öğretmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

öğretmek



"öğretmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
öğretmek teach f.
General
öğretmek profess f.
öğretmek evangelise f.
öğretmek show f.
öğretmek inculcate f.
öğretmek initiate f.
öğretmek edify f.
öğretmek school f.
öğretmek instil f.
öğretmek train f.
öğretmek introduce f.
öğretmek indoctrinate f.
öğretmek enlighten f.
öğretmek teach f.
öğretmek beat into f.
öğretmek educate f.
öğretmek instruct f.
öğretmek evangelize f.
öğretmek instill f.
öğretmek nosel [obsolete] f.
öğretmek trade [obsolete] f.
öğretmek educate f.
öğretmek erudiate [obsolete] f.
öğretmek ken f.
öğretmek betutor f.
öğretmek wise f.
öğretmek wisse f.
öğretmek bring f.
öğretmek inform [obsolete] f.
öğretmek incense f.
öğretmek introduct [obsolete] f.
öğretmek disciple [obsolete] f.
öğretmek document [obsolete] f.
öğretmek document [obsolete] f.
Technical
öğretmek teach f.
öğretmek instruct f.
Education
öğretmek endoctrine [obsolete] f.
Archaic
öğretmek institute f.

"öğretmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 164 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birine bir konunun temel ilkelerini öğretmek ground someone in f.
zorla öğretmek whip f.
akıl öğretmek give advice to f.
yavaş yavaş öğretmek instill f.
ne söyleyeceğini öğretmek (tanığa) prime f.
bir düşünce sisteminin esaslarını öğretmek indoctrinate f.
soru cevap yöntemiyle öğretmek catechize f.
ilmihal öğretmek catechize f.
dini konuları soru cevap yoluyla öğretmek catechize f.
okuma yazma öğretmek teach someone how to read and write f.
okumayı öğretmek teach someone how to read f.
soru cevap yöntemiyle öğretmek catechise f.
dini konuları soru cevap yoluyla öğretmek catechise f.
yavaş yavaş öğretmek instil f.
ilmihal öğretmek catechise f.
eğlendirerek öğretmek edutain f.
tekrar öğretmek reteach f.
birine kayak yapmayı öğretmek teach someone how to ski f.
yeni şeyler öğretmek teach new things f.
fizik öğretmek teach physics f.
tatbikat ve tekrarlamalarla öğretmek ram down f.
pekiştirerek öğretmek ram down f.
tekrarlatarak öğretmek rehearse f.
yeniden öğretmek reinstruct f.
şiddet kullanarak öğretmek whip f.
yanlış öğretmek misteach f.
(güvercine) güvercinliğe dönmeyi öğretmek home f.
yanlış şekilde öğretmek misteach f.
kötü şekilde öğretmek misteach f.
kanıtlarla öğretmek demonstrate f.
sürekli tekrarla öğretmek grind f.
fazla öğretmek overteach f.
çok şey öğretmek overteach f.
(bir şeyi) öğretmek verse f.
(küçük çocuğa) lazımlık kullanmayı öğretmek potty-train f.
papağan gibi tekrar etmeyi öğretmek parrot f.
socinianizmi öğretmek socinianize f.
socinianizmi öğretmek socinianise f.
Phrasals
öğrenmek/öğretmek için çok çalışmak beat (someone or something) into (something) f.
zorla/kafasına vura vura öğretmek beat (someone or something) into (something) f.
öğrenmek/öğretmek için çok çalışmak beat something into someone f.
zorla/kafasına vura vura öğretmek beat something into someone f.
birine bir şeyi öğretmek instruct someone in something f.
birine bir şeyi aşılamak/öğretmek inculcate someone with something f.
birine bir şeyi aşılamak/öğretmek inculcate something into someone f.
birine bir şeylerin esaslarını öğretmek indoctrinate someone into something f.
birine bir şeyi öğretmek teach something to someone f.
birine bir şeyi öğretmek teach someone something f.
tekrar ede ede öğretmek drill in f.
zorla/kafasına vura vura öğretmek drill in f.
birine bir konuyu öğretmek drill someone in something f.
birine bir konuyu ayrıntılı/derinlemesine çalıştırmak/öğretmek drill someone in something f.
zorla öğretmek drill something into someone or something f.
iyice öğretmek/belletmek drill something into someone or something f.
zorla öğretmek and drill something in f.
iyice öğretmek/belletmek and drill something in f.
bir şeyi sürekli tekrar ederek iyice öğretmek grind into f.
bir konuyu öğretmek ground in f.
(bir şeyi birine) iyice öğretmek impress (something) on (someone) f.
(bir şeyi birine) iyice öğretmek impress (something) upon (someone) f.
iyice öğretmek impress on f.
iyice öğretmek impress upon f.
(bir şeyi) kademe kademe öğretmek phase into (something) f.
(birine bir şeyin) usulünü öğretmek acquaint (one) with (something) f.
(bir şeyi) zorla/kafasına vura vura öğretmek beat (something) in f.
birine bir şeyi zorla öğretmek beat something into someone f.
birine bir şeyi kafasına vura vura öğretmek beat something into someone f.
birine bir şeyi kaba kuvvetle öğretmek beat something into someone f.
birine bir şeyi döve döve öğretmek beat something into someone f.
birine bir şeyi zorla öğretmek beat something in f.
birine bir şeyi kafasına vura vura öğretmek beat something in f.
birine bir şeyi kaba kuvvetle öğretmek beat something in f.
birine bir şeyi döve döve öğretmek beat something in f.
(birinin) kafasına vura vura öğretmek drill into (something) f.
(birine) tekrar ede ede öğretmek drill into (something) f.
(birine) zorla öğretmek drill into (something) f.
(birinin) kafasına vura vura öğretmek drill in (something) f.
(birine) tekrar ede ede öğretmek drill in (something) f.
(birine) zorla öğretmek drill in (something) f.
vura vura öğretmek drum in f.
zorla/ısrarla öğretmek drum in f.
vura vura öğretmek drum into f.
zorla/ısrarla öğretmek drum into f.
bir şeyi birine zorla/ısrarla öğretmek drum something into someone f.
(birine) zorla/ısrarla öğretmek drum into (one) f.
birine öğretmek için bir şarkının ritmini yapmak/taklit etmek drum something out f.
(bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak hammer (something) into (one's) head f.
aşılamak/öğretmek inculcate in f.
aşılamak/öğretmek inculcate with f.
(birine bir şey) öğretmek/aşılamak indoctrinate (someone) with (something) f.
(bir şeyin) esaslarını öğretmek indoctrinate into f.
(birine bir şey) öğretmek instill (something) in (someone) f.
(birine bir şey) öğretmek instill (something) into (someone) f.
-i öğretmek instruct in f.
kademe kademe öğretmek phase into f.
alıştırmalarla öğretmek beat in f.
Colloquial
birine öğretmek school someone f.
Idioms
(birine zorla öğretmek için kullanılan) cetvel/sopa clue-by-four i.
bir iki şey öğretmek (gerek) could teach (someone) a thing or two (about someone or something) f.
bir iki şey öğretmek (gerek) could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
bir iki şey öğretmek tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
bir iki şey öğretmek could teach (someone) a thing or two (about someone or something) f.
bir iki şey öğretmek can teach somebody a thing or two (about somebody/something) f.
bir iki şey öğretmek can tell somebody a thing or two (about somebody/something) f.
bir iki şey öğretmek could tell somebody a thing or two (about somebody/something) f.
birine bir şeyin püf noktasını öğretmek teach someone the hang of something f.
oyunun püf noktalarını öğretmek teach the ins and outs of the game f.
kötü bir olaydan sonra akıl öğretmek be wise after the event f.
(birine) (bir işin) püf noktalarını öğretmek/göstermek show somebody the ropes f.
(birine) (bir işin) nasıl yapılacağını/inceliklerini öğretmek show somebody the ropes f.
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek could teach (someone) a thing or two (about someone or something) f.
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek could teach (someone) a thing or two (about someone or something) f.
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek could tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek tell (someone) a thing or two (about someone or something) f.
birine balık tutmayı öğretmek teach a man to fish f.
bir şeyi birinin yerine yapmaktansa ona nasıl yapacağını öğretmek teach a man to fish f.
birine bir şeyi nasıl yapacağını öğretmek teach a man to fish f.
birine bir şeyi hazır vermektense ona nasıl yapacağını öğretmek teach a man to fish f.
(bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak hammer (something) into (one's) thick skull f.
(bir şeyi birine) iyice öğretmek pound (something) into (one's) thick skull f.
(bir şeyi birine) öğretmek beat (something) into (someone's) head f.
(bir şeyi birine) zorla/kafasına vura vura öğretmek beat (something) into (someone's) head f.
zorla öğretmek beat into one's head f.
vura vura öğretmek beat into one's head f.
zorla öğretmek knock into one's head f.
vura vura öğretmek knock into one's head f.
zorla öğretmek drum into one's head f.
vura vura öğretmek drum into one's head f.
birine bir iki şey öğretmek could tell someone a thing or two f.
birine bir iki şey öğretmek could teach someone a thing or two f.
(birine) bir şeyi iyice öğretmek drive something home (to somebody) f.
(birine) bir şeyi iyice öğretmek hammer something home (to somebody) f.
(bir şeyi birine) zorla/ısrarla öğretmek drum (something) into (one's) head f.
(birine bir şeyi) öğretmek give (one) a feel of (something) f.
(birine bir şeyi) öğretmek give (one) the feel of (something) f.
yaşlı köpeğe yeni numara öğretmek teach an old dog new tricks f.
Speaking
paylaşmanın önemini öğretmek teach the value of sharing expr.
Computer
çocuklara bilgisayar kullanmayı öğretmek için kullanılan yüksek seviyeli programlama dili logo i.
Education
okuma-yazma öğretmek için düzenlenmiş program reading program i.
ilave beceriler öğretmek upskilling i.
(önceden öğretilen bir şeyin) tersini öğretmek unteach f.
(çocuğa) evde öğretmek homeschool f.
(çocuğa) evde öğretmek home-school f.
kötü şekilde öğretmek mistutor f.
yanlış şekilde öğretmek mistutor f.
sıkı alıştırmalarla öğretmek drill f.
sürekli tekrarla yavaş yavaş öğretmek drum f.
öğrencileri zorlamadan öğretmek spoonfeed f.
Religious
incil'in mesajını öğretmek evangelise f.
incil'i öğretmek evangelize f.
incil'in mesajını öğretmek evangelize f.
incil'i öğretmek evangelise f.
gospelle öğretmek gospelize f.
gospelle öğretmek gospelise f.
incil'i öğretmek gospel f.
incil'in mesajını öğretmek gospel f.
Military
esasları öğretmek indoctrinate f.
Music
(ritim öğretmek için kullanılan) basit vurmalı çalgılar grubu rhythm band i.
Mythology
insanlığa tarımı öğretmek için gönderilmiş bir yarı tanrı triptolemus i.
Slang
kırk yıllık orospuya sikiş öğretmek bullshit a bullshitter f.
40 yıllık orospuya sikiş öğretmek bullshit a bullshitter f.
patronluk taslayarak akıl öğretmek push about f.