açılmış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

açılmış



"açılmış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
açılmış opened s.
General
açılmış undone s.
açılmış dilated s.
açılmış expansed s.
açılmış unfurled s.
açılmış unsealed s.
açılmış unfastened s.
açılmış expanded s.
açılmış unhitched s.
açılmış unglued s.
açılmış broken s.
açılmış distended s.
Colloquial
açılmış layed s.
Idioms
açılmış out of (one's) shell expr.
Trade/Economic
açılmış unsealed s.
Aeronautic
açılmış extended s.

"açılmış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 157 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yarılarak açılmış yer chasm i.
ince çizgi durumunda açılmış yara chasm i.
aşınarak açılmış dere gully i.
1940 ve 50'lerde, amerika'daki eyaletler arası otobanlarda motorcular için açılmış, genellikle odaların hemen önünde motorlar için özel bir alanı bulunan otel motor court i.
kamu yararına açılmış ve abd hükümeti tarafından korunan sahil dinlence alanı national seashore i.
saçta rengi açılmış sarı tutam highlight i.
saçın rengi açılmış tutamları highlights i.
sondajla açılmış bir kuyudan küçük nesnelerin çıkarılması için kullanılan gereç mousetrap i.
kumaş kenarlarına açılmış fisto deliği pink [obsolete] i.
ekime yeni açılmış arazinin çevrelenmesi outset [scotland] i.
açılmış şey outspread i.
aşınarak açılmış dere sluit [africa] i.
kol ve bacakları yana açılmış olarak yatmak spread-eagled f.
kol ve bacaklar yanlara açılmış olarak yatmak lay spread-eagle on the floor f.
delikler açılmış perforated s.
levye ile açılmış jemmied s.
dava açılmış lawed s.
iyice açılmış spread s.
üstü açılmış unroofed s.
dava açılmış sued s.
gözü açılmış undeceived s.
gözü açılmış disabused s.
düğmeleri açılmış unbuttoned s.
mühürü açılmış unsealed s.
alabildiğine açılmış widespread s.
gözü açılmış disillusioned s.
tamamen açılmış full blown s.
fermuarı açılmış unzipped s.
sıralı delikler açılmış perforated s.
gözleri fal taşı gibi açılmış wide eyed s.
omuzla iterek açılmış shouldered s.
yayalara açılmış pedestrianised s.
yayalara açılmış pedestrianized s.
resmi olarak açılmış inaugurated s.
diş açılmış toothed s.
sürgüsü açılmış unlatched s.
mandalı açılmış unlatched s.
levye ile açılmış jimmied s.
yakınlarda/yeni açılmış/lansmanı yapılmış recently-launched s.
tıkanıklığı açılmış unclogged s.
tamamen açılmış wide s.
sonuna kadar açılmış wide s.
tamamen açılmış (göz) wide s.
(merakla) gözleri açılmış wide-eyed s.
gözleri fal taşı gibi açılmış wide-eyed s.
ağartma sonucu rengi açılmış blond s.
ağartma sonucu rengi açılmış blonde s.
gözleri faltaşı gibi açılmış moon-eyed s.
ağzı açılmış ringent s.
kartlar uygun bir şekilde açılmış halde open s.
gözleri fal taşı gibi açılmış open-eyed s.
şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açılmış openmouthed s.
kesilerek açılmış incised s.
faltaşı gibi açılmış wide s.
gözü açılmış bir şekilde disillusionedly zf.
gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde wide-eyedly zf.
Colloquial
alkoliklerin rehabilitasyonu için açılmış tesis dryout i.
gözleri fal taşı gibi açılmış wall-eyed s.
Idioms
(şaşkınlıktan) fal taşı gibi açılmış gözler eyes like saucers i.
(yeteneklerini gösterme anlamında) geç açılmış late bloomer i.
şaşkınlıktan/hayretten/korkudan gözleri fal taşı gibi açılmış kimse a deer in (the) headlights i.
arası açılmış olmak be estranged from f.
gözleri faltaşı gibi açılmış round-eyed s.
açılmış yolda/yoldan along the beaten track zf.
açılmış yolda/yoldan on the beaten track zf.
yeni açılmış up and running expr.
açılmış ve işlemekte/çalışmakta up and running expr.
açılmış ve faaliyet göstermeye başlamış up and running expr.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a deer in (the) headlights expr.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a rabbit (caught) in (the) headlights expr.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a rabbit caught in the headlights expr.
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış like a deer caught in the headlights expr.
Trade/Economic
pazarda serbest rekabeti sınırlamakla suçlanan taraflara karşı açılmış dava antitrust case i.
hisseleri borsaya açılmış şirket quoted company i.
Law
açılmış davanın tanık ifadelerine duruşma tarihinden önce başvurma talebi bill to take testimony de bene esse i.
toplum katılımını engellemeye yönelik açılmış dava strategic lawsuit against public participation (sapp) i.
mülkiyet üzerine açılmış dava possessory action i.
kamuoyu desteğini engellemeye yönelik açılmış dava slapp (strategic lawsuit against public participation) i.
kamuoyu desteğini engellemeye yönelik açılmış dava slapp i.
kamuoyu desteğini engellemeye yönelik açılmış dava slapp suit i.
siyasal suça karşı açılmış dava state trial i.
askeri mahkemede açılmış (dava) court-martialled s.
askeri mahkemede açılmış (dava) court-martialed s.
(dava) doğru şekilde açılmış perfected s.
Technical
ayarlanabilir çift çatal ve diş açılmış gövde ölçüleri adjustable double fork and threaded shank dimensions i.
açılmış delik pierced hole i.
içe yerleştirilmiş vida dişi açılmış ara parçalar screw threaded inserts i.
tersine konik yiv açılmış pim reverve taper grooved pin i.
uzunluğun yarısına kadar tersine konik yiv açılmış pim half-length reserve taper grooved pin i.
vida açılmış delik tapped hole i.
vida dişleri ve vida dişi açılmış parçalar screw threads and threaded parts i.
vida gibi parçaları açılmış yüzeye oturtmak countersink f.
bir ucundan diğer ucuna kadar yiv açılmış full-length parallel grooved s.
başa diş açılmış threaded to head s.
başa kadar vida açılmış threaded to head s.
başa kadar diş açılmış threaded to head s.
civata başına kadar diş açılmış threaded to head s.
diş açılmış threaded s.
derin havşa açılmış deep counter-bored s.
çentik açılmış notched s.
üflenerek ucu açılmış blown out s.
yarısına kadar konik yiv açılmış half length reverse taper-grooved s.
uzunluğun yarısına kadar konik yiv açılmış half-length taper grooved s.
uzunluğu boyunca yiv açılmış full-length parallel grooved s.
uzunluğu yarısına kadar tersine konik yiv açılmış half-length reserve-taper grooved s.
uzunluğun yarısı kadar ortada yiv açılmış half-length centre grooved s.
uzunluğun üçte biri kadar ortada yiv açılmış one-third-length centre grooved s.
uzunluğu boyunca konik yiv açılmış full-length taper grooved s.
Computer
açılmış akış sayısı flows opened i.
go yazılım dilinde her bir açılmış iş parçacığına verilen ad goroutine i.
oturum açılmış logged on s.
belirli kullanıcılara açılmış (içerik) share s.
olarak paylaşıma açılmış shared as expr.
oturum açılmış durumda logged on expr.
Telecom
açılmış metin accordion expanded i.
Mechanic
vida dişi açılmış bağlama elemanı threaded fastener i.
vida dişi açılmış threaded s.
Textile
taramadan önce açılmış (yün) tummed s.
Architecture
kolonlar üzerinde açılmış oluklar channel i.
Construction
iskana açılmış alan development area i.
ticari veya konut tesisleri veya siteleri için imara açılmış olan mixed-use s.
Dyeing
beyaz kil gibi bir katkı maddesi ile rengi açılmış demir mavisi mineral blue i.
Automotive
açılmış motor broken in i.
dış açılmış delik threaded hole i.
dişleri konik biçimde açılmış dişli bevel spur gear i.
diş açılmış delik threaded hole i.
diş açılmış delik tapped hole i.
üzerinde dişler açılmış makara biçimli valf spool valve i.
Traffic
karayolunun her iki tarafına açılmış eğimli kanal through cut i.
Marine
dümen çubuğunun geçmesi için güvertede açılmış delikten su girmesini önlemek üzere kullanılan katranlı yelken bezinden yapılmış örtü rudder coat i.
dümen çubuğunun geçmesi için güvertede açılmış delik rudderhole i.
gemi direğinde açılmış üç yelken shoulder-of-mutton sail i.
sahilden açılmış off shore s.
pruva yelkeni bir tarafa, ana yelkeni diğer tarafa açılmış (sübye armalı gemi) goosewinged s.
yelkenleri açılmış halde under canvas zf.
Mining
daha önce işletilmiş/açılmış atıl maden mined out area i.
madenin yakın zamanda hazırlanıp çalışmaya açılmış kısmı winning i.
sondajla işletmeye uygun olduğu saptanmış bir sahaya petrol ve gaz çıkarmak için açılmış kuyu development well i.
Medical
açılmış bir damarın bağlanması ligature i.
(kan geçişinin sağlanması için) kan damarları arasına açılmış kanal shunt i.
açılmış yara ile ilgili dehiscent s.
karkastan ayrılarak düz bir şekilde açılmış open s.
Gastronomy
yunan ve orta doğu mutfağına özgü, pişirilince gevrekleşen ince açılmış hamur filo pastry i.
Agriculture
sondajla açılmış kuyu drilled well i.
fide kazığı ile açılmış çukurlara (bitki) dikmek dibber f.
Forestry
içinde yapay olarak açılmış küçük tüneller olan (ağaç) wormy s.
Education
(bazı üniversite ve kolejlerde) lisansüstü öğrencilerinin kullanımına açılmış ortak salon middle common room i.
oxford üniversitesi'nde klasikler veya matematik alanında lisans için açılmış halka açık sınav moderations i.
Geography
güney ingiltere ve kuzey fransa'da tebeşir taşına açılmış, menşei ve işlevi bilinmeyen delik dene hole i.
Military
kasten açılmış yaralar self-inflicted wounds i.
kodu açılmış haber decodement i.
merminin hedefe başarılı olarak çarptıktan sonra zırh malzemesi sünek ise ortaya çıkan çiçek gibi açılmış görüntü petalling i.
Hunting
tüfek namlusunun içinde açılmış yivler rifling i.
Art
açılmış rulo şeklinde duvara asılan, kağıt ya da ipeğe işlenmiş japon resmi veya kaligrafisi kakemono i.
Theatre
1888'de amsterdam'da açılmış bir konser salonu concertgebouw i.
Latin
toplumun yararı gözetilerek üçüncü şahıs tarafından açılmış dava actio popularis i.
Archaic
genişçe yayılarak açılmış (kanat vb.) oary s.