çekerek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

çekerek



"çekerek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çekerek enduringly zf.
çekerek tuggingly zf.
çekerek span zf.

"çekerek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 220 sonuç

Türkçe İngilizce
General
cezasını çekerek ödeme expiating i.
işkence çekerek ölen kimse martyr i.
cezasını çekerek ödeyen expiator i.
suya dizlerden birini karına doğru çekerek atlama can opener i.
kura çekerek belirlenen pay cavel i.
dili damağa bastırıp çekerek yapılan şaklatma sesi tsk i.
dizleri sırayla yukarıya çekerek yapılan gürültülü bir dans knees-up i.
bayrak çekerek iletilen mesaj hoist i.
eskiden tatar yayını çekerek esnetmek için kullanılan düzenek mouline i.
birinin külotunu sıkıca yukarı çekerek yapılan şaka grundy i.
dedektif olarak seçilen kişinin sözde cinayetin işlendiği odadaki oyuncuları tek tek sorguya çekerek katili bulmaya çalıştığı bir salon oyunu murder i.
yağ çekerek konuşma oil i.
sınır çekerek ayırma distermination [obsolete] i.
dudaklarla içe çekerek emme draw i.
(çöp çekerek) rastgele karar verme drawing lots i.
kürek çekerek harcanan zaman paddle i.
çekerek keçeleşme felting i.
çancının kilise çanının ipini çekerek yaptığı sesli vuruş sally i.
dizleri yukarı çekerek gerçekleştirilen bir dans hareketi prance i.
kürek çekerek atılan tur pull i.
tek ayağı geri çekerek yapılan selamlama scrape i.
tek ayağı geri çekerek yapılan selamlama scraping i.
burnunu çekerek ağlayan kimse snuffler i.
burnunu çekerek ağlama snuffling i.
sarılıp bedenini yukarı çekerek tırmanmak shin up f.
palamarı çekerek hareket etmek warp f.
birini kendine doğru çekerek yere yıkmak pull someone over f.
her yerde bir nutuk çekerek dolaşmak (oy toplamak/destek sağlamak için) stump f.
fıçının tapasını çekerek içindeki sıvıyı akıtmak tap f.
adaleyi fazla çekerek incitmek wrench f.
bir şeyi çekerek kapamak pull something to f.
birini kendine doğru çekerek yere düşürmek pull someone over f.
bir şeyi çekerek parçalara ayırmak pull something apart f.
adaleyi fazla çekerek incitmek pull a muscle f.
bir şeyi çekerek aralamak pull something apart f.
burnunu çekerek ağlamak snivel f.
bir şeyi çekerek yaklaştırmak pull something over f.
bir şeyi kendine doğru çekerek devirmek pull something over f.
suda oltayı çekerek balık tutmak troll f.
bir yere bağlanmış palaman çekerek yürütmek warp f.
(taşıtı) çekerek götürmek tow away f.
kura çekerek tahsis etmek cavel f.
kura çekerek bölüşmek cavel f.
dizginlerini çekerek atı yönlendirmek neck-rein f.
tekerleğe bağlayıp çekerek idam etmek break upon a wheel f.
tekerleğe bağlayıp çekerek işkence etmek break upon a wheel f.
dili damağa bastırıp çekerek şaklatmak tut-tut f.
çizgi çekerek geçersiz kılmak undo f.
çekerek açmak undraw f.
çekerek açılmak undraw f.
fermuarı çekerek kapatmak (bir şeyi) zip f.
nutuk çekerek bıktırmak belecture f.
(yayı) ip üzerine çekerek germek bend f.
yağ çekerek kandırmak blarney f.
yağ çekerek etkilemek whilly [scotland] f.
yağ çekerek etkilemek whillywha [scotland] f.
yağ çekerek etkilemek whillywhaw [scotland] f.
(kart) aynı anda üstten ve alttan bir kart çekerek karıştırmak milk f.
(bir şeyi) tutup çekerek bir başkasından almak wrestle f.
(yağmacı) çekerek taşımak harry [dialect] [uk] f.
kürek çekerek geçmek oar f.
kürek çekerek ilerlemek oar f.
sınır çekerek ayırmak disterminate [obsolete] f.
acı çekerek zaman geçirmek drag f.
çekerek çıkarmak drag f.
çekerek sürümek draggle f.
çekerek azaltmak draught f.
çekerek bitirmek draught f.
(yelken, asma köprü) çekerek hareket ettirmek draw f.
kürek çekerek taşırmak paddle f.
kürek çekerek kanoda götürmek paddle f.
nah çekerek hakaret etmek fig [obsolete] f.
(halatı) çekerek toplamak gather f.
kürek çekerek götürmek scull f.
kürek çekerek taşımak scull f.
kürek çekerek götürmek skull f.
kürek çekerek taşımak skull f.
çekerek götürmek snake f.
burnunu çekerek ağlamak sniffle f.
burnunu çekerek ağlamak snuffle f.
çekerek götürmek sowl f.
(atı) ön bacaklarını çekerek esnetmek stretch f.
iple çekerek frenlemede kullanılan snub s.
sindirim zorluğu çekerek dyspeptically zf.
acı çekerek achingly zf.
iç çekerek sighingly zf.
dikkat çekerek arrestingly zf.
içine çekerek inhalingly zf.
acı çekerek suffering zf.
birden çekerek twitchingly zf.
tüm ilgiyi çekerek absorbingly zf.
burnunu çekerek sniffly zf.
cefasını çekerek long-sufferingly zf.
dikkati başka yöne çekerek distractingly zf.
dikkati başka yöne çekerek distractedly zf.
acı çekerek rackingly zf.
nefes darlığı çekerek agasp zf.
her şeyden elini eteğini çekerek reclusely [rare] zf.
acı çekerek lamentingly zf.
dikkat çekerek notoriously [obsolete] zf.
vicdan azabı çekerek remorsefully zf.
ıstırap çekerek torturedly zf.
yağ çekerek unctuously zf.
kendine çekerek attractingly zf.
dikkatleri üzerine çekerek loudly zf.
dikkat çekerek rivetingly zf.
ancak büyük güçlükler çekerek ill zf.
yağ çekerek oleaginously zf.
dikkat çekerek peacocky [obsolete] zf.
yağ çekerek flatteringly zf.
yağ çekerek flatterously [obsolete] zf.
dikkat çekerek prankingly zf.
dikkat çekerek sightly zf.
sürekli burnunu çekerek snuffily zf.
dikkat çekerek staringly zf.
sert bir hat çekerek starkly zf.
açlık çekerek starvedly zf.
Phrasals
burnuna çekerek söndürmek snuff out f.
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) bir yerinden tutarak/çekerek idare etmek lead by f.
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) bir yerinden tutarak/çekerek yönlendirmek lead by f.
bir yerinden tutarak/çekerek (birine/bir şeye/bir hayvana) yol göstermek lead by f.
(birini) bir yerinden tutarak/çekerek yönlendirmek lead someone by something f.
(birini) bir yerinden tutarak/çekerek götürmek lead someone by something f.
bir yerinden tutarak/çekerek (birine) yol göstermek lead someone by something f.
bir şeyi çekerek kapamak pull something together f.
bir aracı çekerek götürmek tow something away f.
çekerek taşımak drag off f.
kürek çekerek geçip gitmek row over f.
(çekerek) (birini) bir delikten/aralıktan geçirmek pull someone through something f.
fermuarı çekerek giysinin önünü kapatmak zip something up f.
bir zamanı bir şeyin/birinin hasretini çekerek geçirmek moon away f.
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak drag (someone or something) away f.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak drag something away (from something) f.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak drag something away f.
çekerek içeri getirmek/taşımak drag in f.
(bir şeyden) yırtarak/çekerek ayırmak tear off of (something) f.
telgraf çekerek (bir şey) istemek wire for (something) f.
çekerek açmak pull apart f.
Colloquial
kura çekerek karar vermek draw lots f.
kura çekerek karar vermek cast lots f.
kokain çekerek kafayı bulmak geek f.
öyle mi diyorsun (bir kadının söylediği bir lafı cinsel bir yöne çekerek şaka yapmak) that's what she said expr.
Idioms
yağ çekerek yakınlaşmaya çalışmak butter up to f.
yağ çekerek yakınlaşmaya çalışmak brown-nose f.
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak drag (someone or something) away from (something) f.
acı çekerek ölmek die like a dog [ old-fashioned] f.
(birinin) iç çamaşırını hızla çekerek poposunun arasına sokmak give (one) a wedgie f.
içini çekerek ağlamamak için (kendini) sıkmak/tutmak gulp back (one's) sobs f.
tespih çekerek dua etmek say one's beads f.
dövüş sanatlarında bedenini gelen yumruktan geri çekerek yumruğun etkisini azaltmak ride with the punches f.
kura çekerek karar vermek cast/draw lots f.
(birini seçmeye/bir şey yapmaya) kura çekerek karar vermek cast/draw lots (for something/to do something) f.
Trade/Economic
geri çekerek yatırım yapma divestment i.
yüksek tarifeleri aşağı çekerek yerli üreticileri yabancı rakipler karşısında rekabete zorlama educational tariff i.
kura çekerek karar vermek decide by lot f.
Law
kura çekerek verilen düşük faizli konut kredisi ballot [new zealand] i.
Politics
oy verenlerin (parti yanlılarının) gözü kapalı desteklerini çekerek partiyi zayıflatmaları dealignment i.
Technical
çekerek kopan break pull i.
çekerek kopan mandrelli kör perçin blind rivet with break pull mandrel i.
çekerek kopartma mandrelli perçin rivet with break pull mandrel i.
itip çekerek çift yönlü hareket ileten kablo push pull cable i.
lif ağları, elyafları veya fitillerini çekerek veya incelterek eğirme draft i.
(plastik filamentleri) kalıptan çekerek şekillendirmek draw f.
Textile
kumaştaki liflerin teri cilt yüzeyinden çekerek kumaş yüzeyine iterek nemi buharlaştırma süreci wicking i.
(yün yumağı) çekerek hafifçe bükmek slub f.
Automotive
çekerek çalıştırma tow start i.
gazdan ayağı çekerek kaydırma trailing-throttle oversteer i.
arabayı başka bir araba ile çekerek motoru çalıştırmak tow-start f.
çekerek götürmek flat tow f.
Railway
yolcuların çekerek acil durum anında treni durdurabilmesi için bulunan ip veya zincir communication cord [uk] i.
Marine
gelgit sırasında bir yere bağlanmış tekneleri çekerek yürüten ingiliz işçi tidewaiter i.
çekerek ilerleme pull and glide i.
kürek çekerek sculling i.
sualtında çevredeki kayaları veya çıkıntıları tutup çekerek ilerleme tekniği pull and glide i.
ıskota yakasını bumba veya seren boyunca çekerek yelkenin ucunu sıkıştırmada kullanılan halat outhauler i.
iskota halatını çekerek (sereni) aşağıya doğru zorlamak clew down f.
yelkenler fora değilken palamarı çekerek hareket etmek heave a ship ahead f.
(tekne veya sal) kürek çekerek götürmek pole f.
(yelkeni) kıça en yakın tarafa çekerek yelkenliyi döndürmek üzere ayarlamak flatten f.
kürek çekerek ilerletmek pull f.
kollarla kürek çekerek suda gitmek scull f.
kollarla kürek çekerek suda gitmek skull f.
Mining
madencilerin aralarında kura çekerek verimli kömür bölgelerini bölüşmesi cavel i.
Medical
hücrelerden dna çekerek genomik değişikliği saptayan teknik southern blot hybridization i.
Math
üslü denklemi oluşturan değişkeni denklemin sol tarafına çekerek denklemi tersine çevirmek revert a series f.
üzerinden bir çizgi çekerek çıkarmak cancel f.
Biochemistry
nem çekerek sıvılaşan deliquescent s.
Agriculture
kökleri dikey olarak çekerek bitki kökü söken alet tripod puller i.
Fishery
olta sineğinin akıntı yönünde sürüklenmemesi için olta ipini yukarı çekerek olta kamışı ile olta sineği arasındaki gevşekliği gidermek mend f.
(oltaya takılan balığı) ipi çekerek yormak play f.
Education
geniş bir kentsel bölgeden öğrenci çekerek yenilikçi ve uzmanlaşmaya dayalı eğitim veren parasız okul magnet school i.
Linguistics
dili çekerek telaffuz etmek retract f.
Religious
tespih çekerek edilen dualar ve yapılan ibadetler beads i.
(katolik) cennete gitmeden önce günahkar ruhların günahları için acı çekerek arındıkları yer purgatorial s.
Military
bayrak toparının ipini çekerek bayrağı açmak break out a flag f.
(alanı) hava fotoğrafları çekerek haritalamak dice f.
(tabanca) tetiği çekerek boşaltmak snap f.
Sport
kürek çekerek geçip gitme row-over i.
kürek çekerek ilerlemek row f.
vurma anında sopayı geri çekerek ve atıcıya doğru dönmeden yavaşça vurmak drag f.
Football
yere düşen top zemine ulaşır ulaşmaz şut çekerek gol atmak drop f.
Chess
genellikle pat etmek veya sürekli şah çekerek rakibi beraberliğe zorlamak için feda edilen taş desperado i.
Card
sırası gelen her oyuncunun ortadaki dağıtılmamış kartlardan veya bir önceki oyuncunun attıklarından bir kart çekerek aynı takımdan üç veya daha fazla kart toplayıp tüm kartlarını masaya açan ilk oyuncu olmaya çalıştığı bir oyun rum i.
(pokerde) rest çekerek all in zf.
Music
çancının kilise çanının ipini çekerek yaptığı sesli vuruş handstroke i.
yayı iki telin üzerinden çekerek aynı anda (iki nota) çalmak double-stop f.
(gitar, saz) telleri pena ile çekerek çalmak flatpick f.
parmaklarla çekerek yapılan pizzicato s.
parmaklarla çekerek pizzicato zf.
yayı geniş çekerek sciolto zf.
Archaic
hareket eden tekneden su boyunca çizgi çekerek balık tutmak trail f.
Slang
burundan çekerek kullanılan uyuşturuculara olan bağımlılık nose habit i.
eroin veya kokain gibi burundan çekerek kullanılan uyuşturuculara olan bağımlılık nose habit i.
birinin iç çamaşırını arkadan hızla çekerek kafasına dolayarak yapılan eşek şakası atomic wedgie i.
şaka olarak birinin iç çamaşırını arkadan hızla çekerek kafasına dolama atomic wedgie i.
(birinin) iç çamaşırını hızla çekerek poposunun arasına sokmak give (one) a melvin f.
(birinin) iç çamaşırını/pantolonunu hızla çekerek poposunun arasına sokmak give someone a melvin f.
(birine) sakso çekerek boşaltmak suck (one) dry f.
öyle mi diyorsun (bir kadının söylediği bir lafı cinsel bir yöne çekerek şaka yapmak) twss (that's what she said) expr.
British Slang
kişinin dumanı çekerek diğerinin ağzına üflediği sigara içme biçimi shotgun i.