Geçmiş

(zeki

"(zeki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Idioms
1	Deyim	(zeki	be touched with something f.

"(zeki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 319 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	zeki	smart s.
2	Yaygın Kullanım	zeki	clever s.
3	Yaygın Kullanım	zeki	intelligent s.
General
4	Genel	zeki kimse	intellect i.
5	Genel	zeki	brain i.
6	Genel	zeki kimse	brain i.
7	Genel	zeki	quick of comprehension i.
8	Genel	zeki	understanding i.
9	Genel	çok zeki kişi	brainiac i.
10	Genel	çok zeki kadın	minerva i.
11	Genel	zeki	hardhead i.
12	Genel	zeki ama anti-sosyal	geek i.
13	Genel	zeki ve çekici kadın	intelligent and attractive woman i.
14	Genel	zeki yaşam formu	intelligent life form i.
15	Genel	zeki kararlar	clever decisions i.
16	Genel	zeki oğlan	clever boy i.
17	Genel	zeki çocuk	clever boy i.
18	Genel	zeki kız	clever girl i.
19	Genel	uyanık ve zeki kimse	nimblewit i.
20	Genel	zeki olma	nerdiness i.
21	Genel	zeki ama asosyal olma	nerdiness i.
22	Genel	zekaya aşık kimse. zeki insanı romantik veya cinsel yönden çekici bulan kişi	sapiophile i.
23	Genel	çok zeki veya kültürlü olmayan kimse	yahoo i.
24	Genel	zeki olmama	unintelligence i.
25	Genel	zeki adam	bel-esprit i.
26	Genel	zeki ve yaramaz olma	waggery i.
27	Genel	oldukça zeki veya başarılı kimse	bird i.
28	Genel	kendince zeki kimse	witling i.
29	Genel	sözde zeki kimse	witling i.
30	Genel	geneli zeki, çalışkan ve yasalara saygılı olma gibi arzu edilen özelliklere sahip olan azınlık grubu	model minority i.
31	Genel	zeki manipülatör	operative i.
32	Genel	yönetim ekibindeki en zeki kişi	rocket scientist i.
33	Genel	çok zeki olmayan kimse	feather weight i.
34	Genel	zeki ama anti-sosyal insanlar	geekdom i.
35	Genel	zeki ama anti-sosyal insanlara özgü olma	geekiness i.
36	Genel	zeki ama anti-sosyal olma	geekiness i.
37	Genel	zeki olma	geist i.
38	Genel	zeki kimse	snollygoster i.
39	Genel	zeki yaşam	intelligent life i.
40	Genel	neşeli ve zeki çocuk	sunbeam i.
41	Genel	aşırı zeki kimse	superbrain i.
42	Genel	çok zeki olmak	have a good head on one's shoulders f.
43	Genel	akıllı/zeki geçinmek	act as if he/she was smart f.
44	Genel	zeki olmak	coruscate f.
45	Genel	zeki olmak	cut a rusty f.
46	Genel	daha zeki	wittier s.
47	Genel	zeki	sapient s.
48	Genel	zeki	wideawake s.
49	Genel	zeki	witty s.
50	Genel	zeki	apt s.
51	Genel	zeki	ingenious s.
52	Genel	en zeki	wittiest s.
53	Genel	zeki	sagacious s.
54	Genel	zeki	witted s.
55	Genel	zeki	perceptional s.
56	Genel	zeki	neat s.
57	Genel	zeki	discerning s.
58	Genel	zeki	clever s.
59	Genel	zeki	spiritual s.
60	Genel	zeki	sharp witted s.
61	Genel	zeki	brainy s.
62	Genel	zeki	penetrating s.
63	Genel	zeki	astute s.
64	Genel	zeki	clear s.
65	Genel	zeki	intelligent s.
66	Genel	kadar zeki	as wise as s.
67	Genel	zeki	sparkling s.
68	Genel	zeki	sharp s.
69	Genel	zeki	subtile s.
70	Genel	zeki	nifty s.
71	Genel	zeki	quick witted s.
72	Genel	zeki	longheaded s.
73	Genel	zeki	shrewd s.
74	Genel	zeki olmayan	unwise s.
75	Genel	zeki	sharpwitted s.
76	Genel	zeki	intellectual s.
77	Genel	zeki olmayan	unintelligent s.
78	Genel	zeki	cute s.
79	Genel	zeki	brilliant s.
80	Genel	zeki	knowledgeable s.
81	Genel	zeki	acute s.
82	Genel	zeki	keen s.
83	Genel	yeterince zeki	clever enough s.
84	Genel	zeki	as fresh as paint s.
85	Genel	zeki	bright s.
86	Genel	zeki	penetrative s.
87	Genel	zeki	luminous s.
88	Genel	zeki	subtle s.
89	Genel	zeki	nimble s.
90	Genel	zeki	clear eyed s.
91	Genel	zeki	incisive s.
92	Genel	zeki	perspicacious s.
93	Genel	zeki	quickwitted s.
94	Genel	zeki	as sharp as a needle s.
95	Genel	en zeki	sharpest s.
96	Genel	daha zeki	shrewder s.
97	Genel	zeki	shrewdest s.
98	Genel	zeki	daedalian s.
99	Genel	zeki	able-minded s.
100	Genel	zeki	keen-witted s.
101	Genel	zeki	clear-eyed s.
102	Genel	zeki	nimble-witted s.
103	Genel	zeki	quick-witted s.
104	Genel	zeki	sharp-witted s.
105	Genel	çok zeki	fiendish s.
106	Genel	zeki	quick s.
107	Genel	aşırı zeki	overwise s.
108	Genel	fazlasıyla zeki	too clever s.
109	Genel	son derece zeki	too clever s.
110	Genel	çok zeki	too clever s.
111	Genel	en zeki/akıllı	the cleverest s.
112	Genel	daha zeki/akıllı	cleverer s.
113	Genel	zeki	acuminous s.
114	Genel	zeki	canny s.
115	Genel	zeki	nimble-minded s.
116	Genel	zeki	nimblewitted s.
117	Genel	zeki	tidy s.
118	Genel	aşırı zeki	ultrasmart s.
119	Genel	zeki olmayan	unapprehensive s.
120	Genel	zeki olmayan	underwitted s.
121	Genel	zeki	knowing s.
122	Genel	zeki	enginous s.
123	Genel	zeki olmayan	unsmart s.
124	Genel	zeki olmayan	unwitty s.
125	Genel	zeki	volable s.
126	Genel	zeki	old-fashioned [dialect] [uk] s.
127	Genel	zeki	old-fashioned [dialect] [uk] s.
128	Genel	zeki	dexterous s.
129	Genel	zeki	dextrous s.
130	Genel	yeniliklere meraklı ve zeki	in s.
131	Genel	zeki olmayan	inficete s.
132	Genel	zeki	ingenious [obsolete] s.
133	Genel	zeki	good s.
134	Genel	zeki	conceited [obsolete] s.
135	Genel	zeki	conceitful [obsolete] s.
136	Genel	zeki	piercing s.
137	Genel	zeki	clear s.
138	Genel	zeki	feat [dialect] [uk] s.
139	Genel	aşırı zeki	dazzling s.
140	Genel	zeki	fine [obsolete] s.
141	Genel	zeki ama anti-sosyal insanlara benzeyen	geeky s.
142	Genel	zeki ama anti-sosyal insanlara özgü	geeky s.
143	Genel	çok zeki	scholastic s.
144	Genel	zeki	pretty s.
145	Genel	zeki	sleightful s.
146	Genel	zeki	sleighty [dialect] s.
147	Genel	zeki geçinen	smart ass s.
148	Genel	zeki geçinen	smart-assed s.
149	Genel	zeki	snack s.
150	Genel	zeki	solert s.
151	Genel	süper zeki	superintelligent s.
152	Genel	çok zeki	superintelligent s.
153	Genel	hiper zeki	hyperintelligent s.
154	Genel	aşırı zeki	hyperintelligent s.
155	Genel	çok zeki	superbright s.
156	Genel	aşırı zeki	superslick s.
157	Genel	aşırı zeki	supersmart s.
158	Genel	aşırı zeki	supersubtile [obsolete] s.
159	Genel	aşırı zeki	supersubtle s.
160	Genel	zeki olmayan bir şekilde	uncleverly zf.
161	Genel	zeki bir şekilde	intellectively zf.
Phrasals
162	Öbek Fiiller	kendinden daha çekici, zeki, yetenekli, üst sınıftan biriyle evlenmek	marry up f.
Colloquial
163	Konuşma Dili	zeki geçinen tip	alec i.
164	Konuşma Dili	bir gruptaki en zeki kişi	the brains of the outfit i.
165	Konuşma Dili	olağanüstü zeki davranış	wise move i.
166	Konuşma Dili	olağanüstü zeki davranış	masterly move i.
167	Konuşma Dili	zeki insan	bright spark i.
168	Konuşma Dili	çok zeki	double-dome i.
169	Konuşma Dili	akıllı/zeki çocuk	quiz kid i.
170	Konuşma Dili	akıllı/zeki genç	quiz kid i.
171	Konuşma Dili	zeki ama popüler olmayan kimse	poindexter i.
172	Konuşma Dili	zeki ve çevik asker	guardee [uk] i.
173	Konuşma Dili	sözde zeki kimse	smarty i.
174	Konuşma Dili	sözde zeki kimse	smartie i.
175	Konuşma Dili	pek akıllı/zeki olmamak	be not all there f.
176	Konuşma Dili	pek akıllı/zeki olmamak	be not quite there f.
177	Konuşma Dili	çok zeki	very clever s.
178	Konuşma Dili	çok zeki	so clever s.
179	Konuşma Dili	olağanüstü zeki davranış	master-stroke s.
180	Konuşma Dili	zeki	on the beam s.
181	Konuşma Dili	çok zeki	whip-smart s.
182	Konuşma Dili	çok zeki	genius s.
183	Konuşma Dili	zeki	snazzy s.
184	Konuşma Dili	zeki ve sarkastik	dry wit s.
185	Konuşma Dili	yalnızca güzel değil zeki de	not just a pretty face expr.
186	Konuşma Dili	zeki	with all the brains expr.
187	Konuşma Dili	hiç zeki değil	none too clever expr.
188	Konuşma Dili	pek zeki/çok akıllı biri değil	nothing going on upstairs expr.
189	Konuşma Dili	pek zeki olmayan	several bricks short of a (full) load expr.
Idioms
190	Deyim	zeki ve aykırı erkek (yardımcı) karakter	manic pixie dream boy i.
191	Deyim	zeki	fire-breather i.
192	Deyim	zeki ama aklı bir karış havada kişi	absent-minded professor i.
193	Deyim	çok zeki kimse	a brain box i.
194	Deyim	kendisini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip	a smart aleck i.
195	Deyim	kendisini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip	a smart alec i.
196	Deyim	kendini zeki göstermeye çalışan tip	clever clever i.
197	Deyim	zeki	a bright spark i.
198	Deyim	zeki geçinen tip	smart aleck i.
199	Deyim	zeki ve çekici kadın	the thinking man's crumpet i.
200	Deyim	zeki geçinen tip	clever clogs i.
201	Deyim	zeki geçinen tip	clever dick i.
202	Deyim	zeki ve çekici adam	the thinking woman's crumpet i.
203	Deyim	(karşı cinsin ilgisini çeken) zeki/akıllı ve çekici kimse	the thinking man's/woman's crumpet i.
204	Deyim	çok zeki ve derin düşünceleri olan kimse	deep thinker i.
205	Deyim	zeki geçinen tip	a smart alec [uk] i.
206	Deyim	zeki geçinen tip	a smart aleck i.
207	Deyim	kendini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip	a smart alec i.
208	Deyim	zeki geçinen tip	a smart alec i.
209	Deyim	kendini diğer insanlardan zeki göstermeye çalışan tip	a smart aleck i.
210	Deyim	zeki geçinen tip	a smart aleck i.
211	Deyim	zeki tip	a smart cookie [us] i.
212	Deyim	zeki tip	one smart cookie [us] i.
213	Deyim	zeki gözlemci	acute observer i.
214	Deyim	çok zeki kimse	brain box i.
215	Deyim	zeki çocuk	brainchild i.
216	Deyim	gruptaki en zeki kişi	the brains of the outfit i.
217	Deyim	bu gruptaki en zeki kişi	the brains of this outfit i.
218	Deyim	o gruptaki en zeki kişi	the brains of that outfit i.
219	Deyim	(karşı cinsin ilgisini çeken) zeki/akıllı ve çekici kimse	the thinking man's/women's crumpet i.
220	Deyim	çok zeki/çok akıllı olmak	be all that f.
221	Deyim	çok zeki olmak	have a mind as sharp as a steel trap f.
222	Deyim	zeki olmak	have one's head screwed on the right way f.
223	Deyim	zeki olmak	get all the brains f.
224	Deyim	pek zeki olmamak	have a few kangaroos loose in the top paddock f.
225	Deyim	zeki olmak	have a hard head f.
226	Deyim	zeki/akıllı olmak	have something on the ball f.
227	Deyim	kendinden daha başarılı, zeki ve güzel olduğu düşünülen biriyle	hit above (one's) weight f.
228	Deyim	zeki/akıllı görünmek	look smart f.
229	Deyim	çok zeki olmak	be as sharp as a tack f.
230	Deyim	(zeki, hoş) bir yanı olmak	be touched with (something) f.
231	Deyim	pek akıllı/zeki olmamak	be not playing with a full deck f.
232	Deyim	pek zeki olmamak	be several bricks short of a (full) load f.
233	Deyim	pek zeki olmamak	be several cards short of a (full) deck f.
234	Deyim	pek zeki olmamak	be several cards short of a full deck f.
235	Deyim	çok zeki olmak	have a good head on shoulders f.
236	Deyim	çok zeki biri olmak	have a good head on your shoulders f.
237	Deyim	pek zeki olmamak	have kangaroos in the top paddock [australia] f.
238	Deyim	pek zeki olmamak	have kangaroos one's the top paddock [australia] f.
239	Deyim	zeki/akıllı olmak	have something/a lot on the ball [us] f.
240	Deyim	herkesten zeki bilgili olmak/görünmek	have/know all the answers f.
241	Deyim	birine kimin daha zeki/usta olduğunu göstermek	send a sow to minerva f.
242	Deyim	kendini zeki sanan	too clever by half s.
243	Deyim	çok/aşırı zeki	too clever by half [uk] s.
244	Deyim	çok fazla zeki	too clever by half [uk] s.
245	Deyim	çok zeki	(as) sly as a fox s.
246	Deyim	pek zeki/çok akıllı biri değil	not anything going on upstairs expr.
247	Deyim	pek zeki/çok akıllı biri değil	not anything upstairs expr.
248	Deyim	pek zeki/çok akıllı biri değil	not much going on upstairs expr.
249	Deyim	pek zeki/çok akıllı biri değil	not much upstairs expr.
250	Deyim	zeki	about it expr.
251	Deyim	zeki	bout it expr.
252	Deyim	çok zeki/akıllı biri	(one) smart apple expr.
253	Deyim	çok zeki	as sharp as a tack expr.
254	Deyim	zeki	quick on the trigger expr.
255	Deyim	zeki	quick on the uptake expr.
256	Deyim	çok zeki	crazy like a fox expr.
257	Deyim	(biri) pek zeki değil	(one) is not playing with a full deck expr.
258	Deyim	(biri) yeteri kadar zeki değil	(one's) elevator doesn't go all the way to the top expr.
259	Deyim	(biri) kendini çok zeki sanıyor/zannediyor	(someone) thinks (they) are so smart expr.
260	Deyim	(biri) çok akıllı/zeki olduğunu düşünüyor	(someone) thinks (they) are so smart expr.
261	Deyim	çok zeki	as clever as they come expr.
262	Deyim	son derece zeki	as clever as they come expr.
263	Deyim	çok zeki	as clever as they come expr.
264	Deyim	oldukça zeki	as clever as they come expr.
265	Deyim	son derece zeki	as clever as they come expr.
266	Deyim	aşırı zeki	as clever as they come expr.
267	Deyim	yalnızca güzel değil zeki de	more than just a pretty face expr.
Speaking
268	Konuşma	ben zeki biriyim	I am an intelligent person expr.
269	Konuşma	ben zeki biriyim	I am a smart person expr.
270	Konuşma	ne kadar zeki olduğumuzu düşünsek de	no matter how clever we think we are expr.
271	Konuşma	zeki olduğunu mu sanıyorsun!	you think you're so smart! expr.
Trade/Economic
272	Ticaret/Ekonomi	zeki ve deneyimli borsa simsarı	wolf i.
Politics
273	Siyasal	siyahilerin beyazlardan daha az zeki savunan inanış	jensenism i.
Technical
274	Teknik	zeki terminal	intelligent terminal i.
275	Teknik	zeki	brainy s.
Computer
276	Bilgisayar	zeki terminal	intelligent terminal i.
Psychology
277	Psikoloji	zeki insanları seksi bulan kişi	sapiosexual i.
Astronomy
278	Gökbilim	zeki dünya dışı yaşam	alien intelligence i.
Zoology
279	Zooloji	macaristan'a özgü oldukça zeki bir çoban köpeği ırkı	puli i.
Literature
280	Edebiyat	zeki olma	astucity i.
281	Edebiyat	zeki	astucious [obsolete] s.
Basketball
282	Basketbol	rakibin hatalarından yararlanmasını bilen zeki oyuncu	heady player i.
Mythology
283	Mitoloji	insan formunda olup büyü yapabilen, zeki ve fesat olarak betimlenen hayali yaratık	fairies i.
Archaic
284	Eski Kullanım	çok zeki kimse	wit i.
285	Eski Kullanım	daha zeki olmak	outwit f.
Slang
286	Argo	çekici ama pek zeki olmayan kadın	bim i.
287	Argo	zeki	sharp cookie i.
288	Argo	bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi	geek i.
289	Argo	çok zeki	brainbox i.
290	Argo	çok zeki ancak sosyal ilişkilerde başarısız olan kimse	nerd i.
291	Argo	zeki ve seksi erkek	a stud-muffin i.
292	Argo	zeki ama ucube olan kişi	nerd i.
293	Argo	zeki ama anti-sosyal olma durumu	geekdom i.
294	Argo	zeki geçinen tip	a clever dick (brit) i.
295	Argo	zeki ve seksi	smexy i.
296	Argo	zeki ama antisosyal kişi	frog face i.
297	Argo	çok zeki ancak sosyal ilişkilerde başarısız olan kimse	nurd [obsolete] i.
298	Argo	zeki ama anti-sosyal	geke i.
299	Argo	bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi	geke i.
300	Argo	küstah ve zeki kimse	smartarse i.
301	Argo	zeki geçinmek	play the smart-ass f.
302	Argo	kendini olduğundan zeki göstermek	fake the funk f.
303	Argo	zeki/uyanık olmak	know shit from shinola f.
304	Argo	zeki/uyanık olmak	tell shit from shinola f.
305	Argo	aşırı zeki	too far north s.
306	Argo	akıl küpü (çok zeki oldukları düşünülen kuzey ingiltereli insanlara atıfla kullanılan bir ifade)	too far north s.
307	Argo	çok zeki değil	not the full quid expr.
308	Argo	yeteri kadar zeki olmama	elevator doesn't go to the top floor expr.
309	Argo	pek zeki olmayan	the elevator doesn't go all the way to the top expr.
310	Argo	pek zeki değil	the elevator doesn't go (all the way) to the top floor expr.
311	Argo	biri pek zeki değil	someone's elevator doesn't go all the way to the top expr.
312	Argo	pek akıllı/zeki değil	three bricks shy of a (full) load expr.
British Slang
313	İngiliz Argosu	sosyal standartları düşük olan genelde çalışan kesimden olup fazla zeki olmayan ve kötü giyinen kızları nitelemek için söylenen aşağılayıcı bir söz	sharon and tracy i.
314	İngiliz Argosu	zeki tip	clever-dick i.
315	İngiliz Argosu	zeki tip	clever-clogs i.
316	İngiliz Argosu	zeki/akıllı tip	egghead i.
Modern Slang
317	Modern Argo	yakışıklı ve zeki erkek	a bengali menace i.
318	Modern Argo	zeki olduğu halde bilerek aptal gibi davranma	amathia i.
319	Modern Argo	pek zeki değil	ain't that bright s.