kadar iyi
62	Konuşma Dili	make money rather than lose it expr.	kaybetmektense parayı kazan
63	Konuşma Dili	rather you than me expr.	yerinde olmak istemezdim
Idioms
64	Deyim	the exception rather than the rule i.	nadir
65	Deyim	the exception rather than the rule i.	az bulunan
66	Deyim	the exception rather than the rule i.	çölde bir vaha gibi
67	Deyim	be rather upset/angry f.	oldukça üzgün/kızgın olmak
68	Deyim	be rather steep f.	biraz/oldukça pahalı olmak
69	Deyim	be rather steep f.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
70	Deyim	be rather steep f.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
71	Deyim	be rather steep f.	fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak
72	Deyim	be rather steep f.	pek/hiç adil olmamak
73	Deyim	be rather steep f.	biraz/büyük haksızlık olmak
74	Deyim	be rather steep f.	biraz/oldukça yanlış olmak
75	Deyim	be rather steep f.	biraz/oldukça mantıksız olmak
76	Deyim	be a bit/rather steep f.	biraz/oldukça pahalı olmak
77	Deyim	be a bit/rather steep f.	makul bir fiyat olmamak
78	Deyim	be a bit/rather steep f.	normal bir fiyat olmamak
79	Deyim	be a bit/rather steep f.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
80	Deyim	be a bit/rather steep f.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
81	Deyim	be a bit/rather steep f.	pek/hiç adil olmamak
82	Deyim	be a bit/rather steep f.	biraz/büyük haksızlık olmak
83	Deyim	be a bit/rather steep f.	biraz/oldukça yanlış olmak
84	Deyim	be a bit/rather steep f.	pek/hiç kabul edilebilir olmamak
85	Deyim	be a bit/rather steep f.	pek/hiç mantıklı olmamak
86	Deyim	be a bit/rather steep f.	biraz/çok saçma olmak
87	Deyim	rather you than me expr.	benden daha betersin
88	Deyim	rather you than me expr.	yerinde olmak istemezdim
89	Deyim	I'd rather face a firing squad than (do something) expr.	(… yapacağıma) kurşuna dizilmeyi tercih ederim
90	Deyim	I'd rather face a firing squad than do expr.	(bir şey) yapacağıma kurşuna dizilmeyi tercih ederim
Speaking
91	Konuşma	I'd rather not explain on the phone expr.	bunu telefonda söylememeyi tercih ederim
92	Konuşma	I would rather go expr.	bana kalırsa giderim
93	Konuşma	I had rather go expr.	bana kalırsa giderim
94	Konuşma	I would rather not go expr.	bana kalsa gitmem
95	Konuşma	I'd rather not go expr.	bana kalsa gitmem
96	Konuşma	I'd rather go there than sit here all evening expr.	bütün akşam burada oturacağıma oraya gitmeyi tercih ederim
97	Konuşma	anything rather than this expr.	bu olmasın da ne olursa olsun
98	Konuşma	it's rather embarrassing to say expr.	bunu söylemek biraz utanç verici
99	Konuşma	I would rather die on my feet than die on my knees expr.	dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
100	Konuşma	I'd rather die on my feet than die on my knees expr.	diz çöküp ölmektense ayakta ölmeyi tercih ederim.
101	Konuşma	I'd rather die on my feet than die on my knees expr.	dizlerimin üstünde ölmektense ayaklarımın üstüne ölmeyi tercih ederim
102	Konuşma	I had rather go expr.	gitmeyi tercih ederim
103	Konuşma	rather good expr.	fena değil
104	Konuşma	I would rather not go expr.	gitmemeyi tercih ederim
105	Konuşma	would you rather go? expr.	gitmeyi mi tercih edersin?
106	Konuşma	I would rather go expr.	gitmeyi tercih ederim
107	Konuşma	I'd rather not go expr.	gitmemeyi tercih ederim
108	Konuşma	I'd rather be lucky than good expr.	iyi olmaktansa şanslı olmayı yeğlerim
109	Konuşma	what matters is quality rather than quantity expr.	önemli olan miktar değil kalitedir
110	Konuşma	I'd rather hear it from you expr.	senden dinlemeyi tercih ederim
111	Konuşma	I'd rather not say expr.	söylememeyi tercih ederim
112	Konuşma	I had rather not do it expr.	yapmasam daha iyi
113	Konuşma	I had rather not do it expr.	yapmamayı tercih ederim