Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
öğretmek
"öğretmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
öğretmek
teach
f.
General
2
Genel
öğretmek
profess
f.
3
Genel
öğretmek
evangelise
f.
4
Genel
öğretmek
show
f.
5
Genel
öğretmek
inculcate
f.
6
Genel
öğretmek
initiate
f.
7
Genel
öğretmek
edify
f.
8
Genel
öğretmek
school
f.
9
Genel
öğretmek
instil
f.
10
Genel
öğretmek
train
f.
11
Genel
öğretmek
introduce
f.
12
Genel
öğretmek
indoctrinate
f.
13
Genel
öğretmek
enlighten
f.
14
Genel
öğretmek
teach
f.
15
Genel
öğretmek
beat into
f.
16
Genel
öğretmek
educate
f.
17
Genel
öğretmek
instruct
f.
18
Genel
öğretmek
evangelize
f.
19
Genel
öğretmek
instill
f.
20
Genel
öğretmek
nosel [obsolete]
f.
21
Genel
öğretmek
trade [obsolete]
f.
22
Genel
öğretmek
educate
f.
23
Genel
öğretmek
erudiate [obsolete]
f.
24
Genel
öğretmek
ken
f.
25
Genel
öğretmek
betutor
f.
26
Genel
öğretmek
wise
f.
27
Genel
öğretmek
wisse
f.
28
Genel
öğretmek
bring
f.
29
Genel
öğretmek
inform [obsolete]
f.
30
Genel
öğretmek
incense
f.
31
Genel
öğretmek
introduct [obsolete]
f.
32
Genel
öğretmek
disciple [obsolete]
f.
33
Genel
öğretmek
document [obsolete]
f.
34
Genel
öğretmek
document [obsolete]
f.
Technical
35
Teknik
öğretmek
teach
f.
36
Teknik
öğretmek
instruct
f.
Education
37
Eğitim
öğretmek
endoctrine [obsolete]
f.
Archaic
38
Eski Kullanım
öğretmek
institute
f.
"öğretmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 164 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birine bir konunun temel ilkelerini öğretmek
ground someone in
f.
2
Genel
zorla öğretmek
whip
f.
3
Genel
akıl öğretmek
give advice to
f.
4
Genel
yavaş yavaş öğretmek
instill
f.
5
Genel
ne söyleyeceğini öğretmek (tanığa)
prime
f.
6
Genel
bir düşünce sisteminin esaslarını öğretmek
indoctrinate
f.
7
Genel
soru cevap yöntemiyle öğretmek
catechize
f.
8
Genel
ilmihal öğretmek
catechize
f.
9
Genel
dini konuları soru cevap yoluyla öğretmek
catechize
f.
10
Genel
okuma yazma öğretmek
teach someone how to read and write
f.
11
Genel
okumayı öğretmek
teach someone how to read
f.
12
Genel
soru cevap yöntemiyle öğretmek
catechise
f.
13
Genel
dini konuları soru cevap yoluyla öğretmek
catechise
f.
14
Genel
yavaş yavaş öğretmek
instil
f.
15
Genel
ilmihal öğretmek
catechise
f.
16
Genel
eğlendirerek öğretmek
edutain
f.
17
Genel
tekrar öğretmek
reteach
f.
18
Genel
birine kayak yapmayı öğretmek
teach someone how to ski
f.
19
Genel
yeni şeyler öğretmek
teach new things
f.
20
Genel
fizik öğretmek
teach physics
f.
21
Genel
tatbikat ve tekrarlamalarla öğretmek
ram down
f.
22
Genel
pekiştirerek öğretmek
ram down
f.
23
Genel
tekrarlatarak öğretmek
rehearse
f.
24
Genel
yeniden öğretmek
reinstruct
f.
25
Genel
şiddet kullanarak öğretmek
whip
f.
26
Genel
yanlış öğretmek
misteach
f.
27
Genel
(güvercine) güvercinliğe dönmeyi öğretmek
home
f.
28
Genel
yanlış şekilde öğretmek
misteach
f.
29
Genel
kötü şekilde öğretmek
misteach
f.
30
Genel
kanıtlarla öğretmek
demonstrate
f.
31
Genel
sürekli tekrarla öğretmek
grind
f.
32
Genel
fazla öğretmek
overteach
f.
33
Genel
çok şey öğretmek
overteach
f.
34
Genel
(bir şeyi) öğretmek
verse
f.
35
Genel
(küçük çocuğa) lazımlık kullanmayı öğretmek
potty-train
f.
36
Genel
papağan gibi tekrar etmeyi öğretmek
parrot
f.
37
Genel
socinianizmi öğretmek
socinianize
f.
38
Genel
socinianizmi öğretmek
socinianise
f.
Phrasals
39
Öbek Fiiller
öğrenmek/öğretmek için çok çalışmak
beat (someone or something) into (something)
f.
40
Öbek Fiiller
zorla/kafasına vura vura öğretmek
beat (someone or something) into (something)
f.
41
Öbek Fiiller
öğrenmek/öğretmek için çok çalışmak
beat something into someone
f.
42
Öbek Fiiller
zorla/kafasına vura vura öğretmek
beat something into someone
f.
43
Öbek Fiiller
birine bir şeyi öğretmek
instruct someone in something
f.
44
Öbek Fiiller
birine bir şeyi aşılamak/öğretmek
inculcate someone with something
f.
45
Öbek Fiiller
birine bir şeyi aşılamak/öğretmek
inculcate something into someone
f.
46
Öbek Fiiller
birine bir şeylerin esaslarını öğretmek
indoctrinate someone into something
f.
47
Öbek Fiiller
birine bir şeyi öğretmek
teach something to someone
f.
48
Öbek Fiiller
birine bir şeyi öğretmek
teach someone something
f.
49
Öbek Fiiller
tekrar ede ede öğretmek
drill in
f.
50
Öbek Fiiller
zorla/kafasına vura vura öğretmek
drill in
f.
51
Öbek Fiiller
birine bir konuyu öğretmek
drill someone in something
f.
52
Öbek Fiiller
birine bir konuyu ayrıntılı/derinlemesine çalıştırmak/öğretmek
drill someone in something
f.
53
Öbek Fiiller
zorla öğretmek
drill something into someone or something
f.
54
Öbek Fiiller
iyice öğretmek/belletmek
drill something into someone or something
f.
55
Öbek Fiiller
zorla öğretmek
and drill something in
f.
56
Öbek Fiiller
iyice öğretmek/belletmek
and drill something in
f.
57
Öbek Fiiller
bir şeyi sürekli tekrar ederek iyice öğretmek
grind into
f.
58
Öbek Fiiller
bir konuyu öğretmek
ground in
f.
59
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine) iyice öğretmek
impress (something) on (someone)
f.
60
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine) iyice öğretmek
impress (something) upon (someone)
f.
61
Öbek Fiiller
iyice öğretmek
impress on
f.
62
Öbek Fiiller
iyice öğretmek
impress upon
f.
63
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kademe kademe öğretmek
phase into (something)
f.
64
Öbek Fiiller
(birine bir şeyin) usulünü öğretmek
acquaint (one) with (something)
f.
65
Öbek Fiiller
(bir şeyi) zorla/kafasına vura vura öğretmek
beat (something) in
f.
66
Öbek Fiiller
birine bir şeyi zorla öğretmek
beat something into someone
f.
67
Öbek Fiiller
birine bir şeyi kafasına vura vura öğretmek
beat something into someone
f.
68
Öbek Fiiller
birine bir şeyi kaba kuvvetle öğretmek
beat something into someone
f.
69
Öbek Fiiller
birine bir şeyi döve döve öğretmek
beat something into someone
f.
70
Öbek Fiiller
birine bir şeyi zorla öğretmek
beat something in
f.
71
Öbek Fiiller
birine bir şeyi kafasına vura vura öğretmek
beat something in
f.
72
Öbek Fiiller
birine bir şeyi kaba kuvvetle öğretmek
beat something in
f.
73
Öbek Fiiller
birine bir şeyi döve döve öğretmek
beat something in
f.
74
Öbek Fiiller
(birinin) kafasına vura vura öğretmek
drill into (something)
f.
75
Öbek Fiiller
(birine) tekrar ede ede öğretmek
drill into (something)
f.
76
Öbek Fiiller
(birine) zorla öğretmek
drill into (something)
f.
77
Öbek Fiiller
(birinin) kafasına vura vura öğretmek
drill in (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(birine) tekrar ede ede öğretmek
drill in (something)
f.
79
Öbek Fiiller
(birine) zorla öğretmek
drill in (something)
f.
80
Öbek Fiiller
vura vura öğretmek
drum in
f.
81
Öbek Fiiller
zorla/ısrarla öğretmek
drum in
f.
82
Öbek Fiiller
vura vura öğretmek
drum into
f.
83
Öbek Fiiller
zorla/ısrarla öğretmek
drum into
f.
84
Öbek Fiiller
bir şeyi birine zorla/ısrarla öğretmek
drum something into someone
f.
85
Öbek Fiiller
(birine) zorla/ısrarla öğretmek
drum into (one)
f.
86
Öbek Fiiller
birine öğretmek için bir şarkının ritmini yapmak/taklit etmek
drum something out
f.
87
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak
hammer (something) into (one's) head
f.
88
Öbek Fiiller
aşılamak/öğretmek
inculcate in
f.
89
Öbek Fiiller
aşılamak/öğretmek
inculcate with
f.
90
Öbek Fiiller
(birine bir şey) öğretmek/aşılamak
indoctrinate (someone) with (something)
f.
91
Öbek Fiiller
(bir şeyin) esaslarını öğretmek
indoctrinate into
f.
92
Öbek Fiiller
(birine bir şey) öğretmek
instill (something) in (someone)
f.
93
Öbek Fiiller
(birine bir şey) öğretmek
instill (something) into (someone)
f.
94
Öbek Fiiller
-i öğretmek
instruct in
f.
95
Öbek Fiiller
kademe kademe öğretmek
phase into
f.
96
Öbek Fiiller
alıştırmalarla öğretmek
beat in
f.
Colloquial
97
Konuşma Dili
birine öğretmek
school someone
f.
Idioms
98
Deyim
(birine zorla öğretmek için kullanılan) cetvel/sopa
clue-by-four
i.
99
Deyim
bir iki şey öğretmek (gerek)
could teach (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
100
Deyim
bir iki şey öğretmek (gerek)
could tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
101
Deyim
bir iki şey öğretmek
tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
102
Deyim
bir iki şey öğretmek
could teach (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
103
Deyim
bir iki şey öğretmek
can teach somebody a thing or two (about somebody/something)
f.
104
Deyim
bir iki şey öğretmek
can tell somebody a thing or two (about somebody/something)
f.
105
Deyim
bir iki şey öğretmek
could tell somebody a thing or two (about somebody/something)
f.
106
Deyim
birine bir şeyin püf noktasını öğretmek
teach someone the hang of something
f.
107
Deyim
oyunun püf noktalarını öğretmek
teach the ins and outs of the game
f.
108
Deyim
kötü bir olaydan sonra akıl öğretmek
be wise after the event
f.
109
Deyim
(birine) (bir işin) püf noktalarını öğretmek/göstermek
show somebody the ropes
f.
110
Deyim
(birine) (bir işin) nasıl yapılacağını/inceliklerini öğretmek
show somebody the ropes
f.
111
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
could teach (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
112
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
could teach (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
113
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
could tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
114
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
could tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
115
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir şeyler öğretmek
tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
116
Deyim
(birisi veya bir şey hakkında birisine) bir iki şey öğretmek
tell (someone) a thing or two (about someone or something)
f.
117
Deyim
birine balık tutmayı öğretmek
teach a man to fish
f.
118
Deyim
bir şeyi birinin yerine yapmaktansa ona nasıl yapacağını öğretmek
teach a man to fish
f.
119
Deyim
birine bir şeyi nasıl yapacağını öğretmek
teach a man to fish
f.
120
Deyim
birine bir şeyi hazır vermektense ona nasıl yapacağını öğretmek
teach a man to fish
f.
121
Deyim
(bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak
hammer (something) into (one's) thick skull
f.
122
Deyim
(bir şeyi birine) iyice öğretmek
pound (something) into (one's) thick skull
f.
123
Deyim
(bir şeyi birine) öğretmek
beat (something) into (someone's) head
f.
124
Deyim
(bir şeyi birine) zorla/kafasına vura vura öğretmek
beat (something) into (someone's) head
f.
125
Deyim
zorla öğretmek
beat into one's head
f.
126
Deyim
vura vura öğretmek
beat into one's head
f.
127
Deyim
zorla öğretmek
knock into one's head
f.
128
Deyim
vura vura öğretmek
knock into one's head
f.
129
Deyim
zorla öğretmek
drum into one's head
f.
130
Deyim
vura vura öğretmek
drum into one's head
f.
131
Deyim
birine bir iki şey öğretmek
could tell someone a thing or two
f.
132
Deyim
birine bir iki şey öğretmek
could teach someone a thing or two
f.
133
Deyim
(birine) bir şeyi iyice öğretmek
drive something home (to somebody)
f.
134
Deyim
(birine) bir şeyi iyice öğretmek
hammer something home (to somebody)
f.
135
Deyim
(bir şeyi birine) zorla/ısrarla öğretmek
drum (something) into (one's) head
f.
136
Deyim
(birine bir şeyi) öğretmek
give (one) a feel of (something)
f.
137
Deyim
(birine bir şeyi) öğretmek
give (one) the feel of (something)
f.
138
Deyim
yaşlı köpeğe yeni numara öğretmek
teach an old dog new tricks
f.
Speaking
139
Konuşma
paylaşmanın önemini öğretmek
teach the value of sharing
expr.
Computer
140
Bilgisayar
çocuklara bilgisayar kullanmayı öğretmek için kullanılan yüksek seviyeli programlama dili
logo
i.
Education
141
Eğitim
okuma-yazma öğretmek için düzenlenmiş program
reading program
i.
142
Eğitim
ilave beceriler öğretmek
upskilling
i.
143
Eğitim
(önceden öğretilen bir şeyin) tersini öğretmek
unteach
f.
144
Eğitim
(çocuğa) evde öğretmek
homeschool
f.
145
Eğitim
(çocuğa) evde öğretmek
home-school
f.
146
Eğitim
kötü şekilde öğretmek
mistutor
f.
147
Eğitim
yanlış şekilde öğretmek
mistutor
f.
148
Eğitim
sıkı alıştırmalarla öğretmek
drill
f.
149
Eğitim
sürekli tekrarla yavaş yavaş öğretmek
drum
f.
150
Eğitim
öğrencileri zorlamadan öğretmek
spoonfeed
f.
Religious
151
Dini
incil'in mesajını öğretmek
evangelise
f.
152
Dini
incil'i öğretmek
evangelize
f.
153
Dini
incil'in mesajını öğretmek
evangelize
f.
154
Dini
incil'i öğretmek
evangelise
f.
155
Dini
gospelle öğretmek
gospelize
f.
156
Dini
gospelle öğretmek
gospelise
f.
157
Dini
incil'i öğretmek
gospel
f.
158
Dini
incil'in mesajını öğretmek
gospel
f.
Military
159
Askeri
esasları öğretmek
indoctrinate
f.
Music
160
Müzik
(ritim öğretmek için kullanılan) basit vurmalı çalgılar grubu
rhythm band
i.
Mythology
161
Mitoloji
insanlığa tarımı öğretmek için gönderilmiş bir yarı tanrı
triptolemus
i.
Slang
162
Argo
kırk yıllık orospuya sikiş öğretmek
bullshit a bullshitter
f.
163
Argo
40 yıllık orospuya sikiş öğretmek
bullshit a bullshitter
f.
164
Argo
patronluk taslayarak akıl öğretmek
push about
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of öğretmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy